Yeni Üyelik
keyboard_arrow_left keyboard_arrow_left3.
Bölüm
keyboard_arrow_right

3. Bölüm: Güzel Vakitler

@aliorak123
Artık tenefüs zili çalmıştı içimde büyük bir mutluluk vardı adeta. Heyecan basmıştı beni. En son bu duyguları Ezhel konserinde yaşamıştım. Ben bu kıza daha ilk gündem aşıkmı oluyorum diye kendi kendime soruyordum. Ama genel olarak aşk saçmalığına inanmadığım için hoşlantı diyip geçirdim içimden.

Zil çaldığı içinde bende sınıftan çıktım Melis'i almaya en alt kata doğru gitmeye başladım. O anda arkadaşlarımı görüp teker teker selamlaştık. Özlemiştim hepsini. Sonra Melis'i biraz beklettiğimi anlayıp adımlarımı hızlandırmaya başladım. Merdivenleri hızlıca inerek onun sınıfının olduğu yere vardım. İçeriye kafamı soktuğumda Melis'in oturduğunu gördüm tahtadaki soruyu yazıyordu. Biraz bekledim yazmasını o arada beni farketti.

Sonra defteri kapatıp benim yanıma geldi.
"özür dilerim beklettim biraz"
"sıkıntı yok bir şey olmaz hadi gidelim istersen"
"tamam" dedi ve yolculuk başlıyordu. İlk önce okulun bahçesini gezmeye başladık beraber.
"niye buraya taşıdınız"
"babam öyle istedi bizede söylemiyor"
"anladım peki hangi takımlısın" dediğim an Beşiktaş'lıyım demesini umuyordum çünkü ben koyu bir şekilde kara kartallıyım Vodafone Park' taki her maçına giderim
Beşiktaş'ın.

"Beşiktaşlıyım sen"
"bende Beşiktaşlıyım ama öyle takım tutmak için olanlardan değil. Bir keresinde deplasmana gitmiştik. Stadın dışında büyük bir kavga çıktı sonra jop, biber gazı ne varsa yedim ben" dediğim anda gülmeye başladı. Onu gülerkende görmüş oldum bu sayede. O kadar güzel gülüyorduki güneşi bile sondürebilecek kadar güçlü olduğunu gördüm. Bende ona gülümsedim.

"çok iyiymiş ama bir şey oldumu sana"
"ölmedim ya bana yeter" dedikten sonra lanet olası zil çok çabuk çaldı. Bizde yavaş yavaş binaya girmeye başladık. Melis'i sınıfına bıraktım
"sağol gezi için"
"rica ederim her zaman Melis görüşürüz"
"tamam görüşürüz" dedi ve sınıfına girdi. Benimde heyecanım daha yeni geçti. Ama aklımda sorular vardı aceba benim onun yanında heyecanlı olduğumu anladımı diye. Sonra bunu kafaya takmayıp sınıfıma doğru yol aldım.

O anda yine görmediğim arkadaşlarımla selamlaştık. Merdivenleri hızlıca çıkarak zorlu şartlar altında son kata vardım. Evet ben bu eziyeti 3 sene boyunca çektim ve daha 1 senem daha var. Sınıfın kapısına geldiğimde hızlıca açıp girdim. Çok mutlu olduğumdan dersi hocadan çok ben anlattım. Herkes beni dinledi. Mutlu olduğumda genel olarak pek yerimde durup suskun olmadığımdan hocadan izin alıp dersi ben anlattım. Sağolsun oda izin verdi.
Aslında okulu severim ders çalışmayı falan ama en sonunda sıkıyor insanı.

Bu arada Benim Ünüversite sınav puanım 450'yiydi olduğum bölüm ise 270 puan şu anda. Biliyorum o puanla tıpı bile neredeyse kazanıyorken ben 270 puandaki astronomi ve uzay bilimlerini seçtim. Yani hayalimi seçtim çocukluktan beri olan hayalimi. Herkes bana o bölümü seçersen işsiz kalırsın bimde çalışırsın demesine rağmen seçtim. Hayallerimin peşinden koşmayı seçtim ve başardımda sayılır çünkü 2 ay önce İngiltere'de yaptığım yüksek lisans başvurusu kabul oldu ve 4 ay sonra gidiyorum. Bu yüzdende ayrı yeten mutlu ve heyecanlı olduğumdan yerimde durmamıştım.

Ve en sonunda bu gün 4 ders olan günüm bitti. Çantamı toparlayıp sınıftan çıktım. Mervenlerden inip okulun çıkış kapısına varınca niyeyse Melis'inde bu günkü derslerinin bitmesini dilemiştim. Sonra okuldan çıkıp yandaki dolmuş durağında beklemeye başladım. Çantamdan kulaklığımı çıkardım ve müzik dinleyip dünyadan ilişkimi kestim. 10 dakika boyunca bekledim ve koskoca İstanbul'da benim evime giden otobüs bir türlü gelmiyordu.

Bende en sonunda gözümü kapattım ve o anda dalmışım ki birden beni birisi dürtmeye başladı. O anda gözümü açtım ve beni dürtenin Melis olduğunu görünce hemen yerimden fırladım.
" uyumuştun burada bende kaldırıyım dedim otobüs geldide"
" teşekkür ederim Melis çok sağol benim salaklığım" o anda küçük bir gülümsedi ve otobüse bindik. İkimizde girişte paralarımızı ödedik ve ben direk arkaya geçtim Melis'te önce etrafa baktı ve oda yanıma oturdu.

"senin demi bu gün 4 dersti günün"
"hayır 5 dersti bu gün" o anda içimden bir güzel küfür saydırdım. Çünkü o lanet yerde 1 saat uyuya kalmıştım.
"yoksa sen orada 1 saat boyunca uyuyamı kaldın"

"muhtemelen evet" dedim ve ikimizde gülmeye başladık. Sohpetimiz böyle 15 dakika boyunca devam etti. Sonra Melis'in evinin önüne geldik.
"yarın görüşürüz uykucu"
"görüşürüz Melis" dedim ve dolmuştan indi bence güzel bir nefes çektim içime. İlk gün için efsane bir gündü o yüzen mutluydum. En sonunda kendi evimede geldik ve dolmuştan bende indim.

modal aç
modal aç
modal aç