28. Bölüm

momento

Ayçıl🌙
aaycill

İyi okumalar ciğerlerim ♥

🌪️🌪️🌪️

İLAHİ BAKIŞ AÇISI

Ömer, Zeynep ve Aden içeri girmişti. Perdeleri açtılar, Zeynep yattı. Ömer ise yanına geçti. Perdeler kapandı. Aden çoğu doktorlara güvenmiyordu. Bakalım bu ne diyecekti? Aden bekleme koltuğuna oturdu.

Zeynep karnını sıyırdı. Solunda sevdiği adam, sağında doktor vardı. Zeynep'in karnına soğuk jel temas etti. Ömer dikkatle Zeynep'in sol elini tuttu. Bir taraftan da ekrana bakıyordu.

Zeynep ise kafasını ekrana çevirmişti. Birşey anlamasa bile bakmayı seviyordu. Bebeği onun için çok önemliydi.

Doktor "gayet sağlıklı bir bebek" dedi.

Aden doktorun dediğini duydu. Ama bu ağrı boşuna olamazdı. Bir nedeni olmalıydı. Hemen içeri girdi. Doktor Aden'e döndü. Aden kibarca "benimde bakmam gerekiyor. Çekilir misiniz?" Dedi. Doktor Aden'e ters bir bakış attı. Ve doktor konuştu "bunu yapamam" dedi.

Aden "ben doktorum. Kadın doğum doktoruyum. Ve o benim hastam. Şuan bu şehirde olduğumuz için buradayız. İzmir'de doktorum. Şimdi çekilin bakacağım." Dedi. Ve doktora omuz attı.

Doktor yerinde sendelense de sorun yoktu. Aden hemen geçti.

Zeynep'in karına soğuk jel tekrardan temas etti. Zeynep ve Ömer, Aden'in bu hareketi yüzünden tırsmışlardı.

Aden dikkatli bir şekilde ekrana bakıyordu. O sırada birşey fark etti. Kesenin dışında bir pıhtı vardı. Aden gözlerini kapattı. Derin bir nefes aldı. Dudaklarını birbirine bastırdı. Gözleri dolmuştu. Doktor ise o sırada ekrana bakıyordu. Doktora bıraksaydı, bu fark edilmeyecekti.

Aden sinirle ayağa kalktı. Doktorun yakasından tuttu. Ekrana doğru döndürdü.

Ve Aden "Bu ne? Hani sağlıklıydı? Hani kötü bir durum yoktu?!" Diye bağırmaya başladı. Sonra ise doktorun yakasını bıraktı. Ellerini saçlarına attı.

Ömer ve Zeynep ne olduğunu hale anlamamışlardı. Korkuyorlardı. Aden'e meraklı gözlerle bakıyorlardı.

Aden Ömer'i alıp perdeyi açtı ve o alandan çıktı. Ömer'in kulağına "bak şimdi Ömer, öncelikle sakin ol. Güneş'in düşük ihtimali var. Ve erken doğum ihtimali var. Zeynep'i yormamamız gerekiyor. Dikkat etmemiz gerekiyor. Yani şöyle diyeyim" Aden durdu. Derin bir nefes aldı. Devam etti "Güneş bizi bırakabilir. Gidebilir" dedi zorlukla. Ömer duyduklarıyla yerinde kas katı kaldı.

Aden odadan çıktı. Çıktığı an, Ömer dolu gözlerle Zeynep'in yanına geçti. Zeynep karnını silmişti. Zeynep'i hemen kucağına aldı.

Aden dışarı çıktığı gibi herkes ayağa kalkmıştı. Cevap bekliyorlardı. Aden zorlukla "Minik Güneş" diyebildi. Derin bir nefes aldı. Elleri duvarı buldu. Devam edemeden arkasındaki kapı açıldı. Ömer, kucağındaki Zeynep ile çıktı.

Ömer "Mete arabanın kapısı!" Diye telaşla bağırdı. Mete hemen koşmaya başladı. Arabanın yanına gittiğinde anahtarla kapıları açtı. Sonra ise arka kapıyı açtı.

Ömer sevdiği kadını arabanın arka koltuğuna yerleştirdi. Ve "Zeynep, hayatım, Sevgilim burada bekle ben hemen geleceğim" dedi. Zeynep ise ne olduğunu bilmiyordu. Masumca kafasını salladı. Kızına birşey mi olmuştu? Korkuyordu. Elleri karnını buldu.

Ömer kapıyı kapattı. Mete ise kilitledi. Ömer kendini koşarak hastanenin içine attı. Köşeye yere kendini bıraktı.

Aden koşarak geldi. Ömer'e baktığında yeşil gözlerinden yaşların taştığını gördü. Çağresizdi.

Ömer kolay kolay ağlamazdı. Ağladığını bu zamana kadar iki kez gördüler. İlkinde Masal ve Mert'in çocuğu olacağı zamandı. Duygusaldı. Mutluydu. Diğeri ise şimdiydi. Kendi kızını kaybetme ihtimali vardı. Kızına kavuşamama ihtimali vardı. Acı çekiyordu. Korkuyordu.

Hemen diğerleri geldi. Ömer kendini bırakmış ağlıyordu. Diğerleri hala ne olduğunu bilmiyorlardı. Ömer ağlayarak "Güneş'e kavuşamayacak mıyım? Sarılamayacak mıyım? Kokusunu doya doya içime çekemeyecek miyim?" Dedi. Herkes Aden'e döndü. Aden'in gözlerinden yaşlar boşanıyordu. Aden cama doğru döndü. O sırada bir şey fark etti.

Yağmur yağıyordu.

Bulutlar bugün Zeynep için ağlıyordu.

Ömer için ağlıyordu.

Güneş Elzem için ağlıyordu.

Bizim için ağlıyordu.

Mete hemen fark etti. Sevdiği kadının neler yaşadığını en iyi o bilirdi. Bir de Zeynep. Aden'e hemen sarıldı. Kulağına "sakin ol sevgilim. Ben buradayım" diye fısıldadı. Aden Mete'den ayrıldı. Döndü ve dedi ki "Güneş'in düşük ihtimali var. Ve erken doğum ihtimali..." Dedi. Herkesin gözleri dolmuştu. Zeynep'in annesi ağlamaya başlamıştı. Ecrin ve Asude hemen Zeynep'in annesini oturttu.

Aden, Ömer'e döndü. Yeşil gözleri kıp kırmızıydı. Saçları dağınıktı. Bitmişti. Bitikti. Koskoca adam, bir haberle yıkılmıştı.

Mert ağlıyordu. Ayaktaydı. Ama gözlerinden yaşlar akıyordu. Yağmur daha çok şiddetlenmişti. Aden ayakta durmakta zorlanıyordu. Mete yere oturdu. Aden ise Mete'nin yanına yerleşti. Başını, Mete'nin göğsüne yasladı. Aden derin derin nefes alıyordu.

Mete'nin yanağından göz yaşı süzülmüştü. Aden'in sarımtırak kumral saçına düşmüştü. Mete Aden'in saçlarına derin bir öpücük kondurdu.

Mert kırmızı gözlerini silip "Hadi kalkıyoruz. Zeynep'e birşey çaktırmıyoruz. Ömer toparlan kardeşim. Karın seni böyle görsün daha çok üzülsün mü?" Dedi. Ömer ayağa kalktı. Derin bir nefes aldı. "Hadi gidelim" dedi Ömer. Minel motoruna bindi. Erkekler bir arabaya yerleşti. Kızlar ise Zeynep'in olduğu arabaya yerleşti. Minel ve Ecrin önden motorla gitmeye başlamıştı. Sürücü koltuğuna Aden geçti. Yanına Zeynep'in annesi geçti. Aden'in tam arkasında Zeynep vardı. Zeynep'in yanında Masal, onun yanında ise Asude vardı.

Diğer arabada ise Mete sürücü koltuğuna geçti. Ömer yanına geçti. Eren ve Mert ise arkaya geçti.

Ömer karısıyla olan tüm anılarını düşünüyordu. Aklına hemen biri geldi. En çok sevindiği anıydı, o anı...

Ömer hastaneden eve gelmişti. Kapıyı çaldığında karısı kapıyı açtı. Zeynep'in üstünde pembe bir elbise vardı. Ömer içeri girdi. Karısının yanağına bir öpücük kondurdu. Ömer banyoya girmişti. Zeynep ise masayı hazırlıyordu. O gün hastaneye gitmişti Zeynep. Aden'in yanına. Ömer ile karşılaşmamışlardı. Karşılaşsa ne derdi bilmiyordu Zeynep.

Zeynep kendi tabağına yemeği koydu. Ömer'in tabağına ise bir kutu koydu. Kutunun yarısı pembe yarısı maviydi. İçinde Ömer'i güzel bir süpriz bekliyordu.

Ömer altına bir eşofman giyip geldi. Mart'ın ortalarıydı. Ama Ömer kaslarını karısına göstermekten rahatsız olmuyordu. Üstüne sweatshirt giymemişti. Yarı çıplak bir haldeydi. Merdivenlerden aşağı indi. O sırada hazırlanmış mükemmel bir masa gördü. Normalde Zeynep ile beraber hazırlarlardı. Ama Zeynep erken davranmıştı. Masanın yanına gitti. Samimi bir masaydı. Kutuyu fark etmemişti. Karısının belinden tutup kendine doğru çekti. Dudaklarına bir buse kondurdu. Anlamlı bir öpücüktü. Zeynep parmaklarını kaldırarak Ömer'in gözlerini kapattı. Anca yetişiyordu. Yerine oturdu Ömer. Zeynep Ömer'in gözlerini açtı. Ömer kutuyu gördü. Karısına baktı. Bugün özel bir gün değildi diye düşündü Ömer. Nerden bile bilirdi ki artık özel bir gün olduğunu. Olacağını.

Ömer özel günlerini unutmazdı. Hele ki karısı ile ilgiliyse. Ömer kutuyu eline aldı. Dikkatle açtı. Zeynep ise karşısına oturmuştu. Ne tepki verecek diye merakla Ömer'i izliyordu. Ömer elini içine attı. Bir kumaş parçası geldi zannediyordu Ömer. Eline aldı kumaş parçasını. Bir bebek zıbınıydı. Üstünde 'Baba oluyorsun babacığım' yazıyordu. Ömer elini bir daha kutuya attı. İçinde bir ultrason fotoğrafı vardı. Ömer'in gözleri dolmuştu. Hiç bir arkadaşı bu zamanda ağladını bilmedi. Aslında Ömer duygusal bir insan değildi ama çocuğu oluyordu. Belki kızdı ya da erkek...

Ömer heyecanla yerinden kalktı. Zeynep ise kalkmıştı bile. Ömer karısına sarıldı. Kaldırdı etrafında döndürdü. Kaç kere öptü, kaç kere sevi seviyorum dedi sayamamıştı Zeynep. Şuan Zeynep için en huzurlusu bir aylık bebeği karnındayken kocasının kaslı vücuduna sarılmaktı. O gün yemeklerini yemişlerdi. Film izlemişlerdi. Eğlenmişlerdi. Ve bir karar almışlardı. Bebekleri dört aylık olana kadar kimseye söylemeyeceklerdi. Nazar diye birşey vardı. Maazallah bebeklerine birşey olmasına dayanamazlardı.

Ömer'in en mutlu günlerinden bir gündü o gün.

Şimdi ise en üzücü günlerinden biriydi bu gün.

Ömer elinden gelen herşeyi yapacaktı.

Minik kızı için.

Karısı için.

Ailesi için.

Ömer başarabilecek miydi?

Kendine güveniyordu Ömer. Başarabilirdi diye düşünüyordu Ömer...

🌪️🌪️🌪️

Bu bölüm böyleydi şapşiklerr ♥

Nasıldı?

Ömer?

Zeynep&Güneş?

Ömer ve Zeynep'in anısı?

Bölümün adının anlamı "Anı" demek.(İspanyolca)

Seviliyorsunuzzz ♥ 🌟 ❤️

 

Bölüm : 03.03.2025 23:24 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...