Yeni Üyelik
keyboard_arrow_left 1.
Bölüm
@samet__sert07
Tanıdık bir çığlık sesiyle gözlerimi araladığım an isimlerini bilmediğim fakat simalarının tanıdık geldiği iki esmer çocuğun dizlerini karnına çekmiş yüzünü elleriyle kapatan Akın’ı tekmelediklerini gördüm.Sıradan kalkıp onlara doğru atılmak isterken bağcıklarımı birbirine düğümleyen Keke’nin rutin şakasından habersiz kendimi yerde buldum.Kafamı kaldırıp baktığımda Baran’ın koridor tarafındaki çocuğun yüzüne attığı yumruk içime su serpmişti.Ayakkabımın tekini çıkartıp diğer çocuğa yaptığım hamle ile Akın’ı kurtardığım sıra da, İsmet hocanın “AYRILIN” diye bağırmasıyla kavganın müdür odasında devam ediceğini tahmin etmek içten bile değildi.


“Baran oğlum her hafta buraya gelmek”diyerek başlayan müdürün telefonunun çalmasıyla sözü yarıda kesilmişti.”alo, evet, ailesine haber verdiniz mi ? tamam, geçmiş olsun” gergin bir yüz ifadesi ile telefonu kapatan müdür adını ilk defa duyduğum Fark’a “oğlum sen çıkabilirsin ben halledicem”dedi.Kapının kapanması ile Baran’a dönerek “iyi bok yediniz” .
Akın alaylı bir tavırla ”hocam çocuk ölmedi inşallah, altı üstü bir yumruk neden bu kadar abarttınız anlamıyorum üstelik çocuklar bana iki kişi saldırdı, biz sadece kendimizi savunduk”
Müdür”her hafta zaten buraya kendinizi savunmak için geliyorsunuz¿ Çocuğun burnu kırılmış ama ailesine merdivenden düştüğünü söylemiş. Her seferinde nasıl dört ayak üstüne düşüyorsunuz anlamıyorum”dedikten sonra birbirlerine bakarak gülen Samet, Baran ve Akın’a “iflah olmazsınız”dedi ve kapıyı gösterdi.
Akın ve Baran’ı önüme katmış tam çıkarken “bu arada gezi ücretlerinizi çıkışta gelip benden alabilirsiniz”.
Planlarımızı bir cümlesiyle alt üst eden müdüre dönerek “hocam ailemizden izin alana kadar götümüz çatladı, gezi yarın biz gidip geldikten sonra ne ceza isterseniz verebilirsiniz” dedim ve müdürün cevap vermesine fırsat vermeden odadan çıktık.


Merdivenlerden sınıfa doğru çıkarken “ama nasıl vurdum piçe” cümlesiyle sınıfa girdik bizimkiler toplanıp yarın için hararetle konuşmaya başlamışlardı bile geldiğimizi ilk fark eden fullek alaylı bir ses tonuyla “inşallah bu sefer atıldınız”dedikten sonra Akın’ın “biz yarın gelemiyoruz” cümlesi sınıfın sessizliğini sağlamaya yetmişti.

modal aç
modal aç
modal aç