Günlerden pazardı.Sıradan bir pazar.Zaten bana göre bütün günler sıkıcı.
Bora'yla olduğum zamanlar hariç.
Bora kendini çok sıradan buluyordu.Bu da benim sinirimi oldukça bozuyordu.Çünkü; kahverengi dalgalı saçları,sporcu olması,bana bakışları,kahverenginden daha koyu gözleri,başarılı olması,iyi dinleyici olması..Ve dahası.Sayılamamayacak kadar güzel özelliği var.
Allah kahretmesin ki,ona baktığımda yeniden aşık oluyorum.
Neden kimseye haykıramıyoruz gerçekleri?Gerçekler aslında neden söylenmemeli?Kiminin cenneti,kiminin de cehennemidir.
Bora benim cennetimdi.Ama o,bunu bir türlü görmemişti.
Bora'ya olan hislerim,artık gerçekten kontrolden çıkmıştı.
4 yıl 11 Ay 26 gündür ona aşığım.
19 yıl 7 ay 09 gündür de tanışıyoruz.
Tuttuğum günlüğü kimse görmedi.Her gün doldurdum onu.En çok ta "Bora" ile olan anılarımızı yazdım.
Çünkü Bora bana gerçekten sahip çıkıyordu.Öyle olmasa da sürekli yanımdaydı.Bana,kendimi özel hissettiriyordu.
Sosyal anksiyetem ile dalga geçen Cansu'nun abisi yani, Emre abiyi dövmüştü.Beni seviyor mu bilmiyorum.Fakat ona bunu söylersem,onu kaybetmekten korkuyorum.
Ne onun hayatında biri oldu,ne de benim.Belki birbirimizin kaderiyizdir.Çok yakışıyoruz.Ama bu,onu dahi görmüyor.
~
Günlerden sıkıcı bir gün.Pazar.
Telefonumun çalması ile gözlerimi zar zor açtım.Arayan İpekti.Hayal kırıklığı yaşadım.Bora sanmıştım.Daha fazla çalmasın diye açtım,
"Unuttun mu?Bu akşam düğün var.Sen de Bora var diye gelecektin?Kıyafet almamız lazım.Unuttum deme bana!"
Tamamen unutmuştum.Saate baktım ve 13;47'ydi.
"B-ben unutmuşum!"dedim zar zor konuşarak.Aşırı utanmıştım ve mahcup olmuştum.Sosyal anksiyetem olduğu için buna alışıktı İpek.
"Sorun değil,kendine gelince bana haber ver.O pantolonlarla gidemeyeceğini kendin söyledin.Şık ama sade bir elbise alalım sana ve baba.İstersen Bora'yı da çağıra bilirsin.Ne dersin?" dediğinde gülümsediğini duyuyordum.
"Kendime geleyim.B-ben konuşamam onunla.Dün zaten yeterince uğraştı benimle.Yorgundur,uyusun o.Biz gidelim o gelmesin." dediğimde kendimi değil,onu Bora'yı düşünüyordum.
"Şapşal!Bora seninle uğraşmak hoşlanıyor,belki senden de hoşlanıyor!Aç gözünü artık.Ben aramam Bora'yı.Sen ara konuş.Hadi kendine gelince yazarsın bana,görüşürüz Arven'in." dedi ve şoke oldum.Telefonu yüzüme kapattı!
"Söylemesi kolay!"diye mırıldandım.Ama bir yandan da istiyordum.Elim telefona gidiyordu,ama bir şey yapamıyordum.Mesaj mı yazmalıydım?
"Ne diyecektim ki!O şimdi uyuyordur belki.Hayır Arven Alina,o erken kalkmayı sever!Kendinle karıştırma Bora'yı." diye söyleniyordum.Bir ton söylentiden sonra lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım.
Telefonu elime aldığımda şok oldum!Bora,Bora bana yazmış.
"Allah'ım harika!Rğya mı Allah'ım!" dediğimde abim ve ablamın ölümcül bakışlarına maruz kaldım.
Abim söze girdi,"Abicim,fazla uyudun da başına mı vurdu?İyisin değil mi?" diye soru yöneltti.
"Hıhı abi.İyiyim.Neden böyle enerjiğim bilmiyorum.Ama mükemmel bir gün olur diye kalktım.O yüzdendir." dedim ve yanına gidip sarıldım.
Ablam yine ve yine odasına gitti.Bana bir şey olmuş,olmamış umrunda değildi.Canımı yakıyordu.Ama arkamda Aslan abim vardı.
İstemsizce gülüyordum.Yazdığı mesajda,"Beni ne zaman davet edecsin?Yoksa sen davet etmeden ben mi geleyim,balım.;)" yazmıştı.
Bir dakika,"Balım." demişti bana.Bana balım demişti.Ekran görüntüsü aldım.Çok mutluydum.Şu an kimse benden mutlu olamazdı.
Hemen cevap yazdım,"Sen nerden biliyorsun?Ve bana balım mı dedin?" dediğimde iki soru sormuştum.
"Her şeyi böyle merak eder misin?Ama sana cevap vermem gerekiyorsa,bunu İpekten öğrendim,daha doğrusu dün konulmanızda duydum.İki ise evet balım demiş olsa bilirim." Balım kelimesi onun dudaklarında süzülürken daha güzeldi.
"Peki ama neden?Ve evet her şeyi merak ederim."
"Biliyorum güzel kız.Sosyal anksiyeteni benim yanımda umutsamıyorsun.Bu yüzden geleceğim.Dünü de unutmadım;)" Ne!Ne demek dünü unutmadın?
"Dün ne oldu?Ben hiç bir şey hatırlamıyorum.Ya da hatırlatma.Utanıyorum ve akşam düğüne gelemem böyle olursa.Senin suratına da bakamam.Bana sadece Alina de olur mu?O adamın koyduğu isim Elif'di.Ben ise kimlikteki adımı,Arven Alina yaptım.Biliyorsun.Ve güzel kız?"
"Çok temizsin güzelim.Saf bir kalbin var.Onu kimsenin üzmesine izin verme.Ben dahi olsam.Okulun popüler çocuğun yanındayken senle dalga geçen olamaz Alina.Buna izin veremem.Sen de vermeyeceksin.Akşam o düğüne geliniyor,yoksa diğer yok,ben mi alayım?"
"Ben kendim gelirim.Sen şimdi beni kollarında taşımak zorunda kalırsın.O yüzden gelirim.Of ama hiç gelenim de yok.Ve hâlâ soruma cevap alamadım."
"Güzelsin Alina.Hem de çok güzelsin.Temiz kalplisin.Şimdi,o düğüne geliyorsun.Hasırlan bir şeyler alacakmışız?"
"Ya Bora şey yani.Üf öyle değil.Ya hadi git sen biz gideriz İpekle."
"Şu an yanında olsaydık o kızaran yanaklarına bakmak isterdim."
~
"Ya,İpek!Bu çok güzel,beyaz dekolteli şık ve sade.Bu olsun.Pembe sevmem.Pembeden nefret ederim.Bu olacak!" son dediğim cümlede biraz bağırdığım için herkes bana bakıyordu!Hayır bütün gözler üstümde.
"İpek onlara söyle öyle bakmasınlar!Korkuyorum." Gözlerimi kaçırmıştım.Nefes alamıyordum.
~
Neyse ki o korkunç yerden gelmiştik artık.Eve geldiğimde saat 18:53 idi.Hayır geç kalacağız.
İpek de bizdeydi.Hızlıca ben beyaz elbisemi,o da benim elbisemin siyahını giymiş idi.
Hafif bir makyaj yaptık.
Saat 19;19 du.Zil çaldı.Hemen baktım,çünkü gelenin Bora olduğunu biliyordum.
"O yüzden yarım saat ziline bastım bakmadı.Neyse ben arabada bekliyorum.Siz de gelirsiniz.Bu arada çık güzel olmuşsun güzel kız Alina.Ben nasılım?" Çok yakışıklı.
"Çok yakışmış.Uyumlu olmuşuz.Üzerinde ki beyaz gömlek,siyah kot pantolon..Çok yakışmış sana."
"Arabaya geçiyorum.Gelin bir an önce."
"Tamam görüşürüz." diyip biraz aşağı inmesini izledikten sonra Çelik kapıyı kapattım.
Vakit kaybetmeden İpek'in yanına gittim ve İpek'e seslendim,"İpek?"
"Çok güzelsin be Alinam,ben nasıl olmuşum?"
"Sen de çok güzelsin Arcven Alina Atacan!"
İkimizde gülüştük.Gülüşlerimiz karıştı.Bir dakikaya yakın gülmekten sonra,ayakkabılarımızı giydik ve aşağı indik.Daha doğrusu topuklu!Ben ve topuklu..
"Ya İpek,sana uyup bunları giydim ama bunlar çok şey,rahatsız ediyo."
Beni umursamadı?Sorun değil basit bir selamlaşma yapa bilirsin Alina,yaparsın Arven.
"Hadi ama güzelim.Benden çekinme."
İpek bir bana,bir Bora'ya ciddi bir bakıl atıp araban bindi.
"Çekinmiyorum ki,sosyal anksiyete."dedim.
"Haklısın.Özür dilerim." dedi ve araban doğru yöneldi ve ön kapının kapısını açtı,"Buyrun efendim."
"Teşekkür ederim Beyefendi."dedim ve bana gösterdiği yere oturdum.
Yol boyunca hiç konuşmadık.
Neredeyse varmak üzereydik ki,trafik ışığı kırmızı yandı.
Ben sadece yola bakıyordum.
Hayır!Boraya da göz ucu ile bakıyordum.
Bora kulağıma yaklaşıp,"Neren göz ucu ile bana bakıyorsun?" dediğimde şoke oldun.
"Hiç de bile!" dedim bütün ciddiyetim ile.
"Günlük tutuyorsun değil mi?" dedi.Rahatsız olduğumu düşünecek olacak ki konuyu değiştirdi.
Başımı olumlu anlamda,yani evet anlamında sallayıp,"Evet.Ama bitmek üzere.Onu atmak istemiyorum.Orada güzel şeyler yazıyor.Hem sen okumadın değil mi?" dedim.Tedirgindim çünkü günlükte Bora'ya ait çok parça var.
"Hayır,o senin özelin.Sen izin vermeden okumam,okuyamam."
Yeşil yandı.Bakışmamızı bozdu.
Nihayet düğün salonu görünüyordu.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |