Yeni Üyelik
keyboard_arrow_left keyboard_arrow_left5.
Bölüm
keyboard_arrow_right
@canankeserr
En çok yazmayı severim...
Üzüldüğümde, mutlu olduğumda, şaşırdığımda hep yazarım. Yazmak için hep bir nedenim vardır benim ve aklıma saat kaç olursa olsun bir şey gelmişse asla üşenmez kalkar yazarım...

Ne olur ertelemeyin hayatı, hayat ertelemek için çok kısa ve biz bu süreyi bilmiyoruz... Sevdiğiniz kişilere sevdiğinizi söyleyin, evlatlarınıza sarılın, çiçekleri koklayın, kahve için, kendinize vakit ayırın ve arayan kişilere telefonunuzu açın...


İyi ağaç kolay yetişmez, rüzgâr ne denli güçlü eserse ağaçta o denli sağlam olur...

Kaşınıza çıkan hiçbir olumsuzluk hayata olan umudunuza gölge düşürmesin, güzel gülün, iyi düşünün, pes etmeden mücadele edin... Ve inanın... !

Ayağınıza ne kadar taş takılırsa takılsın; üstünüz başınız ne kadar çamura bulaşırsa bulaşsın inanmaya devam edin. Göreceksiniz aslında istediğimiz her hayalin bizim için hayırlı olan bir vakitte olduğunu. Zamanın bizim bilmediğimiz bir döngüde ilerlediğini ve pes etmenin sadece boşluktan ibaret olduğunu...
Lütfen o boşluğa düşmeyin...

Düşünün; geçmez dediğiniz ne kadar acının geçtiğini, bitmez dediğiniz kaç tane günün bittiğini, olmaz dediğiniz kaç tane olayın olduğunu, zamanın aslında bize bir zamanlar deli gibi acı veren hadiselere bizi nasılda alıştırdığını, yıllandıkça olaylara bakış açınızı düşünün...

On yıl önce sizi sabahlara kadar ağlatan olaylar şimdi üzemez bile, yirmi yıl önce sizi kahkahalara boğan fıkra şimdi tebessüm bile ettirmeyecek kadar saçma... Yıllar geçtikçe, içinizdeki çocuk büyüdükçe bakış açınız bütünüyle değişecektir... Anı yaşayın çoğunlukla ve tadını çıkarın karşınızda ne varsa...

Zamanla acılarla perçinlenmiş ruhunuzun, kasırgalara meydan okumuş bedeninizin ne kadar mükemmel olduğunu fark edeceksiniz, zamanı var mücadeleyle bekleyin...








modal aç
modal aç
modal aç