
İyi okumalar ciğerlerim ♥
İlk kısmını Masal'ın anlatımıyla okuyacaksınız♥
🌪️🌪️🌪️
Mert'in eli karnımda haraket ediyordu. Daha 2 haftalık böyle ise büyüyünce ne yapacaktık? Mert pasta siparişi vermişti. Ondan sonra herkesi aramıştı. Tek takıldığım yer, Ömer'i aradığımızda "size söyleyeceğim, yani söyleyeceğimiz bir şey var" demişti. Sadece kötü birşey olmamasını umuyordum.
Ve eve gelmiştik. Mert benim elimi tutuyordu. Buse deseniz bizde hala kalıyordu. O kıza alışamamıştım ve alışamayacağım. Kapıyı Mert çaldı. Benim elimde Mert'in bana aldığı büyük beyaz gülleri olan bir buket vardı. Mert'in elinde ise küçük beyaz gülleri olan bir buket vardı. O küçük bebeğimize çicek almıştı. Çok güzel baba olacaktı.
Kapı açıldı. Asuman açtı. Şimdilik Asuman diyordum. Yakında yenge diyecektik nasıl olsa. Asuman "nasılsınız? İyi misiniz? Birşey olmadı değil mi?" Dedi bana dönük. Sonra Mert'e döndü. "Bir şey yok değil mi? Konuşun yoksa bayılacağım!" Dedi. Bu haline güldüm. Mertle konuşmuştuk. Bizimkiler gelince açıklayacaktık. Omzuma geçirdi. "Ne gülüyorsun kız ben burda seni düşünüyorum" dedi Asuman.
İçeri girdik. Annemin ve Ayla abla sorular yağdırıyordu. Mert ise korumam gibi hastaneden geldik gibi nedenler söyleyerek uzaklaştırıyordu. Benim asıl konum Buse'ydi. Kanepeye oturmuş gülüyordu. Bende ona baktım. Tabii bakmak denirse, gözümü dikmiştim. Bakalım Buseciğim haberi öğrenince ne yapacaksın?
Mert diğer kanepeye çıktı ve "Açıklama yapıyorum. Sorun yok minik bir üşütme" dedi ve yanıma indi. Kulağıma "ama o kadar güzel bir üşütme ki ağlamak istiyorum. Ama burada olmaz hadi odamıza çıkalım" dedi. Ve elimi tuttu. Bende peşinden ilerledim.
Yatağa oturdum. Mert önüme çömeldi.
"Biliyorum şuan çok küçüksün" ellerimi tutuyordu. Karnıma bakıyordu.
"Ama ben bu konuşmayı her zaman yapacağım ki dediklerimi unutma. Şuanlık cinsiyetini bilemiyorum. Ama unutma ki uzaylı bile olsan baban yanında olacak. İlerde 'babam' diyeceksin. 'Babam yanımda' diyeceksin. 'Babam var' diyeceksin. Ve ben her zaman senin yanında olacağım. Olacağız. Annen ve ben seni bırakmayacağız. Kız olursan prensesimiz, erkek olursan prensimiz olacaksın. Seni çok seveceğiz" karnıma bir öpücük kondurup kafasını yukarı, yüzüme doğru kaldırdı. "Ve sana sözüm olsun miniğim annene her gün yatmadan önce seni çok seviyorum diyeceğim. Ve sen geldiğinde sana da diyeceğim. Benim yaşam kaynağım, hayatımdaki renklersiniz. Beyaz siyah bir ekrandan renkli bir ekrana geçtim. Senin sayende, sizin sayenizde. Değerlimsiniz ve değerlim olarak kalacaksınız" dedi. Benim gözümden bir damla yaş süzülüyordu.
Kalktı ve yanıma oturdu.
"Ağlama güzelim. Ağlamak sana yakışmıyor. Aslında sana herşey yakışıyor ama ağlamak yakışamaz. Dimi? Hadi güzelim kaldır kafanı, o güzel elalarından akan yaşları silelim" dedi. Kafamı zorlukla kaldırmıştım. Elleriyle göz yaşlarımı sildi. Sonra ise sildiği yerleri öptü. Bu adama aşık olmamak elde değildi.
🌪️
Üstümü değiştirdim, banyo yaptık ve yattık. Dinlenme gerekiyordu. Bir alarm sesi yüzünden gözlerimi zorlukla açtım. Mert'i dürte bildiğim kadar dürttüm. Adam kas yığınıydı. En son gözlerini açtı. Ve alarmı kapattı. Telaşla bana döndü. "İyi misin? Bir sorun mu var? Hastaneye gidelim mi?" Onun bu halini fırsat bilerek dudağına minik bir öpücük kondurdum. Sonra Mert birşey olmadığını anladığında güldü. Kolunu kaldırdı, bileğindeki saate baktı. " Saat beş buçuk olmuş. Hadi kalkalım az sonra pasta gelecek. Paatayı kimseye göstermememiz lazım. Şimdide bizimkiler gelir." Dedi. Bende kendimi yatağa bıraktım. "Güzelim eğer yorgunsan kucağıma alabilirim. Senin yorulmanı hayatta istemem." Dedi. Ben ise derin bir of çektim.
"Ben kendim yürürüm Mert. Abartmasan mı? Daha 2 haftalık hamileyim" dedim. Hamileyim kelimesi ne kadar da garip birşeydi.
🌪️
Misafirler gelmişti. Pastada gelmişti. Pastada öyle bir detay vardı ki...
Pastanın tabanı beyazdı. Ve çikolatalıymış. Bunu duyduğumda çok sevinmiştim. Ortada Mert'in istediği gibi bir yazı vardı. Kenarlarda kremadan beyaz güller vardı. Ve pasta kutusunun içinden bir adet gül çıkmıştı. Yarısı mavi yarısı pembeydi. Beyaz güle gıda boyası damlatmışlardı. Çok güzel duruyordu.
Mutfağa Mert geldi. Pastanın kutusunu kapattı. Ve bir eline aldı. Bir eliylede benim elimi sıkıca tuttu. 2 hafta önceki gelen tayfa buradaydı. Aden biliyordu ama bilmiyormuş gibi yapıyordu. Pastayı ünitenin üstüne koydu.
Doğuyla beraber masayı tam ortaya koydular. Mert pasta kutusunu masanın ortasına yerleştirdi. Herkesi çağırdı. En önde ve ortada biz olmak şartıyla toplu bir fotoğraf çekindik. Ve işte sıra o ana gelmişti. Mert herkesi kanepeye oturttu. Ve "Şimdi arkadaşlar şöyle yapacağız; ben pasta kutusunu açacağım. Siz sırasıyla gelip pastaya bakacaksınız. Ama baktıktan sonra kimseye birşey söylemeyeceksiniz ve bir tepki dahil vermeyeceksiniz" dedi aşık olduğum adam. Herkes kafasını olumlu anlamda salladı.
Mert kutuya ilerlerken bu sefer Ömer ayağa kalktı. Mert'e "dur bir şey açıklamamız gerekiyor" dedi. Ve Zeynep'in elini tuttuğu gibi kaldırdı. "Bizim size birşey söylememiz gerekiyor. Ve 4 aydır söylemedik. Aranızdan sadece 1 kişi biliyor" dedi. Ben tam ne diyecekler diye düşünürken Ömer "bizim bir bebeğimiz olacak. Cinsiyeti de belli bir prensesimiz olacak" dedi ve dolu gözlerle Zeynep'e döndü. Hepimiz sarıldıktan sonra Mert kutuyu açtı. Ve ilk Sina kalktı.
Baktı. Okumayı bilmediği için birşey anlamadı. Ve öyle bir yüz ifadesi vardı ki hepimiz kahkahalara boğulduk. Sina ve Bade'ye en son kendilerine açıklayacağımızı söyledim. Sonra Ayla abla kalktı. Baktı ve hemen yüzüme baktı. Gülümsedi. Gözlerinin dolduğunu gördüm. Galiba bugün hepimiz ağlayacaktık. Geri yerine oturdu. Ve sırada annem vardı. Kalktı baktı. Ve heyecanla yüzüme baktı. Onunda gözleri dolmuştu, hatta bir damla süzüldü. Doğu, Ecrin, Mete, Aden, Selim, Ceylin ve Asuman bakmıştı bile. En şaşırdığım doğu'nun tepkisiydi. Hemen ağlamaya başlamıştı. Koşarak tuvalete gitmişti. Sıra busedeydi. Bakalım ne olacak?
Geldi. Baktı. Kafasını kaldırdığında bana baktı. Şuan elimde olsa o gözü çıkartı- ne diyorum ben ya. O kıza benim daha çok çektireceğim var zaten. Sonra Mert'e döndü ve gülümsedi. Elinde olsa herhalde dudaklarını kulaklarına sokacaktı. Sonra gitti mal mal tekrardan oturdu. Ve sıra Ömer'deydi. Ömer geldi ve baktı. O da ağlamaya başladı. Herkesin gözü doluyordu. Ama Ömer'in, koskoca adamın ağlayacağını düşünmezdim. Ömer ile Mert yaşıttı. Ama Ömer sırf kas kütlesiydi. Doğu Ömer'i aldı ve tuvalete götürdü. Zeynep kalktı. Pastaya baktığı anda o da ağlamaya başladı. Herkes öğrenmişti. O sırada Ömer ve Doğu geldi. Zeynep ile sarılıyorduk. Mert ise "bebeğimiz olacak" diye bağırıyordu. Bir taraftan da erkekler Mert'in üstüne atlıyorlardı. Ben oturdum. Zeynep oturdu. Annemgil ise yanımdaydı. Tek yanımda olmayan buse'idi. Aden kulağıma doğru "Masal, senin bir planın var. Şu buse ile ilgili. Ne yapacaksan beraber yapalım yoksa ben şimdi bu kıza gireceğim" dedi. Ben ise "merak etme siz yanımda olacaksınız" dedim.
🌪️
Pastamızı yedik. Ve şuan sohbet ediyorduk. Buse odasına çıkmıştı. Ceylin'e önemli bir telefon gelmişti. O ise bahçe de telefonla konuşuyordu. Erkekler oturuyordu. Biz kızlar olarak ise mutfaktaydık. Bir elim her zaman karnımdaydı. Sanki elimi çektiğimde gidecek gibi hissediyordum. Aden, benim ve Zeynep'in doktoruydu. Zeynep'in bir kızı oluyordu. Ömer'in gözlerinden mutluluğu çok belli oluyordu. Ani bir merakla Zeynep'e soru sordum.
"Zeynep sahi siz neden 4 ay beklediniz?" Dedim. O ise "nazar değme ihtimali vardı. Bende dedim ki 'cinsiyeti belli olana kadar kimse bilmesin' sadece ben Ömer ve Aden biliyordu" dedi. Kaşlarımı kaldırıp anladım dercesine kafamı salladım. Daha isim bulamamışlar, ve bize soruyordu. Ve Zeynep "Masal bir kız ismi söyle, onunla beraber bir isim daha koyarız" dedi. Heyecanlanmıştım. Oturduğum sandalyede oturuşumu düzelttikten sonra "yani şuan aklıma bir sürü isim geldi. Ama Güneş çok yakışabilir prensese" deyip ellerimi Zeynep'in karnına götürdüm.
"Biliyor musun bende Güneş ismini çok seviyorum" dedi. O sırada Ömer mutfağa geldi ve "Elzem nasıl? Kızım benim en gereklim olacak ya hani anlamı filan da uygun, ama bu ismin önüne bir isim daha lazım" dedi ve düşünceli moda girdi.
Zeynep gülümsedi ve "Güneş Elzem, benim minik kızımın adı artık Güneş Elzem" dedi ve hemen gözleri doldu. Ömer hemen karısına sarıldı. "Çok güzel oldu benim prensesimin ismi" dedi.
Allah'ım nasip et. Ama ben yarın isim listesine baslayayım. Mert'in istediği bir isim de olur bu miniğe bir de benim istediğim bir isim...
Acaba kız mı olacak? Erkek mi olacak? Aman sağlıklı olsun da o bana yeter.
🌪️🌪️🌪️
Bu bölüm böyleydi canolarrr 💙
Beğenmişsinizdir umarım 😻
Ayyyyy ben Ömer'ime ve Zeynep'im için çok mutluyumm
Yazarken gözlerim doldu😻🥲
Mert&Masal?
ÖMer&Zeynep?
Masal'ın hamile olduğunu öğrendiklerinde Ömer ve Doğunun tepkisi?
OY vermeyi unutmayın 🤩
Seviliyorsunuzzz ♥
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 8.11k Okunma |
6k Oy |
0 Takip |
40 Bölümlü Kitap |