42. Bölüm

42. Bölüm

𐙚˚࿔𝐿𝑖𝑚𝑎𝑦𝑃𝑎𝑟𝑒𝜗
limay_.miss

Yeni bölüm geldii haberiniz olsun canlarrrr 💞 🦋

SINIR 100 OY 95 YORUMMM

GEÇEN SEFER BAZILARI FİNAL YAPACAĞIM SANMIŞ KORKMAYIN FİNAL OLMASINA DAHA ÇOOOOK VAR .....

FİNAL BÖLÜMÜNDE ÇAĞANI VE KARISINI BOŞATIP,İKİSİNEDE YENİ BİR HAYAT KURMA FİKRİ ÇIKKKK AKLIMDANNNNN 🤣

----------------------------------------------------------------------------------------------------

Kasıklarımda hissettiğim sancıyla yüzümü buruşturarak gözlerimi araladım yatakta tek başımaydım.

 

Bu duruma kaşlarım çatılırken yatakta oturur pozisyona geçtim üzerime baktığımda bir tişört vardı.

 

Ben dün gece giyinmemiştim ki..

 

Dün olan her şeyi rüya değildi değil mi?

 

Kasıklarımda ki ağı ile elimi oraya koydum "Rüya olsa bu kadar ağrımaz herhalde" dedim kendime.

 

"Rüya mıydı yoksa?"yok daha neler..

 

Ya rüyaysa..?

 

Sabah sabah saçmalıyorum..

 

"İkimiz de aynı rüyayı göremeyeceğimize göre.."elinde bir bardak su ve ilaç ile içeriye giren Çağana baktım.

 

Yanıma oturup elindekileri komodinin üzerine bıraktı.

 

Elini saçıma koyarak okşadı"Hem dün gece.. rüya olamayacak kadar güzeldi.." bakışlarımı kaçırarak gülümsedim.

 

"Evet..çok güzeldi"dedim onu tasdikleyerek.

 

Alnını alnıma yaslayıp gözlerini kapattı

 

"Dün gece bizim miladımız olsun"

 

"Olsun" dedim gülümseyerek.

 

Çağan geri çekildi ve kasıklarımda ki elime bakarak ağrın var mı?" dedi.

 

"Çok değil ama biraz var.."

 

"Ağrı kesici getirdim iç iyi gelir...

 

Bir de bitki çayı yaptım internet'den baktım oda iyi geliyormuş

 

Bunun için araştırma mı yapmıştı...

 

"Bunun için internete mi baktın?"dedim şaşkınca.

 

"Evet..uyurken sürekli yüzünü buruşturuyordun canın yanıyor gibiydi

 

biraz masaj yaptım ama pek etkili olmadı galiba..bende internet'den baktım bitki çayı, sıcak su,ilaç gibi şeyler iyi gelir yazıyord-

 

dudaklarımı dudaklarına bastırıp onu susturdum.

 

Geri çekilip gülümseyerek elimi yanağına koydum Çağan.. sen ne güzel bir adamsın" sırıtarak dudaklarını yaladı.

 

"Yakışıklı diyecektin herhalde..çünkü ben erkek olduğum için yakışıklı oluyorum e bu durumda da sende kadın olduğuna

 

göre güzel oluyor.. güzel olan sen oluyorsun.."

 

kafamı iki yana sallayıp kıkırdadım

 

"Kalbi güzel adamım benim"

 

"Bu olabilir işte"

 

Komodinin üzerindeki ilaç ve suyu bana uzatarak Hadi iç iyi gelir sonrada çayı içersin"dedi.

 

İlacı içtikten sonra kollarını belime ve bacaklanıma geçirerek beni kucağına aldı

 

"Çağan ne yapıyorsun indir beni"

 

Çağan dilini cıklatarak yataktan kalktı.

 

"Karıma kahvaltı hazırladım ve onu oraya kadar kucağımda taşıyacağım"

 

Üzerimde sadece onun tişörtü vardı.

 

"Çağan böyle mi geleyim üstüme bir şey giyeyim.. Hem ben dün böyle uyumadım" dedim sorgulayarak

"Evet dün ben giydirdim tişörtümü sana..

 

tenini ve bedenini hissederek uyumak hiç kolay değildi.. yani kendimi çok zorladım uyumaya ama.."bana dönerek adımlarını durdurdu.

 

"Sen koynumda o şekilde yatarken...

 

bu pek mümkün olmadı..

 

çözümü üzerine bir şey giydirmekte buldum.."yüzüm kızarırken Çağan tekrardan hareketlenip odadan çıktı.

 

"Hem bence böyle de çok güzelsin kahvaltıdan sonra istersen değiştir" mutfağa girdiğimizde beni tezgahın üzerine oturttu.

 

Masanın üzerine kahvaltılıkları koymuş çayı demlemiş ve krep yapmıştı.

 

"Bunları sen mi hazırladın?"

 

"Yok Betülü çağırdım o hazırladı"

 

kaşlarım çatılırken Çağan tavadaki son krepi de tabağa koydu ve kenardaki peyniri ağzına atarak bana baktı ben bir cevap

 

vermeyince kaşlarını kaldırarak

 

"Cidden Betül'ü çağırıp çağırmadığımı mı düşünüyorsun?"dedi.

 

Evet...

 

"Şaşkoloz tabii ki de ben hazırladım ben senin dün akılını başından fazla mı aldım acaba?"dedi göz kırparak.

 

Şaşkoloz mu?

 

"Yeni uyanınca algılarım pek açık olmuyor ondandır" dedim saçımı kulağımın arkasına koyarak.

 

Çağan önüme geçip ellerini tezgaha yaslayarak gözlerime baktı

 

"Ha yani dün gece ile alakası yok'o bana serserice gülerken ben bakışlarımı kaçırıp gülümsedim.

 

Hala bana bakmaya devam edince elimi omzuna koyarak iterek biraz uzaklaşmasını sağladım"Benimle uğraşma yüzbaşı! tezgahdan indiğimde kıkırdadı.

 

"Seninle uğraşmayı seviyorum diyerek üzerime doğru yürüdü.

 

"Utanıyorum ama.."dedim geri geri giderek.

 

"Utanmanı da seviyorum dedi bu sefer.

 

"Çağan kızıcağım ama şimdi dediğimde sırtım buzdolabına yaslanmıştı.

 

Kaçacak bir yerim kalmayınca Çağan ellerini

 

buzdolabına yaslayarak yüzüme doğru eğildi Kızmanı da seviyorum"

 

"Hadi kız dedi gülümseyip dişlerini alt dudağına geçirerek.

 

Ben nasıl kızayım buna şimdi..

 

Şu tipe bak..

 

Çok tatlış bir şey bu...

 

Çağan dudaklarıma bakıp öpmek için bir hamle yaptığında kıkırdayarak kolunun altından çıktım ve banyoya gitmek için kapıya doğru yöneldim.

 

Çağan arkamdan bir iç çekip Nereye?"dedi.

 

"Yüzümü yıkayıp gelicem"

 

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynadan kendime baktım.

 

Tişörtün açık bıraktığı yerlerden dün gecenin izlerini görebiliyordum.

 

Parmaklarımı moraran ve kızaran kısımlara koyup gülümsedim.

 

Çağandan izler taşımak hoşuma gitmişti...

Çağanın tişörtü diz kapağımın üstüne kadar geliyordu yakası da geniş olduğu için gerdanım da yeterince açıktı saçlarımı tepede toplayarak boynumu açığa çıkardığım da morluklar daha da ortaya çıkmıştı bu halimi umursamayarak banyodan çıktım ve mutfağa geçtim.

Çağan çayları bardaklara doldururken benim içeri girmem ile gülümseyerek "Kocanızdan utanmanız geçtiyse kahvaltı yapalım mı Avukat hanım?"

 

"Kocam karısını utandırmayı bırakırsa kahvaltı yapacağız zaten yüzbaşım dedim sandalyeye oturarak.

 

Çağan gülerek kaşıma oturdu "Malesef bırakamaz Avukat hanım... karısı da utanınca bu kadar güzel olmasaymış..bu onun suçu.."

 

Gülümseyerek çayımdan bir yudum aldım "Ee Yüzbaşı neye borçluyuz bu kahvaltıyı?"

 

"Bir şeye borçlu değiliz içimden geldi.. ha tabi illa bir şey olması gerekiyorsa beraber uyuduğumuz gece sana yazdım notu hatırlıyor musun?" kafamı salladığımda "Sözümü tutuyor olarak kabul edebilirsin" dedi.

 

Çatalıma aldığım çikolatayı kreb'e sürerek bir ısırık kaldım.

 

"Peki öyle kabul edeyim o zaman.."

 

Kahvaltıdan sonra Çağanın hazırladığı bitki çayını içtim. Ağrım çok yoktu arada hafif hafif sızlıyordu o kadar.

 

Abartılacak bir şey yoktu ama Çağan fazla üztüme düşüyordu..

 

"Bu gün çalışmayacaksın değil mi?" dedi Çağan az önce içeriden getirdiği pikeyi ayaklarıma örterek.

 

"Hayır bu gün pazar zaten..tatil yani"

 

"Çağan yanıma oturunca"Sen?"diye sordum.

 

"Benim işim belli olmaz yok derim olur var derim olmaz"

 

"Şu anlık bir şey yok ama dimi"

 

"Yok"

 

"Bu gün de beraberiz yani"dedim sevinçle kafamı göğsüne yaslayarak.

 

Elini belime atıp beni biraz kendine çekti "Ben hep seninle beraberim zaten yavrum"

 

Yavrum mu dedi o..

 

Nefret ettiğim bir kelime neden o söyleyince neden bu kadar aşık olunası oldu ki..

 

"Nasıl yani?"dedim kafamı ona doğru kaldırıp.

 

"Kalbimde taşıyorum seni..aklımda taşıyorum.. hiç çıkmıyorsun..hep benimlesin.. hep senin'leyim.."

 

Elimi göğsüne koyarak başımı biraz daha ona yaklaştırdım Çağan yutkunarak gözlerime baktı bakışları dudaklarıma düşünce gülümsedim.

 

Onu anında etkim altına alabilmek gururumu okşuyordu.

Bakışlarını tekrardan gözlerime çıkardı..

 

öyle bir bakıyordu ki bana daha önce hiç kimsenin bakmadığı gibi..

 

"Bakma bana öyle dedim göğsündeki elimi yavaş yavaş ensesine koyarak.

 

"Nasıl bakmayayım?"

 

"Böyle işte..dünyadaki tek güzel kadın benmişim gibi.."

 

Elini yanağıma koyarak burnunu burnuma

 

sürttü"Dünyadaki tek güzel kadın sen misin bilmem ama benim dünyamın tek güzel kadını sensin.."kalbim sözleri ile teklerken onu öpmek için biraz daha yaklaştım dudaklarımız arasında bir milim kala...

 

Kapı çaldı!

 

Neden beş,on dakika sonra değil de şimdi?

 

%28

 

NEDEN?

 

"Küfür edince de ben kötü oluyorum dedi Çağan sinirle geri çekilirken.

 

"Kim geldi ki?"dedim Çağanın aksine sakin bir tonda.

 

"Efe ise eğer elimden bir çekeceği var" diyerek kapıya bakmaya gitti.

 

Az önce topladığım saçlarımı açarak ayağa kalktım. Morluklar saçlarımın altında kalmıştı.

 

Çağandan ses çıkmayınca..

 

"Kim geldi?"diye seslendim arkasından.

 

"Bizimkiler gelmiş..sen içeriye geç"

 

dedi üzerimdekiler müsait olmadığı için.

 

Odaya geçerek üzermi değiştirdim ve tekrardan yanlarına gittim..

 

Efe, Ali ve Atıf gelmişlerdi. Ben gelince gülümsediler.

 

"Bizde öyle pat diye geldik yenge kusura vakma..rahatsız ettik galiba.."dedi Ali mahcup'ça.

 

"Estağfurullah ne rahatsızlığı"

 

Karşılarına geçip Çağanın yanına oturunca

 

Çağan göz ucuyla üzerimi kontrol ettikden sonra gülümseyip göz kırparak Efeye döndü.

 

"Kara nasıl oldu Efe daha iyi mi?"

 

"İyi komutanım tavşan gibi sekiyor valla bir kaç güne hiç bir şey kalmaz"dedi gülerek.

 

"Ee söyleyin bakalım kapıda eveleyip geveleyip söyleyemediğiniz mazuratınız neymiş?"dedi Çağan kollarını bacaklarının üzerine koyarak.

 

"Şimdi komutanım şöyle ki- ah.."söze girmeye çalışan Efe Atıfın ona dirsek atması ile sustu..

Bölüm : 24.01.2025 09:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...