45. Bölüm

37.Veda

Biryazarımm
biryazarimm

Oy sınırı;30*

Dün akşam abime bir şey çaktırmadan ucuz yırtmıştım.Arazı bu konuda uyarmam gerekiyordu.En azından abimin burada olduğu süreçte bu tür hareketlerine bir son veremliydi.Yani benim açımdan bir sorun yoktu ama abim çok fena sıkıntıydı.1

Saçlarımı bir topuz yaptıktan sonra odamdan çıktım.Sofra hazırlanmıştı bile.Kesinlikle abim ve babam konusunda çok şanslıydım.

"Oooo birileri sonunda uyanabilmiş bakıyorum da."Abim mutfaktan elinde bir tabak patates kızartması ile çıkarken bana laf atmayı da unutmamıştı.Omuz silkerek masaya oturdum.

"Ne yapayım ya çok uykum vardı."

"Sende haklısın tabi.İnsan yaşlandıkça daha fazla uykusu gelir."diyerek sandalyeye oturdu.

Kaşlarımı çatıp cevap verecekken araya babam girdi.

”Kızımla uğraşma oğlum.O hala benim minik prensesim.”dediğinde yanağından öptüm.

”Canım babam benim.Sadece benim canım babam!”diye vurgulayarak da abime nispet yapmayı unutmamıştım.Ama abimin bunu çok önemsediği söylenemezdi.

”Bak bak bak girdiği hallere bak.Acaba canın babam denin gece dışarı çıktığını biliyor mu ?”diye sorduğunda masanın altından ayağına vurdum.

Bende diyorum ki o böyle şeylere sessiz kalmaz şimdi niye böyle oldu diye ?Yapmıştı işte yapacağını!

Babam bana dönerek;”Kızım sen gece dışarı mı çıktın ?”diye sakince zordu.Abime öldürücü bakışlar atmayı kesip babama baktım.

”Çok bunaldım burada baba.Bemde hava almak için lojmanın önüne çıkmıştım.Biliyorsun kışı seviyorum.Abimde beni göremeyince telaşlanıp dışarı çıkmış.Zaten bende o sırada eve geliyordum.”dedim.Yani söylenenler yarı gerçekti yarı değildi.

Sonuçta hepsi yalan değildi.2

”Kızım bir daha öyle yapınca haber ver.Üstelik Allah aşkına o soğukta dışarı çıkılır mı be güzelim ?”

”Ay sizde beni iyice güçsüz bir kız bellediniz.Siz askerseniz bende askerim ona göre ayağınızı denk alın.Biz ne soğuklar gördük bundan mı korkacağız ?”diye gerine gerine övündüm.

”Tamam hadi kahvaltınızı edin.”dedi babam.Kahvaltıya başladığımız da ne kadar açıklığımın farkına varmıştım.Hızlı hızlı yemeğimi yerken abimin kurduğu cümle ile lokmalarım boğazım da kalmıştı.

”Bugün beraber bir şeyler yapalım.Yarın İstanbul’a dönüyorum.”2

Bir dakika Ne ?!

Yavaş yavaş ağzımda ki lokmayı tutarken şaşkınlıkla abime bakıyordum.Bu kadar erken mi gidiyordu ?

”Oğlum daha geleli kaç gün oldu ?Çok erken değil mi ?Zaten yıllık izin bile doğru düzgün kullanmıyorsun.”dedi babam.Haklıydı.Abim sakince çayını yudumladı.

”Ben buraya gelirken çok ani bir izin kullandım baba.O yüzden her işimi yarım bırakıp geldim.Size söz yine gelmeye çalışacağım.”dediğinde boğazımda bir yumru oluştu ve gözlerim doldu.1

Abim dolan gözlerimi görünce kafasını sağa eğdi.

”Ağlama abisinin gülü.Doldurma hemen kurban olduğum gözlerini.Yine geleceğim bak söz.”dediğinde kafa salladım ama iştahım kalmamıştı.1

Öylece masaya bakıyordum.Zaten onu çok özlüyordum bir de şimdi gidecekti.Üç gün Özlem gidermek için yeterli değildi ki!

”Minelam kaldır kafanı.”dese de kaldırmadım.Bakarsam ağlardım.Sanırım biraz fazla duygusallaşmıştım.

Bir kaç saniye sonra yanımda ki sandalyenin çekildiğini hissettim.Sonra abim güçlü kolları ile bana sarılmış,beni göğsüne çekmişti.

İster istemez dudaklarımdan bir hıçkırık kaçtı.Yine gidiyordu benden.

"Babam senin bu kızın niye böyle sulu göz ya ?!"diye hafif bir sitemle sordu abim.Babam da yanıma gelip saçlarıma bir öpücük bıraktı.

"Sulu göz değil benim güzelim.Sadece sevdiklerinden ayrılamıyor."dedi babam.Çok haklıydı.1

Ben sevdiğim insanlardan ayrılmak istemezdim.Her konuda duygusuz davranmayı başarabiliyordum ama bu konuda asla.Sanki sevdiklerim olmadan bende bir hiçtim.Hayatımın merkezine koyduğum kişilerden ayrılmak istemiyordum.

Göz yaşlarımı silip olduğum yerde dikleştim.

"Ay tamam ağlamıyorum sonuçta abim geri gelecek."dedim gülümsemeye çalışarak.1

"Aynen öyle kardeşim.Hadi kahvaltımızı yapalım da askeriyeye gitmeden önce kar topu oynayalım.Eskisi gibi."

**********

Kahvaltımızı yapmıştık ve şimdi kartopu oynamak için hazırlanıyorduk.Babam gelmeyeceğini ve abi kardeş takılmamızı istediğini söylemişti.Onu yormamak için çok kurcalamamıştım.Beremi de taktıktan sonra kapının önünde abimi beklemeye başladım.

Sonunda odasından çıktığında kapıyı açıp aşağı indim.Abim de hemen arkamdan geliyordu.Binanın kapısını açıp dışarı çıktığım da gördüğüm manzara mükemmeldi.Her yer bembeyaz karlarla kaplıydı ve kar hala da yağmaya devam ediyordu.

Abim de arkadan gelip yanımda durdu.

"Karlar çok güzel."diye mırıldandım.Kafasını sallayarak onayladı.

"Evet,tam sana fırlatmalık."

NE?!

Abim hemen eğilip yerde ki karlardan top yapmaya başlayınca hızla koşarak ondan uzaklaştım

"Ama abi bir dakika bekle.Daha başlamadık bil-"Ve evet ilk kartopunu suratımın tam ortasına yemiştim!

"Allah senin belanı vermesin.Şimdi görürsün sen!"diye bağırdım ve hızla bir kar topu yapıp ona fırlattım.Abim tabi ki hazırlıklı olduğu için kartopundan kolayca kaçmıştı.Ama ben pes etmedim.Olabildiğince hızlı bir şekilde kar topu fırlatıyordum.

O kaçarken bende onu peşliyordum.Nefes nefese kaldığım da onu peşlemeyi bıraktım.Ama abim artık ne kadar enerjikse bu sefer o koşarak bana top atmaya başladı.Telaştan hızla koşarken önüme bile bakmıyordum.

Keşke baksaymışım!1

Arkama bakarak koşarken önüme bakmadığım için hızla bir bedene çarptım.Çarpmanın şiddeti ile geriye düşecekken belime sarılan kol buna engel olmuştu.

Kafamı kaldırıp kolun sahibine baktım.Arazdı.O bana odaklanmıştı bende ona.

"Dikkat et İzmir Güzeli."diye fısıldadı.Sen böyle dersin de etmez miyim be yeşil gözlüm ?

Başka bir kol tarafından tutuldum ve arazdan uzaklaştırıldım.Bu sefer kolun sahibine bakmaya gerek yoktu çünkü belliydi.Abimdi.Ama onun bakışları bende değil Arazdaydı.

"Bir daha kız kardeşime dokunma!"diye uyardı nazikçe.Araz bir cevap vermedi.O da biliyordu ki cevap vermemesi abimi daha çok delirtiyordu.Abim ağzını açıp tekrar sataşacaktı ki binanın kapısı tekrar açıldı ve bu sefer tüm tim birden dışarı çıktı.Evet,herkes.

Kaan,Sinan,Yiğithan,Anıl,Kenan abi ve oğlu yusuf,Açelya,Sumru,Göktunç,Parla olmak üzere hepsi tam kadro buradaydı.Harbe gidiyorduk da benim mi haberim yoktu ?

Hadi onların hepsi lojman da oturuyorlardı neyse de arazın burada ne işi vardı ?Sabahın bu saatinde buraya mı gelmişti ?

"Baba hadi kardan Minela yapalım."dedi Yusuf babasının elini çekiştirerek.1

Af buyur ?

Kardan Minela derken ?

Kenan abi hızlıca eli ile Yusufun ağzını kapattı.

"Oğlum,güzel evladım benim.Neler söylüyorsun sen öyle ?Ayıp oluyor bak Minela ablan da burada.Ona abla de tamam mı ?"diye sordu ama sesinde bariz bir tehdit vardı.Yusuf,bunu hiç umursamadan babasının ağzına kapanan elini sert bir şekilde ısırmıştı.Kaliteli bir cevaptı.

"Bu küçük velet çok haklı.Hadi kardan adam yapalım komutanım."dedi Yiğithan.Araz kısa bir bakış attı.

"Çocuk muyuz lan biz ?!"diye sordu.Ama bunun onunla alakası yok.

"Konu çocuk olup olmamamız değil.Bence yetişkinlerde kardan adam yapabilir.Sonuçta amacımız eğlenmek."dedim.Araz bir süre bana baktı.Sonra tebessüm etti.

"Sen öyle diyorsan öyledir."dediğinde bende gülümsedim.Gülümsemesi bulaşıcıydı.Abim sohbetimizden hoşlanmamış olmalı ki huysuzca yerinde kıpırdandı.

"Eee yapıyor muyuz şimdi ?"diye sordu Sinan.Kafa salladım.

"Takımları belirleyin başlıyoruz."

*********

10 Dakika Sonra

Takımların hepsini belirlemiştik ama bazı sorunlarda yaşanmıştı tabi ki.Mesela Yusuf benimle takım olmak için adeta feryat figan yakarmıştı ama maalesef sonuç başarısızdı.

Herkes ikişer kişilik takımlar olmuştu.Sinan,Kaan ve Açelya hariç.Bir kişi fazla kaldığımız için Sinan kaanların takımına girmişti.Tabi kaan bu duruma çok sinirlenmişti.Diğer takımlar ise şöyleydi;

Kenan abi ve Yusuf,Yiğithan ve Anıl,Göktunç ve Parla,Ben ve Sumru takım olmuştuk.Sonuncu ve en şaşırdığım ikili ise abim ve arazdı.Abim beni seçmek yerine bir adım öne çıkıp arazı istediğini söylemişti.Ben şaşkınlıktan konuşamazken araz da abime sakince karşılık vererek teklifi kabul etmişti.1

Şimdi de böyle bir durumdaydık.

Herkes kardan adam yapmaya başladığında bende sumru ile olduğum için mutluydum çünkü orantılı çalışıyorduk.

Aslında genel olarak herkes mutlu bir şekilde kardan adamına odaklanmıştı ama bazı tartışmalar yaşanıyordu.

Mesela Kenan abi ve Yusuf baba oğul kavgası yapmakla meşguldüler.

”Ama baba bu Minelaya benzemedi.”diye kollarını göğsünde bağlayarak mızmızlandı Yusuf.Abimle araz aynı anda Yusuf’a kitlenirken Kenan abi sabır dileniyordu.

”Oğlum yeter artık.Komutanıma yürümeyi bırak lan eşek sıpası!Ablan senin o ablan.”dedi ama boşaydı.2

Hemen yanlarında ki Kaan,Açelya ve Sinan üçlüsüne bakınca onlar da bir tartışma içerisindelerdi.

”Kardan adamın ismi Simge olacak.”dedi Sinan mutlulukla.Büyük ihtimalle yeni konuşmaya başladığı kızdı.

”Hayır lan Açelya çiçeği olacak.”dedi Kaan karşı çıkarak.Son zamanlarda kaanın açelyalı şeylere pek bir ilgisi vardı hadi hayırlısı.

”Salak mısın oğlum ?Kardan adama niye çiçek diyoruz ?”diye sordu Sinan.Sanki simge demesi çok mantıklıydı da.

”Asıl sen salaksın.Banane senin konuştuğun kızın isminden.Bunun ismi açelya çiçeği olacak.”dedi Kaan inadını sürdürerek.

”Simge dedim.”

”Açelya çiçeği dedim.”

”Simge ded-“

”Bence kardan adamın ismi kardan adam olarak kalsın.”diyerek sonunda konuştu Açelya.Kaan anında yelkenleri suya indirerek gülümsedi.

”Tamam doktor sen ne dersen o.”diyerek kardan adamı yapmaya devam etmişti.

Bakın kavgalar arasında favorim olan kesinlikle Yiğithan ve Anılınkiydi.

”Git lan karışma kardan adamımın kafasına.”diyerek kardan adamı arkasına sakladı Anıl.Yiğithan onu itmeye çalışarak;

”Asol sen çekil lan önümden!Kel mi kalsın kardan kadınımız ?Saç yapacağım ona.”diyerek elinde ki ince dalları gösterdi.

Evet o dallarla saç yapmayı planlıyordu.

”Kardan adam o bir kere tamam mı ?Senden daha adam gibi adam.”

”Anılcığım bırak artık.Zaten gerçek sevgilim yok bari sahtesi olsun.”

Anıl daha fazla dayanamadı ve yerden aldığı kartonunu fırsattan istifade arkasına dönen Yiğithanın poposuna fırlattı.

Hedefi tam on ikiden vurdu yalnız!

”Lan p!ç ne yapıyorsun ?”diyerek hızla önüne döndü Yiğithan.Anıl sırıtarak bir kartopunu daha hazırladı.

”Kardan adamıma göz koymanın bedelini ödeyeceksin !”diyerek onu peşlemeye başlamıştı.

Göktunç ve Parla sanırım en sakin çiftimizdi.

“Hayatım bence bunun yanına seni ve gelecekte ki beş çocuğumuzu da yapalım.”dedi Göktunç kardan adamı işaret ederek.

Parla minik bir tebessümle”Sevgilim beni de yapalım ama beş çocuk fazla.”dedi.

En azından saçma bir kavga yapmıyorlardı.

”Çok güzel oldu valla.”dedi abim kardan adam olduğunu iddia ettiği cisme bakarken.

“Bu mu güzel ?Kafası yamuk bir kere.Değiştir şunu!”dedi Araz sinirle.Haklıydı çünkü kardan adamın kafası bariz bir şekilde yamuktu.

“Sana benzettim işte fena mı ?”dedi abim sırıtarak.Araz derin bir nefes alıp bana baktı.Bizde sumru ile hala kardan adamımıza devam ediyorduk.1

”Seninkiler mükemmel anlaşıyor yalnız.”dedi Sumru omzuna vurarak.

”Aynen canım ne demezsin!”dedim iğneleyici bir tonla.

”Bak bak sana yeşil zeytin getirdim.Kardan adamı yeşil gözlü yap diye.”diyerek elinde ki yeşil zeytinleri gösterdi.

Ne zaman getirdiğini bilmiyordum ama iyi ki de getirmişti.Elimi zeytinlere uzattığım da geri çekti.

”Yalnız önce karşılığında sorduğum soruya cevap vermelisin.”dedi.Yine ne geliyordu acaba ?

”Peki tamam sor gelsin.”

”Araz ile sevgili misinizin?Aranızda tam olarak ne var ?”

“Bende bilmiyorum ki.Yani ben onu seviyorum o da seviyor gibi ama hiç dile getirmedi.Sanki ikimiz de birbirimize açılmaktan çekiniyoruz.”

”Mesela sürekli dip dibeyiz.Ama sorsan ne olduğumuzu bilmiyoruz ?”Sözlerimi tamamladığım da arkamda bir sıcaklık hissettim.Sonra da sumrunun imalı sözlerini işittim.

”Belli belli sürekli dipdibesiniz.”dediğinde arazın nefesini artık saçlarımda hissediyordum.3

Ne oluyoruz be ?!

”Bitirdiniz mi ?”diye sordu arkamdan yanıma geçerek.

Valla kardan adamı bilemem ama ben şurada eriyip bitmiştim yani.

”Hm hm bitirdik ama sadece gözleri kaldı.”dedi Sumru yeşil zeytinleri göstererek.Zeytinleri alıp yerine yerleştirdim.

“İşte şimdi oldu.”dedim.Çok güzel olmuştu.Mükemmel olmuştu.Araz da minik bir tebessümle beni izliyordu.

”Bizimkinin de kafası yamuk oldu işte.”dedi eli ile ensesini kaşıyarak.Arkasına kardan adamın yamuk kafasına baktım.

Ama yamuk kafa artık kardan adama bağlı değildi çünkü yerinden sökülmüştü.Söken kişi abimdi ve şuan elinde kardan adamın yamuk kafası ile araza doğru son sürat koşuyordu.

Galiba onu arazın kafasında parçalayacaktı.

Ben daha arazı uyaramadan abim gelmiş ve kardan adamın kafasını arazın kafasına geçirmişti.

Araz aldığı sert darbe ile inleyerek yeri boylarken ben hızla yanına çöktüm.

”Abi sen ne yaptığını sanıyorsun ya ?Abarttın iyice bu işi!”diye kızıyordum bir yandan da.

Sevdiğim adam yerde 1.90 yatıyordu ve ben ağlamamak için zor duruyordum.Herkes arazın etrafına toplanmıştı.

”Araz…”diye titreyen sesimle başına dokundum.Yerde yatmasına rağmen gülümsedi.

”Doldurma gözlerini iyiyim ben.”dedi ama acı çektiğini görebiliyordum.Sonunda yerden doğrulmaya çalıştığında yardım ederek onu kaldırdım.

”İyi misiniz komutanım ?”diye sordu Göktunç.Araz hafifçe kafasını salladı.

”İyiyim iyiyim bir şey yok.”dese de abimin bu yaptığı ile artık bende sınırlar aşılmıştı.Gidip abimin karşısında durdum.

”Sence de bu yaptıkların yetmedi mi ?Çocuk musun sen abi ?Amacın ne ?Beni üzülmekten korumak falan mı ?Ha eğer öyleyse bil diye söylüyorum senin bu yaptıkların beni mutlu etmiyor aksine üzüyor!”diye bağırdım yüzüne doğru.Hafif bir şaşırsa da sesini çıkarmadı.1

Araz hafifçe koluma dokunup ;

”Sakin ol ve abine bağırma Minela o senin ne olursa olsun abin.”dedi ama ben umursamadım.

”Kendine çeki düzen ver abi.Ve benim büyüdüğümü bir an önce kabullen.Aksine her şey için çok geç olacak!”dedim ve herkesi arkamda bırakarak binaya girdim.

*******

İlahi Bakış Açısı

Demir Alp derin düşüncelere dalmıştı.Kız kardeşinin o lafları söylemesinden ve çekip gitmesinin üzerinden saatler geçmişti.Askeriyeye gitmişti Minela.1

Acaba çok mu üzerine gittim diye düşünmeden edemedi demir Alp.Ama kız kardeşine zarar vermemişti ki.Ne yaptıysa o yeşil gözlü herife yapmıştı.

Ama araza yapılan şeyler de minelayı üzüyordu.Demir bunu anlamıştı.

Ve bir şeyi daha anlamıştı.Araz nasıl kız kardeşimi seviyorsa kız kardeşi de sazı seviyordu.İşte demire en çok koyan şey de buydu ya zaten!

Kabullenemiyordu minelayı bir başkasıyla paylaşma fikrini.Ama Minelayı da ilk defa böyle aşk dolu görüyordu.

Ama yine de vermeyecekti kız kardeşini o herife!

Belki de artık Minela ile iki yetişkin gibi konuşma vakti gelmiş de geçiyordu.Ama ondan önce konuşması gereken birisi vardı.Zaten onunla da bir saat sonra buluşacaktı.

Aradan zaman geçtiğinde demir Alp yattığı yataktan kalkarak üstünü değiştirdi.Konuşacağı kişiye karşı oldukça sakin kalmayı deneyecekti.

Arabasının anahtarını alıp evden çıktı ve gireceği konuma doğru yol aldı.Kısa bir süre sonra hedefine varmıştı zaten.Arabadan inip kafede ki masalardan birisine oturdu.

Stresten bir dizini sallarken söyleyeceği sözleri şimdiden belirliyordu.O öylece kendi zihninde boğulurken birden karşısında ki sandalye çekilmiş ve birisi oturmuştu.

”Biraz geç kaldım kusura bakmayın ama geldim.Dava hakkında ki bilgiler burada şöyle vereyim.”diyerek bir kadının masaya dosya uzatmasını kesinlikle beklemiyordu demir Alp.2

Şaşkın şaşkın kafasını kaldırıp hala çantasında bir şey arayan kadına baktı.Kumral saçlı beyaz tenli bak gözlü çok güzel bir kadındı.Tabi bu demirin pek umurunda değildi.

”Anlamadım ?”diye sorduğunda kadın sonunda kafasını kaldırabilmişti.Kadın hiç bozuntuya vermeyerek elini demir alpe uzattı.

”Tanışalım ben savcı Balım Özden.”dedi nahif sesi ile.

”Pardon da niye tanışıyoruz ?”diye kaba bir soru sordu Demir.Zaten onun yapısında kibarlık ne gezerdi ki ?

”Ne demek niye tanışıyoruz.Hayrullah bey sizin oğlunuzun davası ile ilgilenecek olan savcıyım.”dediğinde Demir aval aval kadını suratına baktı.Sonra sandalyesinde geriye yaslandı.1

”Birincisi Hayrullah bey ben değilim.İkincisi oradan bakınca Hayrullah’a benzeyen bir tipim mi var ?”Demirin alaycı ve kaba tavrı ile Balım önünde ki dosyayı sert bir şekilde kapatıp sinirle adama baktı.

”Hayır beyefendi buradan bakınca ukala züppe pişkin terbiyesiz bir tipiniz var!”dedi ve masadan ayaklanıp dosyalarını topladı.

”Ayrıca aşırı öküz ve kaba birisiniz!”demiş ve sonrada arkasına dönüp gitmişti.Demir şaşkın şaşkın giden kadının arkasından bakıyordu.

Allah aşkına bir tane bile akıllı denk gelmez miydi ya ?!

Sonunda beklediği kişi kafeye girince demir tekrar gerildi.Oysa ki az önce kafası fazlası ile dağılmıştı.Araz gelip sandalyeye oturdu.

”Selamün aleyküm.”dedi kuru bir sesle.

”Aleyküm selam.”diye karşılık verdi Demir Alp.

”Niye çağırdın beni ?”diye sormadan edemedi Araz.Az çok bir şeyler tahmin ediyordu gerçi.

”Ciddi bir konu konuşmak için.”

”Konu ne ?”

”Kız kardeşim.”

”Sen sormadan söyleyeyim deli gibi aşığım ona.Ve asla da vazgeçmem!”

”Lan bir dur!Şurada sakince durmaya çalışıyorum ateşe körükle gitme.”derken araz omuz silkmişti.

”Niye benim kız kardeşim ?”diye sordu Demir dertli bir ses ile.

”Çok güzel.Çok da belalı bir tip.Fena birde.Ama öyle bir kadın ki gözlerimi ondan alamıyorum.Fiziksel olarak değil ruhen beni ona bağlayan bir şeyler var.Hayatım da hiç aşık olmamıştım ta ki Minela karşıma çıkana kadar her şey o kada-“Araz güzel güzel konuşurken demir Alp onun yüzüne masada ki küp şekerleri atmış ve susmasını belirtmişti.

Allah aşkına bu adam sürekli araza bir şey fırlatmak zorunda mıydı ?

“Kes lan burada senin kardeşime olan aşkını dinleyecek değilim!”dedi sert bir sesle.Arazın umrunda bile değildi.

”Niye çağırdın oğlum beni söyle o zaman!”

”Düzgün konuş lan benimle!”

”Konuşmazsam ne ol-“Araz sözlerini tamamlayamadan yanda ki çiftin gürültülü tartışması ile cümlesi bölünmüştü.

Bir adam bir kadının kolunu sıkıyordu ve kadın yalvaran bakışlarla ona bakarak gitmemek için inat ediyordu.

”Bı-bırak beni gideyim lütfen!”dedi bir yandan da ağlarken.Demir ister istemez yumruklarını sıktı.

Bu hayatta kadınlara karşı kötü davranan itlere tahammülü yoktu!

”Kapat artık o çeneni!Sabahtan beri dır dır ederek kafamı s!kt!n.Geleceksin diyorsam geleceksin!”Demir adamın dedikleri ile masadan kalkıp onlara doğru yürürken Araz da demiri takip ederek ayaklanmıştı.

“Hayırdır birader bir sorun mu var ?”diye sert bir şekilde konuştu Demir.Adam demiri umursamadan kısa bir cevap verdi.

”Sizlik bir durum yok kardeşim,ikileyin!”dediğinde arazın kaşları alayla havalanmıştı.

“Hanımefendi bu adam sizi rahatsız ediyor mu?”diye sordu.Oysa her şey zaten ortadaydı.Kadın korkudan bir şey söyleyemedi fakat gözlerinden her şey anlaşılıyordu.

”Sizlik bir şey yok dedim ya ne duruyorsunuz burada?!”diye bağırdı adam.Demir Alp işaret parmağını sallayarak adamın üzerine yürüdü.

”O sesinin ayarına dikkat et!Yoksa ben o ayarı bozarım!”

”Bende yardım ederim.”diye ekledi araz demir Alp’e karşılık olarak.Adam sabrı tükenmiş gibi kadının kolunu sıkıp onu kendine çekince kadın acıyla inlemişti.

Adam bağırarak;“Ehh yeter be !Hepsi senin yüzünden başıma bela olduğun yetmiyormuş gibi her iti başıma sen sarıyorsun!”dediğinde demir de kayışlar kopmuştu ve adamın suratının ortasına bir yumruk atmıştı.

Adam acıyla bağırarak geriye düşerken kadın şaşkınlıkla olanları izliyordu.Demir durmayarak adamın yanına çöktü ve yüzünü yumruklamaya devam ediyordu.

Araz ise olanları keyifle izliyordu.

Kafeye adamın arkadaşları girmiş ve ellerinde sopalarla demire doğru koşmuşlardı.İçlerinden birisi kolunu kaldırıp demirin kafasına vuracakken araz sinirle o kolu tutmuştu.

”Ona uzanan kolunu kırarım lan senin!”diye bağırdıktan sonra adama kafa atmıştı.

Sonuçta ileri de kayınçosu olacak adamı korumalıydı değil mi ?

Ortalık iyice karışırken kavga gittikçe büyümüştü.Demir Alp ve Araz birbirlerine sırtlarını yaslamış ve önüne gelen adamları dövmüşlerdi.

Kavga polislerin gelmesi ile sonlanmıştı.Demir alpin ölmekten beter ettiği adam yaralı olduğu için hastaneye kaldırılmıştı.Hatta aralarından bir kaçı daha hastaneye gitmişti.

Sağlam olan iki kişi vardı:Demir Alp ve Araz.

Tabi Minela onları parçalandığında sağlam olmayacaklardı.1

*******

Minela

Sanırım deliriyordum ya da kafayı yiyordum.Çünkü bu işin başka bir açıklaması olamaz.Son iki saattir deli gibi abimi arıyordum ama telefonda ki kadın aynı şeyi zırvalayıp duruyordu.

Aradığınız kişiye şuan da ulaşılamıyor.Lütfen daha sonra tekrar deneyin-

Deniyorduk işte!Hiçbir etkisi yoktu!

Abime ulaşamamam yetmiyormuş gibi araza da ulaşamıyordum.Araz askeriyeden erken ve hızlıca ayrılmıştı.Nedenini ise söylememişti.

Ama abim evden giderken bile haber vermemişti.

Babamın da onlardan haberi yoktu.Nasıl ulaşacağımı bilmiyordum.Ya başlarına kötü bir şey geldiyse düşüncesini kafamdan atamıyordum.

Yani aslında burada can sağlığı güvende olmayan araz vardı.Sonuçta rakibi abimdi.

Evet abime kırgındım ama ondan haber alamamak beni çok korkutuyordu.Odamın kapısı açılınca kafamı çevirdim ve babamı gördüm.

”Baba,baba bir haber aldın mı ?”diye sordum hemen.Kafasını aşağı yukarı salladı.

Allahım sana şükürler olsun!

”Abin…nezarethaneye düşmüş Minela.Üstelik tek değil.”

Pardon?

”Araz ile birlikte düşmüşler.”1

Daha çok pardon ?!2

“Nasıl ya ne demek karakola düşmüşler ?Nasıl olur bu ?İkisi beraber ne yapıyordu?”diye sormadan edemedim.Artık içimde endişe değil öfke vardı.

”Bilmiyorum,gidip öğreneceğim.Gelmek istersen gel.Büyük ihtimalle bir kavgaya karışmışlardır.”dediğinde kafamı salladım.

”Ben gelmeyeceğim baba.Git al oğlunu ve askerini!”dedim ve asık bir surat ile yatağıma yürüdüm.

Ben burada endişeden kendimi yiyip bitirirken onlar bana hiçbir şey söylemeden buluşmuşlardı.Ha bu da yetmiyormuş gibi kavgaya bulaşmışlardı.Ama bir telefon bile etmemişlerdi!

”Öküzsünüz işte!İkiniz de birbirinizden öküzsünüz.Çıldıracağım ya bana niye hep böyleleri denk geliyor!”diye yakınarak örtüyü kafama kadar çektim.

Overthink saatim gelmişti.

*******

İlahi Bakış Açısı

Araz ve demir ikilisi son bir saattir karakoldalardı.Araz sırtını duvara yaslayarak yere çökerken demir ise demir parmaklıkların yanına tünemişti.

Kavga etmişlerdi iyiydi hoştu ama bu kısmını hiç düşünmemişlerdi.İki dağ ayısından da anca bu beklenirdi zaten.

Araz,Minelayı çok özlemişti.Ne sesini duymuştu ne de yüzünü görmüştü.Bir tek kokusunu soluyabiliyordu.

O da mineladan arakladığı bandana sayesinde.

İyili de almıştı o bandanayı.Bir kaç kere yıkamıştı ama sevdiği kadının kokusunu az da olsa alabiliyordu.Tabi bunu demirden gizli hallediyordu.

”Bir saat oldu kimse bizim için gelmedi lan!”dedi Demir Alp.Gururu okşanmıştı.

”Minelayı birazcık bile tanıyorsam olanları öğrendiyse bizi kurtarmak için bir adım bile atmaz.”dedi Araz rahatça.

”Tanıma lan kardeşimi!”diye hafifçe yükseldi Demir Alp.En alasından göz devirdi Araz.Bu adam ne zaman bir şeylerin farkına varacaktı ?

”Şu düştüğümüz hale bak.Birimiz asker birimiz savaş pilotu.Ama hapisteyiz.”diyerek arazın yanına oturdu demir.

“Kader işte.”dedi araz omuz silkerek.Şuan hiçbir şey umrunda değildi.Özlemi her şeyden ağır basıyordu.

”Yalnız çok iyi dövdük”dedi demir gülerek.Harbi iyi dövmüşlerdi.

”Temiz iş çıkardık.Ellerine sağlık.”

”Eyvallah.”

Bir polis memuru gelip kapılarını açtığında ikisi de ayaklanmıştı.

”Serbestsiniz.Ural albay yukarı da bekliyor.”dedi gelen polis.Demir Alp yutkunurken araz ne diyeceğini bilmiyordu.

Komutanının karşısına böyle bir rezillikle çıkmak istemiyordu.

İkisi de yukarı çıktığında Ural albay onları koridorda bekliyordu.Fakat çok sakin gözüküyordu.İkisi de yavaş yavaş Ural’ın yanına adımladı.

”Oooo sokak serserileri hoş geldiniz.”dedi Ural albay iğneleyici bir şekilde.İkisinin de başı öne eğikti.

”Kusura bakmayın komutanım.Sizi böyle bir durumla uğraştırmak istemezdik.”

”Bu hergeleye katılıyorum baba.”

”Düşün önüme.”

İki koca adam suçlu çocuklar gibi Ural’ın dediklerini yapıp karakolun çıkışına yürümüşlerdi.Telefonları almışlardı ve araz minelayı aramak için sabırsızlanıyordu.

”Baba Minela yok mu ?”diye sordu Demir arabaya binerken.

”Yok.Kız iki saat boyunca sizden haber alamadığı için kendini yiyip bitirmiş.Üzülemem için bana da söylememiş.Lan madem bir yere gidiyorsunuz niye benim kızıma haber vermiyorsunuz ?!”diye hafif bir yükselmişti Ural.

Demir Alp,”Baba tavırlıydı bana.Üstelik zaten evde değildiniz.Ben işimi halleder gelirim diye düşünmüştüm.”dedi.

”Söyleyin bakalım siz neden tek başınıza buluştunuz ?”diye sordu Ural arabayı bir yerde durdururken.

”Konuşmamız gereken özel bir konu vardı komutanım.”dedi Araz sonunda konuşarak.Şuna Minelaya olan aşkını komutanının öğrenmesi isteyeceği son şey bile değildi.

“Nasıl özel bir konu tam olarak ?”diye kurcalamaya devam etti.

”Konuşamadık zaten baba.O itin kadına öyle davrandığını görünce dayanamadım.”diyerek konuyu değiştirdi demir Alp.

”İyi madem öyle olsun.Ama bir daha oğlumu ve askerimi karakoldan toplarsan bozuşuruz.”

”Emredersiniz komutanım!”

”Emredersin baba!”4

******

Minela

Uyumak istiyorum fakat uyuyamıyorum.Zihnim abim ve araz ile meşguldü.İkisi de en sağlamından bir tribi hak etmişti.Babam gideli bir saat oluyordu.Sadece sorun olmadığını söyleyen bir mesaj atmıştı.

Ve son yarın saattir uğraştığım tek şey arazın aramalarıydı.Israrla beni arıyordu fakat açmayacaktım.Benden gizli abimle görüşmesinin bir bedeli olmalıydı.

Ama onu da çok özlemiştim.Şu bir kaç saatin asır gibi gelmesi hiç normal değildi.Aramalar yetmiyormuş gibi bir de bir ton mesaj atıyordu yeşil gözlüm.

Araz:Minela açmayacak mısın telefonlarımı ?

Araz:Bak gerçekten özür dilerim.Abinle senden gizli bulaşmamalıydım.Ama özel bir konuydu.

Araz:Aramalarını yeni görebildim.Karakoldaydım.

Araz:Abinle kavgaya bulaştık.Yoksa seni asla habersiz bırakmazdım.

Araz:Kavgaya bulaştım diyorum,karakola düştüm diyorum hiç mi endişelenmiyorsun benim için ?

Araz:Seni çok özledim…

Araz:Karakolda yanımda bandanan olmasaydı sensizlikten kafayı yiyecektim.

Araz:Affettin mi ?

Şapşaldı bu herif ya.Yeminle şapşaldı.En sonunda dayanamadığım için bir cevap yazdım.

Ben:Seni affedeceğim bir durum yok çünkü sana kızgın değilim.

Ben:Kırgınım…

Mesajım anında görülürken ben tırnaklarımı kemirerek gelecek olan cevabı bekliyordum.Tamam biraz abartıyor olabilirdim ama o da azıcık sürünsündü banane.1

Cevap yazmak yerine beni tekrar aradığında sesini duymak için kıvransam da açmadım.Evin kapısının açıldığını ve kapandığını duyunca telefonumu sessize alıp baş ucuma koydum.

Hemen yatağa girip uyuma numarası yaptım.İçeriden abim ve babamın sesleri geliyordu ama şuan ona odaklanamayacaktım.

Aradan beş dakika geçmişti ki odamın kapısı aralandı.Işığım açılmadan birisinin baş ucuma kadar geldiğini hissettim.

Yatağın sol tarafı çöktüğünde saçlarımda gezinen elin sahibini tanıyordum.Abimdi.

Saçlarıma bir öpücük bırakıp geri çekildi.Her ne kadar uyanmak istesem de oyunumu bozmadım.

“Minela,çok özür dilerim kardeşim.Sana haber vermeden gittiğim için ve seni üzen şeyleri yaptığım için.”dedi.Konuşup bir yere varmak için gözlerimi açtığım da abim bakışlarını duvara sabitlemişti.

”Benden özür dileme abi.Sadece yanımda ol.”dememle bana dönmüştü.Sanırım uyanık olmamı beklemiyordu.

Alnıma bir öpücük bıraktı.

”Olmaya çalışırım bir tanem.Sadece sen yüzünü asma yeter.”dedi.Tamam sanırım küslüğü rafa kaldırabilirim.

Abim de benim gibi başını yastığa koydu ve bir elini yastığın altına yerleştirerek bana döndü.

”Çok mu üzdüm seni ?”dediğinde düşünür gibi dudaklarımı büzdüm.

”Evet,araza zarar verdiğini görünce üzülüyorum.”

”Her yerden çıkıyor ayı!”

”Abi!”

”Siz ne konuştunuz arazla ?”diye sordum.Haber bile vermeden buluştuklarına göre önemli olmalıydı.Abim iki parmağıyla burnumu sıkıp geri bıraktı.

”Özel denen bir şey var güzelim.Ayrıca konuşamadık ki.Bir takım olaylar yaşandı.”

“Hmm anlatmak ister misin ?”

”Hayır şuan sadece kız kardeşimle uyumak isterim.”Ben bir şey demeden beni göğsüne çekmişti.

”Of sen formdan düşmüşsün.Eskisi gibi dedikodu yapamıyorsun.”

”Bıdı bıdı bıdı konuşma da uyu hadi.Bak yarın ben giderken salya sümük ağlayacaksın.Şimdiden enerji topla.”dediğinde göğsüne vurdum.

”Abi ya!”

Sesini incelterek beni taklit etti.

”Abi ya!”

******

Ne kadar istemesem de tekmelerimle ittiğim o an gelmişti.

Abim gidiyordu.

Üç gün.Sadece üç gün beraber geçirebilmiştik.Ayların hasretini geçirmeye yeter miydi ?

Ona ait olan valizi çıkardığım da abim de montunu giyerek yanıma gelmişti.Babam da yanımızdaydı.

Uçakla gidecekti.Ben her ne kadar havalimanına kadar onunla gelmek istesem de kabul etmemişti.Burada vedalaşacaktık.

Timdekilerle de vedalaşıp hava limanına gidecekti.

“Yine doldurmuşsun gözlerini be güzelim.”diyerek bana sarıldığında kollarımı sıkıca boynuna doladım.

”Abim gidiyor.Tabi ki de dolduracağım gözlerimi.”dedim.

”Allığın akar kız.İyiliğin için söylüyorum.”dediğinde bu halde bile beni güldürmüştü.

”Abi allık göze sürülen bir şey değil.Bahsettiğin şeyin ismi rimel.”dedim.Aydınlanmış gibi kaşları havalandı.

“Şuna bak hele.Büyümüşte abisine bir şeyler öğretiyor.”demiş ve yanağımdan öpmüştü.Ona son kez sıkı sıkı sarıldığımda yanaklarından öpül ayrıldım.

Babam da gidip abime sımsıkı sarılmış ve ona bazı nasihatlerde bulunmuştu.Abim gülümseyerek kafasını sallamıştı.

Kapıdan çıkmadan önce ona bir kez daha sarıldım.Galiba bu duygusallığı üzerimden bir süre atamayacaktım.

”Minelam,kalbinde birisi olursa ya da varsa,söylemek istersen bana söyle olur mu ?Çekinme.”Bunları kulağıma fısıldayarak söylemişti.

”Zamanı geldiğinde söyleyeceğim abim.”dedim onun gibi fısıldayarak.

Alnıma derin bir öpücük daha bıraktıktan sonra son kez el sallamış ve evden çıkmıştı.Göz yaşlarımı tutamazken babam kollarını sıkıca bana sarıp beni sakinleştirmeye çalışmıştı.1

Ama banane!Ben abimi istiyorum!1

******

Aradan tam bir hafta geçmişti.İlk başlarda moralim oldukça düşük olsa da son zamanlarda eski halime dönmüştüm.Sonuçta abim geri dönecekti.

Bu bir hafta da üç gün süren bir göreve gitmiştik.Aşırı zorlayıcı bir görev değildi.Kısa ve öz sürmüştü.Ve bu hafta da ise arazla bir kırgınlığım falan kalmamıştı.Hala aynı şekilde takılıyorduk.

Şimdi ise tüm tim bir masa da oturmuş öyle çay içiyorduk.

”Bakın canım valla çok sıkılıyor.Hayatım da bir aksiyon eğlence istiyorum ama lojman askeriye lojman askeriye derken gençliğim gidiyor.”diye yakındı Yiğithan son on dakikadır olduğu gibi.

”Mesleğinden mi şikayetçisin lan ?!”diye sinirle sordu Kaan.

”Tövbe oğlum ne alakası var.Mesleğimden memnunum çok şükür.Sadece vakitlerimizi güzel değerlendirmiyoruz diyorum.”dedi.Aslında bir bakımdan haklıydı.

Hepimizin yaşları gençti.Kenan abi hariç aramız da otuzun üstünde olan yoktu.Tabi asker olduğumuz için sosyal hayatımız da pek aktif olamasak da bir şeyler yapabilirdik.

”Haklısın lan!Valla böyle kuruyup gidiyoruz.”diyerek Yiğithan katıldı Sinan.

Hepimiz onaylayan bir kırıktı çıkardığımız da herkes katılmıştı.

Araz eli çenesinde bir şeyler düşünüyordu.Aklına ne geldiyse kafasını kaldırmış ve hepimize adrenalin yaşatacak o cümleyi kurmuştu.

”Toparlanın,Rize’ye gidiyoruz!”2

*****^*

Üzülme be Minelam abin de geri gelir.1

Selamlarrrrr

Nasılsınız bakalım ?3

Evet demir alpi hikayeden hızlı çıkarmama biraz şaşırmış olabilirsiniz ama bu lazımdı.Fakat şöyle bir spoiler vereyim demir Alp bir kaç bölüm sonra geri geliyor.Hemen üzülmeyin yani.4

Sezon finaline son bir kaç adım kaldı.Ama bizim önümüzde ki bölümler oldukça eğlenceli😶‍🌫️1

Okuduğunuz üzere bizimkiler memlekete gidiyor.Rize’ye gidiyorlar!!!!!1

Rize yolcusu kalmasın efendimmmm

Bence nasıl eğleneceğimizi az çok tahmin edebiliyorsunuzdur.

Rize de ger duyguyu barındıran sahneler yazacağım.Oradan kısa bir sürede dönmeyecekler.Bir kaç bölüm orada geçecek gibi duruyor.

Biraz yeni kurgumdan bahsetmeliyim çünkü onu yayınlamama da az kaldı.

Kurgumun ismini söylüyorum.Hazır mısınızzzz???

Kurgumun ismiiiiii

KARDELEN!3

Evet kardelen dmdmdmdö.

Kısaca bir bahsedeyim mafya ve anlaşmalı evlilik konusu içeren bir kurgudur.Bu kitabım da olduğu gibi o kitabımda da yetişkin içerik yazmayacağımı belirtmek isterim.

Şimdilik bu bilgileri bilmeniz yeter.Önümüzdeki bölümlerde karakterlerin isimlerini falan da öğreneceksiniz.

Yazım hatası varsa kusura bakmayın bölümü düzenleyemedim.

Sizi seviyorummmm)))1

Yıldıza basmayı unutmayın✨💕

 

Bölüm : 28.02.2025 19:31 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...