Yeni Üyelik
keyboard_arrow_left keyboard_arrow_left3.
Bölüm
@melike_kuzeyi12
Leyla şaşkınlıktan ağızını bile açamamıştı. Bir süre öyle dona kaldıktan sonra konuşmaya başladı
"Ne hırsızlıyıymış o ?" dedi inanmyarak.

"Banka soygunu"

"Banka neyi !"

"Banka soygunu , üstelik ablanız sabıkalı bir suçlu "

"Ha-hayır olamaz !!!"

...

Levent Leyla'ya kalk diye bağırmaktan dilinde tüy bitmişti.
"Ooof , seninde ne ağır uykun varmış be birader"

Leyla uyku sersemliği haliyle konuşmaya başladı " hayır , böyle birşey imkansız. Benim ablam sabıkalı olamaz, hele ki  hırsızlık hiç  yapmaz " dedi. Levent Leyla'ya şaşkınca baktı.

"Ne sabıkası ? ne hırsızlığı ? ne diyorsun sen Leyla ! "dedi. Leyla Levent'in kalın ve yüksek sesiyle yerinden fırladı.

"Ha ne oldu ?!!" Leyla'nın gözleri faltaşı gibi açılmış, bir iki damla yaş akmıştı. Levent Leyla'nın bu hâline kısa bir kahkaha attı.

"Hahaha peçete getirin ,Leyla bebek ağlıyor! hahaha" Leyla alaylı bakışlarla Levent'e bakıp "hahaha çok komik "dedi.

Sonra az önce yaşadıklarının bir kabus olduğunu anladı ve derin bir nefes alıp mutfağa su içmeye indi. İçinden : Acaba çocuğa çarpmamda kabusun içindemiydi ? . Dedi.

Leyla su içerken telefonunun titremesiyle irkildi. Bir iki öksürükten sonra telefonu açıp açmama konusunda tereddüt etti.

Zaten ne geldiyse başına telefonu yüzünden gelmişti.

"Alo " dedi ürkekçe

"Sizi emniyetten arıyoruz ' Leyla bağırarak sitem etti.

"Hayır , benim ablam hırsız değil !"

"Anlamadım ? Ben sizi Ufuk Eren'in trafik kazası ile ilgili aramıştım"
Leyla içinden derin bir nefes aldı ve devam etti

"Ha Kusura bakmayın , Ufuk'a ben çarptım ama emin olun istemeden oldu. Ben nasıl olduğunu bile anlamadım"

" karakola gelip ifade vermeniz gerekiyor "

"Peki "  dedi Leyla

"Bu arada hırsızlık demiştiniz ?"

Leyla afalladı. Ve kekeleyerek cevap vermeye çalıştı.

"P-pardon kötü bir kabus gördüm siz aramadan evvel onun tesirinde kaldım galiba."

"Anladım."

Bu konuşmanın ardından Leyla kendi haline acı acı güldü. Çünkü bu günlerde hayatı yorucu bir maratona dönmüştü. Hele ki olumsuzluklar Leyla'nın başını hiç rahat bırakmazdı.

Saat 10:28 di. Leyla'nın mesaisi 15:00 de başlayacaktı. Bornozuyla banyodan çıkan Leyla yatağına orurup ıslak saçlarını tararken Esra içeri girdi.

"Naber güzellik ?"

Leyla ablasına çok sinirliydi, çünkü onun yüzünden küçücük bir çocuğa çarpmıştı.

"Edendim ?" dedi düz bir sesle.

"Dün neredeydim diye sormayacakmısın ?" dedi şaşkınca.

Leyla omuzunu silkerek "  Biliyorum zaten , birisiyle görüşmüşsün"
Esra kafasını salladı ve " Levent söyledi değil mi ? "dedi. Leyla kafasını salladı. Esra devam etti.

" İşte sosyal medyada birisi bana mesaj attı. Konuşma ilerledi falan , sonra buluşmak istedi bende kırmadım."  Leyla gözlerini devirdi ve sinirli bir şekilde konuşmaya başladı.

"Çok merak ediyorum. Acaba sende benim dün neler yaptığımı , nelerle uğraştığımı biliyormusun !"

"Aaa bende sana tam onu soracaktım. Dün neden telefonuma cevap vermedin?" Leyla dün ki olayı hatırladıkça sinirleri bozuluyordu.
Gözleri kapattı, iç çekerek konuşmaya başladı.

"Dün sen aradığında ben çalışma saatimi doldurmuş , arabam ile eve geliyordum. Telefonum çantamdaydı. Çıkarmaya çalıştım bir süre , tabi bir yandan da araba sürdüğüm için pek kolay olmadı. Telefonu çıkarmayı başardım ancak çıkardığım gibi elimden kayıp düştü. Eğilip onu almayacaktım ama yol boş olduğu için hemen alabilirim diye düşündüm. İşte o sırada yani tam telefonu elime almış doğrulurken bir anda küçük bir çocuk çıktı önüme , bende direksiyon kabiliyetimi kaybedip çocuğa çarptım !!!"

Esra'ya bir kal gelmişti. Gözlerini büyütmüş yere odaklanıyordu. Ayrıca Esra çok duygusaldı. Gözünden yaşlar süzülürken konuştu.

"Birşey oldu mu peki ?" Leyla yerdeki halı desenine odaklanmış bir şekilde konuştu " Evet , biraz "

Esra iyice ağlamaya başladı. Leyla "senin yüzünden oldu !' dedi bağırarak. Esra ikinci şoku geçirdi.

"Ben ! Ben ne alaka. Sen o telefonu açmaya bilirdin yada arabayı sağa çektikten sonra konuşabilirdin !" dedi ve daha fazla orada durmaya katlanamadı.

Leyla hâlâ kendini haklı görüyordu.

Sonra saate baktı , saat 10:57
Hemen siyah bir pantolon , üstüne kırmızı polar giyip evden çıkmıştı. Arabasına binip telefonunu sessizce aldı. Bir daha kaza yapmaya hiç niyeti yoktu.

...

Karakola gelmiş , o gün çarptığı çocuğu ve annesini bir kapıda beklerken buldu. Oraya doğru yol aldı. "Geçmiş olsun " dedi. Tabi kadın Leyla'nın suratına bakmadı bile. Bir iki dakika daha bekledikten sonra içeriden bir adam ile bir kadın çıktı.

Kadın , çocuk ve Leyla içeri girdi. Savcı Leyla'nın ve kadının elini sıktı.
Hepsi oturduktan sonra savcı konuşmaya başladı.

"Hoşgeldiniz , öncelikle konuya şöyle bir giriş yapmak istiyorum ; bu olay kamera kayıtlarıylada en ince ayrıntılarına kadar izlendi ve iki tarafında suçlu olduğu açıklandı" dedi ciddiyetle. Sonra Leyla'ya bakıp sordu
"kendinizi nasıl savunuyorsunuz?" Leyla yutkundu ve konuşmaya başladı "arabayla giderken bir anda ömüme çıktı" Leyla yalan söyledi çünkü bu işten sıyırılmanın başka bir yolu yoktu.

"hanımefendi  kamera kayıtlarıyla da izlendi. Görüntü çok net olmasa da eğildiğiniz anlaşılıyor."

Leyla "evet , eğildim ancak eğilmeseydim de o çocuğa çarpardım. Çünkü orası bir yol ve çocuk bir anda önüme çıktı, yani üzgünüm ama bu olayda kendimi hiç suçlu görmüyorum.
Savcı " peki siz çıkabilirsiniz sizi daha sonra arayacağız" kafasını salladı ve hastanenin yolunu tuttu.

...

Yedi saatin ardından eve döndü , anahtarı ile kapıyı açtı. İçeri girdiğinde etraf karanlıktı "kimse yokmu ?" diye seslensede kimse cevap vermedi.

Leyla topuklularını ve montunu çıkardı. Sonra ışığı açtı. 

"SÜRPRİZ!!!"
modal aç
modal aç
modal aç