
- hey ahmah neredeydin bu saate kadar
-Luka'daydım baba, bir konuda yardıma ihtiyacı varmış; uğradım bende...
-sana bir daha o ibne ile görüşmeyeceksin demedim mi ha...
Aldığı darbe ile yere yığıldı fabio,
Ağzı burnu kan içinde kalmıştı.
Annesinin bunlar sana müstahak cümlesi beyninde zonkluyordu.
Sendeleyerek kalktı, hiçbir şey demeden odasına doğru yürüdü. O an aklında sadece bu evden ayrılmak geçiyordu. Hatta bu şehirden bile...
Bulduğu bir peçete ile yüzünü temizlemeye çalıştı. Her dokunuşunda canı yanıyor ama yine de silmeye devam ediyordu.
Bir an önce uyumak istiyordu. Son zamanlarda uyumak tek ilacı olmuştu. Yatağına uzanıp gözlerini kapattı. Kapattığı gözlerinden yaşlar akmaya başladı ve durduramıyordu...
"Tanrım, benim suçum ne, beni neden böyle yarattın" diyerek sitem ediyordu. Uyumak istiyor ama bunu bir türlü beceremiyordu. Bağırmaya başlamıştı:
"Beni neden böyle yarattın
Beni neden böyle yarattın "
Artık hiçbir şey umurunda değil gibiydi.
Babası kapıyı açınca birden yataktan fırladı. Öldürecekmiş gibi bakan gözleri ile fabio'yu korkutuyordu.
Hiçbir şey demeden odadan çıkıp kapıyı kapattı.
Fabio derin bir of çekip tekrar yatağına uzandı ve uyumaya çalıştı. Gözlerinin yavaş yavaş kapandığıni hissedebiliyordu.
Sabahın ilk ışıklarıyla uyanmıştı.
Okula gitmek için hazırlanmaya başladı. Kitaplarını çantasına doldururken bugünün cumartesi olduğunu hatırladı. Yüzünde bir kırgınlık oluştu ve elindeki kitapları masaya bıraktı. "İki gün boyunca ne yapacağım ben, deliririm bu evde " dedi kendi kendine "en azından okuldayken gündüz kimseyi görmüyorum " diye ekledi.
Ibiza da hava bugün baya sıcaktı, Dünden eser kalmamıştı. Sokaklar insan kaynıyor herkes bir yere yetişmenin mücadelesini veriyordu.
Haftasonu olmasına rağmen telaşla sağa sola koşturuyorlardı.
Acaba Sahile Santiago'nun yanına gitsem mi diye düşünüyordu. Tam o sırada karnının guruldadığını duydu.
Dün sabahtan beridir ağzına tek bir lokma koymamıştı. Ve açlığı henüz yeni hissetmişti. Kimseye görünmeden mutfağa indi, ayaküstü bir şeyler yedikten sonra üzerini değişip dışarı attı kendini. Güneş adeta yüzünü yakıyordu. Bir eliyle gözüne doğru perde yapıp aşağıya doğru baktı. Bu kalabalık da ne böyle söylendi kendince ve sahile doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |