2. Bölüm

1. Bölüm

1lpapatya
1lpapatya

5.04.2025

''Ben bu kişiye mail ile ulaşamıyorum diyorum, siz bana yeni bir mail at diyorsunuz. Şirket mailime bakmıyor. Hala niye ısrar ediyorsunuz?''

''Kulübümüzün etkinliği için onlara ihtiyacımız var.''

''Biliyorum ama bakmıyorlar. Daha ne yapabilirim?''

''Onlara ulaşmaktan başka şansın yok.'' Derin bir nefes aldım.

''Ulaşamıyorum diyorum. Madem bu kadar istiyorsunuz siz ulaşın. Kulüp başkanısınız diye her şeyi bizim mi yapmamız gerekiyor?'' Yüzünde bir kilo makyaj olan bu kulüp başkanı bana doğru yaklaştı. Garip bir yüz ifadesiyle cevap verdi.

''Evet, siz yapacaksınız. Madem yapamayacaktın ne diye aktif rol almak istedin?''

''Bu zamana kadar gelen onlarca kişiyi ne de çabuk unuttun Ece. Hepsini ben çağırmıştım, hatırlatırım.''

''Bu kulüpte olmak istiyorsan tabii ki yapacaksın. Birde bunun için tebrik mi bekliyorsun?'' Tüm kulüp üyeleri bizi dinliyordu. En sonunda Alev dayanamadı ve araya girdi.

''Tebrik beklediğimiz falan yok. Kız o kadar çok mail attı ki ben şahidim.''

''Bende ne zaman Beril'in avukatı konuşacak diye bekliyordum.'' Tam cevap verecektim ki, bize doğru yaklaşan erkek buna izin vermedi.

''Selamlarrrrr.'' Az önce bana çemkiren Ece, şimdi kediye dönüşmüştü. Aleve ''Bu kim?'' dercesine kafa salladım ama oda bilmiyordu. Ece mutlulukla konuştu.

''Mert, sen dalga mı geçiyorsun? Gözlerime inanamıyorum şu anda.'' Oturan kızlardan biri araya girdi.

''Bir kere bile kulüp etkinliğine gelmedin. Bugüne kadar hiçbir şeye katılmadın.''

''Canım bu sefer katılmak istedi. İstemiyorsanız giderim.'' Ece cevap verdi.

''Saçmalama. Gel otur şöyle.'' Adının Mert olduğunu öğrendiğim çocuk, boş sandalyelerden birine oturdu.

''Neler yapıyorsunuz bakalım?'' Kulüp üyelerinden olan Pelin, gülerek cevap verdi.

''Beril ve Ece kavga ediyordu.''

''Aranızdan sadece belirli kişileri tanıyorum. Beril kim ve neden Eceyle kavga ediyor?''

''Ayakta duran kız.'' Tüm gözler bana çevrildiğinde, sabır dilemeye çoktan başlamıştım.

''Kavga falan ettiğim yok.'' Ece cevap verdi.

''Edemezsin zaten.''

''Kavga etmeye çalışan sensin.'' Kendini havalı gibi göstermeye çalışan hareketler yapmaya başlamıştı.

''Edebilirim ama sen karşılık veremezsin.''

''Öyle mi? Bence hiç büyük konuşma çünkü görmek bile istemezsin.''

''Sen kendini ne sanıyorsun? Bu kulüpte yerin yok artık.''

''Ay çok üzüldüm. Ne haliniz varsa görün.'' Fatih araya girdi.

''Saçmalama Ece. Kulüp etkinliklerinde Alev ve Beril çok aktif rol alıyor.''

''Onlar kulübe daha bu sene katıldı. Onlar yokken de bu kulüp vardı.'' Deniz cevap verdi.

''Ama kulüp olarak çok iyi seviyede değildik.''

''Ne oluyor size? Kulübü bu kadar beğenmiyorsanız sizde gidebilirsiniz.'' Kulüpten ayrıldığıma göre gitmeden önce her şeyi söyleyebilirdim.

''Şu Mert denilen çocuk gelince hareketlerin de bir tuhaflaştı Ece. Göklere uçacaksın birazdan.'' Mert saçlarıyla oynayarak cevap verdi.

''Benim alışık olduğum durumlar, şaşırmadım. Ama bir şey soracağım. Şu Mert denilen çocuk derken?''

''Ne deseydim? Abdulrezzak mı?''

''Anlaşılan beni tanımıyorsun.''

''Tanımıyorum, tanımaya da ihtiyacım yok. Sana bir şey söyleyen yok.'' Ece parmağını sallayarak bana doğru yaklaştı.

''Kızım sen bittin. Seni bitireceğim.''

''Nasıl bitireceksin? Platin sarısı saçlarınla mı? Yoksa burnuna değecek olan dudak dolgunla mı?'' Mert araya girdi.

''Ece, bu kız sana ne dedi? Bu senin için resmen bir hakaret.'' Oturanlar kıkırdamaya başladığında Alev elimi tuttu.

''Gidelim Beril.'' Hiç cevap vermeme fırsat vermeden kapıya doğru çekiştirdi. Tam arkamı dönüp giderken saçımın çekilmesiyle sarsıldım.

''Sen kimsin de benimle böyle konuşuyorsun aptal!'' Alevle birlikte, saçımı Ece'nin elinden kurtarmaya çalışıyorduk. Saçımı elinden kurtaramayınca, bende Ece'nin saçına yapıştım. Alev dışında kimse bizi ayırmaya çalışmıyordu. Herkes gülerek bizi izliyordu. Kafenin ortasında kavga ediyorduk dostlar, imdat!

''Bırak saçımı Beril!''

''Asıl sen bırak!'' Arkamızdan tezahüratlar başlamıştı ama kimse Beril demiyordu. Kafenin müdürü bağırarak geldiğinde, Ece saçımı bıraktı.

''Neler oluyor burada? Kavga etmek için mi önceden rezervasyon yaptırdınız? Bu ne rezalet!'' Sinirli bir şekilde etrafa bakındım. Mert denilen çocuk, sırıtarak bana bakıyordu. ''Ne sırıtıyorsun?'' dercesine kafamı salladım ama daha çok sırıttı.

''Lütfen kafeyi terk edin.'' Bravo! Bu yaşımda bir kafeden kovulmadığım kalmıştı. Zaten kapıya yakın olduğum için çabucak çıktım. Alevle birlikte hızlı adımlarla yürümeye başladık.

''Ah Beril ah. Ne diye uyuyorsun şu Ece gerizekalısına.''

''Üniversitenin birinci senesinden onlarca kişiye rezil oldum. Keşke hazırlık senesinde yaptığım gibi bu senede hiçbir kulübe katılmasaydım.''

''Ece bunu senin yanına bırakmaz biliyorsun değil mi?''

''Of ya of!''

''Ne kadar hızlı yürüyoruz ya. Koşmasak mı artık?'' Alev diyene kadar fark etmemiştim ama gerçekten çok hızlı yürüyorduk.

''Bir an önce eve gitmek istiyorum.''

''Güzel haber, bugün Cuma. İki günde herkes unutur.''

''Kimse unutmaz. Herkes Ece'nin tarafında olacak. Alev, galiba bittim ben.''

''Dur ya, bitecek bir şey yok. Hem, olay okul dışında gerçekleşti.''

''Ama onların hepsi okulun içinde.''

''Eğer onlar bize bir şey yapmaya çalışırsa bizde onlara yaparız. Onların hepsi birlikte olsa ne olur? Ben her zaman senin yanındayım.''

''Hepsi o Mert denen çocuk yüzünden oldu. Kızı kışkırttı resmen. Öyle yapmasaydı saçıma falan yapışmazdı.''

''Ece zaten gıcık bir kız. Çocuğa aşık belli.''

''Aşıksa banane. Çocuk geldi diye havalanmasaydı. Kızım bugüne kadar sabrımı ne kadar sınadı haksız mıyım?''

''Haklısın ama en başından bıraksaydık keşke.''

''Ne bileyim. Bir sürü iş insanıyla tanışmak hoşuma gitti belki de. Etkinlikleri ayarlamak falan bana eğlenceli gelmişti. Kendimi büyük biri gibi hissediyordum.''

''Benimde aynı şekilde ama galiba bizi kullandılar. Biz yapmayı seviyoruz diye her şeyi bize yaptırdılar.''

''Canları cehenneme.'' Konuşmamızı bitiren, bize doğru gelen otobüs olmuştu. Otobüse binip eve gidene kadar sessizliğimizi korumuştuk. Tek söylediğim şey, Alev'in ineceği durağa geldikten sonra ''Görüşürüz.'' demek olmuştu. Evet, Alevle tekrardan görüşmek istiyordum ama Pazartesi gününün gelmesini hiç istemiyordum.

Bölüm : 05.04.2025 14:21 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
1lpapatya / Serendipity (Yarı Texting) / 1. Bölüm
1lpapatya
Serendipity (Yarı Texting)

39 Okunma

17 Oy

0 Takip
5
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...