26. Bölüm

23

Sare
_sarekndmr_

Özlem duygusuyla çırpınan kalbim ve nefret duygusuyla boğulan beynim arasında kalmıştım.

Bu iki duygu beni arafta bırakmıştı.

İçimdeki özlem yangınına rağmen, dışa vuran tepkim beni şaşırtmayacak kadar olağandı.

-ne işin var burda!?

Yasin salonun kapısından içeriye bir adım attı ve durdu.

-gökay, bir az konuşalım mı?

Boş bakışlarımı çekmeden keskin çıkan sesimle cevap verdim.

-hayır!

Yasinin omuzları düştü ama bakışlarını benden kaçırmadı.

-konuşmamız lazım!

Omuzlarımı silktim.

-konuş!

Yasin odadaki herkesin üstünde hızlı ve kaçamak bakışlarını gezdirip tekrar bana baktı.

-ikimiz.

Sıkıntılı bir nefes aldım.

-abi uğraştırma beni! Kendin çık git!

Bu sefer yasinin kaşları çatıldı ve bir iki adımda bana yaklaşıp iki eliyle yakamı kavradığı gibi beni oturduğum yerden kaldırdı.

-gökay beni deli etme! Konuşmamız lazım dedim!

Önce yakamı kavrayan ellerine baktım. Sanki bir yerden düşecekmişim gibi sıkıydı elleri. Ardından tekrar gözlerine tırmandı bakışlarım. Sesim fısıltılı ama keskindi yine.

-siktir git!

Elleri hâlâ yakamda duruyorken araya bey baba girdi.

-oğlum bir sakin olun! Hem evimize gelen misafire bu şekilde davranmakta ne oluyor!?

Gözlerimi yasinden çekmeden konuştum.

-sen karışma bey baba! O misafir falan değil! O hiç bir şey değil! Gidiyor şimdi!

Yasinin yakamda duran elleri bir az gevşedi ama inatla bırakmadı.

-biliyorum! Yaptığım şeyler...beni dinlemen lazım gökay!

Yüzümde bir sırıtma belirdi ama kısa sürdü. Geri eski halini alan yüzümle konuştum.

-sen beni dinledin mi abi!? Sen beni duydun mu!? Üç maymunu oynamadın mı sen!? Şimdide aynen öyle devam et! Ne senin diyeceklerin ne de sen umrumda bile değil!

Yasinin sertçe yutkunduğunu gördüm. Gözleride hafif buğlanmıştı.

Konuşmak için ağzını bir kaç kere açtı ama kelimeler çıkmadı. Yakamdaki elleri iki yanına düştü ve bir şey demedem çıkışa ilerledi.

Gitsin,umrumda değildi.

-oğlum! Neyse derdiniz hallederdik! Bu tavırla ne!?

Bey babaya kulak asmadım ve yasinin evden çıktığını belirten kapı sesiyle sigara içmek için bende balkona çıktım.

Sigaramı yaktım ve içmeye başladım.

Yasinin arabası aşağıda duruyordu ama kendisi çıkmamıştı daha.

Çıkması neden bu kadar uzun sürdü ki!?

Bana ne lan!?

Ölse umrumda olmaz!

Ben sigaramın yarısından çoğunu içmiştim ki sarsak adımlarla yasin çıktı.

Ayaklarını yere sürüyerek arabasına ilerledi.

Sigaramdan bir nefes daha çekerken gözüm sol tarafa kaydı.

Beyaz, şahin model bir arabanın içinden üç kişi indi.

Bunlar bana hiç yabancı gelmiyordu.

Yasine doğru hızla ilerlemeye başladılar. Yasin daha bir şey fark etmemiş cebinde arabanın anahtarını arıyordu.

İstemsizce kaşlarım çatılmış ve içimi saran merak duygusuyla izliyordum ki gözüme parlayan bir metal parçası çarptı.

Birinin elinde bıçak vardı!

Kalbimi saran anlamsız korkuyu bir kenara bıraktım ve elimden attığım sigarayla birlikte hızla balkonun kapısını açtım.

Çıkan sesten dolayı herkesin bana baktığını farkındaydım ama umrumda değildi.

Koşarak salondan çıktım ve kapıya ulaştım. Ayağıma hızla geçirdiğim ayakkabılarımla merdiveni ikişer üçer atladığım basamaklarla indim.

Arkamdan gelen adım sesleri ve ismimi seslenmelerinden arkamdan geldiklerini farkındaydım.

Apartman kapısına son gücümle asılıp açtım ve kendimi dışarı attım. Adım sesleri hâlâ arkamdan kulağıma ulaşıyordu.

-ABİ!

Ben aşağı inene kadar çoktan yasini sıkıştırmışlar ve boynuna bıçak dayamışlardı.

-oğlum bıçak!

Arkamdan annemin korku dolu sesini duysamda aldırış etmedim ve adamın koluna yapışıp kendime çektim.

-ne oluyor lan!?

Adam bu seferde bıçağı bana doğru sallayınca diğer elimlede bıçağı tuttum.

-sikerim lan belanı!? Sen kime bıçak dayıyorsun!?

Adam daha çok sinirlendi . Harekete geçeceğini anladığım an kolunu büktüm ve arkadan beline tekme attım.

Hemem sol tarafımda durana üst üste iki yumruk geçirdim.

-dağılın lan!

Gökhanın sesi mahallede yankılandı ama umursamadım.

Bu seferde sağımda kalana yöneldim ve önce dizine tekme geçirip ardından yüzüne yumruk attım.

Yasine bıçak dayayan adama yöneldim. Kolunu tutuyordu ve düştüğü yerden yeni kalkıyordu. Arkası bana dönüktü. Omzundan tuttuğum gibi kendime çevirdim ve burnuna kafa attım. Anında burnundan kan akmaya başladı ama bu beni durdurmaya yetmedi. Düştüğü yerde kıvranırken üstüne çıktım ve yumruklamaya başladım.

-GÖKAY ! BIRAK ARTIK!

Gökhanın sesi beynimde yankı yapıyordu.

İki kişi omzumdan tutmuş ayırmaya çalışıyordu.

Benim ayrılmaya niyetim yoktu ama gözüm karşı tarafa kaydı bir anlık ve çisemle göz göze geldik. İstemsizce durdum. Bu sırada beni adamın üzerinden aldılar.

Gözlerimi çisemden çektim ve beni tutanlara baktım.

Onur ve ufuk.

Adam acılar içinde olsada zorla ayağa kalktı.

-bittin lan sen! Hayatını sikeceğim senin!

Adamın bu cümlesi üzerine tekrar harekete geçecektim ki onur ve ufuk koluma daha sıkı sarıldı ve araya gökhan girdi.

-kes lan! Polis!

Diyerek kimliğini gösterdi.

Adamları tanımıştım.

Tırnakçılardı bunlar. Aslen,yüksek miktarda parayı bozdurup, bozdurdukları parayı sayarken el çabukluğu ile banknot eksiltip sanki karşı taraf hatalı saymış gibi fazladan para alırlardı. Arada gözüne kestirdikleri zenginleri soymak için maddi hasarlı kaza süsü verip sonra tazmin edilmesini ister ve kişi tazmin ettikten sonra da para eksik diyerek geri kalanı da isterlerdi. Bu numaraya üç kere kanan bile görmüştüm.

-eyvalla komiserim ama benim derdim senle değil!

Pezevenkteki cesarete bak!

Gökhan tam konuşmak için ağzını açmıştı ki sol tarafta duran yaklaştı ve konuştu.

-abi yürü gidelim!

Adam ona anlamaz bakışlar attı.

-abi yürü hadi! Gökay tuna lan bu!

Adamın gözleri sonuna kadar açıldı ve hızla bana döndü.

-sıçtık!

Sıçtın tabii şerefsiz!

Kan alıcam sizden!

-abi kusura bakma! Bilmiyordum! Senin tanıdığın olduğunu...

-ABİM LAN! Tanıdık değil abim!

Üçü birden geriye doğru aynı anda sendeledi.

-bir yere gitmiyorsunuz! Ekipler gelecek sizi alacak!

Gökhanın konuşması üzerine ona döndüler.

-olur abi! Alsınlar bizi! Allahını seviyorsan aldır bizi abi!

Gökhan bu tepkiye şaşırmıştı.

İçerde güvende olacaklarına inanıyorlar mıydı!?

-bırak gitsinler!

Gökhan bana anlamaz gözlerle baktı.

-bırak gitsinler!

Gökhan bana sen ne saçmalıyorsun dermiş gibi güldü.

-başka emrin var mı oğlum!

Omuz silktim.

-yok.

Gökhan bana çok beklersin bakışı attı.

Bende adamlara döndüm.

-kaybolun!

Tedirgin bir şekilde bana baktılar.

-kalıyorsunuz!

Gökhana baktım. O da bana bakıyordu.

-kaybolun dedim!

-kalıyorsunuz dedim!

Gökhandan bakışlarımı çekmeden adamlara bağırdım.

-KAYBOLUN LAN!

Benim bağırmamla adamlar hızla koşmaya başladı. Gökhan da peşlerinden koşacaktı ki hızla ufuk ve onurdan kurtulup gökhanın kolunu tuttum.

O sırada üçüde arabaya bindi ve gaza basıp hızla uzaklaştı.

Gidin bakalım. Ben nasıl olsa sizi bulurum!

Gökhan kolunda olan elimi silkti ve bu sefer o benim kolumu tuttu.

-ne yapıyorsun lan sen!?

Sadece omuz silkmekle yetindim.

Tekrar ağzını açmıştı ki birinin bedeni benim bedenimi sardı.

Hızlı sarılmasıyla bir iki adım geriye sendelemiştim.

Abimdi!

Kollarım iki yanda sallanmış dururken yasin bana sıkıca sarılmaya devam ediyordu.

-gökay! İyi misin lan!? Bir yerine bir şey oldu mu!?

Sorularını sıralarken bendenini bedenimden ayırmıştı ve gözleriyle her yerimi tarıyordu resmen.

Kendime gelince hızla geriye çekildim.

-senin ne işin var lan bunlarla!?

Yasin sorumu umursamadı ve sağ elimi işaret ederek konuştu.

-gökay! El-in...kanıyor.

Gözlerini elime kitlemiş öylece bakıyordu.

-bırak şimdi elimi abi! Soruma cevap ver!

Yan tarafımda hissettiğim hareketlilikle oraya baktım.

-yukarıya çıkın! Tüm mahalle bize bakıyor! Ne konuşacaksanız evde konuşun!

Bey babanın uyarısıyla etrafıma baktım.

Etrafımızda çember oluşturan, balkondan ve camlardan kafalarını sarkıtmış mahalleli bizi izliyor, kendi aralarında fısıldaşıyorlardı.

Ben onlarında amına koyayım!

Kimseyi beklemeden kalabalığı iterek aralarından geçtim.

Apartmadan içeriye girer girmez dizlerini tutmuş merdivenden inmeye çalışan kadını gördüm.

-gökay! Ne oluyor oğlum?

Heh! Bir sen eksiktin!

Cevap vermeden merdivenleri çıkmaya başladım.

Arkamdan bey babanın sesi geldi.

-anne gir içeriye!

Hemen ardından da annemin sesi duyuldu.

-anne sen gir hadi. Ben sana yarın sabah geleceğim. Konuşuruz.

Konuşulanlara daha fazla kulak asmadım ve sonuna kadar açık duran kapıdan, ayakkabılarımı rastgele bir yere çıkarıp girdim.

Arkamdan gelen adım seslerinden sonra hızla kapanan kapının sesi duyuldu.

Salona girmek için adım atacakken hızla tutulup çekildim. Eli hızla çenemin altından yüzümü kavradı.

Bu performansı gökhandan beklerdim ama bu sefer bey babadan gelmişti.

-Sen bela mı seviyorsun oğlum!? Senin niye sürekli başın belada!? LAN SEN BELA MISIN OĞLUM!?

Bu dedikleri beni gülümsetti. Bu tavırlar bana hiç yabancı değildi.

-sami ne yapıyorsun!? Lütfen bırak!

-baba tamam.

Gülümsememi gören bey baba daha çok sinirlendi.

-ulan bir de gülüyorsun! Ulan varya...

Hızla yukarıya kalkan eline baktım.

Vursun. O da vursun! Ne olabilir ki!? Öldürmez!

Fakat beklemediğim bir şey oldu.

-kardeşime dokunma! Sakın kardeşime vurmaya kalkma!

Bey baba ile aramda duran yasinin bedenine şaşkınlıkla baktım.

Yasinin araya girmesiyle sanki yeni kendine gelir gibi oldu bey baba.

Eli yavaşça yere indi ve çenemdeki ağrı hisside koyboldu.

Bir iki adım geriye gitti.

-ben...oğlum-

Yine araya yasin girdi.

-izin vermem! Bu saatten sonra izin vermem!

Yasinde sanki bir şeylerin etkisinde kalmış gibi davranıyordu.

Şimdiye kadar yapmadığı abiliğimi yapmaya çalışıyordu!?

Öyleyse bile...NEDEN!?

 

●●●●●●●●●

Değerli okurlarım uzun zamandır bölüm gelmediği için endişe duymuşsunuz ve benim için endişelenen herkesten endişe içinde bıraktığım için özür diliyorum🙏

Uzun zamandır girmiyordum o nedenle gelen çok fazla yorum vardı ve ben tek tek cevap veremedim. Önemsemediğimi düşünmeyin lütfen hepsini okuyorum ve hepsi benim için çok kıymetli.

Bende toplu bir cevap vermenin hepimiz açısından daha iyi olacağını düşündüm.

Elbette buraya zaman ayıramıyor oluşumun kendi açımdan haklı nedenleri var. Hepimiz zaman zaman zor dönemlerden geçiyoruz ve kendimizi toparlama sürecimiz oluyor. Umarım beni anlayışla karşılarsınız🙏

Bölümler ne sıklıkla gelir bilmiyorum ancak size şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki başıma yazamayacağım ani bir durum gelmediği sürece, yazmayı bırakmaya karar verirsem mutlaka sizinle paylaşırım bunu. Bu açıdan rahat olun lütfen.

Bölümde kısa oldu biliyorum ama sizi daha fazla endişe içinde bırakmamak için bu şekilde paylaşıyorum. Daha sonra kaldığımız yerden yine devam ederiz.

Her şey için teşekkür ederim ve tekrar özür dilerim.

Seviliyorsunuz🤍🤍🤍

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 22.06.2025 16:16 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş