Yeni Üyelik
keyboard_arrow_left 1.
Bölüm
@ilaydayigit
Oysa ne çok şeye susarız ve ya konuşuruz öyle değil mi ? Peki sustuklarımız mı ağır basıyor yoksa konuştuklarımız mı ? Ya da şöyle söyleyelim sustuklarımız mı çok daha fazla can acıtıyor yoksa konuştuklarımız mı ? BEN ARADA PEK FARK GÖREMİYORUM.
Sustuklarımızda da amacımız aynı iken konuştuklarımızda da öyle.
İnsan ne için susar, susmak için sebeplerimiz nelerdir ? Gelin öncelikle sizlere suskunluklarımız ve aslında susturulduklarımızdan bahsetmeye başlayalım.
Özellikle biz kadınlar çok fazla konuşturulmaz ve olması gereken buymuş gibi davranılır halbuki erkeklerinde yaratıldığı ve aynı eşitlikte olduğu gibi kadınlarında susmaya hakkı olmadığını düşünüyorum. Biz bastırıldıkça ve susturuldukça bunca acı ve yalan içerisine düşüyoruz zaten. Korktuklarımız, kaçtıklarımız ve yaşamaya korktuklarımız yüzündendir bu halde olmamız ! Biz susturulmanın aksine konuşmalı ve kendimizi ifade etmeyi öğrenmeliyiz ve kendimizi ifade etmekle kalmayıp bizim gibi onlarca binlerce kişiyi temsil etmeli ve korkmadan dimdik ayakta durabilmeliyiz. Bunun için izin almalı ya da birilerinden bir tepki beklememeliyiz. Sözüm sadece kadınlara değil tabi ki bastırılmış binlerce erkek çocukları ve aile şartlarına uygun büyümesi gereken gençlerimiz var. Artık durma vakti çocuklarınızı bu şekilde büyütmemeniz gerektiğini ve aslında onlara iyilik değil kötülük yaptığınızı fark ettirmelisiniz. Kendinize gelin ve artık onları bir birey olmaya hazırlayın lütfen. Bırakın kendileri hatalarıyla ve yanlışlarıyla büyümeyi öğrensinler, bırakın düşsünler, hata yapsınlar ve ayağa kalkmayı bilsinler. Sizler her zaman olmaya bilir ve onlara destek olamamak zorunda kalabilirsiniz . Bu ihtimalleri de göz önünde bulundurup çocuklarımızı harika bir nesile, yeni nesile hazırlamanın vakti sizce de gelmedi mi ?
Hepimiz hatalarla, yanlışlarla, olmaması gereken iletişimsizliklerle büyüdük sadece olması gereken o anda oymuş ve öyle olması gerekiyormuş gibi bizi birer madde gibi büyüttüler şimdi sizler ise aynı şeyi yeni neslinize dayatmakla meşgul olmaktan başka bir amaç uğruna çabalamıyor gibisiniz sanki. Ama hiç bir şey için geç değil yapmanız gereken çok basit. Sadece kendi düşünceleriniz ve çevrenizdekileri göz önünde bulundurarak değil onun da bir birey olduğunun farkına vararak ve ona hayatla tanışma fırsatı vererek bir şeyleri başarabiliriz diye düşünüyorum. Bırakalım ve görelim çocuklarımız, gençlerimiz ve yeni nesillerimiz neler yapıyor. Bırakalım ve bunun gururunu yaşayalım ! Çevrenizdeki insanları lütfen kafalarınızdan silelim şunu unutmayalım ki insanlar için değil sadece yetiştirdiğiniz kişi için çaba vermeli ve sadece onun düşüncelerini önemsemelisiniz . Başlıkta da olduğu gibi destek olma konusunda suskunluklarını koruyan çevreniz sizin insanlara katacağınız bilgilerinizi , becerilerinizi ve öğretilerinizi öyle bir konuşurlar ki ! konuşmadıklarına sayacak duruma gelirsiniz. Susanlar kadar konuşanlar da haksızdır bunu unutmayın ve siz siz olun ne susturun ne konuşturun ! Bir insan hayatı üzerinde kimsenin ne susmaya ne de karar vermeye yetkisi olamaz olmamalı. Suskunluk; hatayı görüp yanlışa düşene sırtını çeviren ya da haksızlığa uğrayana susandır benim için. Konuşan ise bunca şeye susarken birden çöp gibi kenara attığı, değer vermediğine madde gibi gördüğü varlığın üzerinde söz hakkı olduğunu sanmasıdır. Söz hakkı yok çünkü söz hakkı bitti, kalmadı. Kimsenin kimse de ne bir hakkı olabilir ne de bir sözü. Herkes kendi ayakları üzerinde durabilmeli ve kendi kararlarını kendisi verebilmelidir. Tabi bu sözüm ergenlikten çıkmaya başlamış yeni nesillerimizin koruyucuları ve bilinçli gençlerimiz için. Yeni nesilin bu güne kadar gösterdiği çaba ve bugüne kadar olan tüm kuşaklara rağmen dimdik ayakta durup duygularını ifade edip ne susması istenilen yerde susmamasını ne de konuşması gereken yerde susturulmamasını tebrik ediyorum ve bunca nesil sonra gelmiş en özgüvenli ve en dik neslimiz 'z' kuşağımızı tebrik ediyorum.
-SON-
modal aç
modal aç
modal aç