77. Bölüm

54.Kabus

Biryazarımm
biryazarimm

Oy sınırı;40*

YARIN DA BÖLÜM ATMAYI DÜŞÜNÜYORUM LÜTFEN BİR GÜN İÇİNDE SINIRI GEÇİN GEÇMEZSENİZ ATMAYACAĞIM!

Üstte de dediğim gibi sınırı geçmeseniz yarın atmayı düşünmüyorum.Ama geçerseniz yarın atacağım.

Sonrasında ise üç günde bir bölüm atacağım.Size bunu söylemiştim zaten.Bu üç gün kuralı okul açılana kadar geçerli.Okullar açıldığında yine haftalık düzene geri döneceğim gibi duruyor.

Okullae açılmadan 50K olmak istiyorum.Yardım ederseniz çok sevinirim✨

Keyifli okumalar diliyorum.


******

Gözlerimi açtığımda hastane odasında değildim.Üzerimde bembeyaz ayak bileklerime kadar uzanan bir elbise vardı.Üzerinde kan ve çamur lekeleri vardı.

Çıplak ayaklarımla bulunduğum bomboş arazi de ilerleyip etrafa bakıyordum.Nerede olduğuma dair bir fikrim yoktu.Her yer göz yorucu bir sisle kaplanmıştı.

”Kimse yok mu ?”diye sesleniyordum boşluğa doğru.Sesim etrafta yankı yaptığında sorunmuş cevapsız kalmıştı.Biraz daha ilerleme devam ettim sisli bölgeye doğru.

Sonra karşıma bir şey çıktı.

Bir mezar.

Üstünde Türk bayrağı dalgalanan bir mezar.

Kalbim endişe ile çırpınırken mezar taşının üzerinde yazan ismi okumak için oraya doğru yaklaşıyorum.Etrafta ki sisten dolayı hiçbir şeyi net göremiyorum.

Mezarın yanına yaklaştığımda boşluktan gelen ses durmama sebep oluyor.

”Minela..”diyor derinden gelen bu ses.Sesi tanıyor gibiyim ama gözlerim etrafta o kişiyi arıyor.Sisin içinde silik bir beden fark ettiğimde o tarafa doğru koşmaya başlıyorum.Fakat ben daha o kişiye ulaşamadan etrafta ki her şey silinmeye başlıyor ve ben bu sefer farklı bir yere gidiyorum.

Bu sefer üzerimde üniformam var.Olduğum yer alevler içerisinde yanıyor.Ama bu sefer biliyorum nerede olduğumu.Arazı bulduğum yerdeyim.

Adımlarım yine o tepenin aşağısına doğru ilerliyor.Kalbim bu anı ikinci kez yaşamanın korkusu ile küt küt atıyor.

Sevdiğim adamı gördüğüm o kayanın yanına geldiğimde onu tekrar görüyorum.Yine kanlar içerisinde yatıyor.Diz çöküş kafasını ellerimin arasına alıyorum.Defalarca kez ismini sayıklıyorum ama uyanmıyor.

Gözlerini kısık bir şekilde açıp bana bakıyor.

”Sen bana yetişemedin Minela…”Başı yana düştüğünde acı dolu bir çığlık atıyorum.

”U-uyan lütfen uyan araz!Özür dilerim defalarca kez özür dilerim.Yetişemedim sana!”

”Minela uyan!”

”Araz gitme lütfen yalvarırım gitme!”

”Minela!”

Sıçrayarak gözlerimi açtığımda karşımda telaşlı gözlerle bana bakan arazı gördüm.Gördüğüm şeyleri sorgulamaya başladım.Derin bir nefes gererek sakinleşmeye çalıştım.

Her şey sadece bir kabustu.

”Güzelim iyi misin ?Korkutuyorsun beni!”Gerçekten fazla endişelenmiş gibi duruyordu.Oysa ben artık bu duruma alışmıştım çünkü günlerdir aynı kabusu görüyordum.

”İ-iyiyim ben sadece bir kabus gördüm.”Ona bu kabusları her zaman gördüğümü söylesem mi bilemedim.Elimi tutarak beni yatağın kenarına çekti ve oraya oturmamı sağladı.

Eli ile göz yaşlarımı silmeye başladığında ağladığımı yeni fark etmiştim.

”Çok mı kötüydü kabusun ?”Mayışmış bir şekilde kafamı salladım.

”Ama alıştım artık.Sen gittikten bir süre sonra bu tarz kabuslar görmeye başladım.Uyuyamamın sebebi de bu.”Beni kendine çekip sarıldı.Hafifçe dikleştirmişti kendini.

”Kurban olurum sana.Keşke senin yerine ben görsem kabusları.”Göğsüne daha çok sokuldum.Ev gibiydi burası.

”Senin görmene gerek yok.Kabuslarımı kovalasan yeter.”Dudaklarını saç diplerimde hissettim.

”Kovalarım tüm kabuslarını.Sen yeter ki iyi ol.”

Aynı anda tek bir cümle döküldü dudaklarımdan.

”Sen yeter ki benimle ol.”

*********

Kabustan uyandıktan sonra bir daha uyuyamamıştım.Araz da benimle beraber uyumamak için dirense bile aldığı ilaçlar onun direncini düşürmüş ve bir süre sonra uykuya yenik düşmüştü.O uyumadan onunla biraz konuşmuştum ve bugün yanında kalamayacağımı söylemiştim.Araz da babamlara destek verip eve gitmemi söylüyordu.Ama kendisi de kabuslarıma şahit olan biri olarak uyuyamadığımı biliyordu.

Evet kabuslarım hala devam ediyordu.Bir süre,belki de hiçbir zaman gitmeyeceklerdi.

Alışmıştım onlara.Evet uykusuzluk zorluyordu ama en azından bir kaç saat uyuyabiliyordum.

Şimdi ise aniden beliren misafirimizi karşılamak için arazın odasından çıkmış koridorda ilerliyordum.Sumru hanım olaylardan çok geç haberdar olduğu için arazın uyandığını daha bu sabah öğrenebilmişti.Sonra ise ziyarete geliyorum diyerek telefonu kapatmıştı.

Asansörün önüne geldiğimde kapı açılmış ve içeriden Sumru çıkmıştı.Elinde minik bir çiçek buketi ve bir poşet tutuyordu.Gelen herkesin araza çiçek getirmesine şuan takılmayacaktım.

Sumru beni gördüğü an gelip sımsıkı sarıldı.Bu süreçte onunla pek görüşme şansımız olmamıştı.İnsan özlüyordu ister istemez.

”Sumru dur boğulacağım.”Boynuma sımsıkı sardığı kollarından dolayı zar zor çıkan sesime kulak vererek benden ayrıldı.

”Ay dur kızım ne boğulmasından bahsediyorsun ?Evde kalmaktan kurtuldun zil takıp oynamamız lazım.”Kısık bakışlarım onun üzerindeyken kollarımı göğsümde birleştirdim.

”Bakma kızım öyle,nerede benim eniştem ?”Göz devirerek onu arkamda bıraktım ve yürümeye başladım.Arkadan söylenerek geliyordu.Odanın önüne geldiğimizde kapıyı açıp sumrunun da içeri girmesini bekledim.

O girdikten sonra kapıyı kapattım içeri ilerledim.Arazın üstüne beyaz bir tişört giydirmiştik.Yonca anne eve gidip arazın ihtiyacı olan her şeyi alıp buraya getirmişti.

”Ooo geçmiş olsun enişte bey.”Sumru elinde ki çiçeği arazın baş ucunda ki sehpaya bırakıp yanına da poşeti koydu.

”Size tatlı yiyip biraz enerji depolayın diye tatlı getirdim.”

”Saol.”Araz kısa bir cevap vermişti.Ayrıca sumrunun ona enişte demesine şaşırdığını da suratında ki ifadeden anlamıştım.

”Ayça ile yonca teyze nerede ?”Odanın içinde ki pencerelerden birini açarken bir yandan da sumruya cevap verdim.

”Kantine indiler.Gelirler şimdi.”Bunu dememle beraber odanın kapısı açılmış ve kantinde ki ikili gelmişti.

”Ay kız senin ne işin var burada ?”Ayçanın şaşkın sesine karşılık Sumru gidip ona sarıldı.

”Ne işim olacak acaba ?Enişte beyimiz uyanmış bir ziyaret edeyim dedim.Bu güne bugün hatır bilir bir baldızım ben.”Bu sözleri beni güldürürken arazın yanına ilerleyip baş ucunda durdum.Parmakları anında kenarda duran elimi kavramıştı.

”İyi yaptın kızım.Geç otur biraz.”Bunu diyen kişi Yonca anneydi.Sumru Ayça ile beraber odanın içinde ki koltuğa oturdu.

“Rahatsın değil mi canım ?”Yanımda hafif dik bir şekilde yatan araza sorduğum soruya artık alışmıştık.Aklıma geldiği her saniye ona soruyordum bu soruyu.Kendisi bu halime alışmıştı hatta eğlenmeye bile başlamıştı.

”Pek rahat değilim ya.”O böyle söyleyince hemen içimi bir endişe kapladı.Arkadan yastığını düzeltip onu rahatsız eden şeyi kontrol etmeye başladım.Ama o ellerimi odada yalnız olmadığımızı bile bile tutarak hareketlerimi kısıtladı.

”Şuan bu odada baş başa olsaydık daha rahat olabilirdim.”Gözleri de sesi gibi kısılmıştı.Kendisi bu aralar pek bir arsızdı.Beni utandırmaktan zerre gocunmuyordu.

”Arsızsın.”Aynı onun gibi fısıldayarak karşılık verdim ve odada başkalarının da olduğunun bilincine vararak geriye çekildim.

”Eeee ziyaretin kısası makbul demişler.Enişte sana da geçmiş olsun.Ben kalkayım artık.”Sumru koltuktan kalktığında bende ona kızgın bakışlar atıyordum.

”Daha erken kızım yeni geldin zaten.Geç otur biraz sohbet edelim.”Yonca anneye katıldığımı belirtircesine kafamı salladım.Ama Sumru oturmadı.

”Çok isterdim kalmayı ama aşağıda abim bekliyor.Oda dolu olmasın diye gelmedi.Bir kaç işimiz var bugün.Ama merak etmeyin yine gelirim ben.”Sinanın burada olduğunu duyan Ayça’nın gerilen bedeni asla gözümden kaçmamıştı.Ama sonra kurcalayacaktım bu konuyu.Sumru önce yonca anneye sarıldı sonra gelip bana sarıldı.

”Enişte beyden ayrılma bak adam sana hasretle bakıyor.Biraz istediğini ver şu adama.”Kulağıma sessizce fısıldadıkları ile omzuna bir tane şamar indirmekte gecikmedim.Çevremde ki herkes mi arsızlaşmıştı yoksa ben mi masumdum bilmiyordum.

”Kızım sen sumruya eşlik et beraber inin aşağı.”Ayça tedirgin bir şekilde koltuktan kalktı.Ona olan bakışlarımı fark edip benimle göz göze gelince ise hemen sahte bir gülümseme kondurdu yüzüne.

”Tabi gel biz çıkalım canım.”İkili odadan çıktığında üç kişi kalmıştık yalnızca.Bu gece arazın yanında kalamayacağım için içimde bir hüzün vardı.

******

İlahi Bakış Açısı

Sumru ile aşağı inen Ayçanın içinde garip bir duygu vardı.Ona böyle hissettiren şey Sinan ile yüz yüze gelecek olması mı yoksa başka bir şey miydi bilmiyordu.

”Pişt!Ayça hanım siz niye bu kadar sessizsiniz acaba ?”Sumrunun omzundan dürtmesi ile daldığı yerden çıktı Ayça.Neden sessiz olduğunu o da bilmiyordu.

Ama,”Bilmiyorum herhalde her şey üst üste gelince zihnim yoruldu arada dalıp gidiyorum.”demeyi tercih etti.Sumru sevecen bir tavır ile Ayçanın koluna girdi.

”Ama şöyle düşün,artık kötü günler geride kaldı.Tekrar eski neşene dönmen lazım bak sıkılıyorum böyle.”Ayça yanında onunla uğraşan kıza güldü.Sumru ile yaşları çok yakındı ve belki de bu yüzden çok iyi anlaşıyorlardı.

Hastaneden çıktıklarında kapının önünde elleri ceketinin cebinde duran Sinan gördüler.Ayça bedeninin tekrar gerilmesine engel olamazken aynı şeyler Sinan içinde geçerliydi.

Ayça gözlerini Sinan’a değdirmezken Sinan gözlerini Ayçanın üzerinden ayırmıyordu.Arada kalan sumrunun varlığını ikisi de unutmuştu.

”Ya abi nereye daldın gittin bana baksana ?”Kardeşinin uyarısı ile yüzünü sumruya döndü Sinan.Ama aklı hala tek bir kişideydi.

”Öyle daldım Sumru.Hadi sen geç arabaya ben geliyorum birazdan.”Sumru bu ikilinin arasında ki gerginliği fark etse de teorilerini kendine saklayarak biraz ileride ki arabaya ilerledi ve bindi.

Ayça kollarını göğsünde birleştirerek bakışlarını karşısında ki adam hariç her yerde gezdirdi.Hastaneye geri girmek için dakika sayıyordu adeta.

”Ayça geçen gün olan olay için-“

“Neyi açıklıyorsun Sinan abi ?Senin özel hayatında ki şeylerle ilgilenmiyorum ben.”Ayçanın sözleri adeta kalbine saplanmıştı Sinanın.Evet ondan sevgi dolu bir günle beklemiyordu ama işittiği abi kelimesi onu bir anlık gerçeğe döndürmüştü.

Karşısında ki kız ondan üç yaş küçüktü.Üstüne üstlük komutanının kız kardeşiydi.Ona abi demesi gereksizdi ama normal görülebilecek bir şeydi.Kafasında ki düşünceleri dağıtarak boğazını temizledi genç adam.

”Olsun..yine de bilmeni isterim o yaşanan olay bir yanlış anlaşılmaydı.Kadınla bir alakam yok.”Arkasına dönüp arabaya ilerlemeden önce omzunun üzerinden son bir bakış attı.

”Ve bil diye söylüyorum Ayça..ben senin abin olacak bir insan değilim.Seni kardeşim olarak görecek bir insan hiç değilim!”Genç adamın sözleri kızın şaşkın şaşkın bakmasına sebep olmuştu.O umursamadan arabasına binip giderken Ayça hala hastanenin bahçesinde dikili kalmıştı.

Zihninden duyduğu cümleleri bir bir geçirdi.Evet aralarında üç yaş vardı ve ona abi demese de olurdu.Ama sonuçta bu adam abisinin arkadaşıydı.Abi demeyipte ne yapacaktı ?

”Of sözü söyleyip gidiyor arkasından düşüncelere boğulan ben oluyorum.”Söylene söylene hastaneye giren kızın tek temennisi bir kaç gün sonra buradan ayrılacak olmasıydı.En azından o zaman sakin kafa ile düşünebilirdi.

******

Minela

“Bak dediklerimi unutma canım.Gece rahatsız hissedersen falan beni ara.Zaten gönlüm seni burada bırakmaya el vermiyor.Beni endişelendirme.”Araza son uyarılarımı yaparken bir yandan da çantamı topluyordum.

Hava çoktan kararmıştı.Ve benim artık eve gitme vaktim gelmişti.Yonca anne ve Ayça burada kalacaktı zaten.Buna da gönlüm el vermiyordu.Ama bir anneyi evladından ayrı tutmak bana düşmezdi.

“Tamam güzelim merak etme.Eve gidince sende beni ara sesini özlerim.”

Ellerimi belime yerleştirirken gözlerim yapay bir kızgınlıkla kısıldı.

“Ha beni özlemezsin yani ?Sadece sesimi özlersin öyle mi?”Parmağını önde ki bir tutam saçıma doladı ve saçımı burnuna götürüp derin bir nefes aldı.

"Senin sesin, içimde yankılanan en güzel huzur… Ama seni özlemek başka bir şey Minela. O, nefes almayı unutmak gibi..."

Erimeme ramak kalmıştı.Kendisi bu aralar arsız olduğu yetmiyormuş gibi bir de romantikleşmişti.Asla şikayetçi değildim.Aksine bu halleri keyfime keyif katıyordu.

”Çok romantiksiniz araz bey.Sizinle burada kalıp uzun süre cilveleşmeyi çok isterdim ama gidip temizlemem gereken bir evim var.”Bu konu da fazlasıyla haklıydım çünkü evim biraz daha beklerse çöplüğe dönebilirdi.Dip köşe temizlik şart olmuştu artık.

”Kendini çok yorma yavrum.Enerjini bana sakla.”Suratım kızarırken omzuna sert olmayacak şekilde vurdum.

”Bu arsızlığını sonra konuşacağız,”Eğilerek yanağına minicik bir öpücük bıraktım.”İyi geceler canım.”

Eğildiğim yerden doğrulurken araz hala yanağına bıraktığım minik öpücüğün etkisindeydi.

”Yakıyorsun beni güzelim.Kavurup yok ediyorsun.”Gülümsememi bastırmaya çalışarak son kez ona baktım.

”Aşkımla yan,aşkımla kavrul ve sadece benimle ol Kızılkurt.”Bu aramızda geçen son cümleydi.Sonrasında kapı açılmıştı ve içeri yonca anne girmişti.

Onunla vedalaştıktan sonra arazla da ikinci bir veda yapıp hastaneden ayrıldım.Saat henüz o kadar geç değildi hava yeni kararmıştı.Evi temizleyecek vaktim vardı.

Binanın önüne geldiğimde arabayı park edip ilk defa gönlüm huzura ermiş bir şekilde eve girdim.Ev sessizdi.Dış kapıyı kapattıktan sonra uzun holden ilerleyerek salona girdim.Işığı açtığımda beni ilk karşılayan şey salonda ki karmaşa olmuştu.

Etraf dağınıktı bu yüzden elimi belime yerleştirip ofladım.Sonra bunun vakit kaybından başka bir şey olmayacağına kanaat getirerek odama geçtim.

Fakat bu da hataydı.

Odamda ki karmaşa daha da derindi.Evi ne ara bu kadar dağıttığımı bilmiyordum.Ama sanırım kalbimde ki acıdan başka şeyleri umursamayı bırakmıştım.Ama şuan tam da umursamam gereken durumdaydım.

Araz iyileşiyordu ve Yonca anneleri gitmeden kendi evime davet etmek istiyordum.Onların evimi böyle görmesi gelinleri olarak utanç verici bir durumdu.

Dolabımdan genellikle temizlik için kullandığım ev kıyafetlerini çıkarıp üzerimi değiştirdim.

Saçlarımı sıkıca toplayıp bir ev hanım edası ile saçıma bandana bağladım.Bakmayın bu havalarıma.Yapacağım tek şey etrafı biraz toplamak silmek ve süpürmekti.

Öncelikle odamı toplamaktan başladım işe.Hızlı bir şekilde etrafı düzenleyip topladım.Büyük bir odam yoktu zaten.Burayı topladıktan sonra hemen salona geçip orayı da topladım.2+1 evde yaşadığım için bir kes daha şükrettim.Daha büyüğüne bünyem yetmezdi.

Evi toplama işini bitirdikten sonra beni deli eden aşamaya yani süpürme kısmına gelmiştik.Suratıma en memnuniyetsiz ifademi takınarak evi süpürmeye başladım.İnşallah saat birazcık geç olduğu için komşular bana kızmazlardı.Aman canım onların beni rahatsız ettikleri günlere sayabilirlerdi.

Uzun ve zorlu bir aşamanın sonunda evim tozlardan arınmıştı.Tek bir aşama kalmıştı ama biraz belim kopmuş olabilirdi.Bu yüzden kendimi koltuğa fırlatıp biraz mola verme kararı aldım.Söyleniyordum falan ama temizlik yapmak bana da iyi gelmişti.

”Hadi be kızım son bir aşama kaldı.Şöyle güzelce her yeri sildim mi bitecek işimiz!”Kendi kendime verdiğim motivasyonun ardından molama son verip kalktım.Silme işlemi benim için basit geliyordu bu yüzden kısa sürede bitirmiştim.

Evimin pırıl pırıl haline bakarak ellerimi bir ev kadını edasıyla belime yerleştirdim.Gururlu bir ev sahibiydim şuan.

Evin temizliği bitmişti ama benim temizliğim kalmıştı.Acilen duş almam gereken konular vardı.Bu yüzden hızla duşa girip kendimi çok yormadan bedenimi rahatlatan bir duş aldım.Duştan çıktıktan sonra adeta sizi yakmaya geliyorum diyen yaz ayı sebebi ile üzerime salaş bir tişört ve diz hizamda biten bir şort giydim.

Saçlarımı sıcak havadan dolayı kurutma gereği duymadan telefonumu alarak salona geçtim.Arama kısmına girip aradı arayacaktım ki çalan kapı ile telefonu bırakıp ayaklanmak durumunda kaldım.

Kimin geldiğini sorgularken kapıyı açtığımda karşımda elinde bir poşet tutup sırıtan abimi görmeyi beklemiyordum.Ben şaşkın şaşkın ona bakarken o hiç umursamadan ayakkabılarını çıkararak eve girdi.Sonra da tek kolunu belime dolayıp bana sarıldı.

Minik çaplı şoku üzerimden atlatıp bende ona sarıldım.

”Ay abi hoşgeldin.Geleceğini söyleseydin ya belki evde olmayabilirdim.”Elinde ki poşeti salonda ki masanın üzerine bırakıp rahat bir şekilde koltuğa oturdu.

“Bugün evde olacağını biliyordum o yüzden geldim.Yemek yapmaya üşenmişsindir diye de gelirken bir şeyler aldım.”Poşetin içinde ki lahmacunların kokusu şimdiden burnuma geliyordu.

”Abi kurt gibi açım var ya çok iyi düşünmüşsün.”Koltukta onun yanına oturduğumda saçlarında bir öpücük bırakıp kalktı.

”Ben tabak bardak falan getireyim sende yemekleri çıkar.”Pakette ki şeyleri tek tek çıkarırken abim çoktan mutfağa girmişti.Yeşil gözlümü yemekten sonra arayacaktım artık.

Abim mutfaktan geldiğinde ayranları bardaklara doldurdum.Vakit kaybetmeden yemeğimi yemeye başladığımda abim gülmüştü.Valla konu açken yemek olursa akan sular dururdu.

Sonunda iki lahmacunu bitirdiğimde midemi ovarak koltukta geriye yaslandım.Fazlası ile şişmiştim ama bu lezzete değerdi.Masada ki çöpleri toplayıp kalkacakken abim beni geri yerime oturtarak engel olmuştu.

”Sen otur ben atarım.”Bu halleri gözlerimi yaşartmıyor değildi.Abime kimse kolay kolay iş yaptıramazdı.Bu kişiliği çok nadir anlarda ortaya çıkardı.

Televizyon kumandasını alıp rastgele bir kanala açtım.Hazır abimi bulmuşken beraber film izleyebilirdik bence.

”Ne izliyoruz bakalım ?”Abim koltuğa eksi yerine oturup beni kolunun altına çekti.

”Bilmiyorum ne çıkarsa izleyelim işte.”Peki dercesine kafasını salladı.İzlediğimiz filmin beşinci dakikasında kafamı abime çevirdim.

”Babam nerede abi keşke o da gelseydi ?”

”Albayımızın işleri olduğu için bugün gelmedi ama yarın onuda getiririz.”

Gülerek tekrar göğsüne yaslanıp televizyona döndüm.Tam o sırada telefonum çaldı.Masada abime daha yakın bir mesafe de bulunan telefonun ekranında yazan isim kalbime heyecanın akın etmesine sebep oldu.

Yeşil Gözlüm arıyordu.

Evet onu böyle kaydetmiştim.Zaten numarası hatta telefonu değişmişti.Normal bir anda olsak onun aradığına sevinirdim ama şuan sevinemiyorum galiba.Çünkü abim ekranda yazan ismi çoktan okumuştu.Hatta telefonu hoparlöre alarak aramayı cevapladı.Önce arazın sesi duyuldu.

”Güzelim arayacağım dedin aramadın merak ettim,”diyordu kurban olduğum.Mahzun bir bakış attım telefona.Abim göz devirmekle yetindi.

”Orada mısın canım ?”Ben cevap verecekken önce davranan abim oldu.

”Buradayım canım.”Abimin sesi yankılandığında karşı tarafta bir sessizlik oldu.Araz durumu sorguluyordu bence.

”Mineladan bahsediyorum demir senden değil.”Arazın sesi sıkılmış çıkmıştı.Bu sefer telefonu abimin elinden o engel olamadan aldım ve hoparlörden çıkarıp kulağıma götürdüm.

”Buradayım canım.Kusura bakma işlerim falan derken aramayı unuttum.”Yalan yok yemekten sonra aramak tamamen aklımdan çıkmıştı.

”Sorun yok güzelim.Sadece seni özledim o kadarcık.Şu saatler bir an önce geçse de tekrar yanıma gelsen.Sensiz hiç çekilmiyor bu dört duvar.”Olduğum yere sinerken suratımda aptal bir gülümseme vardı.

”Yaaa,”diye cilveli bir yükseliş yaşadım.Tabi abimin varlığını unutmuştum.Neyse ki o ciğeri sökülürcesine öksürerek varlığını belli etmişti.Hemen toparladım.

”Yarın sabah geleceğim merak etme.Hem biraz daha özle beni fena mı olur ?”

”Bir aydır özlemekten geberdim be zalımın kızı.”Gittikçe cilveleşme moduna geçen konuşmamıza yalnız olmadığımızdan ötürü son vermeliydim.

”Bu konuyu sonra konuşuruz.Şimdi kapatayım ben sende uyu.Dinlenip güç toplaman gereken zamandasın.”

”Emredersin hatun.”

Ah kalbim darma duman…

Böyle ansızın gelen kelimelere alışık değildim.Bu yüzden bir kaç saniye öylece dudağımda ki gülümseme ile boşluğa baktım.

”Ama yeter ha!”Abimin mızmızlık barındıran yükselişi ile kendime gelip boğazımı temizledim.

”Başıma belasın Araz.İyi geceler yat uyu.”Başka bir şey demesine izin vermeden telefonu kapattım.

Hani hep diyordu ya sen benim başıma belasın.Asıl o bana belaydı!Hem de en yeşil gözlü olanından!

”Hasta diye bir şey demiyorum ama iyileştiği an pataklamadan durmayacağım.”Abimin keyifsiz sesine gülerek ona daha çok sırnaşıp gönlünü bir şekilde almaya başlamıştım.

********

Selammmm

Bölüm nasıldı ?

Bölüm kısa gelmiş olabilir ama unutmayın ki artık hafta da bir bölüm atmayacağım o yüzden bölümleri çok uzun yazamıyorum.

Önümüzde çok eğlenceli bölümler var bir an önce o zamanların gelmesini istiyorum.

Siz benim emeğime karşılık verip oy atarsanız her şey daha güzel olacak.

Sizi seviyorum))))

Yıldıza basmayı unutmayın💕✨

Bölüm : 06.08.2025 17:03 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...