27. Bölüm

sueños y pesadillas

Ayçıl🌙
aaycill

İyi okumalar ciğerlerim ♥

Bir kısmını Aden'in anlatımıyla okuyacaksınız 😻

🌪️🌪️🌪️

Masal'ın gözlerinden yaşlar boşalıyordu. Yağmurun sesi geliyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Yağmur yağdığında çoğunlukla Mete'nin yanına giderdim. Mete tüm olayları biliyordu. Ne yaşadığımı, yağmur ile olan aramı...

Şuan bir köşeye çekilmek istiyordum. Yada kafama yastığımı basmak. Elimden gelen hiç birşey yoktu. Zeynep Masal'ı sakinleştirmeye çalışıyordu. Minel perdeyi açmıştı. Ay ışığı içeri vuruyordu. Ve yağmur damlaları cama vuruyordu. Cama kitlenmiş bir haldeydim. Elim ayağım tutmuyordu. O sırada Zeynep halimi fark etti. Masal biraz olsa sakinleşmişti. Sesi azalmıştı. Ama yağmur cama vurduğunda tekrardan fazlalaşıyordu ağlaması. Zeynep kalktı. Beni sıkıca tutup diğer kanepeye oturttu. Ellerimi tuttu. Ve Minel'e "Minel perdeyi kapat" Dedi. Ben ise ifadesizdim. "Aden bana bak. Sakin ol. Yağmur yok. Sadece su damlası sesi. Tamam mı? Şimdi sakin oluyoruz ve Masal'a yardım ediyoruz. Sonra senle konuşacağım." Dedi ve sıkıca sarıldı.

Benim tek yapabildiğim ise kafa sallamaktı. Zeynep'in annesi uyanmıştı. Bana su getirmişti. Suyu yavaşça yudumladım. Boğazımdan geçmiyordu.

Zorla suyu içtikten sonra kenara koydum. Masal'ın yanına geçtim. Masal biraz daha sakinlemişti. Artık odada sadece iç çekme sesleri hakimdi. Yağmur yavaşlamıştı. Neredeyse bitecekti. Biteceği zamanı biliyordum. Masal'ın durumu normale döndüğünde, yağmur dinecekti.

🌪️

Masal iyidi. Yağmur durmuştu. Ve Zeynep konuşmaya başladı. "Odada sadece Masal ve Aden kalsın. Diğerleri çıksın" dedi. Herkes onayladı. Ben doktor olarak bir sorun olursa diye vardım. Zeynep konuşmaya başladı;

"Masal ne gördün?" Dedi nahifce.

Masal anlatmaya başladı "küçüklüğümde olan bir anıyı gördüm" derin bir nefes aldı ve devam etti "ben 6 yaşındaydım. İkinci kattaydık. Babam ile annem kavga etmeye başladı. Ne için kavga ettiklerini hatırlamıyorum. Ben annemin yanına gittim. Gittiğimde ise babam önce anneme tokat attı. Sonra benim yakamdan tutup merdivenlerin oraya götürdü. Ve beni itti. Merdivenlerden yuvarlandım. Merdivenlerin en aşağısına indiğimde" dedi ve tekrardan derin bir nefes aldı. Kolunu açtı. Dirseğinin oradan yükselen büyük bir yara izi vardı. Düz bir çizgiydi. Devam etti "yerde cam kırıkları vardı. İçki şişeleri kırığı. Büyük bir parça koluma girdi. Ben kendim çıkarttım o camı. O sırada annemin sadece çığlık sesleri geliyordu. Sonrasında eve bir adam geldi. Beni aldı. Başka bir adama verdi. Ben o adamın kucağındayken o adam gitti. Annemi aldı babamın elinden. Annem aşağıya gelirken her yeri mosmordu. Saçı başı dağınıktı. Kıyafetleri yırtıktı ve kan vardı. İlerledikçe dirseğinden kan akıyordu. Beni kucağına alan adam ise beni bıraktı. Başka bir abi benim koluma bakıyordu. Sonra babam geldi. Ve anneme 'benden boşanırsan kızın ve oğlun dahil tüm aileni öldürüm' dedi. Ondan sonra babam hergün içip içip annemi dövdü. Benim ise tek yaptığım merdivenin kenarındaki boşlukta abim ile oturmak oldu." Durdu. Göz yaşını sildi. Devam etti. "Babam annemi dövdükten sonra beni almaya çalışıyordu. Babama göre ben gereksiz birşeydim. Babamın beni dövmesini abim yada annem engelliyordu. Abim çoğunlukla tokat yiyiyordu yada karnına tekme. Annem ise engel olursa dövülmeye devam ediyordu. Karşımızda annemiz yavaş yavaş erirken bizim tek yapabildiğimiz oturmak oluyordu. Abim, beni arkasına geçiriyordu. Abim ise o zaman 10 yaşındaydı" dedi.

Zeynep Masal'a su verdi. Masal biraz daha iyiydi. Masal'ın iyi olması bizim içinde iyiydi. Zeynep biraz daha konuştu. Masal'ı yatırdık. Bizde yataklarımıza geçtik. Kızlarda geldi ve yattı. Saat 5'di.

🌪️

MASAL SERER

​​​​​​Gecenin etkisiyle oluşan baş ağrısına dayanamıyordum. İçebildiğim ağrı kesiciler sınırlıydı. Saat 11'di. Zeynep'in randevusuna iki saat kalmıştı. Kahvaltımızı yapmıştık. Ama fark ettiğim birşey vardı

Aden.

Aden çok durgundu. Normalde enerjik olan kız, gülümsemiyordu bile.

O sırada popomun altında bir şey hissettim.

Telefonumdu. Mert'den mesaj gelmişti. Yüksek ihtimalle gece olan şeyleri Aden söylemişti. Aden görevlendirilmişti aslında. Bana ne olursa söyleme görevi.

Aşkısı= Masal iyi misin?

 

Aşkısı= Zeynep olanları söyledi.

 

Aşkısı= o koyduğumun Semih'ini dövmemem için bir sebep söyle.

 

Aşkısı= Bak şunu söyle bana iyi misin? değil misin?

 

Aşkısı= Geliyorum. Oraya geliyorum. Konya Ereğli'ye geliyorum.

 

Aşkısı=İzmir Konya arası uçakla bir buçuk saat. Bir buçuk saatlik yolumdan sonra Konya Ereğli arası 2 saat.

 

Aşkısı=Geliyoruz. Eren, Ömer, Mete ve ben geliyoruz. Doğu ve Selim gelemiyor. İşlerinden dolayı.

Bu mesajları 3 saat önce atmıştı. Yani demek oluyor ki gelmelerine yarım saat vardı.

Ben=İyiyim. Ama sen gelirsen daha iyi olacağıma eminim.

 

Ben=Gelmemize yarım saat mi var? Geliyor musunuz?

 

Aşkısı= iyisin, çok şükür. Geliyoruz. Evet ortalama yarım saat var güzelim.

(Bu mesaja 🤎 bıraktınız)

Sırıtmıştım. Gelmelerine az kalmıştı.

Bu yarım saatte ise üstümü değiştirdim. Tuvalete gittim. Karnımdaki miniğe motivasyon konuşması yaptım. Hazırdık. Mert'i bir gün görmesem bile çok özlüyordum.

Kapı çalmıştı. Minel gidip açmıştı. Biz ise oturma odasında oturuyorduk. Efsane bir dedikodu geçiyordu. O sırada bütün endamıyla oturma odasına benimki girdi. Yüzünde sırıtma yokken, çok ciddiyken birden beni gördü. Yüzüne çocuksu bir gülücük yerleşti. Kalkıp hemen sarıldım. Başını boynuma gömdü. Biraz daha kokumu içine çekseydi kokum bitecekti galiba. Malum kocam 1.92 olunca bende 1.69 olunca aramızdaki 23 santimetre çok bile geliyordu.

Mert dudaklarını alnıma yasladı. Kulağıma "Seni çok özledim güzelim" dedi. Sonra dizlerinin üzerine çöktü. Ellerini karnıma koydu. Biraz okşadıkdan sonra dudaklarını karnıma bastırdı. "Miniğim. Bence erkeksin ama kız olsaydın. Şöyle annen gibi ela gözlü. Annen gibi kahve saçların olsaydı... Ama ben sizi ne yapardım. Neyse neyse, ben seni erkek hissediyorum. Şu Sina'ya oyun arkadaşı lazım oğlum." Sonra dudaklarını daha çok yaklaştırdı. " Ama merak etme sana kardeş de gelecek" dedi. Ve bir daha karnımı öptü. Ben ise sırıttım. Mert ayağa kalktı. Ellerimi göğsüne yaslayıp, tehtitkar bir şekilde "nereden biliyorsun erkek olduğu?" Dedim. Göz kırptı. Ve yere oturdu. Oturma odasına hepimiz sığmazdık. 11 kişiydik. Ben ise yerime geçtim. O sırada Aden ve Mete konuşuyorlardı. Eren ve Minel özlem giderirken, Ömer minik kızına konuşma yapıyordu. "Minik kızım. Güneş'im. Prensesim. Sana bir sır vereyim kızım. Güneş gibi parlıyorsun. Gözümü alamıyorum senden. Ama kıskanmak yok. Annen senden daha çok parlıyor." Dedi. Sonra doğruldu. Ve sevinçle bize "Ben baba oluyorum. Benim kızım oluyor" dedi neşeyle. Biz ise bu haline kahkaha atmıştık.

🌪️

Saat 2'ye geliyordu. Yarım saat vardı. Hemen hazırlandık ve yola koyulduk.

Saat tam 2'de hastanedeydik. Bilgisayarda 'Zeynep Akay' ismini gördük. Ve Zeynep içeri girdi yanında ise Ömer ve Aden girdi. 15 dakika sonra Aden çıktı. Yüz ifadesi çok kötüydü. Hepimiz ayağa kalktık. Güneş Elzem'e birşey olursa hepimiz kalpten gidecek gibiydik. Aden konuşmaya başladı "Minik Güneş" durdu ve derin bir nefes aldı.

🌪️🌪️🌪️

Bu bölüm böyleydi canolarrr 💙

Oy vermeyi unutmayın 🤩

Atraksiyon kattık birazzz

​​​​​aoajakaiakaiskks

Neyse bakalım sizce BENİM MİNİK GÜNEŞ'İME ne olacak???

Masal'ın hikayesine ne diyorsunuz?

Açıkcası Masal'ın hikayesini yazarken paramparça oldum.

Peki (bilenler söylemesin söyleyeni bıçaklarım) sizce Masal ve Mert çiftimin Miniklerinin cinsiyeti ne olacakk??

Bu arada bölümlerin adı İspanyolca bu bölümün adının anlamı "Rüyalar ve Kabuslar"

Seviliyorsunuzzz ♥ 💥 😋

 

​​​​​​

​​​

 

​​​​​​

 

​​​​​

 

Bölüm : 02.03.2025 13:40 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...