Hikâyemin hangi noktasındayım bilmiyorum ama orta yerinden okuyorsun beni.
Bazı adımlar atılmalı, bazı yollar yürünmeli, bazı anlar yaşanmalıydı. Bazı insanlar gitmeli, bazılarıysa kalmalıydı. Hayat bir şekilde yolunu bulmalıydı. Bir şekilde akmaya devam etmeliydi.
☆☆☆☆
Elvin Erden düğün günü sevdiği adam tarafından karnında üç aylık bebeği ile terk edilince yaşadığı şokla kaza geçirir. Kader onu Poyraz Karaaslan ile karşılaştırınca bunun gideceği noktayı ikisi de kestiremez.
Kimse bilmezdi ama bir hikâye bitmeliydi ki yeni bir hikâye başlayabilsin.
Bu kimin hikâyesiydi?
*Wattpad` de bulunmaktadır.
*UYARI: Bazı bölümlerde yetişkin içerikli kısımlar bulunmakta olup bu bölümler başlıkta belirtilmiştir. Rahatsız olanlar/olacakların okumaması önerilir.
Her kalp sevgiyi kaldırmaz. Ağır gelir yüreklere... Hak etmek gerekir önce. Emanetse o sevgi kalbi yorar.
17 yıl sonra gerçek ailesinin kendisini bulmasıyla ailesinden ayrılan Eylül`ün serüvenine hoş geldinizzz.
Eylül bir emekli asker ve Antep aşiret torunu iken bir anda Mardin aşiretinin ve Karadeniz`in en soylu ailelerinin torunu çıkarsa ne olur?
Peki Eylülün ailesi Eylül`ü vermek istemezse ne olur?
Buyrun görelim:)
Bu hikayede yer ,zaman ,kurgu ve karakterler birer hayal ürünüdür. Lütfen ciddiye almayınız🎀
Alin Mina Aktaş`ın, 6 yıldır beklediği intikamını alma zamanı sonunda gelmişti. Sadri Aktaş`ın tek varisiydi. Şimdi yapması gereken ilk şey 2 liderden birini kendi tarafına çekmekti.
Gecenin siyahı üzerine çökmüş bir mafya babası.. gündüzün ışıltısına dayanabilir mi? Siyahın beyaza olan aşkı.. nefretin karşısında durabilir mi? Korkularımın sessiz çığlıkları duyulur mu? İmkansız diye bir şey yoktur ki seviyorsa gelir değil mi?
"Eğer yanmaya cesaretin yoksa dokunma küçük kız"
"Ben çoktan yanmışım adam"
" Beni bu masaldan uyandırdığın için teşekkür ederim Ali. " Dedi ve gözlerinin içine bakarak söylemişti. " Bitti. "
İşte o zaman her şey başlamıştı. Tehlikenin için de doğan bir aşkın imkansıza bürünen bir hikayesiydi. Ağır adımlarla döndü sırtını. Yüzünden süzülen yaşlarıyla beraber öylece uzaklaşmaya başlamıştı. Kendini sabahı boyayan karanlığın ardına bırakmış kaybolmasını sağlamıştı.
Kopyalanması halinde adli işlem başlatılır.
klasik abilerim ve aile kurgusudur.
Avşar, sabahın ilk ışıklarında hamile olan karısının suyu geldiği için hastaneye getirmişti. O gün Ayla` nın son çocuğu olan Elfida doğacaktı.
Her ikisinde de büyük bir heyecan vardı.
Doğacak kardeşlerini sevinçle bekleyen abiler büyük bir hüsranla karşılacağını bilmeden hastane kapısının önünde bekliyorlardı.
Aradan geçen iki saatin ardından doğumhane kapısı açılmıştı. Doktorun yüz ifadesi iyi şeyler söyleyemeyecek gibi duruyordu.
"Doktor bey, karım ve çocuğumun durumu nasıl şu anda? İkisi de sağlıklı dimi?"
Doktor, Avşarın suratına hüzünle baktı. Durumu nasıl söyleyeceğini bilemiyordu. İlk defa başına böyle bir olay geliyordu.
"Karınızın durumu şu an stabil. Her şey yolunda. Doğumda hiçbir sıkıntı çıkmadı. Ancak bebeği hemşireye verdim ve bebek şu anda yok. Hastane kayıtlarına baktığımızda öyle bir hemşirenin bizim hastanede çalışmadığı tespit edildi. Yani anlayacağınız bebeğinizin kaçırılma olasılığı çok yüksek."
Avşar derin bir sessizliğe büründü. Bu fırtına öncesi sessizlikti. Asker olduğundan ayakları yere sağlam basıyordu ve kızını bulamamaktan değilde karısına "kızım nerde?" dediğinde ne cevap vereceğini bilememekten korkuyordu.
Tek temennisi bir an önce kızını bulup ona kavuşmalı ve kokusunu içine çekmeliydi.
O gece gökyüzünden bir yıldız kaydı ve o yıldız bir kızın hayatını darmadağın etti.
O gün kaçırılan bebeğim bir daha hayatı yüzune hiçbir zaman gülmedi.
Kaçıran kişinin amacı belliydi. Geçmişte yaşanan olaylardan ötürü Avşardan intikam almaktı.
Küçücük bedene büyük acılar yükleyen teröristi asker Avşar bulup kemiklerini lime lime edecek miydi?
Hadi gelin birlikte okuyalım.
Selamlar yeni kurguyla geldim. Tanıtımı nasıl
buldunuzz?
Selamlar, yeni kurguyla yine ben geldim. Klişe bir kurgu olsa da dedim benim diğerlerinden ne eksiğim var? Bende yazayım ve bir anlık hevesle başladım.
İlk iki üç bölüm üçüncü kişi ağzından olacak. Sonrasında kızın ağzından okuyacağız.
Karakter fotoğraflarını da koyacağım bu bölümden sonra. Keyifli okumalar diliyorum.
Umarım beğenirsiniz. Birde bir oturuşta çok uzun bölümler yazamadığım için bölümler maksimum 1500 kelime olacak. Baştan söyleyeyim de ona göre okuyun. Bana sövmeyin.
Kitapla ilgili düşüncelerinizi de yorumlarda belirtebilirsiniz.
Doğduğumuz an hükümete boyun eğme bize borç bildirilmişti. Çocuk devlettik, zor kurulmuş, kayıplar vermiştik. bize anlatılandı bu.
Bizim hükümetimizin bizim katilimiz olmaya çalıştığını anlayana kadar her birimiz bunu kabul etmiş ve öyle devam etmiştik. Ölenimize susmuş, toprağımıza bereketsiz demiş, tacire ihraç demiştik.
Yediğin kaba tükürme diye büyütülmüştük ama yediğim kabı o gün değiştirmeye karar vermiştim. Yeni kabım için her şeyi ortaya dökmüş, tüm çirkin lafları yutmuştum. Yanımda olanlarla bir yola çıkmıştım ve sonuna doğru koşmaya çabalamıştım.
Sonra yenisi için çabalayıp isyancı kimliğini kazandığım hükümet bu defa beni kapı dışarı etmişti. Kapının dışını belki ev yapardım kendime ama yüzüme kapanan kapının ardında evim dediklerim kalmıştı.
İş en başa düşmüştü.
İsyanla kurulanı yine isyanla yıkmak için bin yolumu bir yola çıkarmıştım. Asi, isyankar, yediği kaba tüküren, devletsiz... Bunlar bendim.
Ben kozgalandım.
‘‘Anlamıyorsun ki. Ben ne dedim az önce? Sanki o dört duvarın arasında da benimle mi olacaksın?’’
‘‘Olurum.’’
-‘Ne?!’ Aziz’in bu net ve hızlı cevabı karşısında Birce’nin ağzından sadece bu iki harf dökülebilmişti.
‘‘İstediğin bu değil mi? Olurum işte.’’
‘‘Aziz ne dediğimin farkındasın değil mi? 30 yaşımıza geldiğimizde evime çökmenden bahsetmiyorum. Evlilikten bahsediyorum. Bir insanla aynı evi paylaşmaktan. Ev arkadaşı olarak değil. Evli bir çift olarak.’’
Dora tek gecelik ilişki yaşadığı adamın üniversite hocası olduğunu bilmemektedir ve Alaz ise tek gecelik ilişki yaşadığı kızın peşini bırakmak istemez ama o da Dora`nın onun öğrencisi olduğunu bilmemektedir
Dora tek gecelik ilişki yaşadığı adamın üniversite hocası olduğunu bilmemektedir ve Alaz ise tek gecelik ilişki yaşadığı kızın peşini bırakmak istemez ama o da bilmez Dora`nın onun öğrencisi olduğunu...
gezide arkadaslariyla hayvan gibi aniran kizcemizi goren erkomuz. Kitapta karakterlerimizin kullandığı laflari ustumuze alinmayalim banada diyorlar bazen .
536 ***: Küçüğüm, nasılsın?
Siz: Kimsiniz?
536 ***: Şuan konumuz bu değil. Konumuz; senin yıldızları sayarak ağlaman.
Siz: Sen beni nereden görüyorsun?
536 ***: Ben seni hep görürüm Öz`üm.
Günün birinde değişir hayatlar..
Habersiz dahil edilir yitirilmiş umutlar..
Bu savaşın kazanını yoktur.
Belki umut yeşertir kalplere
Her zaman iyi olmasak da..
~
Üvey annesi tarafından son isteği öz ailesini bulmasıydı Güneş’in. Umutsuzca çıktı yola. Nasıl evlat olacağını bilemeden buldu onları. Herkesin bir beklentisi vardı, geçmişini bilmeden kızın..
~
Ben Güneş. Doğan bu güneşten farklı gölgesiyim herkesin. Isıtıp umut vermek yerine üşütür intikam almak için yaşarım dünyada. Bu benim haytım ve sen bu hayatın bir parçası olayı ister misin?
….
Kitap ilk başta gerçek ailem olarak başlayıp sonrasında değişmektedir.
Şiddet içeriği, dövüş sahneleri, argo ve küfür bulunmaktadır.
Atalay babası Onur beyin verdiği ceza yüzünden Karadenize gitmek zorunda kalır arkadaşı baran orada akrabaları olduğu için oda yanında gitmeye karar verir Atalay babasının verdiği ceza sayesinde bir kızla tanışır ve hikayede burada başlar
Kitabın Kitappad`de yayınlanma tarihi: 19.09.2024
Kitabın Wattpad`de yayınlanma tarihi: 07.07.2021
"Sadece bir şeyi merak ediyorum. Neden ben?" dedim. Son sözcüklerimde sesimin titremesine engel olamamıştım. Gözlerim hala daha doluluğunu koruyordu.
Sertçe esen rüzgarın şiddeti iyice artarken bedenimi esir alan titremenin onda biri bile Ares de yoktu. Bedenimdeki titremeyi görmezden gelerek ondan gelecek herhangi bir yanıtı sabırla bekledim.
Gerçekten de merak ediyordum bende ne görmüştü de bu oyunda beni seçmişti kendine oyuncak olarak. Hangi özelliğim onu cezbetmişti? O gecede de söylediği gibi dış güzelliğim miydi onu cezbeden yoksa kullanılmaya müsait berbat, kimsesiz kaldığım hayatım mı?
Çökmemesi adına büyük bir dirençle dik tutmaya çalıştığım omuzlarımı biraz daha dikleştirirken en az benim kadar Kubat da merakla ondan gelecek herhangi bir yanıtı bekliyordu.
Demirden suretini benden çekmeden ruhsuz bakışlarla bana bakmasını sürdüren Ares`in en sonunda dudakları aralandı. Acımasızca çıkan sert ses tonuyla bedenimdeki titremeyi şiddetlendirmek istercesine konuştu. "Ben yalnızca ayağıma kadar gelen bu fırsatı değerlendirmek istedim. Plan zaten hazırdı sense tamamıyla bir piyondun. Seninle bir alakası yok durumun, iyi bir fırsattın sadece o kadar."
Sol gözümden iri bir yaş firar etti sözleriyle. Doğru, ayağına kadar gitmiştim değil mi? Benimle alakalı bir durum değildi, ben iyi bir fırsattım sadece o kadar. Öyle mi?
Lavinia Aral. Ares Sancaktar.
Bu kitap da başrol her zaman kadınlardır çünkü onlar her daim umudun yansımasıdır.
!! Bu kitap 2019 yılında şahsım tarafından kurgulanmış bir kitaptır. Yazımına 2020 yılında başlanılıp ilk kez 2021 yılında yayınlanmaya Wattpad platformu üzerinden başlanmıştır. Herhangi bir iftira ve çalıntı dahilinde hukuki yollara başvurulacaktır.!!
Gece adındaki üniversite öğrencisinin hayatının normal olduğuna kendini inandırması ve daha sonra Gece`ye saplantı bir şekilde aşık olan Ayaz`ın ortaya çıkmasıyla birlikte Gece`nin aslında hayatının aslında normal olmadığı fark ettiği bir hikayedir.
Aslında mesele hiç bir zaman normal olmamak değildi. Aslında mesele normal olmadığını kabullenememekti
En büyük hataymış seni hayallerime yakıştırmak. O hayallere dalıp kendini koca yalanların içinde bulmak. Hayat! daha kaç kere ders vereceksin bana ?
Kaç kere daha en sevdiklerimle sınanacağım?
Küçük yaşta büyük acılar yaşayan Bade, ara verdiği eğitim hayatına geri döner. Ama beklenmedik biri girer hayatına.Öğretmenine duyduğu Bu imkansız aşk onu hiç ummadığı kadar mutlu ve hiç olmadığı kadar kederli günlere götürecektir…