10. Bölüm

7. Bölüm ; Birleşen Yollar

Adile Tosun

adile44

Kitabı Takip Et

150 15 0

Selammm uzun zamandır yoğunluk sebebiyle yoktum özür dilerim..

Oy verip yorum yaparsanız sevinirimm...

Bölüm sözü ;

" Meğer Susmak ; insanın içiyle konuşmasıymış geç farkettim ..."

- Kahraman Tazeoğlu

Eee hadi bölümeee

💗💗💗

Arin

Adar: Merhaba

Arin: Merhaba

Adar: Ne yapıyorsun burda

Arin: Arkadaşımla buluşmuştuk, sen ?

Adar Gülümseyip şunları söyledi " buranın sahibi bi arkadaşım onu görmeye geldim

Arin: Anladım iyi günler

Adar: iyi günler

Yanından uzaklaştım ama kalbim çok hızlı atıyordu lavoba ya girdim ve elerimi eviye ye yaslayıp aynadan kendime baktım bi süre sonra onu düşünmeye başladım o güzel gözlerini , gülümsemesini , o güven ve huzur veren bakışlarını , o ses tonu herşeyi ile mükemmeldi gerçek olamayacak kadar güzel. Onu düşünürken yüzümde istemsiz bi gülümseme oluştu bunu fark edince kendime gelmek için elimi yüzümü yıkadım ve seri adımlarla azranın yanına döndüm

💗💗💗

Eve gelmiş duş almıştım rahat bişeyler giyip Kitaplığımdan 17 numara_ priyesi aldım ve okumaya başladım

‐----------

Kitabı yarılamıştım ve akşam yemeği saati gelmişti aşağı indim yemek masasına oturdum ve yemeğe başladık

Dede: Alin ve Ferzanın düğünü yapılacak elalemin ağzına daha fazla laf veremem.

Baba: Peki bavo

Dede: yarın akşam alinin kınası sonraki günde düğünü olucak o zamana kadar oğuzda imzayı verir zaten. Dijlenin kına ve düşğünüde alinin düğünden sonraki iki gün olucak

Herkes onaylamıştı

Aram: Bavo ve Dede

Dede: Efendim torunum

Babamda arama bakıyordu

Aram: Ben , Bawer ve Ciwanın sevgilisi var ve biz ciddi düşünüyoruz kızlar zaten kuzen ailelerini yarın kahvaltıya çağırsak sizlerde tanışırsınız haa.

Babam dedeme baktı

Dede: Çağırın tanışalım

Aram- Bawer- Ciwan & tamam,dede

------

Yemekten sonra odama çekildim ve 17 numara- priyese devam etim

------

Kitap bitmişti böylece serinin ikinci kitabıda bitmiş oldu. Ama sonunu böyle beklemiyordum çok heycanlı yerde biti . Uykum geldiği için kitabı kitaplığa koyup ışıkları söndürüp yatağıma girdim ve uyudum

💗💗💗

Sabah günlük işlerimi haledip aşağı indim evde halkı burada idi birazdan misafirler gelirdi kapı çaldı fatma abla açtı ve içeri bi aile girdi ama içlerinde Azra da vardı o da beni görünce şaşırdı

Arin: Azra

Azra: Arin

Diyip birbirimizi sarıldık kimse ne olduğunu anlamamıştı açıkladım

Arin: Azra en yakın ve tek arkadaşım

Herkes& anladık

Yaşlı bi adam öne çıktı

ve dedeme elini uzatı dedem de tutu ve yaşlı adam şunu söyeldi " Ben Halil Karaaslan "

Dede: Memnun oldum bende Hasan Bozok

Halil Dede ailesini tanıtmaya başladı

Halil Dede:

Bu en büyük oğlum kerem Ve eşi yeşim Kızları banu. ortanca oğlum Kenan Ve eşi hale Ve kızları helin. Bu da küçük oğlum bora Eşi meltem Ve kızları arzu

Diye ailesini tanıtı dedemde sırayla bizi tanıtı.

Kahvaltı sofrasına oturduk

Dede: Eee kızlar kaç yaşındasınız,ne işle meşgulsünüz.

Banu: 25 yaşındayım ve tarih öğretmeniyim ve Bawer ile sevgiliyim

Dede: Ne efendimi kızım Dede de bana

Banu: Tamam Hasan dede

Helin: 25 yaşındayım ve doktorum ve Aram ile sevgiliyim

Arzu: 17 yaşındayım okuyorum ve ciwanın sevgiliyim

Sohbet ederek kahvaltı biti misafirlerle vedalaştık ve onlarda gitiler.

Evin erkekleri işe giti bizde şimdi kına ve düğünler için alışverişe gidicektik o yüzden odama gidip hazırlandım Ve Alışverişe çıktık..

----------

Kınalıkları almak için bi mağzaya girdik ve görevliler bizi karşıladı

Görevli: Hoş geldiniz efendim ne bakmıştınız

Anne : Biz önce bindalılara bakalım dedi ve görevli kadın Alin ile dijleye bindalıları göstermeye başladı çok güzle bindalılar vardı acaba bir gün bende giyermiydim , tabi ki giyerdim damat ise damat diyince aklıma bal gözlü adam yani Adar gelmişti neyse düşünmemeye karar verdim. Alin ve dijle bindalıları denediler

( Dijle mor binadalı . Alin yeşil )

Çok güzle olmuşlardı bende denemek istiyordum ama utanıyorum nasıl diycem ki annem benim bakışlarımı fark etmiş olucak ki denememi istedi bende güzle bi tanesini aldım ve kabine girdim bindalıyı giydim ve çıktım

( denediği bindalı pembe )

Etrafımda heycanla döndüm

Arin: Nasıl olmuşum, yakışmış mı

Herkes beğendiğini söyledi . Üstümü değişip kınyla ilgili bi kaç şey daha alıp o mağazadan çıktık ve düğün için bi mağzaya girdik ve gelinlikler aldık

Çok güzle olmuşlardı...

Dijle

Bindalı ,gelinlik deneyip almıştık ama ben alinin aksine mutlu değildim. ölüyordum her geçen gün ama kimse görmek istemiyordu. Eğer ben olmasam avjini kurban seçeceklerini bilmesem bi an düşünmez canıma kıyardım ama ben abimin aksine kardeşlerime değer veriyordum , ben bi şekilde katlanırım ama o kaldıramazdı. İçim kan ağlarken gülümsemek , mutlu gibi görünmek zorundaydım. Bu o kadar zor du ki...

Alin

Dijleye çok üzülüyorum ama kendim için mutlu olmalıydım o yüzden bindalı ve gelinliği çok mutlu seçtim bunları sevdiğim adam için giyicektim mutluktan içim içime sığmıyordu. Onunla hayalimdeki , hayalerimizdeki gibi yuva kuruyorduk. Kim bilir belki bir gün çocuklarımız da olur...

💗💗💗

Arin Alışveriş bitmişti ve konağa makyöz ile koför çağırdık o sırada erkeklerde geldi ve hazırlanmak için odalara dağıldık . Hazırlanmaya başladım

💗💗💗

Aşağı indim herşey ve herkez hazırdı ve davetliler gelmeye başladı

---------

Alin ve ferzan ilk dansını yapıyordu çok mutlulardı ve irem dericiden kalbimin tek sahibine şarkısı çalıyordu

" Dualar eder insan

Mutlu bir ömür için

Sen varsan her yer huzur

Huzurla yanar içim

Dualar eder insan

Mutlu bir ömür için

Sen varsan her yer huzur

Huzurla yanar içim

Çok şükür bin şükür seni bana verene

Yazmasın tek günüm sensiz kadere

Ellerimiz bir, gönüllerimiz bir

Ne dağlar, denizler engeldir sevene

Bu şarkı kalbimin tek sahibine

Ömürlük yârime, gönül parlaması

Bahar sensin bana gülüşün cennet

Melekler nur saçmış aşkım dünyası

Dualar eder insan

Mutlu bir ömür için

Sen varsan her yer huzur

Huzurla yanar içim

Çok şükür bin şükür seni bana verene

Yazmasın tek günümü sensiz kadere

Ellerimiz bir, gönüllerimiz bir

Ne dağlar, denizler engeldir sevene

Bu şarkı kalbimin tek sahibine

Ömürlük yârime gönül kalpe Bahar

sensin bana gülüşün cennet

Melekler nur saçmış aşkım dünyası

Bu şarkı kalbiin tek sahibine

Ömürlük yârime gönül

kalpleşmeye Bahar sen bana gülüşün cennet

Melekler nur saçmış aşkım dünyası

Melekler Nur saçmış aşkımın tarihi"

Babam annemi dansa kaldırdı ve daha bir çok çift . O an o çiftlere çok özendim acaba bir gün de dansa kaldıran biri olur mu.

Dijle

Herkez çok mutluydu yine ben dışında Ferzan ve alinin mutluğunu izliyordum mağlesef ben asla onlar gibi olamıyacaktım. Anlamıyordum abim benim hayatımı mahfedip nasıl mutlu olabilirdi seni asla affetmeyeceğim Ferzan Bozok...

Ferzan

Bi tarafım mutluydu alinim ile bi yuva kuruyorduk onu çok seviyordum, onun evlatlarımın annesi olmasını istiyordum ,Ama bi tarafım da üzgündü kardeşimi kendi elerim ile ceheneme atmıştım. Ne olursun bir gün beni affet dijlem...

Hülya ve Mehmet çifti

Nasıl hisetiklerini yada histemeleri gerektiğini bilmiyorlardı , bi evlatları en mutlu gününü yaşarken bi diğer evlatları göz göre göre cayır cayır yanıyordu ve onların elinden bişey gelmiyordu .

Yazar aşkınzdan

Bu topraklar da hep kadınlar feda edilirdi. Bu mardinin eski taşları bir çok şeye şahitlik eti. Kavuşamayan aşkılar , kaderlerine karşı gelmeyip hüsranla sonuçlanan sevdalar , kadınların yakarışları ve ahları, bu eski taşlar nelere şahit olmadı ki dile gelseler herkes sus pus olurdu. Mardinde tarih hep tekerrür eder ,kavuşamayan sevdalılar , kadınların çığlıkları ve göz yaşları kimse o çığlıkları duymaz , göz yaşlarını görmez daha doğrusu görmek ve duymak istemezler , ama bu taş duvarlar her şeye şahit olur mardindeki kadınların ağıtları , feryatları bu taş duvarlar arsında inler ama yine o kadınlar ve bu taş duvarlar dışında kimse görüp duymaz...

Arin

Kına çevrilecekti kına tepsisini aldım ve dönmeye başladık

" Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar / Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler / Annesinin bir tanesini hor görmesinler / Uçan da kuşlara malum olsun / Ben annemi özledim / Hem annemi hem babamı / Ben köyümü özledim

Annemin yelkeni olsa açsa da gelse / Babamın bir atı olsa binse de gelse / Kardeşlerim yollarımı bilse de gelse / Uçan da kuşlara malum olsun / Ben annemi özledim / Hem annemi hem babamı / Ben köyümü özledim "

Elini açıp kınayı yakmaya çalıştık fakat elini açmadı bağırdım " kaynana kaynana gelin avucunu açmıyor " annem yanımza geldi ve gelinin avucunu açıp içine tam altın koydu ve kına yakıldı ve eldiven takıldı eline

Alin

Kınayı çevirdiler ağlamıştım benim annem , babam şuan burada değildi mağlesef . Nolur baba , anne bi gün beni anlayın ve affedin sizi çok özledim

Arin

Testi kırma zamanı gelmişti ferzanı ortada sandalyeye oturtuk ve Alin testiyi alıp ferzanın etrafında salındı

( Emirhan Çalışkan dan kır testiyi gelin )

"Kır Testiyi Gelin hanım kınalar yakılsın

Kır Testiyi Gelin hanım kınalar yakılsın

Kaynanası gelinine altınları taksın

Gir horaya gelin hanım oyna dura dura

Biz seni alacağız el vura vura