8. Bölüm

Arabaya geldiklerinde bu sefer limuzine değil 3 siyah araba önlerinde durdu.

Hepsi araba bindiğinde Yasmin, ateş Deniz ve bir arabada

Ege, Hacer, Ayça ve bora bir arabada
Yosun, Duru ve Kaya bir arabadaydı.

Karanlık yolda yürürken Bora sinirle küfür etti.

Yosun= bora abi ne oldu.
Bora= ekibi arayın
Deyince Duru elindeki telefonu arabaya yansıtarak ekibi aradı.
Bora= ateş
Ateş= takip ediliyoruz farkındayım
Ege= ne yapıcaz
Kaya= ormana doğru sürelim bişey olur mu?
Ayça= kapana kısılabiliriz

Yosun Kaya'nın koluna dokundu. Kaya bir eli direksiyonu tutarken diğer eliyle yosunun elini tutup onu sakinleştirmeye çalıştı.

Ateş= ikinizde haklısınız ama başka yolu yok
Ege= ormana giriyorum
Kaya= tamam dikkatli olun
Deyip Ege'nin arkasından ormana girdi.

Kaya= Bora yosunu yanına al
Yosun= hayır burda kalacağım
Diye bağırdı. Kaya sinirle nefes aldı ve karanlık yolda ege yi takip etti.
Deniz= silahları hazırda tutun
Diye konuştuğunda Yasmin ve Hacer gergince hareketlendi. İlk savaşları olacağı için hem gergin hemde heyecanlıydı. Yasmin elindeki silahı Sıktı.

Biranda üç arabaya da kurşunlar yağdı. Yasmin çığlık atıp kulaklarını kapattı.
Ateş= korkaklık sırası değil diğerlerine yardımcı ol
Yasmin= ne yapacağımı bilmiyorum.
Ateş= sadece kendine güven ve İnan yapabilirsin bir kurşun bile bize yardımcı olabilirsin
Yasmin cesaretini toplayıp camı açtı ve tetiğe bastı.

Ateş, Kaya ve Ege arabaları birbirlerine yaklaştırıp çember haline getirdiler. Hepsi arabadan çıkıp çemberin içinden ateş açtılar.
Duru= Ege içeri gir. Yaralısın sen
Ege= saçmalama Duru
Bora= içeri gir sen, senin için daha iyi
Dese de Ege istemedi.

Çünkü Ege ve Kaya onların keskin nişancılarıydı ve Ege ne kadar yaralı olsa da her kuruşunu tam isabet oluyordu. Tüm kurşunlar bir anda ege nin tarafında olunca
Kaya= Hacer, Ege'nin yanında kal yardım et
Diye bağırdı.

Hacer ve Ege kurşunlardan zar zor kurtuluyordu. Bir adam ege yi isabet ettirdi ve Ege nin yarasının üstüne ve kolundan vuruldu. Ege kendini korumak için kendini arabaya attı.
Hacer= Ege!!
Diye bağırdı ve onun yanına koşarak gidecekken Hacer de kolundan vuruldu.

Diğerleri çemberden çıktıkları için onların yanına gidemezdi. Hacer zorlukla arabanın içine girdi.
Hacer= ege iyi misin? Bişey söyle Ege
Dedi ağlayarak
Ege= ağlama iyiyim ben, her zaman olan bişey
Dese de yarasından vurulduğu için baya kan kaybediyordu.
Hacer= çok kan kaybediyorsun Ege , Ege, Ege gözlerini aç Ege
Diye bağırdı.
Hacer= Ege ne olur ölme, alıştım sana ben Ege
Ege zorlukla gözlerini açıp elini hacerin ıslak yanağına koydu.
Ege= sen ağlama iyi olurum ben tamam mı
Deyince Hacer daha fazla ağladı.

Ege'nin eli hacerin yanağından düşüp gözleri geri kapandı. Hacer Ege nin kanı az daha olsa durdurmak için arabadan bulduğu ceketle bastırıyordu. Kendi yarasını canı acısa bile umrunda değildi umranda olan egeydi. Ne kadar az zaman geçirmiş olsalar da Ege ye alışmıştı. Ege'nin konuşmasına, hareketlerine herşeyine alışmıştı ayrıca onun bıçaklamasına neden olmuş ve hacer de kötü bir etki bırakmıştı.

Hacer= özür dilerim Ege herşey için özür dilerim. Gerçekten bir daha sözünden çıkmayacağım
Hacer= aç şu mavi gözlerini Ege, gökyüzü mavilerini görmek istiyorum.

Hacer ilk defa bu kadar kötü olmuştu. Yaralanmıştı ve şuanda eğitimcisinin göğüsünde ağlıyordu...

Bölüm sonu

Bölümlerin kısa olduğunu biliyorum müsait oldukça iki kitap'a da yetmişmeye çalışıyorum.