
Layla odaya girdi heyecanlı bir şekilde Isabel'in yanına geldi ve " Yarın hizmetçilerin akşam izin günü ve akşam da babam yok yarın bizim için büyük bir fırsat " Isabelle durdu kafasında deli sorular vardı bir an konuşmaya başladı
- sen s-en biraz önce babama yani patronuna "babam" mı dedin. Kate ve Alex de bunu duymuştu, Alex,
- evet babam dedi bunu hepimiz duyduk eğer bizden bir şey saklıyor isen seni affetmem
- durun durun her şeyi açıklıcam babam Annem Amelia ile evlendikten sonra Ben doğmuşum... Dedi ve durdu ve daha sonra sol ayağını tuttu ve bir şeyler yaptı ve ortaya... Devam etti anlatmaya ben doğduğumda sol ayağım yokmuş babamda beni diğer mafyalarında kendi ailesini ve Beni utandırmamak için beni hizmetçi kılığına soktu azlında diğerlerinden bir farkım yok sadece sizlerle aynı masaya oturuyorum şimdi anladın mı neden bütün toplantılarda seninle geldiğimi... Dedi ve protez bacağını çıkardı ve kenara koydu ve dedi ki eğer bu yolculukta sizinle gelirsem babam benim sayemde asıl yurduna döndüğünü anlar
- öyle deme zaten benim resmi olarak asıl yurdum burası
- ama ben kızılım asla aynı olamayız. Araya Kate girdi " Ama aynı kişiden doğmuşuz"
- size bu yolculukta sadece Ormanın dışına kadar yardım edebilirim
- Sizler benim kardeşlerim siniz dedi ısabelle
...ertesi gün akşamı...
Kate, Alex, Layla ve isabelle sessizce arka bahçeden çıktılar o sırada da askerlerin yemek vaktiydi o yüzden çok fazla asker yoktu kapıda... Çok şükür malikane nin dışına çıkmışlardı ısabelle ilk defa hayatında yalnız başına ( askerler olmadan) dış hayata giriyordu...
Layla :
Sabaha kalmaz hizmetçiler ve askerler yokluğunuzu farkederler buralarda eski ahırlar falan olmalı geceyi orada geçiririz
Alex :
- orada ahırlar olduğunu nereden biliyorsun
- annem Amelia ölmeden önce buralarda oyun oynardık
ısabelle :
- kabullenmek zorunda kaldın Alex buraları senden daha iyi bilen kişiler var!
Hepsi gülüştüler şansa bir ahır gelmişti önlerine..
Gece saat 02.34
Dışarıdan araba farları ve Sesler geliyordu Kate bu sesleri duyar duymaz hemen diğerlerini uyandırdı
- kalkın dışarda askerler var dedi sessizce şans o ki kapının arkasında olan eski samanları önlerine koymuşlardı bir duvar gibi ve daha önceden kalma bir kaç örtüle kendilerine belli olmayan çok küçük bir çadır yaptılar...
O sırada ahıra bir asker girdi ayak sesleri gittikçe artıyor ve yaklaşıyordu asker yanlara baktı baktı baktı belki beş dakika ama uzun süre durdu ve en sonunda gitti gibi duruyordu Alex biraz daha bekleyelim diyince Biraz daha saklandılar ama o sırada uyuyakaldılar... Sabah olduğunda yola çıktılar sadece bir iki kilometre kalmıştı ormanın çıkışına...
Ormanın çıkışı artık gözle görülebiliyordu ısabelle Layla ya artık geç oldu git desede o vedalaşmak için gitmedi ve onlarla gelicem diye tutturdu...
Ormanın çıkışına geldiklerinde herkes vedalaşdı güzel bir yolculuktu onlar için...
ısabelle, kate ve Alex arkalarını dönüp giderken bir el silah sesi duyuldu
" Babanla vedalaşmıcak mısın ısabelle " ısabelle arkasını dönüp baktığında omuzundan tam ortasından vurulmuş bir şekilde yerde yatıyordu patron geri gitti ve yanına Jaccob geldi ve dedi ki
" Elimde ya da belimde silah yok sadece sana iki çift söz için geldim 'gerçek yaşamına ulaşmak istiyorsan bazı yaşamlara son vereceksin ' dedi " Ve gitti jaccob oradan tek geriye kalan şey Layla nın kan kaybeden vücudu yerdeydi...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |