2. Bölüm

Sonun Başlangıcı

Büşra_T
_.busra_

 

Etrafta bulunan korumalar üzerime atılıp bir yandanda bana nişan alıyorlardı. Hayır beni öldürmeyeceklerdi ve yine hayır benim amacım kaçmak değil, kaçmaya çalışıyor gibi durmaktı. Salonda büyük bir kargaşa vardı. Bir koruma üzerime atılıp beni durdurmaya çalıştı fakat ben çevik bir hareketle onu yere sermiştim.

 

Arkamdan sert bir tekme yere düşmeme sebep olmuştu. Anında yere düşmemden faydalanıp üzerime atılıp beni hareketsiz bırakmışlardı. Bir korumanın elindeki şırıngayı vücuduma enjekte ettiğini gördüm. Gözlerim yavaşça kapanmaya başladı. Oyun başlıyordu..

 

********************************

 

Saatlerdir sorgu odasında bekliyordum şayet buraya oda denirse. Küf ve nem kokusu içeriyi doldurmuş, haşereler geziniyordu. Karanlık ve havasız bir odaydı. Normaldi nasıl olsa başkanı öldürmeye çalıştım, diğer insanlar gibi sorgulanmayı bekleyemezdim. Susuzluk resmen beni delirtiyordu. Dilim damağıma yapışmıştı adeta. Saçlarım birbirine girmiş, üstümdeki elbise fazlasıyla hırpalanmıştı. Bazen bilerek yanlış yapman gerekirdi ki bende şuan böyle yapıyordum. Kaçabilirdim ama bunu yapmayacaktım. Soruların çoğu zihnimde canlanıyordu, ne yapacakları, ne soracakları ve en önemlisi burada kimlerin olacağı hepsi benim için netti. Herşey aklımda canlanıyordu. Uyumam gerekti çünkü burada beni rahat bir misafirlik beklemiyordu. Gözlerimi kapattım, yavaş ve ağır bir şekilde kendimi, zihnimi susturmaya çalıştım.

Vücuduma sarılan bir sıcaklık hissettim, tanıdık kollar beni incitmeden sarıyordu. O sıcak kollar sanki güneşin sıcağını çalmış gibiydi. Yakmıyordu ama sıcaktı. Olmayan yuvam gibi...

Tatlı, naif bir ses. Yüreğimi yakıyordu bu sefer. İçim titriyor gibiydi. Sanki bir deprem başlamıştı yüreğimde. Yakıyordu içimi.

Gözlerinin ışığı, saçlarının yıldızı, korkutur karanlığı.

Ruhunun tazeliği, kalbinin güzelliği, yok eder kötü olan herşeyi.

Şarkının devamı dudaklarımdan birer gözyaşı damlası eşliğinde döküldü. "Şimdi dinle beni, kapat gözlerini, koruyacak seni meleğin biri, ruhunun güzelliği" Şarkının devamını getiremiyordum, söylersem ben bitecekmişim gibi. Gözlerimden yaşlar birer ayıp gibi geliyordu. Hayır bunları aşmıştım. Beni saran kollar ayrıldı bedenimden, çenem kavrandı.

İğrenç bir ses doldurdu kulağımı. "Koruyacak seni meleğin ta kendisi annesinin birtanesi" Gözlerimi açtım, karşımda başkan vardı. Yüzü ifadesizdi. Ama gözlerinde şeytani bir ateş vardı. Seni çok iyi tanıyorum, der gibiydi. "Sana hep bunu söylerdi, bir kez telefonda seninle konuşurken bunu söylüyordu ve inanırmısın içim sıcacık olmuştu. Sesi adeta bir büyü gibiydi." Acımak değildi amacı, bana bildiğini kanıtlamaya çalışıyordu.

"Annem mi söylüyordu şimdi bunu bana? Sen bana söylediğini, söylemiştin." Güldü, saçımı bir kız çocuğuymuşum gibi kulağımın arkasına bırakmıştı. "Sana söylüyordum, sen onu hatırlamaya çalışana kadar. Neden bunu yaptın?" Anlamamazlıktan geldim, kendinden şüphe edene kadar ben masumdum. "B-ben isteyerek yapmadım" Sesim titriyordu, sessiz bir fısıltı gibi konuşuyordum. Yanında olan askerlere tedirgin bakışlar attım. Askerlere yandan bir bakış attı.

"Baba, ben bunu yapmak istemedim. D-dinle beni lütfen." Sesim hâlâ fısıltı gibiydi. Tekrar askerlere baktım. Durdu, arkasına bile bakmadan emir verdi. "Dışarı çıkın!" Sesi düz ve emin çıkıyordu. "Efendim o sizi öldürmeye çalıştı!" Diyen, komutana bakmadı bile. "Çıkın dedim." Beni tanımadı ve asla tanıyamayacak. Evet çıktıkları anda onu çıplak ellerimle bile parçalara ayırabilirdim ama hayır o bu kadar basit ölemezdi. Askerler tek tek çıkmaya başladılar. Komutan bana nefret dolu bakışlar attı.

Eğer bana dönük olmasaydı komutana öpücük atabilirdim. Oysa onunla sevişirken bu bakışlar yabancıydı. Demek ki başkanla yatmak ona daha cazip geliyordu. Gözlerime baktı. Derin bir nefes alıp, kafasını yana yatırdı ve yüzünü bana yaklaştırdı. "Neleri hatırlamak istiyorsun, neleri hatırladın?" Unutmamı istediğin herşeyi en başından hatırlıyorum desem. Hiç unutmadım desem, ne yapabilirsinki? Benimi öldüreceksin öldür ve gerçek yüzünü kabullen.

"Benim ne hatırlamamdan korkuyorsun yada seni öldürmeye çalışmamı neden hatırlamadıklarıma bağlıyorsun baba?" Durdu, kıymak istemediği herşeyi keyfi olarak mahvetmişti. "Senin hatırlamaya çalıştıkların sevdiğim herşeyi yok etti ve görünüşe göre yok etmeye devam ediyor." Hatırladıklarım seni mahvedecekti sende bilenleri yok ettin. Beni daha kendimi bulamadan katlettin! Gözlerimden yaşlar dinmeden akıyordu.

"Beni öldüreceksin değil mi? Emin olmadan, sırf bilmediğim bir şey için beni, kızını öldürecek misin baba?" Güldü, yutkunamadığını fark ettim. Beni başından beri hayatta tutması bir hataydı. Peki amacı neydi? Vicdanını rahatlatmak mı? "İstediğin herşeyi anında yapabilen sen. Azrail lakabın sahip sen, nasıl beni öldürmedin? Başka bir sebebi mi var? Sen ben öldüremezsen, benim seni öldüreceğimi hesaba katmışsındır." Korku. Korkusunu, hissediyordum. Bir yanlış hamle tüm oyunu mahveder ve şah elden gider.

Geri çekildi ve tedirgin hareketlerle odanın içinde tur atmaya başladı. "Seni öldürürsem ne olacak. Öldüremem biliyorsun bunu! Biliyorsun ama eksik. Yani eksik bilmen lazım!?" Ellerini bir yumruk halinde sıkıyordu. Daha sesli ağlamaya başladım. "Baba! Ben isteyerek bir şey yapmadım. Şuan bizi koruyorum." Dedim, son kelimelerimi fısıldayarak. Yere eydiğim kafamı kaldırdım ve gözlerine, dolu gözlerimle bakarak tekrar söyledim. "Bizi koruyorum." Hızla ayaklarımın önünde diz çöktü.

"Kimden? Kimden koruyorsun?" Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Söyleyemem ama bir tahminim var bu durumdan çıkmak için. Baba, bana güven lütfen. Çünkü ben sana hâlâ bir çocuğun saflığı ile güveniyorum." Kaşları havalandı. Kafamı yana yatırdım ve hıçkırarak ağlamaya başladım. "Beni sen yetiştirdin, baba? Bana nasıl güvenmezsin!?" Kafamı kaldırmadan söylüyordum herşeyi. "Nasıl?" Dedim, gözlerine tekrardan bakarak.

"Kameraları dikkatli bir şekilde sadece sen izle ve herşeyi gör ama eğer baktığında ben temiz çıkarsam, hayatından kendimi kendi ellerimle çıkartırım ve bu ne demek sen çok iyi biliyorsun. Değil mi baba?" Çenemi yavaşça yukarı kaldırdım. Yutkundu. Artık burada işim bitmişti.

"Geleceğim ve yanılmış olarak gelmek istiyorum ama sen gitmeyeceksin. Çünkü güvenmesem, seni burda canlı asla bırakmam." Dedi, emin bir şekilde. Ayağa kalktı ve yakasını düzleyerek, kapıya ilerledi. İki kere vurdu ve kapı açıldı. Çıkmadan önce bana son kez yandan bir bakış attı.

Ebe...ben artık oyundan çıkmıştım. Ama şimdilik.

 

 

 

Bölüm : 10.06.2025 23:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Büşra_T / BÜYÜK OYUNLAR / Sonun Başlangıcı
Büşra_T
BÜYÜK OYUNLAR

7 Okunma

6 Oy

0 Takip
2
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...