7. Bölüm
Alara yavuzoğlu / İHTİRAS ~TÖRE~ / 7.Bölüm

7.Bölüm

Alara yavuzoğlu
alara_yavuzoglu

7.Bölüm

 

 

 

Sabah uyandığımda avludan sesler geliyordu

Hızla ayağa kalkarak cama yaklaştım ve avluya baktım herkes hep bi taraftan koşuşturuyordu

 

Tam duş almak için kıyafet hazırlarken içeri zerda girdi

 

“ Zerda seni bana Allah gönderdi”

 

“Neden noldu”

 

“Ben çok heyecanlıyım”

 

“Normal canım normal” dediğinde gözüm üstündekilere takılmıştı sanki bir yere gider gibi giyinmişti

 

“Sen niye böyle giyindin”

 

“Şey misafirleri paspal paspal karşılamıyım diye giyindim ama birazdan elbisemi falan giyicem zaten” dediğinde çok fazla üstelemeden

 

“İyi yapmışsın canım” dedim ve zerda da öpücük atarak hızla odadan çıktı

 

bende önce duş aldım sonrada gelen kuaför ile önce saçımı sonra makyajımı yaptırdım ve hızla gelinliğimi giyindim

 

Ben hazırlanırken avluda hazırdı ve çok heyecanlamıştım şimdiden

 

Penceren baktığımda herşey hazırdı

 

 

Düğün ben aşağıya inmeden başlamıştı

Yukarıya salona geçmiştik

 

Dedem kuşağımı 3 kere bağladıktan sonra karan yanıma gelerek gözlerimin içine en anlamlı en güzel şekilde bakarak koluna girmemi sağladı

Ve aşağıya indik önce resmi nikahımız kıyıldı

Sonra da düğün devam etmesi açısından halaylar başladı

Herkes karanı çağırınca karan da halaya girdi ve karanın da izni ile tüm kadınlar halaya girdi ve eşlik etti

 

Karan tek başıma onu izlediğimi fark edince yanıma geldi ve

 

“Hadi gel” diyerek elimden tutup kaldırdı bende hiç hayır demeden ayağa kalktım tam ayağa kalkmamla avlu kapısı sertçe açıldı ve kapı duvara bir hışım çarptı

 

Gelen abimin nişanlısı aylin ve aylinin abisi girmişti

 

Onların yaptığı şey ile hem müzik durmuştu hem de herkes onlara odaklanmıştı

 

 

Aylin gür bir ses ile

“Kusura bakmayasın karan ağa düğününü böldüm ama senin o şırfıntı kardeşinle benim nişanlım kaçmışlar” diyerek düğünün ortasına bombayı düşürmüştü

 

 

Aylinin söylediği şey ile zerdanın sabahtan beri gözükmediğini ve dün ortadan kaybolmasını konuşmalarımızı o an idrak ettim

 

Zerda da abimde tüm gerçeklerle yüzleşmişler ve yetmezmiş gibi bide barışıp kaçmışlardı

 

 

Karan duyduğu sözler ile sinirle yanlarına giderek aylinin kolundan tutarak hızla abisine itti

 

“Bu kardeşin ne saçmalar bilmem ama al şunu götür benim asabımı bozma kadir”

 

 

“Kardeşim ne derse doğru der kaçmışlar yetmezmiş gibi bide yakaladığımızda ölmeyi kabul ettiler”

 

“Ne diyorsun lan sen şerefsiz” diyerek aylinin abisine yani Kadir abinin yakalarından tutarak sinirle savurdu

 

 

Kadir karanın ellerinden kurtulunca hızla önce yakalarını düzeltti sonrada sinirle karana bakarak

 

 

“İyi kendi gözlerinle gör o vakit” diyerek arkasını döndü ve sinirle konuştu

 

“Getirin şu pislikleri” dedi

 

O an arkadan ağzı yüzü kan içinde gelen abim ve ağlamaktan yüzü gözü mahvolmuş zerdaya getirdi adamlar ve bir anda ikisinide onca kilimin içinde yere attılar

 

Abimi öyle diz çöktürmek kolay değildir uzun boylu heybetli bir adamdır ama belli ki yediği dayaktan ne gücü kalmış ne de dermanı

 

Zerda hala hıçkıra hıçkıra ağlıyodu

 

Karan gördüğü görüntü ile ateşe dönmüştü öyle sinirliydi ki bakmaya bile cesaret edemiyordu insan

 

Hızla gelinliğimin eteklerinden tutarak abim ve zerdanın yanına ilerledim ve eğilerek hızla zerdaya sarıldım

 

“Özür dilerim avjin çok özür dilerim” diyerek kulağıma fısıldadı

 

“Sakın zerda sakın sevdiğin için aşık olduğun için özür dileme tek damla göz yaşına koca Mardin feda olsun o yüzden ne olursa olsun dik dur” diyerek gözlerinin içine baktım öylesine bir acı vardı ki can çekişiyor gibiydi ve istemsiz o durumda ağlamaya başladım karan sinirle kolumdan tutarak sertçe ,yerden kaldırdı

 

İçeri giren babamla herkes put kesilmişti

 

Ağalardan biri araya girerek

“İkiside kaçmış tek çözüm ölüm”diyerek yüksek sesle konuştu

 

Zerda bir yandan ağlıyodu abim bir yandan can çekişiyordu

 

Karan araya girerek

“Avjini aldım kan düşsün diye şimdide zerdayı öldürmekten mi bahsedersin Ahmet ağa”

 

 

“Ne olacak o vakit diyesin hele”

 

 

“Avjine karşılık zerda verilecek düğünsüz ve eğlencesiz” diyerek sertçe konuştu karan

 

Kadir araya girerek

“Benim bacım ne olacak ağalar”

 

Artık daha fazla tutamayarak araya girdim ve

 

“Senin kardeşin abimin sevdiği olduğu halde zorla abime yamanmaya çalıştı, yalanlar iftiralar attı o yüzden bence otursun oturduğu yerde” diyerek bir yandan göz yaşı döktüm diğer yandan sesimi yüksek tutmaya çalışarak sertçe konuştum

 

Dedem ve babam abimi ve zerdayı yerden kaldırarak yanlarına aldı ve

Babam sinirle karana ve haşmet ağaya dönerek

 

“Avjini verdim zerdayı aldım oğlumun canı için kızınızı kabul ettim” diyerek konuştu ve konaktan abimlerle ve dedemlerle birlikte ayrıldı

 

Bütün haznedaroğlu aşireti üzgün gözlerle zerdaya bakıyordu

 

Dakikalar sonra herkes konaktan ayrılmıştı karan herkesi gönderdikten sonra hepimizi salona çağırdı

 

 

Karanın ailesiyle birlikte bende yukarı kata salona çıktım

 

Karan salona girer girmez ortaki sehpaya sertçe bir tekme attı

 

“Bıktım lan sizden hepinizden bıktım , zorla evlendiğim yetmiyor bir de üstüne kardeşimi verdiğim bu yavşaklara”

 

 

“Karan sakin ol geç şöyle otur”dedi haşmet baba

 

 

“Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz ulan şu halimize bakın gitti lan zerda gitti” diyerek sinirle oturdu ve kafasını iki eliyle ovuşturdu

Bir kaç saniyenin sonunda bir anda kafasını kaldırıp sinirle herkese baktı

 

 

“Bir kere sorucam bir daha sormuycam zerda ile o adamın ilişkisi olduğunu kimler biliyodu” diyerek tüm aile üyelerine soru yöneltti

 

Sussam sonradan söylesem daha büyük kıyamet kopar diye

 

İçimden bismillah dedim ve

“Karan” dedim bir anda sinirle bana döndü

 

 

“Biliyodun dimi lan o piç abinin kardeşimle ilişkisi olduğunu biliyodun”diyerek sert ve gür bir sesle konuşarak hızla yanıma yaklaştı ve kolumu sertçe sıkıp yüzüme sinirle baktı

 

“Karan herşey yeni oldu ilişkileri yoktu hem ben kınadan bir gün önce öğrendim”

 

“Bana gelmek yerine sustun öyle mi” diyerek sertçe yere itti1

Üstümdeki gelinlikle yere savrulmuştum

Haşmet ağa araya girerek

“Karan kendine gel avjini ne suçu var”

 

“Baba karışma” diyerek yere eğildi ve çenemi sertçe tutup

 

“Seni uyardım benden başka ailen yok dedim ne olursa olsun benden bir şey gizleme ilk bana gel dedim avjin ben karıma güvendim”

 

“Ben bir şey yapmadım”dediğimde sinirle kolumdan tutup kaldırdı

 

“Senin yüzünden rezil olduk birbirimize olan bağlılığımız tüm herkesin dilindeyken sen ve ailen yüzünden zerda en yapmaması gereken şeyi yaptı”

 

 

“Karan yeter bu olayın avjinle bir alakası yok”

Diyerek konuştu bejna anne

 

 

“Bana gelseydi anlatsaydı bu gün bu konakta bunlar yaşanmazdı kaldı ki ya ağalar ölüm emri verseydi ben gözlerimle kız kardeşimin ölümünü mü izliycektim ana sen dayanabilir miydin kızının herkesin gözü önünde ölmesine” dediğinde bejna hanım göz yaşlarını akıtmaya devam etti

 

Ben hıçkıra hıçkıra ağlama devam ediyordum

 

Karan bir yandan kolumu sertçe tutuyordu diğer yandan anne ve babasına dönerek

 

“Avjin odasından çıkmayacak , ben diyene kadar yemek verilmeyecek , bu saatden sonra izinsiz yanına bile gitmeyeceksiniz zerdanın yaptığı hatayı bildiği halde susup desteklediği için cezasını avjin çekecek”

 

 

“Karan ileri gidiyorsun kız senin kölen değil karın kendine gel”diyerek sinirle konuştu haşmet ağa ilk defa onu bu denli sinirli görüyordum

 

“Siz bilirsiniz söylediklerimin aksi yapılırsa avjini boşarım ağalıktanda geri çekilerek İstanbul’a giderim ama yok susarsanız dediklerim uygulanırsa da sorun çıkmaz” dedi ve kimsenin cevap vermesini beklemeden kolumdan çekiştirerek en üst kata bizim olan odaya sürükledi

 

“Karan bak bi dinle vallahi benim suçu-“dememe izin vermeden sinirle bağırarak

 

“Siktiğimin sesini kes yoksa ben kesmesini çok iyi bilirim” dedi ve konuşmama izin bile vermeden odanın kapısını açıp kolumdan iterek yere fırlattı kafamı kaldırıp baktığımda yanıma eğildi

 

 

“Abinin ve zerdanın cezasını çekemeye hazır mısın” dediğinde daha da ağlamaya başladım

 

“Bir kere söyliycem ikiletmiyceksin bu odadan ben izin vermediğim sürece çıkmak yok , ben izin vermediğim sürece o çenenden tek kelime çıkmayacak kimseyle konuşmuycaksın benden izinsiz hiç bir şey yapmıycaksın duydun mu” dediğinde ağlaya ağlaya başımı aşağı yukarı salladım

 

Sinirle kolumu sıkarak

“Cevap ver” dedi

 

Hıçkırıklarımın arasında cevap vermeye çalıştım ama pek mümkün olmadı

“Du- du - duy -duydum” dedim

 

“Avjin kendi ellerine kendi isteğinle cennetini cehenneme çevirdin ve inan bana en ufak hatanda seni bırak amed’den , Diyarbakır’dan silerim gönderirim” dedi ve odadan çıktı ve kapıyı kilitledi

 

 

Onun çıkmasıyla daha çok ağlamaya başladım ve orda o yerde ne kadar ağladım bilmiyorum

 

 

 

 

Ağlamayı yavaş yavaş bıraktığımda kalkıp gelinliği çıkarmak için uğraştım ama arkadaki ipleri damat zorlansın diye kat kat bağlamışlardı ve asla açamıyordum yaklaşık 15 dakikadır çıkarmak için uğraşıyordum her ne kadar uğraşsamda bu halde kalmıştım

Pes ederek odadaki koltuğa giderek uzandım ve biraz olsun zaman geçsin içimdeki acı dinsin diye gözlerimi kapattım

 

 

 

 

Gözlerimi açtığımda karanlık basmıştı tüm oda karanlıktı sadece dışardan vuran ay ışığı vardı ayağa kalkıp ışığı açtım ve etrafa baktığımda sehpanın üstündeki yemeği gördüm

 

En son dün akşam yeniştim yemek karnım açtı ama aklıma bugün karanın benden izinsiz yemek yemiyceksin lafı geldi

Yesem büyük kıyamet koparırdı

O yüzden elimi bile sürmeden koltuğa geri oturdum

 

 

Yarım saatin içinde odanın kapısının kilit sesi duyuldu

Ve içeri karan girdi gözgöze geldiğimizde sinirle yüzüme baktı ve yanıma yaklaşarak

 

 

“Benim çıkarmamı mı bekledin” diyerek söylendi

Söylediği şeye cevap vermek istemediğim için kafamı eğdim

 

Önümde eğilerek sertçe çenemden tutup yüzümü yüzüne yaklaştırdı

“Bu yaşananlardan sonra dua et canını yakmıyorum” dedi sinirle

 

Yüzümü ellerinin arasından çekerek geriye çekildim iyice olabildiğince uzaklaştım

 

 

Karan sinirle ayakta durarak bana baktı ve kolumdan sertçe tutarak ayağa kaldırdı ve arkamı dönmemi sağladı sonra da bir iki dakikanın sonunda sırtımdaki ipleri çözdü tam iyice açacakken hızla öne giderek engelledim ve yüzüne bile bakmadan giyinme odasına ilerledim

 

 

Giyinme odasına girince kapıyı kapattım giyinirken görmesine gerek yoktu yaptıklarından sonra

Hızla üstümdeki gelinlikten kurtuldum ve dolaba yaklaşarak pijama aradım ama hiç yoktu nereye koymuşlardı pijamalarımı iyice etrafa bakmıştım ama yoktu bence önümde duran geceliklerden mavi olanı aldım iç çamaşırı olarakda geceliğe uygun olanı bulup hepsini üst üste koydum ve bornozumu üstüme geçirerek giyinme odasından çıktım odanın içine baktığımda karan yatakta oturmuş dizlerinin üstüne bilgiseyarı koymuştu hiç ona bakmadan odanın içindeki ebeveyn banyosuna girdim ve hızla sıcak ve güzel bir duş alıp kurulandım saçlarımı kuruttum ve iç çamaşırlarımı ve geceliği giyindim odadan çıkarak yatağa doğru ilerledim yatağa yaklaştığımda karan dönerek

 

“Yanımda uyumayı düşünmüyosundur umarım” dediğinde cevap bile vermeden yaklaşıp yastığımı ve yatağın yanında duran pikeyi aldım ve koltuğa geçtim önce yastığı koydum sonrada pikeyi açıp koltuğa koydum ve arkamı dönerek uzandım camdan dışarı izliyordum tekrardan gözlerimi yumarak uyudum

 

 

 

 

 

 

Gece minik minik esinti üşüme ile uyandım gözlerimi açtığımda yatağa doğru dönmüştüm ve karan beni izliyodu kafamı eğip baktığımda gecelik zaten kısayken iyice açılmıştı göğüslerim yan yattığı için daha da dolgun gözükmüştü pike zaten üstümde değildi hızla doğrularak kalktım ve önce üstümü düzelttim sonra da yerden paketi alarak koltuğa koydum ve karana döndüm pür dikkat beni izliyodu

 

 

“Susadım” diyerek çok kısık bir sesle konuştum

Gerçekten de susamıştım

 

“Git iç banyodaki musluktan” dedi ve hiç umursamadan döndü arkasını uyudu

 

Bende asla lavabo suyu içemezdim garip bir tat verirdi o lavabo suyu o yüzden koltuğa geri dönüp uzandım ve üstümü örterek tekrar arkamı döndüm

 

Ben yıldızlara tam dalmışken karan kalktı ışığı istemsiz napıyo diye merak edip arkamı dönüp baktım giyinme odasına girip üstünü değiştirdi

 

Çıktığında üstüne baktım ve normalde takım elbiseden başka bir şey giyinmeyen adam bu sefer siyah bir tişört ve siyah pantolon giyinmişti makyaj masasına yaklaşarak yanyana olan parfümlerimizden kendi parfümünü alıp sıktı ve telefonunu ve cüzdanını alarak odadan çıktı

 

Ayağa kalkarak duvardaki saate baktım

Saat gecenin üçüydü

Bu saatde bu halde hazırlanıp nereye gitmişti ki yada hiç uyumuşmuydu ki

 

Zerda abisinin uyku problemi olduğunu söylemişti belki de o yüzden uyuyamadı da gitti

 

 

Ben öylece düşünürken yarım saat geçmişti daha fazla düşünmemek için geri kafamı yastığa koyup gözlerimi kapattım

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sabah uyandığımda karan odada yoktu saat daha 06:00’dı bende hızla iki yatağı toplayıp etrafa göz gezdirdim her yer derli topluydu hızla üzerime adetler gereğince beyaz uzun bir elbise ,beyaz zarif babetlerim ve altınlarımı taktım saçlarımı da kalın başlıklı düzleşticimi fişe takarak hızlıca düzleştirdim

Makyaj olarak da gözümün üstüne ve altına önce ince yapıda bir kapatıcı sonra da pudra sürdüm. Göz kalemi , Maskara ve keskin bir ayeliner’da sürerek göz makyajımı bitirdim. Elmacık kemik çizgime bronzer ve bi tık üstüne şeftali alt tonlu bir allık sürerek tüm yüz makyajımı bitirdim dudaklarıma da hafif bir kahve rengi nemlendirici sürerek son kez aynadan kendime baktım

 

Karan her ne kadar odadan çıkması yasak dese de ayıptı yeni gelin her zaman ilk gün erken kalkar hazırlanır yardım ederdi yani bana böyle öğretmişlerdi

 

İşte şimdi yeni gelin olmuştum

Daha doğrusu bahtsız yeni gelin

Baba evinde çektiğim yetmedi sıra koca evindeydi

Kendime gelerek masanın üstünden telefonumu alarak odadan çıktım ve mutfağa inerek kahvaltı hazırlamaya haşladım1

Yumurta salatası

Pişi 

Tandır ekmek yaptım

Tam menemen ve börek yapmak için malzeme çıkaracakken içeri bi teyze girdi birde genç bir kız

 

“Hanımım günaydın”

 

“Günaydın”

 

“Siz niye zahmet ettiniz biz hazır ederdik saat 8:30 da zaten kahvaltı”

 

“6 da kalkarım ben , hem zaten alışığım ben merak etmeyin siz”

 

“Olur mu hanımım biri görse ne der”

 

“Bir şey sorucam kaç yaşındasınız”

 

“54”

 

“Ben sizin kızınız yaşındayım Allah aşkına ne hanımı siz bana avjin diyin”

 

“Hiç olur öyle şey tövbe”

 

“Olur olur bal gibi de olur” dedim ve elimi silerek

“Bu arada avjin ben” dedim

 

 

“Memnun oldum avjin kızım bende gül”diyerek elini utana sıkıla uzatıp elimi sıktı

Elimi bu sefer yanında ki kıza uzattığımda

 

“Bende Leyla hanımım memnun oldum” diyerek elimi sıktı

 

“Hanımım değil avjin hem belli ki aynı yaşlardayız”

 

“19 yaşındayım bende hanımım yani avjin”

 

“Ee bak işte gördün mü yaşıt sayılır hem nede güzel söyledin ismimi” diyerek güldüm

 

“Biz ne yapalım avjin kızım”

 

“Valla ben börek ve menemeni yapıcam sizde sofrayı hazırlayın uygunsa”

 

“Olur tabi” diyerek herkes işe koyuldu bende önce menemeni yaptım sonra da 1 tepsi olacak şekilde az bi hamur açıp böreği yapmaya başladım

 

“Maşallah kızım elin pekte hızlı”

 

“Teşekkür ederim” diyerek böreğide tamamlayıp fırına attım

 

“Gül teyze ben bi odama çıkıyım parfüm falan sıkıyım hep yemek koktum ayıp olmasın şimdi”

 

“Tamam avjin kızım bizde eksik gedik varsa halledelim” dedi

 

Bende hızla odaya çıkarak önce deodorant sıktım sonra da kendi yaptığım vanilyalı parfümden 2 kez boynuma 2 kez de saçıma sıktım

Vanilyalı el kremini de önce elime sonra da hafif bileğime sürdüm ve aşağıya indim

 

Aşağıya indiğimde herkes sofraya inmişti

 

“Günaydın”diyerek baş selamı verdim haşmet ağa ,bejna anne ve en son Meryem’in düğününde gördüğüm karanın abisi ve karısı oturuyordu

 

Herkes bana dönerek “ günaydın” diyip önüne döndü

 

Utana sıkıla haşmet ağaya dönerek

“Ağam iznin olursa ben odama çıkayım karan gelirse sinirlenmesin odadan çıkma demişti zaten”

 

“Olur mu öyle şey kızım o dünün sinisiyle öyle etti elbette bizimle kahvaltı edeceksin”

 

“Yok ağam benim yüzümden sorun çıkmasın izinle size afiyet olsun” diyerek gözünün içine baktım

 

“Eti peki tamam kızlar odaya getirsin” diyerek kafasını eğip öylece durdu bende baş selamı vererek odama çıktım ve eski odamdan getirdiğim resim çantamdan kalem ve kâğıt çıkararak öylece bir şeyler karaladım 10 dakikanın ardından aşağıdan gelen sesleri istemsiz dinledim

 

“Karan nereye kadar devam edecek bu öfken” diyerek konuştu haşmet ağa

Demekki gelmişti karan

 

“Ben ne zamana kadar dersem o kadar baba” dedi ve sustu herkes yemeğine devam ediyordu belli ki çatal bıçak sesinden anladığım kadarıyla

 

Ben tam resme odaklanmışken tekrar bir ses geldi

 

“Gül , Leyla” diye seslendi haşmet ağa

 

“Buyrun ağam”diyerek konuştu gül teyze

 

“Bu böreği hanginiz yaptı”

 

“Kötü mü olmuş ağam”

 

“Yok çok güzel olmuş da tadı farklı geldi”

 

“Avjin hanım yaptı ağam” dedi gül teyze

 

Ben tam haşmet ağanın beğenmesine sevinecekken

“Avjin odasından mı çıktı” diyerek sinirle bağırdı

Ben kızmasından dolayı korkarken bir anda yüksek sesle bir gürültü koptu

 

Ben ne olduğunu anlaşmaya çalışırken içeri karan girdi

Hızla ayağa kalkarak geri çekildim

 

“Odadan mı çıktın”

 

“Karan ben adet yerin-“ dememe kalmadan sinirle kolumdan tutup duvara doğru itti

 

“Avjin sana odadan çıkmıycaksın dedim yemek yemiyceksin dedim beni çıldırtma” dedi bağırarak

 

Gözlerim dolu dolu ona baktım tutamıyodum artık göz yaşlarımı

Kendime gelerek kafamı salladım ve yanından çıkmaya çalıştım

 

Kolumdan sertçe tutarak yüzüme sinirle baktı ve

“Şimdi in aşağıya o dağıttığım sofrayı topla sonra da odana çık ve ben diyene kadar bu odadan çıkma” dedi

 

Daha dün’e kadar sadece öpmek için dibime giren adam , kolumu belimi sadece daha da yakınlaşmak için tutan adam bugün sinirini ve öfkesini kusmak için tutup yaklaşıyordu

 

Düşüncelerden çıkarak başımı aşağı yukarı sallayıp aşağıya indim

 

Geldiğimde her yer her yerdeydi eğilip topladığımda gül teyze ve Leyla geldi

 

“Etme avjin kızım biz toplarız”

 

“Karan böyle istedi gül teyze siz geçin mutfağa şimdi size de kızmasın” diyerek önüme dönüp her yeri toplamaya başladım

Tam kırılan tabakların büyük parçalarını da topluycakken avuç içimi kestim ben öylece elime bakarken gül teyze koştur koştur yanıma gelip

 

“Ayyy avjin kızım elini kestin, Leyla kızım koş bez getir” diye seslendi

Leyla’nın getirdiği bezi elime sardı

 

“Bi pansuman yapsaydık keşke eline” dediğinde kafamı olumsuzca sallayıp ayağa kalktım ve

 

“Süpürge nerde var kalanı onunla alıyım”

 

“Kızım etme tamam kalanı biz temizleriz” dediğinde yok dercesine kafamı sallayıp süpürgeyi tekrar sordum

Leyla’nın getirdiği süpürgeyle her yeri temizleyip sonra vilada ile sildim

İşim bittiğinde yukarı çıktım odaya

Karan kendine gömlek seçiyordu hiç ona bakmadan banyoya girerek kapıyı kilitledim ve dolaptan mini ilk yardım çantasından sargı bezi bant ve tentürdiyot çıkardım

Önce elimde ki bezi çıkardım ama kanamaya devam ediyordu

Acıdan dolayı gözümden minik bir yaş düşmüştü elimle yanağımı silip kanayan yere bastırdım ki kanı dursun diye

Kapının açılmaya çalışmasıyla öylece baktım kapıya

“Avjin aç kapıyı” dediğinde elime bezi hafifçe tekrar sarıp kapının kilidini açtım

Kiliti açtığımda karan kapıyı açıp içeri girdi önce elime baktı sonra sanki elim kanamıyormuş gibi umursamayıp elindeki gömleği koltuğa attı

Sonra da tekrar bana dönerek

 

“Ütüle toplantım var” diyerek odadan çıktı gerçekten vicdanı yoktu bu adamın

 

Gözlerimin dolmasını engellemek için ellerimi yelpaze şeklinde salladım

Ve elimde ki pansuman işini bitirip gömleği koltuktan aldım ve ütüledim ve koltuğa bırakarak geri masaya dönüp çizimi tamamladım

Ne mi çizmiştim

Dün gelinlikte odanın ortasında ağladığım hali çizmiştim resmi kaldırarak çizim dosyamın içine koydum ve tekrar resim çizmek için yeni bir kâğıt çıkarıp koydum önüme tam kalemi elime almışken tekrardan karan girdi odaya ve göz göze geldik kafamı önüme eğerek ne çizeceğimi düşünmeye başladım karanda yanımdan geçerek gömleğini aldı ve yanımda üstünü çıkardı gömleği giyerek odadan çıktı

 

Bende öylece durdum

 

Neden ben suçluydum ki düşüncelerine girerek yine ağlamaya başlamıştım

O sırada içeriye Leyla elinde bir tepsiyle yemek getirdi

“Avjin izninle ben şöyle bırakıyım” dedi

 

“Leyla götür onu”

 

“Ama dün akşamda yemedin sabahta yemedin”

 

“Karan kızar götür sen”

 

“Karan ağam gönderdi zaten”dediğinde neye uğradığımı şaşırmıştım1

Allah razı olsun ya benim de insan olduğumu hatırlamış hatta karısı olduğumu hatırlamıştır herhalde diyip umursamazca göz devirdim ve Leyla’ya dönerek

 

“Tamam canım sen şöyle bırak” dedim Leyla’da tepsiyi komodinin üstüne bırakıp çıktı

 

Tepsiye yaklaştığımda pilav tavuk ve cacık vardı ne ara yapmışlardı anlamadım ama tavuk ve pilavdan bir kaç kaşık alıp bırakmıştım canım istememişti ama cacığı bitirmiştim bu hayatta kim cacığa hayır derdi ki

Yemeğimi yedikten sonra tekrar resmimin başına döndüm ve saatlerce resim çizdim

İlk çizdiğim resimde elimi pansuman yaparken karanla banyodaki halimizi çizdim sonra ki ikinci resimde de karan bana arkası dönükken üstünü çıkardığında ki sırtını , halini çizdim resim öylesine gerçekçi olmuştu ki resmen anı tekrar yaşamıştım

Etkilendim mi o görüntüden inanın hayır çünkü öylesine kırık bir kalple duruyorum ki bu odada anlatamam

Kendime geldiğimde akşama doğru saat 5’e geliyordu

 

Telefonumu elime alarak karana mesaj attım

 

BEN: iznin olursa inip yemeği hazırlayabilir miyim böyle ailene ayıp oluyor.

Yazarak gönderdim

 

Bir kaç dakikanın ardından mavi tik olmuştu ve ekranda … nokta belirdi

Yazıyordu

 

KARAN: Ben geldiğimde odana çıkmış ol!

Yazmıştı

 

İyi en azından izin vermişti diyerek aşağıya indim mutfağa

Avluda bejna anne oturuyodu

Yanına giderek eğildim ve elini tuttum

 

“İyi misin anne”

 

 

“İyiyim güzel kızım aklım zerda da sadece” dediğinde öylece sustum

 

Bejna anne tekrar konuşarak

“Kızım bu olayın aslı astarı ne”

 

 

“Anne karandan yemek için izin alıp indim çok vaktim yok”

 

 

“Özet geç güzel kızım”

 

 

“Zerda anlatsaydı anne”

 

 

“Ben zamanı gelince gelince ondanda dinlerim kızım hele sen anlat önce”

 

 

“Zerdayla abim daha önce tanışmışlar sevdalanmışlar birbirlerine sonra abimin eski nişanlısı aylin zerdaya oyun kurmuş işte ben barandan hamileyim aramızdan çekil bebeğe günah falan diye zerda da ilk öfkelenmiş kızla tartışmış ama sonra abimi her yerden silip aşkını kalbine gömmüş susmuş sonra zaten benle karanın evlenme olayları oldu kınadan bir gün önce zerdayla bu bizim terasta kahve içtik sordum bunları anlattı sonra kim bu kişi dediğimde abin dedi ben zaten orda şok oldum ama işin asıl kısmı abim hiç zerdayı aldatmadı çünkü aylin hem zerdaya oyun kurmuştu abimden ayrılmasını sağlamıştı hemde abimden ayırdıktan sonra abimi kafalayarak yalanlarla nişanlandı sonrası malum o gece zerda doğrusunu öğrenince abimle konuştu sanırım bilmiyorum öyle kaçmışlar”

 

“Neler olmuş be güzel kızım , ve ben ana olarak hiç birini fark edememişim” diyerek dizlerine vurdu

 

“Öyle deme ana düne kadar kimin haberi vardı”

 

“Bu aylin dün gelen kız zerdanın küçüklük arkadaşı değil mi ben mi yanlış bilirim güzel kızım”

 

“Öyleymiş ana ama kızma zerdaya o da insan her genç kız gibi sevdalanmış üstelik aylarca canı yanmış ki susmuş onun yerinde kim olsa kıymıştı canına”

 

“Ayyy Allah korumuş güzel kızımı”

 

 

“Kızma ana zerdaya onun en çok da bu zaman da ihtiyacı var sana konuş haşmet ağayla sırt çevirmesin kızına bu topraklarda kimsenin babalık edemediğini haşmet ağa etsin kızına”

 

“Öyle olsa keşke be avjin kızım”

 

 

“Bejna ana etme bak benim anam başımda değil beni koruyup saçımı okyaşacak senden başka kimsem yok ama zerda öyle mi değil , çok şanslı anası başında olduğu için o yüzden gel etme mutsuz olmasın ömrü hayatı boyunca affet onu affetmelerini sağla zerdayı”

 

 

“Senin o güzel kalbine kurban olsun tüm bu amed rabbim seni bana bağışladı benim güzel gelinim” diyerek dolu dolu gözlerle sarıldı

 

İçimdeki acıyla o sarılma bana öyle iyi gelmişti ki

Kızının acısıyla sarılmıştı ama en azından sarılmıştı

 

Böyleydim işte ufacık bir ilgiye sevgiye kalbimi ısıtacak ufacık bir mutluluğa muhtaçtım

 

 

 

Bejna anneyi odasına gönderdikten sonra yemek yerine geçerek

Sarma 

Dolma

Mercimek çorbası

Salata

Hünkar beğendi

Fırında bütün tavuk

Ve 3 çeşit tatlı yapmıştık gül teyze ve Leyla’yla

 

 

“Valla avjin kızım ellerine sağlık pek güzel oldular”

 

“Ellerime sağlık değil gül teyzem ellerimize sağlık” diyerek güldüm ve önlüğümü üstümden çıkardım

 

“Siz sofrayı kurarsınız ben odama çıkıyım”

 

“Bir şeyler yeseydin kızım”

 

“Yok saolun zaten yemek yapmak için izin aldım kızdırmıyım hiç o gelmeden odama çıkıyım” diyerek mutfaktan çıktım

 

Gül teyzenin konuşmasıyla istemsiz öylece durarak kapının yanında kulak misafiri oldum

 

 

“İçim gidiyo avjin kızıma yazık gelin olmayı bile yaşatmadı karan ağa kıza”

 

“Valla ana ben bunca yıl hanım ağalara misafirlere hizmet ettim bir kez olsun bana böyle güzel davranmadılar valla hiç gocunmadım gittim müzik eğitimi yerindeki kızlara anlattım avjin hanımağamı hepsi ilgiyle dinlediler”

 

“Kız etme başımız yanar”

 

“Niye yansın ana kötü halini mi diyom kaldı ki hanımağamın kötü yanı yokki hem ben öyle zevkle anlattım ki karşımdakilerde imrenerek dinledi” diyerek kıkırdamıştı Leyla

 

Bende söylediklerinden dolayı istemsiz gülümseyip tam merdivenlere gidecekken karan ağa abisi ve haşmet ağa gelmişti

Karan sinirle yanıma gelerek kolumdan tutup odaya götürdü

O merdivenleri çıkarken acaba bu sefer ne kadar kızacak diye düşünmekten o merdivenler bana 2 dk değil 20 dk gibi gelmişti

 

Odaya geldiğimizde kapıyı açıp içeri soktu sonra da kapıyı kapatarak kolumdan sertçe iterek duvarla arasına aldı

Yüzünü yüzüme yaklaştırarak sinirle konuştu

 

“Sana geldiğimde odanda ol dedim”

Diyerek sinirle daha da sıktı kolumu

 

Kızdırmamak için öylece susup baktım

 

“Sen bilerek yapıyorsun sinirlendirip bilerek çileden çıkarıyosun”

 

Dediğinde yine sustum

Konuşursam kızardı

 

“Cevapta vermiyorsun öyle mi , iyi belki bu sefer aklın başına gelir” diyerek

 

Omzumdan bastırıp yere oturttu

Kemerini açmaya çalıştığını görünce

“Karan yemin ederim işim biter bitmez çıkıyodum tam o sıra siz geldiniz hem sinirlenme diye sustum yemin ederim ki bırak nolur” dedim ama dediklerimi dinlemeden çıkardı kemerini indirdi pantolonu ne yapmaya çalıştığını anlayınca kaçmaya çalıştım ama sinirle sıktı yüzümü

 

“Kıpraşma avjin çek cezanı aklın gelsin başına”

Dediğinde hıçkıra hıçkıra ağlıyordum

 

“Karan bırak istemiyorum nolur bırak tiksindirme kendini bana”

Diyerek hem ağladım hemde o korkuyla ağzıma geleni söyledim

 

Herşey olurdu ama bana bu zorla yapamazdı

İnanın güzel yaklaşsaydı her zerresine tamam dediğim adama bunları söylemezdim

 

 

“Tiksinmek öyle mi” dedi ve pantolonun düğmelerini geri kapattı

Kapattığını görünce ilk başta bi rahatlama geldi pişman oldu sandım ama sonra kemeri yerden alarak yanıma geldi ve eğilerek

 

“Çıtın çıkarsa kapının önüne koyarım seni “ dedi ve kemeri sırtıma sertçe vurdu1

O acıyla elimi ağzıma götürerek bastırdım tam acı geçti derken ikinciyide vurup attı kemeri yan tarafa ve eğilerek yüzümden tutup gözlerinin içine bakmamı sağladı

Göz yaşları içinde ağlaya ağlaya baktım gözlerine

“Bana bunu da yaptırdın ya allah da senin belanı versin” diyip bağırarak sinirle çıktı odadan

 

Orada öylece yerde acı içinde kıvrandım

Odaya gül teyze ve Leyla’nın girmesiyle yerden kalkmaya çalıştım ama ne ayağa kalkabildim ne de kıpırdayabildim

 

Gül teyze yanıma eğilerek

“Noldu kızım sana” dediğinde sadece ağlıyodum

 

Leyla yerden kemeri alarak

“Hiiii hanımağam iyi misin” dedi

 

Gül teyze hızla yüzüme bakarak

“Nerene vurdu güzel kızım” dediğinde o acıma ile çıkan ses tonu daha da canımı yaktı ve öylece ağladım

 

Gül teyze Leyla’nın kulağına eğilerek bir şeyler söyledi ve gönderdi

Beni de göğüsüne çekerek sarıldı

 

İçeriye bejna annenin girmesiyle gözyaşlarımı yarıda kesip gözlerimi sildim

 

“Ne oldu burda”

 

“Hanımım biz nasıl desek”

 

“Çıldırtmayın beni konuşsun biri” dediğinde öylece baktım yüzüne ne diycektim sırf beni aşağıda gördü diye beni zorladı sonra istediği olmadığı için dövdü mü

 

Gül teyze “hanımım ilk bağırıştılar sonra karan ağam evden gidince avjin kızımı merak ettik dayanamayıp içeri girdik sonra yerde kemeri bulunca anladık sonra da seni çağırdık” dedi

 

Bejma anne duyduklarıyla sinirlenip hanıma eğildi ve

“O elleri kırılasıca nerene vurdu kızım söyle hadi”

 

“İyiyim ana ben bir şeyim yok benim karan gelir şimdi gidin siz” dedim ağlamaya yer arayan sesimle

 

Bejna annede ilk defa gördüğüm sinirli haliyle

Bağırarak

 

“Avjin anana yalan etme de hayde söyle nerene vurdu o aşağılık köpek” dedi

 

Utana sıkıla sırtımı gösterdiğimde hızla fermurı indirip sırtıma baktı

 

Ve artık ne gördüyse hepsi bir ağızdan

“Hiiiii” dedi bende daha fazla dayanamayarak ağlamaya başladım

 

“Leyla sen avjini giyinme odasına götür sırtına benim yaptığım yeşil kremden sür , gül sende git haşmet ağayı çağır buraya gelsin” dediğinde hızla elinden tutarak

 

“Ana etme karan daha çok sinirlenir hem ben utancımdan nasıl bakarım haşmet babaya bir daha”

 

“Sen değil kızım o evlat yetiştirdim zannedip hayvan yetiştirdiğim karan efendi utanacak”

Diyerek sinirle konuştu

 

“Ana bilirim ama yeminle karan daha da sinirlenir hem gitti artık ne zaman gelir allah bilir o yüzden boşver gel etme kremi sen sür sonrada kapansın konu”

 

“Sen niye böyle susarsın anlamam ki”

 

 

“Böyle öğrettiler ana kaldı ki konuşsamda ben yarın yine karanla aynı odada kalıcam”

 

“Bu olanlar bi bitsin işte o zaman karan ağayı süründürmek neymiş öğreticem sana”

Diyerek geldi sarıldı

Ve bahsettiği kremi sırtıma sürerek öpüp çıktı odadan Leyla’da üstümü giyinmeme yardım ederek üstüme sadece yarım atlet altıma da uzun pijama giyindirdi ve odadan çıktı

 

 

Bende koltuğa pike ve yastık koyarak arkam yatağa gelecek şekilde yan uzandım ve gözlerimi kapattım.1

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Umarım beğenirsiniz

 

TEK RİCAM YORUM VE OY5

DÜŞÜNCELERİNİZDEN ASLA KAÇMADAN YORUM YAPIN

BU ARADA DÜN Kİ KINA KIYAFETLERİNİ VE GELİNLİĞİ NASIL BULDUNUZ🌸2

SİZLERİ SEVİYORUM ❤️❤️❤️

Bölüm : 10.01.2025 00:39 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...