
Selamlarrrrr
Bugün bölümümüz uzun olacak diye düşünüyorum.Bakalım neler olacak.
Bu bölümde olay yazmam gibi.Çünkü aklımda olay yok Dnsnsöös.
İyi okumalar diliyorummmm
*****
Arabanın kapısını kapatıp askeriyeye doğru yürüdüm.Bugün hava kapalıydı.Büyük ihtimalle yağmur yağardı.
Dün evlilik teklifi olayından sonra araçla yürürken çok az konuşmuştuk.Sonrasında tekrar diğerlerinin yanına gitmiştik.Parlayı Göktunca bıraktıktan sonra eve gelmiştim.
Ama araz son konuşmamızdan sonra yüzüme bile bakmamıştı.
Nedenini bilmiyordum ?
Aakeriyeye girdiğimde içimde her ne kadar küçük bir sıkıntı olsa da genel olarak mutluydum.Hatta bugün kolumda ki günlerdin alınmayı bekleyen dikişleri aldıracaktım.
Hemde hastaneye gidip.
Yemekhaneye girdiğimde bizim timin olduğu masaya yöneldim.Hepsi oturuyordu.Sandalyeyi çekip bende oturdum.
"Günaydın."dedim.
Hepsi aynı şekilde karşılık verdi.Bir kişi hariç.Araz sakince önünde ki çayı yudumluyordu.
Trip mi yiyordum ne ?
Çok umurumda olmadığı için aynı şekilde ona bakmadan bende bir çay istedim.
Parlayle göktunç çok mutlu görünüyorlardı.
"İnanamıyorum yani biz şimdi evleniyor muyuz ?"diye sordu parla elini kalbine koyarak.
"Aynen güzelim evleniyoruz."
"Hayllerimiz gerçek oluyor yani."
"Tabi.Aldım seni ben."dedi Göktunç gülerek.
Ama yanılıyordu.
"Kimden aldın ?"diye sordum.Yüzündeki gülümsemesi soldu.
"Yani komutanım sonuçta evlenme teklifi ettim.O da kabul etti."dedi.Ama o yeterli değildi ki.
"Ama henüz istemeye gelmediniz."dedim.Çayımda gelmişti.
"Ona da geleceğim komutanım.O basit iş halledilir."dedi.Ama basit değildi işte.
"Basit mi ?Ay yoksa sen istediğin an sana Parlayı vereceğimi falan mı düşünüyorsun ?"dediğimde ortama bir sessizlik hakim oldu.
Sanırım kimse böyle düşünmemişti.
"Vermez misiniz?"diye sordu.
Cıkladım.Biraz oyun oynamaktan zarar gelmezdi.
"Şaka ya.Şaka yapıyor komutanım.Ha ha baya komikti gülmekten karnıma ağrılar girdi."dedi Parla ama onun da gözlerinde bir şüphe vardı.
"Ben gülmüyorum."dedim.Tekrar somurttular.Masada birleşik olan ellerine baktım.
"Ayırın ellerinizi."dediğimde şokla bana baktılar.
"Ne ?"diye sordu parla.
"Ellerinizi diyorum ayırın.Evlenene kadar gözümün önünde temas halinde olmazsanız sevinirim."dediğimde ikinci bir şoka uğradılar.
"Komutanım kusura bakmayın ama bu konuda karışma hakkınız yok.Sadece el ele tutuşuyoruz"dedi Göktunç.
"E bi zahmet önümde el ele de tutuşmayın değil mi ?"diye sorduğumda parla elini çekti.Göktunç şaşkınca ona bakınca parla kaşlarıyla beni işaret etti.Göktunç benim kararlı bakışlarımı görünce elini çekip sırtını geriye yasladı.
Keyifle çatımdan bir yudum aldım.Bunu yaparken höpürdetmiştim.İkinci yudumu da höpürdeterek içtiğimde yanımda oturan araç yerinde rahatsızca kıpırdandı.
Ona bakıp höpürdeterek bir yudum daha aldığımda bir küfür savurdu.
"Şu sesi yapmayı kes."dedi.
"Ne sesi?"diye sordum safça.
"Çayını höpürdeterek içme!"dediğinde omuz silktim.
"Neden ki ?"
"Çünkü rahatsız oluyorum."
"Beni ilgilendirmiyor."dedikten sonra gözlerinin içine baka baka höpürdeterek kocaman bir yudum aldığımda dayanamamış olmalı ki sandalyesini sertçe iterek yemekhaneden çıktı.
Gülümseyerek arkama yaşlandığımda üzerimde olan eleştirel bakışları hissediyordum.
"Komutanım neden böyle yapıyorsunuz ?"diye sordu Sinan.
"Ne yapıyor muşum ?"diye sordum.
"Araz komutanımın inadına her şeyi yapıyorsunuz.Sanki onun nefretini kazanmaya çalışıyorsunuz."dedi Kaan.
Kaşlarımı çattım.
"Alakası yok.Sadece bana emir vermesinden hoşlanmıyorum."dedikten sonra bende yemekhaneden çıktım.
Durdukça daha fazla soru soracaklardı.
******
İlahi Bakış Açısı
Araz sinirlerine hakim olabilmek için kendini terasa atmıştı.O kadının özellikle bilerek sinirlerine oynadığını düşünüyordu.
Yoksa davranışlarının başka bir açıklaması olamazdı.
Ama Araz farkında bile olmasa da mineladan uzak durmaya çalışmasının sebebi ondan nefret ediyor olması değildi.
Ondan nefret etmiyordu.Nefretin zıttı olan duyguyu yaşıyordu.Ama o bunun farkında değildi.
Ya da genç adam bunun farkına varmak istemiyordu.
Cebinden bir sigara çıkarıp yaktı.Çok sık içmezdi ama sıkıntısı çok olunca yakardı bir kaç tane.
Şimdi ise bir sıkıntı vardı.Ama yakıyordu yine.Çünkü o küçük sıkıntı başına tam anlamıyla bela olmuştu.
Zihnini bile ele geçirmişti.
İçindeki dumanı havaya üfledi.Buraya yabancıydı.Ama şimdiden alışmış hissediyordu.Mesela terasa hep rahatlamak için geliyordu.
Onunla eş zamanlı olarak terasa rahatlamak için gelen biri daha vardı.Minela.Kendisi başladığımdan beri burada çalışmıştı.Alışıktı.
Burada ailesi vardı.Şimdi ise yeşil gözlü bir komşusu vardı.Kendisi pek uyuz bir tipti onun için.Bir sıcak bir soğuk yapıyordu.Anlayamıyordu yani.
Genç kadın terasın diğer ucunda duran adamın farkında değildi.Adamda kadının farkında değildi.
Aslında onlar hiçbirşeyin farkında değillerdi.İkisini de bir birlerine bağlayan bir bağ vardı aralarında.
Gönül bağı...
******
Minela
Esen rüzgardan dolayı üşümeye başlayınca içeri girmek için hareketlenmiştim ki terasın diğer ucunda duran arazı gördüm.
Sigara içiyordu.İlk defa onu içerken görüyordum.
Onun yanına gidecekken son anda kendimi durdurdum.O bana soğuk mu yapıyordum.Tamam o zaman hodrimeydan hadi bakalım!
Ona bakmadan terastan çıkıp aşağı indim.İşleri halledip bugün biraz erken çıkacaktım.Sonuçta daha gidip dikişlerimi aldırmam gerekiyordu.
Bunu revirde de yapabilirdim ama nerede başladıysam orada bitirmek gibi bir takıntım vardı.
Yaklaşık iki üç saat boyunca evrak işlerini falan halletmiştim.Bugün erken gitmem için bir beden daha çıkmıştı.
Derbi.
Beşiktaş ve Fenerbahçe
Kara kartalımın kazanması dileğiyle...
Bugün erken çıkacağımı babama haber vermek için onu odasının önüne gidip kapıyı çaldım.
İçeri girdiğimde o da masada bir şeylerle uğraşıyordu.Kapıyı kapatmadan odanın biraz ortasına bir yürüdüm.
"Albayım ben bugün biraz erken çıkacağım haberiniz olsun."dedim.Kafa salladı.
"İşler tamamsa çıkabilirsin.Derbiyi izeleyeceksin değil mi ?"diye sorduğunda gülerek kafamı salladım.
"Hiç kaçırır mıyım?"dediğimde o da güldü.Odadan çıkmak için kapıya yöneldiğimde tam çıkışta bir bedene tosladım.
Kayaya çarpmışta olabilirdim.
Alnımı ovuşturarak geriye çekildiğimde arazı gördüm.Çarptığım kaya yani insan oydu.
Onun kapının dibinde ne işi vardı ki ?Bizi mi dinliyordu ?Bir bakış attım ona.Koskoca kıdemli üsteğmeni ne yapacaktı bizim sohbetimizi ki.
Kuru bir sesle"Pardon."dedikten sonra yanından geçip gittim.Bana trip atana aynı şekilde triple karşılık veririm.
Allahım bu kız beni çıldırtacak.
Adam niye sana tripa atsın ya!
Hemen hızlıca üzerimi değiştirip mavi bir pantolon ve beyaz tişört giydim.Havadan dolayı sabah giydiğim kot ceketi de yanıma alıp saçlarımı topladım.
Arabaya gidip hastaneye sürdüm.Yaklaşık on dakika sonra hastanedeydim.
*******
İlahi Bakış Açısı
Minelanın peşindenıkan bir kişi daha vardı.Araz.
Ural albayın yanına konuşmak için gittiğinde içeride ki konuya az biraz kulak misafiri olmuştu ve minelanın hastaneye gidip dikiş aldıracağını öğrenmişti.
Aslanın yanına gidiyordu.
Evet genç adam o kılının doktoru hala unutmamıştı.İçinden gelen bir dürtüyle o da hastaneye gitme kararı almıştı.
Minela hastanenin önünde durup arabadan indi.O hastaneye girdiğinde arazda gelebilmişti.
Minelaya gözükmek istemiyordu.O yüzden hemen yanında duran şapkasını aldı.Aynadan kendine baktı.Bu daha saçmaydı.Şapkayı kenara atıp kendi kendine düşündü.
Ne yapıyordu şuan ?Neden aklıyla hareket etmiyordu.Bir küfür savurdu.Şuan buradan gitmeliydi.Arabayı tekrar çalıştırmıştı ki acile giren aslanı fark etti.
Arabayı tekrar durdurup arabadan indi ve hastaneye yürümeye başladı.O doktoru gözü tutmamıştı.
Acil kısmına girip etrafa bakındı.Perdelerin çoğu kapalıydı.Ne yapacaktı şimdi hepsini açıp bakacak mıydı ?
Ona neydi ki ?
Oysa kız perdelerin arkasında değildi.Aslan beyin onu oturttuğu koltuğa oturmuş dikişlerinin alınmasını bekliyordu.
Araz emin olamasa da perdelerin yanına gidip aralıklardan içeriye bakmaya başladı.Kimseye yakalanmamalıydı.
Karizması çizilirdi.
İlk beş perdenin arkasında aradığı kişiyi görememişti diğer perdeye de bakacaktı ki kafasına yediği bastonlar arkasına döndü.
Yaşlı bir teyze çatık kaşlarla ona bakıyordu.
"Pu sana terbiyesiz sapık.Utanmadan birde gözetliyor."diyerek araza vurmaya başladı.
Adam darbeleden kurtulmak için sağa sola kaçıp kafasını koruyordu.Bir yandan da açıklama yapıyordu.
"Ya teyzemim sen yanlış anladın beni.Öyle bir şey değil.Bak gerçekten ben birini bekliyordum ama nerede olduğunu bilmiyordum o yüzden bakındım."dese de teyze ona inanmadı.
"Birde yalan söylüyor saygısız."dedi teyze.
Oluşan gürültülerden dolayı minela da kaşlarını çatmıştı.Bu sesler neydi.Aslan bey ilini bitirip atanlarında o da peşinden kalkmıştı.
Ama sonra gördüğü görüntüyle küçük bir şok yaşamıştı.Araz bir teyze tarafından dövülüyordu.
Normalde bu olaya gülebilirdi ama şuan el atması gereken durumlar vardı.Koşarak teyze ile Arazın arasına girdi.
"Teyzecim dur yapma bak lütfen ya."dedi Minela.Araz ise küçük bir şok yaşıyordu.Minelanın onu savunmasını beklemiyordu.
Ama yine de rezil bir durumdu.Olanları ona nasıl açıklayacaktı.
Teyze minelaya vurmak istemediği için durdu.
"Çekil aradan kızım bu ırz düşmanına haddini bildireyim."dedi.Ama minela çekilmemekte kararlıydı.
"Teyzecim sen yanlış anlamışsın.Araz ben tanıyorum ki bu adamı.O benim için gelmişti buraya."dedi minela.Araz artık arkasında durmak yerine minelanın yanında duruyordu.
"O zaman söyle bu çocuğa bir daha böyle işler yapmasın!"dedikten sonra sinirli adımlarla gitmişti teyze.Derin bir nefes aldı Minela.
Sonra çatık kaşlarla araza döndü.Hesap sormak için ağzını açacakken araya Aslanın sesi girdi.
"Minela hanım kahve için gidelim mi artık ?"diye sorduğunda Araz ateş saçan gözlerini onun üzerine dikti.
Aslan az önce minelaya kahve teklifinde bulunmuştu.Minela da atıp olmasın diye kabul etmişti.
"Ya ikileyip gidersin ya da seni o çok içmek istediğin kahvende boğarım!"diye çıkıştı Araz.
Aslan ben anlamaz gözlerle ona baktı.
"Görüşmek üzere minela hanım."dedikten sonra uzaklaştı.Minelanın ise sinirleri daha fazla artmıştı.
Arazı kolundan tutarak çıkışa doğru sürükledi.
******
Minela
Sonunda hastaneden çıktığımız da Arazın kolunu bırakıp ellerimi belime yerleştirdim.
"Ya sen be yaptığını sanıyorsun ?"diye bağırdım.
"Sen az önce olanların farkındasın değil mi ?"diye sordum.Omuz silkti.
"Hiçbir şey yapmadım.Tamamen yanlış anlaşılmaydı."
"Peki aslan beye neden öyle çıkıştın!"diye tekrar bağırdım.
"Beymiş götüm!"dediğinde omzuna vurdum.
"Doğru düzgün konuş!"diye bağırdım.
"Seni alakadar eden bir durum mu vardı sanki!"
"İstenmeyen ot gibi her yerde biterse koparmasını bilirim."dediğinde işaret parmağımı ona doğru salladım.
"Sana ne ki!Yani anlamıyorum.Adam bana teklif ediyor sana ne oluyor?"dedim.Bu konu burada kapanmazdı!
"Tamam hadi gidelim minela."dedi umursamazca.Ama benim daha cevabımı almadığım bir sürü soru vardı.
"Bir dakika ya senin burada ne işin var ki ?"diye sorduğumda boş boş baktı.Sonra elini ensesine götürdü.
"Şey için gelmiştim ben..."
"Ne için ?"
"Kalbim."
"Ne ?"
"Kalbimde bu aralar bir değişiklik var gibi."dediğinde kaşlarımı çatarak ona yaklaştım.Ve elimi göğsüne koydum.Bu hareketimle taş kesildi.Elimin altında ki kalbi çok hızlı atıyordu.
Bu sefer kafamı yaklaştırıp dinlediğimde ne kadar hızlı attığını fark ettim.Kafamı göğsünden kaldırmadan mırıldandım.
"Bu kadar hızlı atması sağlıklı değil."dedim.
"Belki de biri için bu kadar hızlı atıyor."dedi huzur veren sesi.
"Kimin için atıyor bu yürek ?"diye sordum.
Senin için diyemedi Araz.
Bu kız hala bir şeylerin farkında değil.
Gözlerimi kaldırıp ona baktığımda hafif bir tebessümle beni izliyordu.Yeşil gözleri bana yoğun bakıyordu.
İşte o an ne yaptığımın farkına vararak ondan uzaklaştım.Ne yapmıştım ben!Tam bir rezillikti!
Aramıza mesafe koyarak geriye gittim.
"Doktora görünsen iyi olur gibi."dedim ve arkamı yürüyüp arabaya doğru yürümeye başladım.
Zira utançtan yerin dibine girmiştim.
******
Selamlarrrr
Bakın bölüm bu sefer uzun oldu.Dediğimi yaptım snnsmsöa.
Peki Arazın minela için düştüğü durumlara ne demeli.
Aslanı bir güzel döver inşallah.ndmsmama.
Bugün maç var.Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi.Koyu Beşiktaşlıyım ama iki takıma da başarılar diliyorum))
Yıldıza basmayı unutmayın✨💕
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 65.12k Okunma |
6.33k Oy |
0 Takip |
77 Bölümlü Kitap |