
Eğlenceli bir bölüm bizi bekliyor)))
Oy sınırı:15*
*******
Dosyaları inceledikten sonra eve gelmiştim.Time yeni kişiler geleceğini zaten biliyordum.Ama tim doktoru bana da sürpriz olmuştu.
Sabah olduğunda hızlıca hazırlanıp askeriyeye gitmiştim.Artık arazla aramız da gereken mesafe vardı.Yani en azından ben öyle düşünüyordum.
Askeriyeye vardığım da biraz belge işlerimi halletmiştim.Ve biraz da parla ile sohbet etmek için onu yanıma çağırmıştım.Anında gelmişti.
”Ay çok mutluyum ya.Resmen timimiz büyüyor.”dedi Parla büyük bir sevinçle.Gülümsedim.
”Öyle oluyor gerçekten.Şu iki ay da hayatımda bir sürü şey değişti.”dedim.Araz hayatıma girdiğimden beri her şey değişmişti.
”Minela..”diye seslendi parla.
”Efendim ?”dedim.
”Biz göktunçla iki hafta sonra nişanlanmak istiyoruz.He desen de gelip isteseler olur mu ?”diye sorduğun da bir kaç saniye düşündüm.
”Erken değil mi ?”
”Minela ben aile ne demek öğrenemedim.Çünkü bana sahip çıkan bir ailem olmadı.Ta ki sen hayatıma girene kadar.Artık kabul et de kendi ailemi kurabileyim.”dedi.
”Eh babama da söyleyin kabul ederse gelip istesin bakalım?”dedim gönülsüzce.Parla bana sıkıca sarıldı.
”Ya minelam ya biliyordum o ponçik kalbin bana kıyamayacak!”diye sevindi.
”Yalnız dikkat edersen gelip istesin dedim vereceğim demedim.”dedim.
”Ya minela!”
”Hiç öyle bakma parlam.Kıymetlimi kolay kolay veremem.”dedim omuz silkerek.
Geçmiş
Dersin başlamasına az bir süre kalmıştı ama minela henüz sınıfa girmemişti.Çünkü teneffüste her teneffüs ona bakıp gülümseyen kızı görmemişti.
O kızı çok merak ediyordu.
Eli eteğinin ceplerinde buranın sahibi benim der gibi yürüyordu.Aslında öyleydi.Kendisi okulda ün salmıştı.Üstelik lakabı bile vardı.
Belalı Minela!
Ama minela bunları çok takmamıştı.Tamam biraz belalı olabilirdi ama bunlar da abartıyordu.Zaten öğrencilerin hepsi ayrı salaktı.Minela aralarında cevher gibi parlıyordu.
Evet öğrencileri dövüp onları tehdit edebiliyor olabilirdi ama asla haksız yere kimseyi dövmezdi.Ayrıca okul birincisiydi.Okuldan atılmamasının sebebi sayısız ödüller kazanıp okulunu yükseltmesiydi.
Zaten etrafta’ben asker olacağım sizi döverken antrenman yapıyorum ‘diye geziniyordu.Abisi için ise tam bir vakaydı.Neyse ki aynı okula gitmiyorlardı.
Abisi kardeşinin aksine daha usluydu.Derslerinde de başarılıydı.
Minela kızlar tuvaletinin önünden geçip gidecekken içeriden gelen sesleri duydu.Yavaşça kapıya yaklaşıp içeriyi dinlemeye başladı.
”Bana bak kızım iyi dinle beni.Berke’den uzak duracaksın.Yoksa seni ayağımın altına alırım anladın mı ?!”diye bağırıyordu bir kız.
”Ta-tamam.”diye titreten bir ses duydu minela.Bu ses bir yerden tanıdık geliyordu.
”Anladın demek.Ama seni kolay kolay bırakmayacağım.Şimdiye kadar ona yakın olmanın cezasını çekeceksin!”dedi bir başka kız.
”Be-ben ona yakın durmadım.O benim yanıma geldi.”dedi yine aynı titreyen ses.
”Sus yalancı!”diye bağırdı ilk konuşan kız.
Minela daha fazla dayanamadı ve içeri girdi.Kızlara göz ucuyla baktı.Bir kız yere çökmüş elleri başında ağlıyordu.Diğer iki kız ise ağlayan kızım başında duruyorlardı.
Minela ağlayan kızı tanımıştı.Bu o kızdı…
Hiç pas vermeden sanki onlar burada yoklarmış gibi davrandı.Sakince lavabo da ellerini yıkadı.Sonra ıslak ellerini bağıran kızın okul formasına sürdü.
Kız anında geri çekilip bağırdı.
“Ne yaptığını sanıyorsun sen be?!”dedi.Minela omuz silkip gülümsedi.
”Hiiiç sadece canım öyle istedi.”dedi ve ellerini beline yerleştirdi.
”Belanı bulmak istemiyorsan defol git buradan.”dedi kız.Minela güldü.
”Sen mi bana bela olacaksın?”dedi Minela.Cıkladı.”Yazık ama.İlla tanıyorsunuzdur benim adım Belalı Minela.Yani bir bela varsa o da benimdir.Ama şimdi senin beni böyle başına bela olurum demekle korkutman olmadı.Ha eğer benim lakabım da gözün varsa söyle de bileyim.”dedi ve kızın karşısına geçip bileğini sıkıca tuttu.
”Ama öyle bir durum varsa bile adımı sana verecek değilim.Ya ben belanın ta kendisiyim.”dedi psikopatça gülerek.Karşısında ki kızı korkutmaya çalışıyordu.
Yoksa böyle ruh hastası davranışları yoktu.
Kız korkmuş olmalı ki bileğimi kurtarmaya çalıştı.
”Bırak bileğimi bırak dedim sana!”dedi.Gözleri dolmuştu.
Minela bileğini daha sıkı tutup kızı kendine çekti.
”Bırakacağım ama öncesin de bilmelisiniz ki az önce ağlattığınız kız benim himayem altında.Ona karışanı görürsem bu okulu başına yıkarım.”dedikten sonra kızı bıraktı.İki kız da hızla tuvaletten çıktılar.
Minela hala yerde oturan ve şaşkınlıkla onu izleyen kıza baktı.Göz devirdi.İşte yine biri ona hayran oluyordu.Kız hala kalkmayınca minela ofladı.
”Orada ömür boyu oturmayı planlamıyorsan kalk.Ve bir daha da böyle ucubelere kendini ezdirme.”dedi minela sert bir sesle.
Kız yavaşça kalktı:
”Sürekli karışıyorlar.Bıktım artık bu durumdan.Suçsuzum ama suçluymuşum gibi davranıyorlar.”dedi kız.
”Çünkü onlara sert yanını göstermiyorsun ve kendini ezdiriyorsun!”dedi minela.Kız hafifçe ürktü.Ve geriye doğru adımladı.
Sonuçta onu kurtaran kişinin lakabı’Belalı’ydı.Onu da dövebilirdi yani.
Minela ondan uzaklaşan kızı görünce gülmemek için kendini zor tuttu.
”Merak etme yemem.”dedir eğlenen bir sesle.Kız boğazını temizledi.
”Yemezsin zaten.”dedi kız.Minela içinde ki meraka yenik düştü.
”Adın ne ?”diye sordu kıza.
”Parla.”dedi kız sakin bir sesle.
İsmi güzeldi.Kız da çok güzeldi.Minela bir süre neden böyle içine kapanık ve korkak olduğunu düşündü.
”Bu durumu ailene anlatmalısın.”dedi sadece.Tuvaletten çıkıp gidecekti ki parlanın dediği ile durdu.
”Teşekkür ederim bugün için.Ayrıca bu durumu anlatacağım bir ailem yok.”dedi parla.Minela arkasına döndüğünde buruk bir tebessümle yeri izleyen kızı gördü.
Derin bir nefes verip elindeki saate baktı.Ders başlayalı on dakika olmuştu.Kesin yok yazılmıştı.Şimdi gidip derste hocanın o meymenetsiz yüzünü görmeye hiç gerek yoktu.
”Bahçeye çıkalım mı ?”diye sordu Parlaya.Parlanın gözlerinde bir ışık belirdi.İlk defa birisi onunla sohbet etmek için bir teklifte bulunuyordu.
Kafasını salladığın da minela onu beklemeden tuvaletten çıkıp bahçeye yürüdü.Parla minelanın adımlarına yetişmekte zorlanıyordu.
Bahçeye çıktıklarında minela bir banka oturup kafasını geriye attı ve gözlerini kapattı.Her gün ayrı bir belaya bulaşmakta yoruyordu insanı.
Parla da gidip minelanın yanına oturdu.Ama bir süre konuşmadılar.Parla sıkılmış olmalı ki oflamaya başladı.
“Oflayıp durma.Konuşacaksan konuş!”dedi en sonunda minela.Kız ani gelen sesle yerinden sıçradı.
Sonra merakla sordu.
”Nasıl bu kadar cesur ve umursamaz olabiliyorsun?”
Minela sırıttı.
“Allah vergisi diyelim herkese nasip olmaz bu özellikler.”dedi göğsünü kabartarak.
Parla kıkırdadı.
“Ailen nerede ?”diye sordu Minela.Parla omuz silkti.
”Bilmem.Hiç görmedim ki onları.”dedi üzgün bir sesle.Minela kızın dolan gözlerini görünce konuyu kapattı.
”O kızlardan uzak durmanı öneririm.”dedi sadece.Sonra da banktan kalktı.
Arkasını dönüp yürümeye başlamıştı ki kız adını seslendi.
”Minela…Arkadaş olalım mı ?”diye soran sesi duydu.Sonra yavaşça arkasını döndü ve kızarmış yanaklarla ona bakan kıza cevap verdi.
”Olalım…”
******
Aklıma geçmişte yaşadığımız anılar gelince gülümsedim.Güzel günlerdi.İyi ki de o gün parlanın teklifini kabul etmiştim.
Parlanın telefonu ısrarla çalmaya başlayınca benden ayrıldı.Şuraya yazıyorum arayan kişi kesinlikle göktunçtu.
”Göktunç arıyor.”dedi parla.
Ve gollll.Doğru tahmin.
”Ay tamam sen git onun yanına yoksa sensizlikten burayı başımıza yıkar.Benim işlerim var zaten.”dediğimde son kez sarılıp gitti.
Bende aşağı inip askeriyenin koridorlarında yürümeye başladım.Dümdüz yürüyordum ki gözüme yan yana konuşarak yürüyen iki asker takıldı.
Birisi sarışın mavi gözlü hay maşallahlık bir tipti.Diğeri ise utangaç daha kendi halinde birisine benziyordu.İlk defa görüyordum onları.
Sarışın olan etrafa sırıtarak bakıp yanındaki ne bir şeyler söylüyordu.
”Lan oğlum burada çok güzel hatunlar var.Çok şanslıyım valla.Bir de asker olunca daha bir çekici oluyorlar.”dedi yanındakine.Esmer olan diğerinin ensesine vurdu.
”Sus lan sus.Bıktım oğlum senin şu çapkınlığından.Liseden beri aynı şey.Yanıma hiç yakışmıyorsun.”dedi yüzünü buruşturarak.Sarışın olan esmer olanı itti.
”Çok mu meraklıyım ben sana anasını satayım!Bende isterdim yanımda sarışın bir çıtır gezdirmeyi.”dedi sonra benim olduğum tarafa bakınca durdu.Bende ona baktım.
”Ya da kahverengi saçlı da olabilir.”dediğinde kaşlarımı çatarak ona baktım.Bana mı demişti ?Döverdimkine.
Esmer olan arkadaşını dürttü.
”Gözünü dikip bakma kadınlara lan artık.Bak bunlar asker çok pis döverler seni.”desede sarışın olan bana doğru yürümeye başladı.
Yumruklarımı sıktım.Anlaşılan eceline susayanlar vardı.
Gelip karşımda durdu.Sonra çapkınca sırıttı.Ellerini saçlarıma geçirdi.
Buna düşen kız var mıydı cidden??
”Merhaba güzel hanımefendi.”dedi.Elini bana uzattı.Boş bir bakış attım.Sonra hayırdır der gibi kafamı salladım.
Boş olan eline baktı.Yüzü anlık olarak düştü.Esmer olan hafifçe gülmüştü.E tabi bir saniye de reddedilince göt olmuştu.
Ama sarışın olan durmadı.
”Biz de buraya yeni atandık.Siz de burada askersiniz sanırım.İsminiz neydi ?”diye sorunca göz devirmemek için zor tuttum kendimi.
Ağzımı açıp cevap verecekken arazın şiddetli sesini duydum.
”Minela!”diye sesleniyordu.Ona baktığımda sinirli adımlarla buraya geliyordu ama bakışları sarışın askerin üzerindeydi.
Sarışın asker arazı görünce bir küfür savurdu.
Esmer olan da arkadaşına bakıp’Böyle de göt olursun’bakışı attı.
Araz yanıma gelip askerlere çatık kaşlarla baktı.Sonra bana döndü.
”Bir sorun mu vardı ?”diye sordu.Oldukça dibime girdi.Sanki karşıdakilere bir şeyi kanıtlamak istiyordu.
”Yok arkadaşlar yeni atanmış biz de tanışıyorduk.”dediğimde önümde ki ikiliye göz ucuyla baktı.
Ama sarışın olan uslanmamış olmalı ki daha çok kurcaladı.Bu sefer elini araza uzattı.
”Tanıştığımıza memnun oldum.”dedi sırıtarak.Araz adamın elini tutup öyle bir sıktı ki adamın suratı kıpkırmızı oldu ve öne sendeledi.
”Bende memnun oldum.”dedi araz dişlerinin arasından.
Ortamda ki havayı dağıtmak için araya girdim.
”Eeee size hayırlı olsun o zaman.Bizim işlerimiz var gidelim.”dedim ve arazı çekmeye çalıştım.Sarışın olan arkamdan seslendi.
”Minela hanım.Görüşelim.”dedi sadece.Araz ona öldürücü bakışlar atıp ona doğru yürüyecekti ki onu kolundan tutup sürükledim.
Hayır ona ne oluyordu.Gülmeye başladığımda araz kaşlarını çattı.
”Komik mi ?”diye sordu.Daha fazla güldüm.
”Evet komik.Ayrıca sen niye karışıyorsun ki.Askerler benimle konuşuyor size ne oluyor ?”dediğimde durdu ve bana baktı.Sonra hafifçe eğildi.
“Sana tavsiyem minela.Bana sınır edebiyatı yapıyorsan gereken sınırı diğer askerlerle arana da koy.Yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim.”dedi ve doğruldu.
”Ha bu arada komutanım diye seslenmeyi de unutma.”dedikten sonra önden yürümeye başladı.
Kaşlarımı çattım.Banane işte ona komutanım demeyecektim!
”Demeyeceğim işte demeyeceğim banane.”diye söylendim.Telefonuma mesaj gelince baktım.
Babam odasına gelmemizi istiyordu.
Ben bu anı daha önce de yaşamıştım.Babam beni ve timimi odaya çağırmıştı.Sonra arazla tanıştırmıştı.Tarih tekerrür ediyordu.
Koşarak araza yetişmeye çalıştım.
”Babam odasına çağırdı oraya gidiyoruz.”dedim.Kafasını salladı.
Odanın önüne geldiğimiz de kapıyı çalıp içeri girdik.Tüm tim buraydı.Araz önümde durduğunda diğerlerini görebilmek için kenara kaydığım da gördüğüm yüzlerle az kalsın kahkaha atacaktım.
Bunlar onlardı.Esmer ve sarışın askerler.Onlar da bizi görünce anlık bir şaşırdılar.Sarışın olan arazı görünce derince yutkundu.Bana bakmadı bile.Galiba arazdan çok korkmuştu.
”Hoş geldiniz çocuklar.Yeni askerlerle tanışın.”dedi babam.
İçlerinden birisini hiç görmemiştim.Esmerdi ve orta yaşlardaydı.Parmağında ki yüzük evli olduğunu gösteriyordu.Ayrıca bakışlarında bir abi sıcaklığı vardı.
”Tim komutanınız Kıdemli Üsteğmen Araz Kızılkurt.”dedi babam.Araz hepsiyle el sıkıştı.
”Memnun olduk komutanım.Ben Kenan ALTANER.”dedi orta yaşlı adam.Diğer ikisinden ses çıkmıyordu çünkü kendilerini mahçup hissediyorlardı.
“Ve bende timinizin ikinci komutanı Üsteğmen Minela Çevik.”diyerek onlarla el sıkıştım.Sarışın olan yüzüme bile bakmıyordu.Çünkü az önce komutanına yürüdüğünün farkındaydı.
”Sizin isimizin neydi ?”diye sordum.Önce sarışın olan cevapladı.
“Yiğithan BARÇIN emredin komutanım!”dedi.Esmer olana döndüm.
”Anıl Atabey emredin komutanım.”dedi gür bir sesle.
Şuan burada bir şey söylemek istiyorum.Arazın yiğithana olan bakışları öldürücüydü.Aynı timde olacağımızı düşünürsek bu olayı unutmamız gerekiyordu.
Hepimiz tanıştığımız da kapı dan diye açıldı ve içeri kızıl saçlı mavi gözlü çok güzel ve tatlı bir kız girdi.
”Ay ay ben çok mu geç kaldım ?Selam.Şey neden bana öyle bakıyorsunuz ya ?”dedi kız heyecanla.Gülümsedim.Babam da kahkaha attı.
”İşte bu da tim doktorunuz Açelya Erdem.”dedi.
Kıza baktığım da utangaç bir tebessümle bize bakıyordu.Sonra hafifçe elini kaldırdı.
”Selam…Ben doktorunuz.”dediğinde güldüm.
Biz böyle çok garip bir ekip olmuştuk.
*****
Selamlarrrrrr
Size uzun bir bölümle geldim)))
Bu bölüm açık ara yazarken en eğlendiğim bölümlerden birisiydi.Siz şunu söyleyeceğim sancak timi bizi çok eğlendirecek.
Yiğithan benim favorim arkadaşlar.Bakmayın Minelaya yürüdüğüne o akıllanacak ama çapkınlığını kaybetmeyecek.
Yani hiçbir şekilde Yiğithanın Minelaya aşık olacağını ya da arazla rekabete gireceğini düşünmeyin.
Bu sadece bu bölümlüktü.
Yorum yapın lütfen.Yorumlarınızı merak ediyorum))))
Yıldıza basmayı unutmayın✨💕
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 65.12k Okunma |
6.33k Oy |
0 Takip |
77 Bölümlü Kitap |