2. Bölüm

2.BÖLÜM

Edanur Kalkan
0vixenn0

Gözlerimi açtığımda yanımda onu gördüm. Kömür kadar siyah gözlerinde karanlığı fark ettim, teninin beyazlığının zıttına gördüğüm yer çok karanlıktı. İrkilerek doğrulduğumda duruşundan taviz vermedi. Yataktan kalkmak için adım attığımda bileğimden yakalayarak burun buruna gelmemizi sağladı. Kalbimin atışlarını duyuyordum, gözleri gözlerimden kayıp göğüslerime indiğinde onun da duyduğunu fark ettim. Başımı salladığımda soğuk yüzünü alnıma dayadı, dokunmasını hem çok istiyordum hem de korkuyordum.

Soğukluğu tüm bedenimi ele geçirdiğinde kalbimin hala yandığını hissettim. Kalbimde bir ateş vardı, yıllardır sönmeyen belki de söndürülmeyi bekleyen bir ateş. “Yapma” dediğimde bileğimi bıraktı alnını, alnımdan uzaklaştırdığında yine o karanlığa daldım. “Ne yapıyorum?” Ciddiyetini asla bozmadı, konuşurken dudaklarını çok az kımıldatıyordu. Ne diyeceğimi düşünmeliydim, onunla pat diye konuşamazdım. “Korkuyor musun?” Dediğinde bunun cevabını biliyor gibi bakmıştı, korkuyor muydum yoksa onu arzuluyor muydum? Bence en çok kendimi kaptırmaktan korkuyordum. Onun yanındayken özgür düşünemiyor gibi hissediyordum, ona aitmişim gibi, sanki bir zamanlar onunmuşum gibi hissediyordum. Rüyalarımdan çıkmayan adam şimdi karşımdaydı, rüyalarımda nasıl hissediyorsam şuanda da aynı hisler vardı.

“Korkuyorum” derken gözlerimi daha derinlerindeki karanlığa diktim, “senden korkmuyorum” dediğimde dudağının köşesi kıvrıldı “olması gereken de buydu” dedi ardından yataktan kalktı. Yatakta küçücük kalmıştım, o kalktığında yatağın sıcaklığı yerine gelmişti. Bedenimi saran o soğukluk ortadan kalkmıştı. Kapıdan çıkarken arkasından yetiştim “nereye” dediğimde omzunun üzerinden o soğuk hava dalgasını bana yönlendirdi, “asırlardır kimseye hesap vermiyorum ben” olduğum yere çivilendim ve susmam gerektiğini anladım. Ben neden hala burada duruyorum ki! Yanımdaki adam bir vampir, tıpkı rüyalarımda gördüğüm gibi bir kan emici. Neye güvenerek onun yanında kaldım, nasıl ayılamadım ki! Kendi kendime kızarken bir yandan da çantamı arıyordum, bulduktan sonra merdivenlerden koşarak indim.

Buradan kaçmam lazımdı, bu adamdan kurtulmam lazımdı! Kapı kolunu yavaşça kıvırdım ve kendime çektiğimde kapı açılmadı. Açılması gerekiyordu! Kapıyı zorlarken içeriden gelen kahkaha sesiyle irkildim, yukarıdan beni izliyordu aynı zamanda da benimle alay ediyordu. Onu ilk defa bu kadar eğlenirken görüyordum, dalga geçiyordu ama bir yandan da mutluydu. Korkmam gerekiyordu, ondan kaçmam, ona karşı çıkmam ama ben öylece durdum ve onun gülüşünü inceledim. Güldüğünde yüzünde oluşan hafif çizgilerini, gözlerinin kısılışını izliyordum, bunu fark etmiş olmalı ki kendine çeki düzen verdi. “Demek kaçıyorsun” başımı hayır anlamında salladım, sakin ve kendinden emin adımlarla merdivenden inerken tam bir ilah gibi duruyordu, adımlarını sert basışı, başının hep dik duruşu, bir elini merdiven korkuluğunda sürtüşü.

Kendine gel Lilith! O adam bir vampir.

Yanıma kadar sokulduğunda nefesimi tutmak zorunda kaldım, bu korku değildi. Nefes alırsam kokusunu alabilirdim ve o kokuyu alırsam asla aklımdan çıkmazdı. “Nereye?” Ellerimi yumruk yapmış öylece karşısında duruyordum, yüzümü yerden kaldırmıyordum, beni dün gece gibi manipüle edip bayıltmasını istemiyordum. Tırnaklarımın etime geçtiğini hissettim, canım acısa, gözlerim dolsa da bunu ona belli etmedim. Avcumun içi ısındı ve yanmaya başladı, avcumun içi su doldu, ya korkudan çok terlemiştim ya da tırnaklarım etimi yarıp kanımı akıtmıştı. Daha da dibime girdiğinde kafamı kaldırmak zorunda kaldım, gözlerine baktığımda o karanlığın içinde bir ışık parladığını gördüm, şaşırmıştım. Kulağıma doğru sokulduğunda yeniden nefesimi tutmaya başladım. “Kanının kokusunu alabiliyorum” tekrar uzaklaştığında gözlerim yuvalarından fırlayacak kadar açıldı, o gerçek bir vampirdi ve ben kendimi ona yem yapmak üzereydim.

Ellerimi birbirinden ayırdıktan sonra avcumun içine baktı, uzun bir süre öylece kaldı, boğazlarından bir hırıltı yükseldiğinde bugün onun yemeği olacağımı anladım. Gözlerini avcumdan damlayan klanlardan ayırıp kolumdan tuttu ve beni kucağına alıp yukarıya taşıdı. Gücüm ona asla yetmiyordu, çığlıklarım bu malikâneden dışarıya ulaşmıyordu. Ona karşı çıkmayı bırakıp, direnmeden öylece durdum. “Bunu sevdim” dediğinde gülümsememek için kendimi zor tutuyordum. Yatağa bir kuş gibi hafifçe bırakıp dolaba yöneldiğinde ne yapacağını görmek için onu izledim. Bir kutu çıkarttı ve yanıma oturdu. “Senin kanını asla tatmam, bunu bileceğini umuyordum” dedi. Başımı omzuma düşürüp elimi sararken onu izledim “âşık mı oldun” diyerek dalga geçmişti ama buna gülmemişti. “Neden beni burada tutuyorsun?” dediğimde gözleri gözlerimi buldu, içindeki parıltı yok olmuş yeniden karanlığa bürünmüşlerdi. “Bunu sana anlatamam ama anlaman için burada kalman gerek” bu kadar açıklayıcı olmasını beklemediğimden şaşkına dönmüştüm. Ne cevap vermem gerektiğini düşündüm, doğru sorularla nedenini öğrenebilirdim. “Neden kanımı emmedin?” kaşları çatılmış, yüzü gerilmiş bir halde döndüğünde kendimi geriye çekmek istesem de yapamadım, elimi o kadar sıkı tutuyordu ki hareketlerimi kısıtlıyordu “bunu ancak yanımda kalırsan öğrenebilirsin” dediğinde o kadar da kolay olmayacağını anlamıştım.

Sargıyı bitirdikten sonra yataktan kalktı “dinlen” emir verip gitti. Arkasından gitmeyi düşündüm ama korkum yatağa daha fazla sinmeme sebep oldu. Yatakta oturup sadece iki günde neler yaşadığımı düşündüm.

Evet, rüyalarımda gördüğüm adam şimdi yanımdaydı, yaralarımı sarıyordu. Yıllardır arayıp bulamadığım o kişi benimle aynı evdeydi. Evet, aynı zamanda vampirdi ve evet çok yakışıklıydı, rüyalarımda gördüğümden daha fazlası vardı. Ondan korkmuyordum, korksaydım kaçmak isterdim ama ben onunla kalmak istiyordum. İyi biri olduğunu hissediyordum ve ona âşık olursam, onunla olursam dünyanın en şanslı kişisi de olabilirdim.

Öyle yorgundum ki, bu evde sürekli uykum geliyordu ya da içeriden bana büyü yapıyordu. Gözlerim uykuya teslim olmaya hazırdı…

Bölüm : 17.12.2024 15:48 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Edanur Kalkan / Kan Ve Kül / 2.BÖLÜM
Edanur Kalkan
Kan Ve Kül

15 Okunma

1 Oy

0 Takip
2
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...