
Bu tarihi anı kaçıramam. Hemen uyumam lazım. _________________________________________
Dün akşam gerçektende uyudum. Bakın uyudum diyorum. Uyudum! Dün akşam bir mucize oldu.
Bugün erkenden okula geldim ve şu anda Begül ile Çınar'ın gelmesini bekliyorum. Onlarsız hayat çok sıkıcı oluyor. Uğraşacak kimse yok ya, ondan.
Vee kapı açıldı! İçeriye bebeklerim girdi. Kim olduklarını biliyorsunuz. Begül pıtı pıtı adımlarla gelip yanıma oturdu.
"Günaydın bebeğim. Erkencisin, birşey mi oldu?"
"Günaydın. Erken kalkınca buraya geldim."
"Heh, iyi o zaman."
Begül cümlesini bitirir bitirmez Edebiyat öğretmenimiz Murat Hoca derse girdi.
👻👻👻👻
Yaşasıııın! Dersimiz beden. En sevdiğim ders. Ancak tek bir sıkıntısı var, o da beden derslerinde dans edemiyoruz. Amaaan boş ver.
Beden derslerinde Çınar futbol, benle Begül ise voleybol oynardık. Bazen Çınar Begül'ün tatlı ısrarlarına dayanamayıp o da voleybol oynar. Ama pas vereceği zaman kafama kafama atıyor! Sırf pislik yapacak diye kaybediyoruz.Ve bugün de voleybol oynayacak!
Hepimiz yerlerimizi almıştık. Ben sol arkada, Begül sağ arkada, Çınar ise sağ öndeydi. Çınar olduğu yerden bana pis pis bakıp sırıtıyordu. Bu hareketine göz devirdim.
İlk atışı karşı takım atacaktı. Merve topun başına geçti. Topu havaya fırlatıp servis attı. Top, önüme doğru düşecekken manşet ile topu havalandırdım. Önümde duran Ecem parmak pas yaptığında Çınar sert bir servisle bize ilk sayıyı kazandırdı.
👻👻👻👻
Maç bitmişti ve üçümüz de yerde oturuyorduk. Şaşırtıcı bir şekilde Çınar bana hiç sataşmamıştı ve maçı kazanmıştık. Çınar'a bakıp konuşmaya başladım.
"Çınar, birşey soracağım."
"Sor güzelim."
"Sana hayırdır ya. Bugün maçta bana hiç sataşmadın. Neden?"
"Şimdi güzelim, İnan sana sataşmayı çok isterdim. Karşı takımda Ahmet oynuyordu gördün mü onu?" dediğinde başımı onu onaylarcasına aşağı yukarı salladım. Ahmet ile ne ilgisi vardı ki?
"Hah, işte o son zamanlarda sana bakmaya başladı onu fark ettim. Onun olduğu takım yenilsin diye iyi oynadım. Eğer böyle devam ederse zaten gidip bir konuşacağım."
Dediği şeylerle gözlerimi kocaman açtım. Begül hemen söze atladı.
"Çınar, biliyoruz senin konuşmalarını. Kimseye karışmıyorsun." dediğinde Çınar omuz silkti.
"Neyse en azından maçı kazandık." diyerek konuyu değiştirdim.
"Sonay, biz bir karar aldık." dedi Begül.
"Evleniyor musunuz! Kızım yapma daha gençsin. Hem bununla nasıl aynı evde kalacaksın? Çekilmez buu" dediğimde Çınar büyük bir kahkaha patlattı. Begül ise sinirlenmiş ve utanmıştı.
"Hayır! Seninle alakalı. Hani sen dans kursuna gidiyorsun ya, biz de oraya kayıt olduk. Yani artık biz de dans kursuna gidiyoruz."
Hızlıca ayağa kalktım gülümseyerek
"Gerçekten mi? Artık siz de mi kursa geliyorsunuz? Çok mutluyum." Aklıma gelen şeyle duraksadım. Bakışlarım korkuyla Çınar'ı buldu.
"Fakat bir şartım var. Çınar, orada sakin olacaksın. Tamam mı? Kavga falan istemiyorum."
"O biraz zor bebeğim ama senin için deneyeceğim."
"Çınar! Ciddiyim bak. Eğer küçücük bir kavga bile çıksa küserim seninle! Begülcüğüm birşey yapmaz onu tanıyorum ama sen sıkıntısın biraz."
"Tamam, ona da tamam güzellik."
👻👻👻👻
Bugün dans kursunda Begül ile Çınar yoktu. Onlar yarın başlayacaklarmış. Şu anda yetimhanede ödevlerimi yapıyordum. Dans kursu normal bir şekilde bitmişti. Kötü veya iyi bir olay olmamıştı.
Yee! Son soruyu da bitirmiştim. Saat daha erkendi. Hemen Begül'ü aradım. Telefonu açtığında konuşmaya başladım.
"Gözlerine kurban olduğum ne yapıyorsun?"
"Ödevleri bitirdim şimdi resim çiziyorum. Sen ne yapıyorsun?"
"Ben de az önce ödevleri bitirdim. Eğer bizimkilerin işi yoksa buluşalım dedim, iyi senin işin yokmuş şimdi Çınar'ı arayacağım. Bayyy."
"Bay."
Telefonu kapatıp Çınar'ı aradım. Tıpkı Begül'e yatığım gibi hemen konuştum.
"Merhaba Çınarcığım. Müsait misin? Ona göre buluşacağız."
"Müsaitim canım. Nerede, ne zaman bulaşacağız?"
"Birazdan parkta buluşalım. Sen önce Begül'ü, sonra beni alırsın. Size küçük bir sürpriz yapacağım. Anlaşıldı mı?"
"Anlaşıldı komutanım. O zaman Begül'ü arayıp haber vereyim."
"Tamam. Görüşürüz."
"Görüşürüz." dediğinde telefonu kapatıp oturduğum yerden kalktım. Aklımda süper, müthiş, harika, efsane, güzel, olağanüstü bir fikir geldi.
Üzerime ince, mor yeleğimi giydim. Çantamaysa üç tane beyaz örtü ve üç tane güneş gözlüğünü koydum. Ha bir de telefonumu sıkıştırdım. Bu kadarı yeterliydi.
Dışarı çıkıp Çınar ile Begül'ü beklemeye başladım.
👻👻👻👻
Tahminen beş on dakika sonra gelmişlerdi. Gülümseyerek onların yanına gittim. İkisi el ele tutuşuyorlardı. Peki ben buna izin verir miyim, tabii ki de HAYIR.
Hemen ellerine vurdum ve aralarına girdim. Çınar kaşlarını çatıp beni itti.
Beni beni, Sonay'ını!
"Ya! Ne itiyorsun beni be! Aşka alerjim var benim!"
Begül son söylediğim cümleye alaydan gülüp konuştu.
"Aynen. Görürüz bir iki seneye seni." Ağzımı açıp tam konuşacaktım ki Çınar benden önce davrandı.
" Öyle bir şey olmayacak. Hadi parka gidelim biz."
Çınar'ın kıskançlığına Begül ve ben kıkırdadık.
👻👻👻👻
Parka geldiğimizde onları durdurdum. Çantamdakileri çıkardım ve onlara ne yapacağımızı anlattım.
"Şimdi bu örtüleri kafamıza geçiriyoruz. Sonra gözlükleri takıyoruz. Güneş gözlüğü takan hayaletler gibi oluyor."
Gülüp başlarını salladılar ve dediklerimi yaptılar. Ben de yaptım tabii.
En sonunda istediğim gibi olduk. Fotoğraflarımızı çektikten sonra yaramaz çocuklar gibi parkta oynamaya başladık. Begül ile ben salıncakta sallanırken Çınar kaydıraktan kayıyordu.
Sonra Çınar kaydırktan kaymayı bıraktı ve benim sallandığım salıncağın arkasına geçti. Beni hızlı hızlı sallamaya başlayınca çığlığı bastım.
"Çınar yürü git başımdan! YAPMA! Lütfen!"
Ben yüksekten çok korkardım ve Çınar bunu biliyordu. En son ağlayacak gibi olunca salıncağı durdurdu. Önümde eğilip bana o saçma soruyu sordu.
"İyi misin?"
"Değilim hayvan! Biliyorsun korktuğumu! Niye hala sallıyorsu?! SALAK!" diye bağırdım.
"Hıh, ben de gider sevgilimi sallarım." dedi ve Begül'ün salıncağının arkasına geçti. Onlara ters ve öldürücü bakışlar yolladım. Beni salladığı gibi sevgilisini sallamıyordu. Yavaşça ve sakince sallıyordu.
Begül bana dil çıkardığımda bu sabrımın sonu demekti. Hızla ayağı kaltım ve onlar daha ne olduğunu anlayamadan Çınar'ı çekip salıncağa oturttum ve onun beni salladım gibi ben de onu salladım.
Begül ve Çınar gülmekten yıkılırken ben büyük bir hırsla Çınar'ı sallıyordum. En sonunda bende dayanamayıp onlara katılarak kahkaha attım.
Demiştim ben size, yan yana gelince 2+2'yi bilemeyiz diye.
Gözlerinize sağlık canlarım. Okuduğunuz için teşekkürler.
Şimdilik en sevdiğiniz karakteri yorumlara alabilir miyim?
Bir de favori sahnenizi yorumlarda öğreneyim.
Diğer bölümde görüşmek üzere canlarım. Bay Bayyyy
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |