29. Bölüm

Amar

Ayçıl🌙
aaycill

İyi okumalar ciğerlerim ♥

İlk kısmı Masal'ın anlatımıyla okuyacaksınız 😻

🌪️🌪️🌪️

Arabadaydık. Yolumuz İzmir'di. Zeynep bir iki kere ne olduğunu sormuştu. Birşey yok filan diye geçiştirdik. Öğrendiğime göre yüksek bir ihtimalmiş. Her hareketi bir Güneş'e bedel olabilirmiş. Göz yaşlarımı zor tutuyordum.

Zeynep'in annesini evlerine bırakmıştık. Minel ve Ecrin ise arabaya geçmişti. Motoru Zeynepgilin garajına bırakmıştık.

Yorgun ve bitkindik. Yola çıkalı 4 saat olmuştu. Zeynep şuan uyuyordu.

Minel ve Eren düğün yapmayı düşünüyorlardı ama Zeynep ve Ömer bu halde oldukları için vazgeçmişlerdi. Kendi fikrimi söylememiştim ama söyleyecektim. Bence düğünü yapmalılardı. Ne olursa olsun. Eğlenirdik, Zeynep'i mutlu ederdik. Olay pozitif enerjiyi yükseltmekti.

Elimdeki telefon titredi. Demet arıyordu. Büroma ortak olan avukatdı Demet. Telefonu açtım.

"Masal hanım, büroya günlerdir gelmiyorsunuz. Ben ve diğer avukatlar davalara bakıyor ama sizin gelmeniz gerekiyor." Dedi.

"Demet Hanım, ben bürodan ayrılıyorum. Zaten eşyalarım yoktu. Size başarılar" diyerek telefonu kapattım. Kafamı geriye attım. Arkaya 4 kişi sığmıştık. Zeynep için biz kendimizi biraz sıkıştırmıştık.

Ellerimi karnıma attım. Bu minik nasıl büyüyecekti? Aklım almıyordu. İnsan zeki olsa bile, çalışkan olsa bile bir yerden sonra sıfırlanıyordu. Sıfırlanma sebebi ise ya acı yada aşk oluyordu. Aşk ve acı aynı şeylerdi. 'Aşıksan, acı çekersin' sözü mükemmel bir sözdü.

Minel yanımda oturuyordu. Eline bir kağıt bir kalem almıştı. Şiir yazıyordu. Aslında yazmaya çalışıyordu. O sırada Zeynep uyandı. Sıralamamız şöyleydi; sol cam kenarında ben, hemen yanımda Minel, Minel'in yanında Zeynep ve Zeynep'in yanında Asude vardı.

Zeynep Minel'in yazmaya çalıştıklarına baktı. Zeynep güzel şiirler yazıyordu. Minel'e gülerek "yaz Minel" dedi Zeynep. Minel yazmaya başladı. Ana kelimeler vardı. Mavi göz, sırt, kas ve boy.

"Kasları, kaşları

Yakışıklılığın alâsı.

Omuzlar sultan Ahmet köprüsü,

Saçlar karışık, sakal sinek kaydı."

Dedi Zeynep. Sonra sırıttı. "Bak ilk kıta tamam işte" dedi.

Ben hayranlıkla izliyordum. Aklına nasıl bir anda gelmişti? Ben şok...

"Gözleri cam mavisi,

Burnu kaydırak misali.

Boyu galata kulesi,

Kokusu okyanus gibi." Dedi Zeynep. "İşte bir erkeğe şiir yazmanın kolaylığı" dedi. Ben hala şok içindeydim. Takır takır söylemişti.

" Dur dur. Hemen Ömer içinde yazayım;

Gözleri orman yeşiline

Kendine aşık eden yakışıklılığına

Saçları kahvenin en güzel tonuna

Kendinden geçiren kişiliğine" dedi.

Ağzım beş karış açık Zeynep'i izliyordum. Zeynep benim bu halime güldü. Devam etti.

"Boyunun uzunluğuna

Kalbinin güzelliğine

Verdiği öneme

Bir çift kahve vuruldu" durdu. Yutkundu ve devam etti;

"O çift kahveler, çift yeşillere büründü

Orman oldu gözlerimiz.

O ağaçtı, ben toprağı

Oksijenimiz sevgimizdi, aşkımızdı" dedi.

Aden içten bir "Oha" dedi. Ecrin önden alkışlamaya başladı. Hayatımın şokunu yaşıyordum. Nerede ünlü şairlerimiz? Görün bu çevheri. 3 dakikada yazdı bee. Kolay mı?

Lisede şiir yazma yarışmaları oluyordu. Benim Max yazdığım şey;

'İyiki atam iyiki

Varsın atam iyiki

Sen olmasan bu türkiye

Neciydi atam neciydi?'

Yazdım. Şive katmayıda unutmadım tabiki. Ve ben bu şiirle birinci olmuştum. Zeynep bizim lisede olsaydı beni sollamış geçmişti.

Alışlamaya eşlik ettik. "Bu şiir neydi be kızım!" Dedi Asude. Aden ise "hayatımda böyle bir şiir görmedim, vay anasını" dedi. Zeynep ise gülüyordu.

"Bu benim en küçük şiirim. Mesela dün yazdığım şiiri okuyayım" dedi. Kendini hazırladı. Sonra bir anda durdu ve dedi ki "bu arada ben bu şiiri yeni yazdım." Dedi. Ve dün yazdığı şiiri okumaya başladı;

"gözlerin miydi? Beni benden alan,

Yoksa kalbin miydi? Çözemedim.

Aşk mıydı? Bu yaşadığım duygu,

Yoksa ölüm müydü? Bilemedim.

Mesafeler miydi? Bize engel olan,

Yoksa kalbin miydi? Bana çok uzak olan."

Ben şaşkınlıkla bakmaya devam ediyordum. Sonra ise ben "benim lisede yazdığım şiiri okuyayım mı?" Dedim gülerek. Aden anladı nasıl olduğunu. Kahkaha attı. Sonra ben konuşmaya başladım

"İyiki atam iyiki

Varsın atam iyiki

Sen olmasan bu türkiye

Neciydi atam neciydi?"

Zeynep ciddi ciddi alkışlarken, diğerleri gülüyordu. Aden herkesten farklı kahkaha atıyordu.

🌪️🌪️🌪️

İLAHİ BAKIŞ AÇISI

Kızlar şiirler okuyup eğlenirken erkeklerin olduğu araba çok garipti. Altaylar'dan Tuna'ya çalıyordu arabanın içinde. Ömer, göz yaşlarını zor tutuyordu. Mete kendini salmıştı. Ağlamıyormuş gibi yapsa da gri gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Aden ile gözleri aynı renkti. Çocukları kesinlikle gri gözlü olacaktı.

Mert arabayı sürüyordu. Eren yanında oturuyordu. Arkada Ömer ve Mete vardı. O sırada Eren'e bir bildirim geldi. Eren telefonunu açtı. Mesaja baktı;

İnci tanem=

kasları, kaşları

Yakışıklılığın alâsı.

Omuzları sultan Ahmet köprüsü,

Saçları karışık, sakal sinek kaydı.

 

​​​​​​Gözleri cam mavisi,

Burnu kaydırak misali.

Boyu galata kulesi,

Kokusu okyanus gibi.

​​​​​​Eren'in gülümsemesi derinleşti. İyiki sevmişim dedi Eren içinden. İyiki bu kadını bulmuşum. Benim yapmışım dedi. Ama şimdi o ne yazacaktı? Şiir mi? Denenirdi. Gerekirse aşık olduğu kadın camdan atla der Eren atlardı. Onun için herşeyi yapardı.

Doktor bey=

davam var, sevgili avukatım

Aşık oldum ben, avukat

Benim avukatım olur musunuz?

Benim olur musunuz?

 

Maviliklerim kahvelere vuruldu,

İnci tanesi olana vuruldu.

Başka kahveleri görmezdi,

Senin kahvelerin her zaman benim maviliklerime kavuşsun mu?

Herşeyinle harikasın avukat hanım. Bazen düşünüyorum kalp cerrahı mı olsam diye 'terzi kendi söküğünü dikemez' diye bir söz vardır bilir misin? Bu aşk öyle bir aşk ki, en iyi cerrah gelsin benim gözlerim senden başkasını görmez. Aşığım avukat hanım. Sen avukat ben vukuat. Neden mi vukuat? aşık olmak suç mu sevgili avukat? Eğer öyleyse ben çok büyük bir suç işlemişim. Ama bana bir sor; bir daha bu hayata gelsen bu suçu işler misin?

Sonuna kadar evet. İstersen beni idam et, çünkü ben çok aşığım. En sevdiğim yemek içli köfte, en sevdiğim koku senin kokun... İdam günüm ne zaman avukat hanım?

 

Minel bu mesajı görünce içi gitti. Eren ve şiir... Kahkaha atılırdı. Şiir yazmayı hiç sevmezdi. Ama o kadar güzel yazmıştı ki. İyiki aşık olmuşum dedi Minel iyiki sevmişim bu koca yürekli adamı dedi İçinden Minel

Ve onlar aynı anda kendileri hakkında böyle düşündüklerini bilmediler...

İnci tanem= idam edilmeyeceksin sevgili müvekkilim. Hapis cezan var. Seni kalbime sonsuza dek kilitledim ben. Cezan avukatının kalbine kitlenmek oldu müvekkil bey.

Eren şimdi şuan bayılabilirdi. Ne güzel konuşuyordu sevdiği kadın.

Doktor bey= Bir kere aşık oldum. Ve ben hergün aynı avukata aşık oluyorum avukat hanım. O avukatın kalbine kilitlenmek en güzel cezam. Ve hergün oraya kilitli olacağımdan şüphem yok. Seni çok seviyorum avukat. Çok aşığım. Bir tanemsin. İnci tanemsin. Parlıyorsun. Her zaman parla. Hiç sönme. Sen parladığında bende parlıyorum. Beraber parlayalım. Bu hayatta beraber olalım. Seni bırakmayacağıma hipokrat yemininden daha kuvvetli bir şekilde yemin ederim. Aşığım sana Minel'im. Aşığım sana inci tanem.

(İnci tanem bu mesaja 💙 bıraktı)

Minel derin bir nefes aldı. Az sonra kalbi yerinden çıkacaktı. Aşıktı. Böyle bir hissiyata daha önce rastlamamıştı. Seviyordu. Aşıktı. Yer, yutardı.

🌪️

Kızların olduğu araba biraz acıklıydı. Tabiki Minel dışında. O şuan telefona bakıp boş boş sırıtıyordu. 'ikimizden Biri' çalıyordu arabanın içinde. Minel dışında arkadakilerin hepsi uyumuştu. Minel de az sonra uyurdu. Kalmıştı 4 saat.

Doğu Ecrin'i sinir etmekle meşguldü. O kadar garip bir ilişkileri vardı ki, gören bunlar birbirine aşık demezdi. Bunlar nasıl sevgili? Demeyi tercih ediyorlardı. Aden desen kahvesini yudumlayıp, araba sürüyordu. Ve tabiki acıklı şarkılar dinlemeyi de unutmuyordu.

Aden Güneş'i düşünüyordu. Ömer'e 'daha doğmamış çocuğunun canını mı alalım? yoksa senin canın mı?' diye sorsalar düşünmeden silahı kendine doğrulturdu. Kızına ve karısına aşık bir adamdı.

O sırada Minel uykuya geçiş yaptı. Aden ise Overthink'e devam ediyordu. Mete'yi düşündü, kendisini düşündü.

Aden evlenebileceğini düşünmüyordu. Sanki bir ömür sevgili kalabilecekler gibiydi. Ama evlilik teklifi gelirse kabul etmeye dünden razıydı.

Mete'nin gözlerini, saçlarını, komikliğini ve kısacası mükemmelliğini düşündü. Hayal etti.

Bİrgün nöbetten döndüğünü hayal etti Aden. Mete'nin kapıyı açmasını, ama karı-koca olarak açmasını hayal etti.

Şuanda aynı evde yaşıyorlardı ama sevgili rolündeydiler.

Aden kısık sesle "belki birgün" dedi.

"Belki birgün bu hayallerim gerçekleşir. Minik bir bebek sesi, Mete ve ben, mutlu mesut bir aile. Sonsuza kadar sürecek aşk"

Herkes uyumuştu. İzmir'e girmek üzerelerdi.

Hayaller uyumadan önceye ertelenmişti.

🌪️

MASAL DEMİR

Aden'in "Çavuş, kalk!" Sesiyle gözlerimi açtım. Bizim evin hemen önündeydik. Kapıyı açtım, indim. Karşımda Mert güler yüzle bekliyordu. Arkama döndüm.

Bir adet Ömer ve Ömer'in kucağında Zeynep vardı.

Mete ve Aden vardı. Mete'nin eli Aden'in belindeydi.

Eren ve Minel vardı. Eren iki eliyle, minel'in belinden tutuyordu. Minel ise iki elini de Eren'in ensesinde birleştirmişti.

Doğu, Ecrinle sarılmış bir günlük özlemini gideriyordu.

Ecringilin yanına baktığımda la ilahe illallah çektirecek bir an gördüm. Hayatımda en duygulandığım an olabilir.

Selim.

Ve.

Asude.

İlk kez bu kadar yakınlardı. Normalde biz varken birbirlerine karşı hiç samimi değillerdi. Ama şuanki görüntüyü ne siz görün ne ben anlatayım.

Birbirlerine yakın olmayan çift uygunsuz yakın olarak göründü.

AMANIN!

dudak dudağa.

Selim ve Asude dışında hepimiz bu çiftimize sesli bir şekilde "MAŞALLAH" dedik. İlk kez böyleydiler.

Kırk kere maşallah. Pu pu pu pu nazar değmesin.

Bunu da gördüm ya,

Artık rahat bir şekilde ölebilirim.

Selim ve Asude bize minik bir bakış attılar. Bu bakışları karşısında ise biz kahkahalara boğulduk.

Eve girdik.

Ömer Zeynep'i kanepeye bıraktı. Önüne diz çöktü. "Benim biricik karıcığım, öncelikle sakin olmanı istiyorum" dedi Ömer. Devam etmek için yutkundu. Zeynep korkak bir bakış attı. Ömer Zeynep'in ellerini tuttu. Avuç içlerine öpücükler kondurdu.

Bizimkilerin gözü dolmuştu bile. Mete'nin gözünden bir adet yaş süzüldü. İkinci yaş Aden'in gözünden devam etti.

Doğu ve Selim olayı bilmiyordu.

"Şimdi şöyle sevgilim" Ömer'in gözleri dolmuştu. Akmaması için direniyordu.

"Güneş'imizin tehlikesi var. Biraz yüksek ihtimal. Düşük ve erken doğum riski var. Bu yüzden artık rahat hareketlerin olamayacağını belirtmek istiyorum. Ben sana demiştim ya güzelim, 'sana kısıtlama getirmeyeceğim, kıskanmak kısıtlamak değildir' diye. Benim seni kısıtlamam gerekiyor. Benim emniyetim içinde hareketlerin olacak sevgilim. Ama kızımız ve senin sağlığın için. Eğer sen 'beni kısıtlama hakkın yok' dersen, saygı duyarım. Ama senden tek istediğim, kızımızın canına zarar gelmesin. Tamam mı?" Dedi Ömer. Göz yaşları kontrolünden çıkmıştı. Artık ağlıyordu. Göz pınarları titriyordu.

Zeynep desen ağlamaya başlamıştı. Aden'e baktı Zeynep 'bu gerçek mi?' dercesine. Aden gözlerini birbirine bastırdı. Göz yaşları bir anda indi.

Benim zaten hormonlarım yerinde değildi. Hüngür hüngür ağlıyordum.

Zeynep tepki vermediği için Ömer'in yüzü soldu. Zeynep, Ömer'in yüzünü fark etti.

Ömer'in ellerini daha sıkı kavradı. Ayağa kalktı. Ömer ise Zeyneple beraber ayağa kalktı. Zeynep, Ömer'e sıkıca sarıldı. Ömer ise kollarını, Zeynep'in beline doladı.

Ömer, Zeynep'in boynuna kafasını gömdü. Ve göz yaşlarını saldı.

Zeynep ve Ömer ayrıldı. Zeynep, Ömer'in ellerini tuttu.

"Ben senin bu düşünceli haline aşık oldum. Beni ve kızımızı düşünüyorsun. Seni ne beni ve kızını koruma isteğini reddedeceğimi düşündürdü? Ben seninim Ömer, sendeyim" dedi.

Ay yeter ayol.

Ben ağlamaktan bayılacağım.

Mert, bir anda aydınlandı. "Lan evde kimse yok. Annemgilin olması gerekiyordu" dedi. Tüm erkekler kafasını kaldırdı.

Mert dişlerini sıkmıştı. Çenesi seğiriyordu.

Mert "ULAN, ANANIN RAHMİNE DÜŞTÜĞÜN GÜNÜ SİKEYİM SEMİH SERER!" diye bağırdı.

🌪️🌪️🌪️

Bu bölüm böyleydi şekerlerrr ♥

Artık bölümleri bu uzunlukta atmayı planlıyorum😇

Zeynep ve Ömer'de hüngür hüngür ağladım 🥺

Bu arada şunu belirtmek isterim şuan saat gece 3.23 🤭

Selim ve Asude şaka mıı?💅🏻 (Asude kişisi lütfen sövme🙉🙏🏻)

Peki Eren ve Minel'in konuşmasına ne demeliiii

BU ARADA ÖMER'E VE EREN'E OLAN ŞİİRLERİ BEN 3-5 DAKİKADA YAZDIM. DİĞER ŞİİRİ İSE DÜN YAZDIM. 8 DAKİKADA ;)

Oy vermeyi unutmayın 💋 💓 😻

Yorumuda unutmayın 🤩 💙 ✨

Bölümün adının anlamı "AŞK" (İspanyolca)

seviliyorsunuzzz ♥ 🌟 ❤️ 🤩 💙

 

 

 

 

 

 

 

 

​​​​​

​​​​

​​​​​​

 

 

 

​​​​​

 

 

​​​​​​

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 08.03.2025 03:28 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...