76. Bölüm

53.Günaydın

Biryazarımm
biryazarimm


Oy sınırı;40*

LÜTFEN OKUYUNUZ!

Direk konuya gireceğim arkadaşlar çünkü bahsetmem gereken çok şey var.İlk olarak şunu söyleyeceğim.

Ülkemiz cayır cayır yanıyor arkadaşlar.Bursa ve Karabük'te olan yangınlar gittikçe büyüyor.İnsanlar şehir dışına çıkmaya başlıyorlar.Yangınlar hiçbir şekilde söndürülemiyor.

O illerde yaşamadığım için tam detay bilmiyorum ama sosyal medyada gördüğüm şeyler bile beni etkilemek için yeterli.Orada yaşayan annelerin babaların çocukların psikolojilerini düşünemiyorum.

Lütfen su israfı yapmayalım arkadaşlar.İşimiz olmadığı sırada musluğu kapatalım sonra açalım.Gün gelir bir damla suya bile muhtaç oluruz.

İkinci olarak değineceğim konu klasik konumuz.Oy mevzusu.Açık ve net konuşacağım.

Önceki bölümü 100’den fazla kişi okumuş ama sadece 36 kişisi oy verebildi.Ben uyarmadığım sürece oy sınırını tamamlamıyorsunuz.Sizce bu hoş bir şey mi ?

Normalde olsa bu kadar kafaya takmam bölüm atar geçerim.Ama ben sırf siz daha az aralıklarla bölüm okuyun diye bulduğum her boşlukta size bölüm depoladım.

Karşılığı ise zorla verilen bir kaç oy.

Diyecek bir şey kalmadı.Ben defalarca aynı şeyi tatlı dille anlattım.Bence çoğu kişi bu yazdığım kısımları okumadan geçiyor ya da umursamıyor.Siz bilirsiniz.

Kesinlikle belirtmek isterim ki bu sözlerimin hiçbiri her bölüme oy verip beni destekleyen okurlarıma değil.Lütfen üstünüze alınmayın.Sizden özür dilerim çünkü onlarla beraber siz de araya kaynıyorsunuz ve bölüm atmasam siz de okuyamıyorsunuz.

Belki bu söylediklerimden sonra elinizi vicdanınıza koyup bir tuşa basanilirsiniz.Normalde oy sınırını çoktan arttırmalıydım ama siz bir düzen oturtmadan bunu yapamam.

Bölüm depoladım dediğim gibi.O yüzden bölümler üç gün ara ile gelecek.Sırada ki bölüm çarşamba günü.

Ben sizi mutlu ettiğimi düşünüyorum.Umarım sizde bana bunun karşısını verirsiniz.

Ve son olarak ben kitabımı watpade de taşıma kararı aldım.Aranızda hala girebilen var mı ?

Oradan da girip takip etmek ve oy vermek isterseniz hesabımı alta yazıyorum

Watty hesabı:Birokurumm78

İyi okumalar


*****

Umut öyle bir şeydi ki tek bir cümle ile bile insanı feraha kavuşturabilirdi.Tek bir cümle insanı değiştirebilirdi.Tek bir cümle nefes almanı sağlayabilirdi.Tek bir cümle seni hayata döndürebilirdi.

Öyle olmuştu.

Doktorun dediklerini algılamam zamanımı aldı.Sevdiğin adam uyandı demişti.İnanmak o kadar zor geliyordu ki bu anın zihnimin bana bir oyunu olduğunu düşünmeye başlamıştım.Ta ki doktorun kesin cümlesine kadar.

”Araz beyin uyandığını ailesine ilettim.Siz geçin oturun onların gelmesini bekleyin isterseniz.Araz beyi kontroller bitince normal odaya alacağız.”

”U-uyandı mı yani ?”diye sorarken lekelemiştir çünkü gerçekten idrak edemiyordum.Bu anı defalarca kez zihnimde düşlemiştim ama şimdi canlı yaşamak garipti.

”Uyandı üsteğmenin.Gerekli kontroller bitince sizde onu görebileceksiniz.”Yine aynı şey olmuştu işte.Benim için bir adım daha atmıştı ve acımı sonlandırmıştı.Hissetmişti beni yine.

Doktor yanımdan ayrılırken ben şaşkın bir şekilde sandalyeye çöktüm.Uyanmıştı ve ben gidip birazdan onu görebilecektim.1 aylık hasretim bitecekti.

“Allah’ım sana şükürler olsun…”diye binlerce kez şükrettim.Bu günü yaşamak bile bir lütuftu.Titreyen ellerimle çantamdan telefonu çıkardım ve göz yaşlarını silerek babamı aradım.Belki ona haber verilmemiş olabilirdi.Telefon ikinci çalışta açıldı.

”Baba..Baba Araz uyandı.”Hüngür hüngür ağlarken gözyaşlarım üzüntüden değil mutluluktandı.Karşı taraf bir süre sessiz kaldı.

”Hemen geliyorum kızım.”babam büyük ihtimalle bu durumu time söylerdi.O yüzden onları arama gereği duymadım.Sürekli acımasız olan zaman ilk defa öyle değildi.Bir türlü geçmiyordu dakikalar.Yonca annelerin gelmesini bekliyordum.

O sırada koridorun başından o sesi duydum.

”Oğlum…”diyen yonca annenin sesiydi bu.Ona doğru döndüğümde gülen yüzle buraya geldiğini gördüm.Arkasında da Ayça ilerliyordu.Kollarını bana açtığında hızla yanına gidip ona sarıldım.

”Şükürler olsun kızım,sonunda gönüllerimiz huzura erdi.”Beraber biraz sarıldıktan sonra ondan ayrıldım.Halay çekmem gereken yerden ağlamıştım ayol!

”Nerede oğlum ?Uyandı dedi doktor.Görelim onu hani nerede ?”Yonca anneyi elinden tutup sandalyeye oturttum.

”Doktorlar kontrolünü yapıyorlar.Birazdan normal odaya alındığında onu görebileceğiz.”

”Şimdi gerçekten abim uyandı dimi ?Eskisi gibi olacak her şey dimi ?”diye soran Ayça hala şaşkın gibiydi.

”Eskisinden de güzel olacak.Her şey bambaşka olacak.”derken kendimden emindim.O bana geri dönmüştü ya gerisi halledilirdi.

Aradan 20 dakika geçmişti ama doktorlardan bir haber yoktu.İçimi meraktan kemiriyordum resmen.Elimi yüzümü yıkamak için yonca annenin ve Ayçanın yanından ayrılıp lavaboya yöneldim.Sevdiğim adamın karşısına cadı gibi çıkacak olmam zaten ayrı bir dertti.

Lavaboya girip bir güzel elimi yüzümü yıkayıp kendimi serinlettim.Gözlerim ağladığım için kızarmıştı ama sorun değildi.Saçlarımı toplayıp kendime geldikten sonra lavabodan çıktım.

Bu sefer tekrar yoğun bakımın olduğu kata gitmedim.Orada artık işim bitmişti.Bir daha girmek bile istemiyordum.

Odaların olduğu katta ilerlerken amacım arazın odasını bulmaktı.Neredeyse yarım saat geçmişti ve çoktan normal odaya alınmış olması gerekiyordu.

Babamı,Abimi,Yonca anneyi,Ayça’yı,Parlayı ve Göktuncu bir odanın önünde görünce kalp atışlarım hızlandı.Onun odası dedi içimden bir ses.İçeri de o yatıyor.Uyanık bir şekilde.

Terleyen avuçlarımı pantolonuma silerek oraya doğru ilerledim.Beni ilk fark eden Parla olmuştu.Yüzünde duygusal bir tebessüm vardı.Onların yanına vardığımda adımlarım durdu.

”İçeri girebilir miyim ?”diye sordum onlara.Belki yonca anneler önceden girmişlerdi.Ama bir tarafım bunun olmasını istemiyordu.Gözleri açıldığında ilk beni görsün istiyordum.

Babam cevap verecekken içeriden çıkan Aslan bey buna engel oldu.Onunda yüzünde garip bir ifade vardı.Bizi görünce gülümsedi.

”Tekrardan gözünüz aydın.Hastamız uyandı sağlığı gayet yerinde.Hatta öyle ki siniri bile yerinde.Beni gördüğü gibi yakama yapışacakmış gibi bakıyordu.”Bu sözlerinin hedefi bendim.Anlaşılan Araz uyandığında aslanı görünce bazı şeyleri hatırlamıştı.Kimse bir şeyi sorgulamasın diye hızla söze girdim.

”Saolun aslan bey.Ama artık içeri girip bizde onu görebilir miyiz ?”Sesimde bariz bir heyecan vardı.İlk defa böyle hissediyordum.Tüm yorgunluğuma rağmen yerimde zıplamamı sağlayacak bir heyecana sahiptim.

Aslan bey kapının önünden çekilerek kibar bir şekilde kapıyı gösterdi.

”Tabi çok kalabalık olmayacak şekilde girebilirsiniz.Başhekim birazdan gelip sizinle konuşacak zaten.”

Aslan bey yanımızdan ayrılırken bakışlar bize döndü.Odaya giren ilk kişi olmak için o kadar can atıyordum ki kapıyı dan diye açıp içeri girmem an meselesiydi.Ama her şeyin bir sırası vardı.Yonca anne varken ben giremezdim.Önce o evladına kavuşmalıydı.

”Önce sen gir anne.”demeyi tercih ettim o yüzden.Ama yonca annenin bakışları merhametliydi.

”Ben oğlumu tanıyorsam şuan görmek istediği ilk kişi sensin.Geç kızım.”Bu teklifi canım kurbandı.O yüzden uzatmadım.Heyecanla göğüs kafesimi delen kalbime inat sakince kapıyı açtım.

Sonra bir kaç adım atıp odaya girdim ve onu gördüm.

Gözleri hafif aralıktı.Bakışlarını öylece etrafta gezdiriyordu.Beyaz hastane yatağında yatıyordu.Onu son görüşümden bu yana değişen tek şey yeşil gözlerini sonunda açmış olmasıydı.

Açılan kapı sesi ile kafasını bu tarafa çevirdiğinde göz göze geldik.İşte o an içimde bir şeylerin kayıp gittiğini hissettim.Bu o kadar garip bir duyguydu ki öylece gözlerimin gözlerine kenetlenmesine sebep olmuştu.Öyle bir bakıyordu ki tek hasret ve acı çekenin ben olmadığını anlamıştım.

Odaya girip onunla göz göze gelmek aklımda ki tüm düşünceleri yerle yeksan etmişti.Öyle ki şuan yanına gidip ona sarılamıyor,kokusunu içime çekemiyordum.

Benim arkamdan yonca anne ve Ayça girince arazın bakışları onlara döndü.Yonca anne koşar adım arazın yanına gidip oğlu ile Özlem gidermeye başlamıştı bile.

O sırada hızla akmak üzere olan göz yaşımı sildim.Ağlayacaktım ama şuan ağlamayacaktım.Yonca anne ağlıyordu ve Araz annesinin avucunun içine öpücükler bırakarak onu sakinleştiriyordu.Yatakta uzandığı için sarılamıyorlardı.

Yonca anne arazın soluna geçip oğlunun elini sımsıkı tuttu.Arazın bakışları bendeydi.Yanına gitmemi ona sımsıkı sarılmamı bekliyordu.Bunu yapmak için can atıyordum.Ama önceliği Ayça’ya tanıdım.

”Abi seni çok özledim.”

Araz aynı şekilde Ayça’yı da göğsüne bastırarak başına öpücükler kondurdu.Arazla Ayça bir süre öyle kaldıktan sonra Ayça kızarmış gözleri ile abisinden ayrıldı.Arazın yoğun bakışları yine bana odaklandı.Şimdi sıra bendeydi.Ama öyle garip bir duyguydu ki ne yapacağımı bile bilmiyordum.

Gidip ona sarılmayı kokusunu doya doya içime çekmeyi o kadar çok istiyordum ki.Ama çekiniyordum işte.Evet bu çok saçmaydı ama bir tek onun yanında ağlayıp doya doya hasret gidermem istiyordum.

”Gelmeyecek misin güzelim ?”sesi kısık ve çatallı çıkmıştı.Sesini duymayalı o kadar uzun zaman olmuştu ki…Gözlerimi kapatıp saatlerce onun huzurlu sesini dinleyebilirdim.Teklifine karşı çıkmadım ama cevap da vermedim.Onun yerine ona doğru yürümeyi tercih ettim.

”Biz sizi yalnız bırakalım oğlum.”Diyerek odadan çıkan yonca anne ve arkasından ilerleyen Ayça beklenmedik olmuştu.Şimdi yalnızdık onunla.

Konuşacak çok şey vardı ama ben ilk defa konuşmak değil sadece ona sığınmak istiyordum.

”Araz…”diye güçsüzce mırıldanmaya denedim.Sesim o kadar kısık çıkmıştı ki onun duyduğundan bile şüpheliydim.

”Söyle canımın içi ?”Kendimi tutmadım.Gözümden bir damla yaş firar etti.Yaşadığım an gerçek olduğu kadar sahte gibi de geliyordu.

”Ben seni çok özledim.”dedim küskün bir çocuk gibi.Yüzünde yorgun bir tebessüm belirdi.Kollarını yavaşça iki yana açtı.

”Gel özlemimizi giderelim.”İkiletmedim.Hatta bu teklife direk atladım.Ama aklıma gelen şey durmama sebep oldu.Böyle sarılmazdım ona.Hem yaralıydı hem yatalaktı.Evet Ayça ve yonca anne üstün körü sarılmışlardı ama o da pek sarılmak sayılmazdı.

”O-olmaz.Yatıyorsun ve canın yanar.”Araz elini yatağın kenarına atıp bir tuşa basarak yatağı dikleştirmeye başladığında kaşlarımı çatarak öne atıldım.

”Ne yapıyorsun sen Araz ?İndir şunu canın acıyacak.”Beni dinlemedi.Kendini çok dikeltmeden belli bir yere gelince durdu.Benim aksime o gayet rahat gözüküyordu.

”Yavrum başlatma şimdi yatağına.Allah aşkına gel şöyle biraz sarılayım.”Bu sözleri ile yaptığım aptallığı yüzüme vurdum.Bir aydır hasretini çektiğim adam karşımda canlı bir şekilde duruyor ve ona sarılmamı söylüyordu.Peki ben ne yapıyordum?Boş boş öyle dikiliyordum.

Aptallıktı.

Yatağın kenarında ki minicik boşluğa oturarak kollarımı arazın boynuna dolayıp göğsüme sokmak ister gibi sımsıkı sarıldım ona.O an öyle bir andı ki içimden hüngür hüngür ağlamak geldi ve öyle de yaptım.Kafamı arazın boynuna yaslayıp kokusunu içime çekerken hıçkıra hıçkıra ağladım.

Onun kolları çoktan sırtıma dolanmıştı.Yavaş yavaş sıvazlıyordu sırtımı.Arada alnıma öpücük kondurup tekrar sessizliğe gömülüyordu.Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama saçımda ki tokanın çıkarıldığını hissettim.Saçlarım omuzlarıma doğru dökülürken kafamı kaldırıp şaşkın ve yaşlı gözlerle araza baktım.O ise çoktan tokayı gelişi güzel odanın içine fırlatmış saçlarım ile ilgilenmekle meşguldü.

Sesimi çıkarmadan kafamı omzuna yasladım ve yan profilden yüzünü izlemeye koyuldum.Arada kesik kesik hıçkırıyordum.Dakika da bir ise ağlama nöbeti bir gelip bir gidiyordu.

Dakikalar sonra sakince arazın boynunda nefeslenirken hiç bu kadar huzurlu hissetmemiştim.

”Bitti mi güzelim ağlaman ?”Arazın sesini duyunca kafamı boynundan kaldırıp yüzüne baktım.Büyük ihtimalle hatta çok çok büyük ihtimalle Habeş maymununa dönmüştüm.

”Bitti.”dedim burnumu çekerek.Bir eli yanağımı okşarken bakışları her milimini ezberlemek istermiş gibi yüzümde geziniyordu.Keşke bunu yapmak için başka bir zamanı seçseydin be canım.

Utanç ağır bastığı için yüzümü ellerimin arasına gömüp kendimi ondan sakladım.Süpürgeli cadıya dönmüşüm derken ciddiydim.

”Of Araz bakma öyle lütfen.Çok utanıyorum.Süpürgeli cadı gibiyim.”Minik bir gülme sesi yükseldi ondan.Normal şartlarda bu dediğime güldüğü için onu dövebilirdim ama şuan hiç kıyamıyordum.

”Kurban olduğum günledir hasretini çektiğim yüzünü esirgeme benden.”Ellerimi avuçlarının arasına alarak yüzümü açığa çıkardı.Ama ellerimi bırakmış değildi.

Dudaklarını önce alnıma bastırdı.Sonra şakağına oradan ise yanağıma doğru ilerledi.

”Seni öyle çok özledim ki..”bunu söylerken dudakları yanağımdaydı.Oraya bir öpücük daha bıraktı.”Ne kadar sevsem hasretim dinmeyecek gibi.”

Kesinlikle aynı fikirdeydik.Şuan ondan ayrılmak istemiyordum.Aksine yapışık ikiz gibi beni ona bağlayabilirlerdi.

”Böyle ayıp oldu Yonca anneye.Çağırayım onlarda gelsinler.”Araz onaylayan bir mırıltı çıkarsa bile kafasını boynuma yaslanmış derin nefesler eşliğinde soluklanıyordu.Gönül isterdi ki saatlerce burada yalnız başımıza özlem giderelim.Ama dışarıdakilere ayıp olacaktı.

Odanın kapısı tıklatıldığında araz boynumdan ayrılıp yatağın boyunu eski haline indirdi.Elim hala ellerindeydi.Bırakacak gibi durmuyordu.Hoş bırakmasını isteyende yoktu zaten.

Odanın açılan kapısı ile içeri ilk önce Yonca anne arkasından Ayça ondan sonra babam en sonunda ise doktor bey girdi.Araz babamı görünce doğrulamaya çalıştığında omzuna dokunarak onu durdurdum.

”Rahat ol asker.”dedi babam.Doktor bey yaşlılığından dolayı kullandığı gözlüklerini boynundan gözlerine çıkartarak taktı.

”Öncelikle geçmiş olsun Araz bey.Zor bir ameliyat atlattınız ve hemen sonrasında yoğun bakımda bir süre kaldınız.”Araz teşekkür ederim dercesine kafasını salladı.

”Gereken kontrolleri yaptık.Beyninizde herhangi bir hasar tespit etmedik.Siz uyanmadan önce geçici bir hafıza kaybı yaşamanızdan şüpheleniyorduk fakat böyle bir sorun olmadı.Sizi bir süre hastanemizde misafir edeceğiz.Tekrardan geçmiş olsun.”Odanın kapısı açıldığında içeri elinde bir dosya ile Aslan bey girdi.Araz gördüğü kişi ile sert bir nefes bırakmıştı.Anlaşılan aslan bey onun kara listesinin başında geliyordu.

”Sonuçlar geldi.”diyerek dosyayı Orkun beye uzattı.Orkun bey bir süre dosyaları inceledikten sonra tekrar bize baktı.

”Evet yaptığımız kan testinin sonuçları da geldi.Uzun süre açlık ve susuzluk sebebi ile vücudunuz çökmüş durumda.Bu süreç içerisinde bol bol dinlenmeniz ve güzel beslenmeniz şart.Üstelik sizi yoracak tüm hareketlerden kaçınmalısınız.”Son cümlesini arazın mesleğine vurgulamıştı.

Zaten araz tamamen iyileşmeden hiçbir şekilde göreve gidemezdi.Bırakmazdım.

”Siz merak etmeyin doktor bey.Ben oğluma çok güzel bakacağım.”diyen kişi Yonca anneydi.

”Tekrardan geçmiş olsun diliyorum.Bir isteğiniz olursa hemşirelere seslenebilirsiniz.”Önce Orkun bey onun arkasından da aslan bey çıktığında oda boşaldığı için rahatlarken kapı açılmış içeri bir grup daha girmişti.

Ne çok ziyaretçimiz varmış ayol!

Odaya giren kişiler bu sefer yabancı değildi.Timdekiler gelmişti.Ama sayıları biraz fazla olduğu için oda birden dolmuştu.Hepsi tek sıra halinde içeri girerken sıranın sonundan bir ses yükseldi.

”Komutanım!”diyordu Yiğithana ait olan ses.”Canım komutanım!”

Biz henüz kendisini göremiyorduk ama sesi derinlerden geliyordu.Büyük ihtimalle girecek yer kalmadığı için girişin orada kalmıştı.

Tabi o böyle durmayı kabul etmediği için herkesi iterek arazın yatağının ucuna ulaşmayı başarmıştı.Beni asıl şaşırtan başka bir şey vardı.

Elinde kocaman bir kırmızı gül buketi tutuyordu.

Bu duruma gülsem mi ağlasam mı bilemedim.Resmen bana kuma oluyordu bu adam!

“Komutanım çok özledim sizi.”Yiğithan birden arazın üstüne atılıp ona sarılınca bende öne atıldım.Arazdan acı dolu bir ses yükseldiğinde Anıl arkadan yiğithanın ensesini tuttuğu gibi arazdan ayırdı.

”Araz iyi misin çok acıdı mı canın ?”diye sordum telaşla.Araz kafasını iki yana salladım.Öfkeli gözlerimi yiğithana çevirdim.Şu çocuğu dövmemem için bir sebep göremiyordum.

”Kusura bakmayın komutanım öyle görünce ne yapacağını şaşırdı bu.”dedi Anıl yiğithanın omzunu çok da yumuşak olmayacak derece de sıkarken.Yiğithan elinde ki kocaman gül buketini araza uzattı.Tabi araz ona uzatılan gül buketine sorgulayan bakışlar atmakla meşguldü.

”Geçmiş olsun çiçeği getirdik size komutanım.”Dedi Kenan abi.

”Gülü ben seçtim.İyi yapmış mıyım ?”diye atıldı Yiğithan.Bu çocuk benim sevgilime ne zaman bu kadar bağlanmıştı bir fikrim yoktu.

”Çok iyi yapmışsın yiğithan.Hepiniz saolun.”Arazın yerine yiğithanın uzattığı gül buketini alarak yanında ki masaya bıraktım.

”Geçmiş olsun komutanım,valla özlettiniz kendinizi.”diyen kişi Göktunçtu.Araz minik bir tebessümle karşılık verdi.

”Ama ben biliyordum aslan komutanımızın aramıza döneceğini.”diye yükseldi Kaan.Kendisi fazlası ile neşeli duruyordu.

”Ama en çok Minela emindi bundan.”Diye beni araya kattı Parla.Arazın bakışları bana döndüğünde onunla göz göze gelmekten çekinmedim.

”Nasıl emin olmayayım ki ?”diye sorarken derin bir iç çektim.”Kalbim bağlı kalbine.”

Odadan minik bir öksürük sesi yükseldi.Bakışlarımı arazdan çektiğimde abimle göz göze geldim.Onun burada olduğunu fark etmemiştim.

”Geçmiş olsun Kızılkurt.”dedi abim sadece.Sesi ne fazla samimi ne de fazla soğuktu.Ortalarda bir çizgideydi.

”Saol Demir.”Araz ve abim kısa ve net bir diyalog kurup sohbeti bitirmişlerdi.Arazın yerinde kıpırdandığını fark edince ona döndüm.Çok kısa bir süre yüzü buruşmuş ama hemen toparlanmıştı.Telaşla sordum.

”Araz iyi misin canım ?Yaran mı acıdı ne oldu ?”Sesimi duyunca güven verici gülümsemesini sundu bana.

”İyiyim güzelim.Biraz ağrım var sadece.”

”Hemşireyi çağıralım bir ağrı kesici versin.”diye bir fikir sundu Yonca anne.Bende ona katıldığımı belirtircesine kafamı salladım.

”Çocuklar sizde odayı boşaltın artık komutanınız dinlensin.Sonra yine ziyarete gelirsiniz.”Babam timdekileri tek tek odadan çıkardıktan sonra araza döndü.

”Sende tam anlamıyla iyileşmeden askeriye de gözüme gözükme asker.Süresiz izinlisin.”Bunu söyledikten sonra bana dönüp başı ile minik bir hareket yaptı.Emrine uyup odadan çıkarken arkamdan babam ve abim de çıkmıştı.

”Kızım sen ve timin üç günlük izinlisiniz.Sen arazın yanında hastane de durabilirsin.İzin bitince de göreve bir süre göndermeyeceğim sizi.”

”Tamam baba.”

“Yalnız bak çok sevdiğin adamı da bulduk ama sen hala aç susuz geziyorsun.Bir de uyumuyor musun sen abicim ?”Bu soruyu soran abimdi.Evet bir süredir hayati ihtiyaçlarımı aksatmıştım.

”Uyurum abi.Yemek de yerim su da içerim.Bundan sonrası artık sadece iyileşme yolunda olucak.Bu gece-“

”Hastane de kalmanı istemiyorum.”diye sert bir çıkış yaptı babam.Onlardan gizli hastane de kaldığım bir kaç günü biliyordu.

”Baba lütfen bu gece kalayım bari içim rahat etmez böyle.”Onlara en tatlı durduğunu düşündüğüm bakışlarımı yolladım.Babam derin bir nefes vererek abime döndü.

”Bu cadı kız hep böyle bakarak kandırıyor bizi.”dediğinde abim sırıttı.Bende en dik bakışlarımı kuşandım.

”Bu dediğiniz şeyi hiçbir şekilde üzerime alınmıyorum haberiniz olsun.”Babam gülerek beni göğsüne çekti.Önce ona sonra da abime sımsıkı sarılarak onları yolladım.

Sonra hemşirenin yanına gidip arazın durumundan bahsettim.Hemşire ise önce yemek yemesini sonra da ilaç almasını söylemiştim.O yüzden şimdi en basitinden araz için bir çorba söylemiş masaya yerleştiriyordum.

”Bu çorba bitecek canım.”dedim.Şuan sıvı tüketmesi daha iyiydi.O sever diye ezogelin çorbası almıştım.

”Emredersin canım.”Onun dediğim şeylere karşı çıkmadan böyle cevaplar vermesi onu yeme isteğimi arttırıyordu fakat oda da yonca anne ve Ayça olduğu başımı eğerek utanmayı seçtim.

Araz çorbayı kendisi içemeyeceği için yonca anne ona içirmeye başladı.Resmen koca bebekti!

Biz Ayça ile odanın içinde ki minik koltuğa oturmuş onları izliyorduk.Ayça telefonuna gelen bildirim ile odağını oraya verirken ben arazı izlemeye devam ettim.Bakışları bana dönünce göz kırptı.Şuan çorbayı içen ben olsaydım boğulabilirdim.

Yonca annenin telefonu çaldığında onu alarak ayaklandı.

”Deden arıyor oğlum.Ona haber veremedim gideyim de konuşayım.”Yonca anne odadan çıktığında araz en melül bakışlarını kuşanarak bana bakmaya başladı.

”Tüh!”dedi üzüntülü bir ses ile.”Böyle de çorba içirecek kimsem kalmadı.Hastalık ne zor bir şey.”Şuan tamamen kendisini bana acındırmak için oyun yapıyordu.

”Ben sana içireyim ab-“Ayça koltuktan kalkacakken arazın uyarı dolu bakışları ile yerine sinmek zorunda kaldı.Araz tekrar acılı haline bürünerek;

”Yok olmaz,”dedi.”Bana aşık olan kişi içirmezse iyileşmezmişim.”Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırarak koltuktan kalktım.Ona doğru yürüdüğümü görünce yüzünde keyifli bir tebessüm oluştu.

Onun beklemediği bir şey yaparak yanaklarını avuçlarıma aldım ve sıkmaya başladım.

”Pek de nazlıymış bu yeşil gözlü adam.”Onun surat ifadesine gülerek yatağın yanına getirdiğimiz sandalyeye oturarak tepsi de ki tabağı elime aldım.

Bir kaşık çorbayı üfleyerek ona uzattığımda keyiflenerek içti.

”Of of sevdiğinin elinden içmek de bir başka.”diye söylendi birde.Kıkırdayarak ona çorba içirmeye devam ettim.Yonca anne odaya girdiğinde bizim bu halimize gülerek Ayçanın yanına oturmuştu.Arazın yemek yeme seansı bittiğinde etrafı toplayarak düzelttik.

”Anne ben bu gece arazın yanında kalıcam.Sizi yine eve bırakayım olur mu ?Sende rahatsızsın zaten rahat etmezsin buralarda.”Yonca anne ikilemde kalsa bile bu teklifimi kabul etmişti.

”Yine dediğim gibi en küçük durumda bana haber ver kuzum.Sabah ben zaten oğluma ihtiyacı olan şeyleri getiririm.”Ona kafamı salladığımda beraber koridorda yürümeye başladık.

Otoparka indiğimizde arazı yalnız bırakmak hiç hoşuma gitmese bile yonca anneleri bırakmam lazımdı.Otoparkta konuşan üçlüyü görünce gülümsedim.Bence onlar bize bir iyilik yaparlardı.

“Komutanım eve mi gidiyorsunuz ?”diye soran kişi bizi fark eden Kaan oldu.

”Ben kalıyorum da yonca hanım ve Ayça’yı bırakacağım.”

”Siz zahmet etmeyin komutanım ben bırakırım onları.”Göktunçtan beklediğim teklif geldiğinde gülümsedim.Yonca anneye ve Ayça’ya döndüm.

”Bizim için sorun yok kızım.Geçen seferde Sinan oğlumla gitmiştik.Şimdi de gideriz onlarla.”Mahçup bir şekilde gülümsedim.Gerçekten mahçup oluyordum ama arazı bırakmak istemiyordum.

Onları uğurladıktan sonra tekrar arazın odasına çıktım.İçeri girdiğimde araz içtiği ilacın etkisi ile çoktan uykuya dalmıştı bile.Odada ki tekliği koltuğu sürükleyerek yatağın yanına götürdüğüm ve koltuğa oturdum.Elini sıkıca kavradığımda uyku da olmasına rağmen karşılık vermişti.Buna tebessüm ederek koltuğun kenarına kafamı yasladım.

Çok geçmeden gözlerim kapanmış ve uykuya dalmıştım.

*****

Selloooooı

Nasılsınuz canlar ?

Bölümü beğendiniz mi ?

Sizi muradınıza erdirdim.O çok sevdiğiniz yeşil gözlü beyefendi artık uyandı.

Bol bol yorum yapıp oy veriniz başta dediğim gibi.

Sırada ki bölüm çarşamba günü gelecek.

Sizi seviyorum)))

Yıldıza basmayı unutmayın ✨💕

Bölüm : 27.07.2025 17:02 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...