
Bir yandan güneş açmışken diğer yandan da bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu.Her yağmur yağdığında dışarıya çıkmak için sadece bir sebebi vardı Fabionun. Toprağın nemli kokusunu içine çekmekti tek amacı.Üzerine geçirdiği kısa kollu bir hırka ile dışarı attı kendini, o tarif edilemez kokuyu aldıktan sonra yüzünde hafif bir tebessüm oluştu.
- Fabio, çabuk eve gel hastalanacaksın, başıma kalacaksın sonra…
Pencereden annesinin sesini duyar duymaz içeri koştu. “ başıma kalacaksın da ne demek, madem uğraşacak vaktin yok niye doğurdun o zaman” diye sitem ettikten sonra odasına girdi. Daha dün bitirdiği kitabını eline alıp tekrar okumaya başladı, bir an durup “ ne yapıyorum ben” diye söylenip kitabı masaya bıraktı.“Benim dışarıya çıkmam lazım yoksa kafayı sıyıracağım evde” …Yağmur eskisi kadar olmasa da yağmaya devam ediyordu. Ve bu Fabionun dışarıya çıkmasını engelliyor, elini kolunu bağlıyordu.Yatağına uzanıp gözlerini tavana dikti. Bir,iki,üç,dört….. saymaya başladı. Fakat bir türlü uyuyamadı.
Bir hışımla dışarı attı kendini. Yağmur tamamen durmuş, gökkuşağı her zaman ki gibi yerini almıştı. Nereye gideceğini tam olarak bilmediğinden evinin de bulunduğu sokaktan sahile doğru yürümeye başladı. Üşümemek için yanına aldığı hırka, artık sıcaklıktan bunaltmaya başlayınca üzerinden çıkarıp beline bağladı.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |