
Otele en az bir kilometre uzaklıktaki bu sahil, İbiza’nın en görkemli ve temiz sahillerinden biriydi. Henüz tek bir yapı bile yoktu burada, belki de insan eli değmediğindendir bu kadar çekici olması…Koskoca sahilde, Fabio’nun haricinde uzaktan pek ufak görünen bir adam daha vardı. Sönmeye yüz tutmuş ateşe sinmiş, ısınmaya çalışıyor gibiydi. “ bu hava da üşüyor mu cidden” diye söylendikten sonra hayatında ilk defa gördüğü adamın yanına gitmek için hareketlendi. Yaklaştıkça pek de ufak olmadığını farketmişti. Sol eliyle güneşi işaret edip
- Sence de hava oldukça sıcak değil mi?
Zahmet edipte sırtını bile dönmemişti adam.
-komik misin sen
Sesinde alaycı bir tavır hakimdi. Ateşi söndürüp ayağa kalktıktan sonra Fabio’ya döndü.
-farkettiysen üstümdekileri kurutmaya çalışıyordum.
Fabio karşısında bir film artisti bulacağını sanmıyordu. Özenle yaratılmış yüz hatları kusursuzdu.
-Sohpet olsun diye sordum sadece, umarım sende bunu farketmişsindir.
Son kelimeyi bastırarak söylemesi adamı güldürmüştü.
-iyi bakalım, küçük adam!
Gözlerini gezdirerek oturacak bir yer aradı.Hırkasını çıkarıp yere serdikten sonra oturdu.
-İspanyol değilsin galiba, her ne kadar iyi konuşsanda gözden kaçmıyor ve ayrıca ben küçük değilim.
Yüzünde oluşan tebessümü gizlemek istercesine arkasına baktı.
-Hayır buralı değilim, türküm… biliyor musun Türkiye’yi?
-biliyorum tabii, inanmayacaksın belki ama hep gitmek istemişimdir.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |