16. Bölüm

16. Bölüm ( Final)

Alara Mirioğlu
alara.mrglu

 

8 ay sonra

 

Demir'in bana evlenme teklifi etmesinin üzerinden 8 ay geçmişti. Evlenme teklifi yaptığı günden 5 gün sonra sözümüz ve nişanımız bir arada oldu. Mayıs ayındaydık ve bu ayda kınamızı ve düğünümüzü yapacak olmamız daha iyiydi. Çünkü Temmuz Ağustos gibi yapsak o sıcaklarda nasıl dayanırdım bilemiyordum. Havalar baya bir sıcaklamadan yapmamız çok güzel olacaktı. Bugün 23 Mayıs cuma günüydü. 1 saat sonra kınam başlayacaktı. Şu an hem heyecanlıydım hemde rahattım. Şu anlık fazla bir stresimde yoktu. Saçım makyajım hazır ve kınada giyecek olduğum kıyafeti de giymiş olduğumdan dolayı biraz rahat olabilirim bence. Kuaförde Ayşen, annem, Elif teyze yani henüz elif teyzeye anne demeye başlamadım. Sonra bütün akrabalarımız, Elif teyzenin ve Mehmet amcanın akrabaları. Aslında çoğul eki kullanıyorum ama çok fazla kişi olarak düşünmeyin. Daha çok akrabaların çocukları yani genç kızlar biraz saç makyaj yaptırmak için gelmişlerdi. Büyükler saç baş yaptırmakla uğraşmayı tercih etmedi. Çoğu da kapalı olduklarından dolayı da kuaföre gelmediler.

 

Bir korna sesi duyduğumda Demirlerin geldiğini anlamıştım. Hepimiz ayağa kalkarken ben kına elbisemden dolayı birazcık zorlanmıştım. Ayşen yanıma gelip kına elbisemin ucundan tutarak ağırlığı hafifletmeye yardımcı oldu. Herkes dışarı çıktığında en son ben dışarı çıkıp etrafta gözlerimi gezdirdim. Son olarak gözlerim Demir'in gözleriyle buluştuğunda ikimizde gülümseyerek birbirimize baktık. Üzerindeki takım elbiseyle baya bir yakışıklı olmuştu.

 

"Ne diyeceğimi bilemedim dilim tutulmuş gibi. Çok ama çok güzel olmuşsun. Hayallerimdekinden daha da güzel olmuşsun."

 

Demir'in bu iltifatı karşısında yüzümün domatese döndüğünden emindim. Demir kolunu yarım kırıp koluna girmem için bana gülümseyerek baktı.

 

"Demirciğim utandırıyorsun beni. Sende fazla yakışıklı olmuşsun ama. Kıskanmaya başlayacağım şimdi."

 

Demir yanağıma bir öpücük kondurduğunda koluna girip arabaya doğru ilerlemeye başladık. Herkes bineceği araca ilerlerken Ayşen düğün arabamızın kapısını benim için açtı. Ayşen bizle geleceği için arka kapıyı açıp içeri geçti. Demir gelinliğimden tutarak beni dikkatlice oturttu. Kendisi de sürücü koltuğuna geçtiğinde artık hepimiz korna eşliğinde kınamın yapılacağı salona geldik. Tabii kınamız sadece kadınlar arasında olduğu için Demir arada gelip sonra gidecekti.

****

 

1 saat sonra

 

Göbeklerimiz çatlayana kadar oynamıştık. Şimdi ise kınam yakılıyordu. Elif teyzem pardon Elif annem yani artık annem demeliydim. Elif annem avucumu açıp içine altın koyup kapattığında herkesten alkışlar kopmuştu. Biraz daha oynamaya devam etmişlerdi. Biraz sonra güzel bir dans müziği çalmaya başladığında Demir'in içeri gireceğini anlamıştım. Zar zor ayağa kalktığımda Demir'in ileriden bana doğru hızlı adımlarla geldiğini görüyordum. Azıcık yavaş bu ne hız beni kaçırmıyor değiller ya Demircim.

 

Demir önüme gelip yüzümdeki tülü kaldırdığında benim ağlamış olan ifademi görünce kaşlarını çatarak baktı.

 

"Bebeğim adetten ağlayabilirsin ama sen çok mu ağladın sanki. Gözyaşların mutluluktan bile olsa akmasın dayanamam ben bebeğime."

 

Demire cevap vereceğim sırada başımı dudaklarına doğru yaklaştırıp alnımdan öpmüştü. O sırada yine salonda bir alkış kopmuştu. Etrafa baktığımda herkes bize gülümseyerek hayranlıkla bakıyordu. Az önce çalan dans müziğinin bittiğini ve başka bir müzik çalıyor olduğunu şu an farketmeye başlamıştım. Demir elini belime sarıp beni kendine yaklaştırdığında dans etmeye başladık. Bu bizim ilk dansımızdı. Aslında yarın akşam düğünümüzde ilk dansımızı etmeliydik ama olsun kınamızda özeldi sonuçta.

****

24 Mayıs Cumartesi

Heyecandan elim ayağıma karışıyordu. Gelin odasında Ayşen, Annem,Elif anne birkaç akrabanın kızlarıyla birlikteydik. Gelin odasının kapısının açılmasıyla hepimiz başımızı kapıya doğru çevirip baktığımızda içeriye Demirle birlikte Buse girmişti. Bir dakika Buse mii?

"Buse canım benimm hoşgeldin."

"Hoş buldum Almila abla. Dün kınaya gelemedim. Uçağım geç saatte olunca anca gelebildim."

"Olsun canım sıkıntı değil. Şimdi iyisin değil mi bir sıkıntı yok yürümende?"

"Yok iyiyim almila abla. Ay bu arada biz durduk benden konuşuyoruz bugün senin günün Almila abla hadi hadi herkes bekliyor."

Hepimiz Busenin söylediğine gülerken Demir yanıma gelip kolunu yarım bir şekilde açarak bana baktı. Ben kolumu koluna sardım. Gelin odasından çıkarken giriş müziğimiz çalmaya başladı. Mekan o kadar güzel gözüküyordu ki mutluluktan şurada bayilabilirdim yani. Dans pistinin ortasına geldiğimizde Demir ellerini belime koydu bende kollarımı omuzlarına koyduğumda dans etmeye başladık. Birbirimizin gözlerinin içine aşkla bakarken sanki buradaki herkes kaybolmuş sadece biz varmışız gibi hissetmeye başlamıştım.

"Gelinliğin içinde çok güzel olmuşsun bebeğim."

Müzik sesinden Demir'in söylediğini zor duymuştum ama ona gülümseyerek daha da çok ona doğru çekildim.

"Damatlığının içinde çok yakışıklı olmuşsun hayatım."

*****

Düğün bittiğinde bizde bitmiştik. Ayaklarımın altı sızlıyordu resmen. Düğün salonundan çıkmış ailemizle uzun bir vedalaşma süreci gerçekleştirdikten sonra Demir'in arabasina binerek balayına gitmek için yola çıkmıştık.

(ARKADAŞLAR BU KİTAP KONUSUNDA İLHAMIMI BAYA KAYBETTİĞİM İÇİN BU KİTABI DEVAM ETTİRMEK KONUSUNDA COK ZORLANIYORUM VE BÖYLE DE BIRAKMAK İSTEMEDİĞİM İÇİN ZAMAN ATLAYARAK FİNAL YAPMAK DURUMUNDA KALIYORUM YANİ. AMA BİR ASKER KURGUM OLACAK ONUN 2 BÖLÜMÜNÜ YAZDIM. ASKER KURGUMA BİRAZ DAHA BÖLÜM YAZIP ÖYLE YAYİNLAMAYA BAŞLARIM DİYE DÜŞÜNÜYORUM AÇIKLAMA BİTTİ😁)

6 Ay sonra

Az önce mide bulantısı ile uyandığımda yanima baktığım sırada Demir'in işe gitmiş olduğunu anladım. Saat kaç olmuştu ki acaba? Diğer tarafa dönerek kalktığımda mide bulantım daha çok artınca hemen kalktım. Evet ne düşündüğünüzü anlıyorum bizim bir bebeğimiz olacak. Dün doktora gittiğimde öğrenmiştim. Bugün Demir eve gelince ona söyleyeceğim. Lavobada işimi halledip çıktığımda telefonumun çalmakta olduğunu farkettim. Komodinin yanına gelip telefonu elime aldığımda Demir'in aradığını gördüm. Aramayı cevaplandırarak telefonu kulağıma doğru götürdüm.

" Hayatım telefonu neden geç açtın iyi misin? Bir şey mi oldu?"

"Hayır sevgilim endişelenme lavobadaydım. Az önce uyandım da."

"Az önce mi uyandın? Bebeğim saatin dört olduğunu biliyor musun iki saat sonra eve geleceğim yani. Hayatım sen iyi değilsin bu uyku saatlerin çok arttı. Bir doktora gitmemiz gerekiyor."

"Canım benim endişelenme gece uyuyamamıştım ya ondan herhalde. Bu arada sen gelince sana güzel bir sürprizim olacak."

"Evet tabii sen gece uyuyamamıştın sahi. Bir ara uyandığımda sen uyu bir şey yok demiştin bana bende rüyamda falan öyle bir şey görüyorum sanmıştım sabah uyanınca. Bu arada ne sürprizi bu hayatım ? Merak etmeye başladım şimdi ?

Demir'in söylediğine güldüğümde karşıdan bir iç çekiş sesi duymuştum. Demir benim gülüşüme o kadar hayran ki.

"Sevgilim sen eve gelince sürprizini sana söyleyeceğim. Biraz merak et bakalım."

"Babamdan izin alıp erken çıkacağım bu gidişle."

"Mehmet babama selam söyle. Sen işine bak sevgilim. Zaten iki saat kaldı gelmene hadi sen işine dön."

"Tamam bebeğim dikkat et kendine öpüyorum seni"

"Tamam sevgilim"

Telefonu kapattıktan sonra ekrana baktığımda saatin 16.15 olduğunu farketmiştim. Henüz bebeğimiz bir aylık ama benim bu yorgunluklar niye erkenden başladı böyle. Tabii gece sürekli kusuyorum ondandır. Neyse gidip güzel bir kahvaltı yapayım akşam üstü kahvaltısı olacak bu ama olsun.

****

2 saat sonra

Demirden

İşten izin alarak bir saat önceden çıkmıştım. Fakat Almilama pastaneden pasta alıp sonra çiçekçiye de uğrayıp en sevdiği çiçek olan lalelerden de alarak eve yürüyerek gittiğim için yine iş çıkışı saatinin zamanında eve gidiyordum. Evin kapısına gelip anahtarımı pantolonun cebinden çıkarıp kapının anahtar kısmına taktığımda bir şey farkettim. İçerden hiçbir ses gelmiyordu. Yani Almila genelde evde ses olsun diye televizyondan müzik açarak evde yapacağı işi falan yapıyordu. Ama şu an hiç ses falan yoktu. Anahtarı çevirip açtığım sırada mutfaktan güzel yemek kokuları geliyordu ama Almiladan ses seda yoktu. Benim anahtarı çevirip açma sesini duysa koşup gelirdi.

"Almila hayatım nerdesin?"

"Kapıyı kapatıp mutfağa doğru ilerlediğimde mutfak kapısına doğru yaklaştığımda ilk başta yerde alminanın başını gördüğüm esnada beynime kan sıçramıştı resmen. Elimdekileri yere atarak hızlı hareketlerle ilerlediğimde benim canım bebeğimi yerde bayılmış bir şekilde yatarken görüyordum.

"Yavrum hadi aç gözlerini."

Ellerimi yanaklarına koyup dürterken yavaşça bedenini geri koyarak telefonumu cebimden çıkararak 112yi aradım. Allah'ım Almilama bir şey olmasın. İnşallah kafasını bir yere çarpmamıştır.

***

Final kısmı ( bu kitabı karşı baya ilham falan her şey bitti yani 🥲 o yüzden final kısmını yazıp bitiricem en azından bir sonu olsun diye

2 Sene sonra

Demirle ve oğlumuz ve kızımızla bugün tatile gidiyorduk. 2 Sene önce ikizlerim dünyaya gelmişlerdi. Şimdi ise 2. Yaşlarına girecekleri için doğum günü hediyesi olarak tatile gidiyoruz. İkisi de denizde oynamayı çok sevdikleri için havalar ısındığı an denize gidelim diye tutturuyorlar.

 

Her şeyi hazır etmiş bir şekilde kahvaltı yapmak için Demir'i ve çocukları uyandırmaya yukarı çıktım. Odamıza girdiğimde karşılaştığım manzara gülümsememe sebep oldu. Alparslan ve Parla Demir'in tarafından ona sarılmış bir şekilde uyuyorlardı. Ben kahvaltı hazırlamaya geçtikten sonra onlar direk babalarının yanında soluğu almışlardı. Kapının önünde durmayı bırakıp yanlarına ilerledim. Parla'nın yanında biraz yer kalınca bende biraz onlarla yatmak için oraya doğru uzandım. Onlara bakıp gülümseyerek uykuya daldım..

 

                      

                              SON

 

Merhabalar. Nasılsınız? Bu kitap biraz güzel ilerleyemedi. Bazen baya bir zaman ara verdim yazamadım bazen ilham gelmedi yazmak istemedim derken artık bir son yazayım diyerek şu an onların hikayesinin sonunu yazmış bulunmaktayım. Yeni kurgumu hemen paylaşmam gibi onun da bu kitap gibi olmasını istemiyorum. Hoşçakalın. Sağlıcakla kalın.

 

 

 

Bölüm : 02.10.2025 21:17 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...