2. Bölüm

2.Bölüm

Aleyna Gece Kaya
aleyna_gece

" Ee ne diyorsunuz ? Sizce nasıldır bu Yarbay ? " Sessizliği bozan kişi Ata olmuştu. " Emin değilim. Görürüz birazdan. " Murat konuştuğunda herkes geri suskunluğa dönmüştü. Kapıdan genç bir asker girmişti. " Komutanım. "

" Efendim kardeşim. "

" Uzman Çavuş Ateş Çiçek. Ali Komutan sizi bahçeye çağırıyor. "

" Tamamdır koçum. Geliyoruz. Sen yerine geçebilirsin. "

" Emredersiniz Komutanım. " Asker'in gidişi ve Murat'ın ayağa kalkması ile timde ayağa kalkmıştı. Tim bahçede Ali Komutan'ı bekliyordu. Uzaktan Ali Komutan'ı ve yanında olan bir adamı gördüklerinde, Murat ' Dikkat ' komutu vermişti. Komutla birlikte tim hazır ol komutuna geçmişti. Ali Komutan ve Murat Üsteğmen başı ile selamlaşmıştı. " Arkadaşlar tanıştırayım sizi. Yeni Yarbay'ınız Alp Çakmak " Nil ve Murat ifadesizliğini koruyordu. Diğerlerinin yüzünde şaşkın ifade vardı. Yeni kişiyi bekliyorlardı ama tanıdık olmasını bekliyorlardı ve bu kadar genç biri olmasını beklemiyorlardı. " Merhaba arkadaşlar. Nasılsınız ? "

" Sağol "

" Rahat " tim aldıkları komut ile rahat pozisyona geçmişti. " Ben sizi yanlız bırakayım. " Ali Komutan'ın gitmesi ile, Alp time dönmüştü. " Şaşırdığınızın farkındayım arkadaşlar. Benim kadar genç ve yabancı biri beklemiyordunuz. Tanıdık biri olmasını istemiştiniz. Emin olun bende istedim. Bildiğiniz birinin gelmesini istedim. Ama kimse buna yanaşmadı. Şehit olan Komutanınız sizi o kadar iyi yetiştirmiş ki kimsenin ondan daha iyi sizi yetiştireceğini düşünmediler. Olayınız bana kadar geldi. İlk başta bende istemedim. Ama sonra sizi bana anlattıklarında, kararımı değiştirip buraya geldim. Ben aileye önem veririm arkadaşlar. Burda hepimizin birbirine can borcu var. Canlarımız birbirimize emanet. Ve burda kimse kimseye güvenmezse, kimse kimseyi aile, kardeş olarak görmezse bu mümkün olmaz. Yeni geldiğim için bana hemen güvenmenizi bekleyemem. Ama zaman içinde bana güvenebilirsiniz. Dağılabilirsiniz. "

" Emredersiniz Komutanım. " Yarbay Alp'in gitmesi ile tim yine içeri geçmişti. " Ne düşünüyorsunuz ? Sizce güvenilir mi ? " Ata'nın konuşması ile tim ona bakmıştı. Herkesin kafası karışmıştı. Nil ve Murat düşünceliydi. " Zaman içinde görürüz. " Murat sessizliğini bozmuştu. " Murat Komutan'ım haklı. O ancak zaman içinde olur. Ama bir yerde Yarbay da haklı. Eğer burda kimse kimseye güvenmezse bu meslek yapılmaz. Yani öyle ya da böyle güvenmek zorundayız. "

" Peki güvendiğimizde yanılırsak ? " Ceren'in sorusu mantıklıydı. " O zaman Gölge timini karşısına almış olur. Neyse siz takılın. Benim işlerim var. " Nil'in son sözlerini söyleyip gitmesi ile Murat ona bakmıştı. " Nil'in nesi var ? " Ata'nın konuşması ile diğerleri Nil'in gittiği yöne bakmıştı. Ceren ayağa kalkmıştı. " Ben bakayım ona bir. Komutanım müsadenizle. " " Müsade senin Ceren " Ceren, Nil'in peşinden odaya çıkmıştı. 2

" Bu kızda iki gündür bir şeyler var. " Çınar'ın konuşması ile tüm gözler ona dönmüştü. Nil de gerçekten bir şeyler vardı. Nil 2 gündür durgundu. Ama bu gördüğü rüyalardan dolayı olmuştu. Nil 2 gündür rüyasında bir adam görüyordu. 40-45'li yaşlarda olan ama yaşına göre oldukça vücudu iyi olan birisi rüyasında onu rahatsız ediyordu. Ve kendinden vazgeçmemesini tekrarlıyordu. İlk gördüğünde yüzünü görmemişti ama ikinci rüyasında adamın yüzünü görmüştü. Gözleri kendisinin aynısıydı. Saçları kendi saçlarından koyuydu. Nil o gece ter içinde kalmış şekilde uyanmıştı. Daha doğrusu uyandırılmıştı. Ceren ile aynı odada kalıyorlardı. Ve Ceren, Nil'in sayıklamasını duymuştu. Rüya gördüğünü anlayınca, uyandırmıştı. Ceren ve Nil'in sırrıydı bu. Nil, ikinci rüyasında o adamın babası olduğunu anlamış, ve Ceren'in onu rahat bırakmayacağını bildiği için ona anlatmıştı. Nil 3 gündür babasını görüyordu rüyasında. Ve Ceren bunu bildiği halde, Nil'e söz verdiği için kimseye söyleyemiyordu. Ceren sır saklamaktan rahatsız olurdu. Kimseye bir şey demese bile, bir şeyleri kardeşine söylerdi. Ona bile söylememişti bu sırrı. Ve üstünde ağırlık yapıyordu. Ceren de diğerleri gibi, Nil'in ailesi hakkında anlatılanlardan başka bir şey bilmiyordu. Nil'in annesi eski polisti. Zuhal. Şehit olmuştu. Bir patlama olmuştu İstanbul alışveriş merkezinde. Orda şehit düşmüştü. Nil o zamanlar eğitimdeydi. Ve annesinden ayrı yaşıyordu. Hocaları, Nil'in eğitimini tamamlamayacağını ve yarıda bırakacağını düşünüyordu. Ama sanılanın aksine Nil bunu yapmamıştı. Çünkü biliyordu ki annesi bunu istemezdi. Aksine bu meslekte en iyisi olmasını, o şerefsizleri temizlenmesini isterdi. Nil bu yüzden bırakmamıştı. Aksine eğitime daha sıkı sarılarak en iyisi olmak için uğraşmıştı ve olmuştu. Nil'in babası vardı. Nil onu sadece küçükken görmüştü ve çok hatırlamıyordu. Bazıları asker olduğunu söylüyordu. Şehit olduğunu. Bazıları ise, görevde olduğunu. Bazıları ise kayıp olduğunu anlatıyordu. Ama Nil inanmıyordu. Özellikle asker olduktan sonra daha da inanmamaya başlamıştı. Çünkü araştırmıştı. Astsubay olduktan sonra ilk işi bu olmuştu. Ve hakkında hiçbir şey bulamamıştı. Eğer iyi biriyse mutlaka gelirdi diye düşünüyordu. Nil için babası onu küçükken terkeden adi bir babaydı. Annesi ise onun hakkında tek bir kötü söz konuşturmazdı. Eğer yaşasaydı yine konuşturmazdı. Nil hiçbir zaman annesinin, babasına bu kadar düşkün olmasını anlamamıştı.Nil babasını sevmese bile, bazı huyları ona benziyordu. Nil, gözlerini babasından almıştı. Saçlarını ise annesinden almıştı. Babası kadar soğukkanlı ve inatçıydı Nil.

 

​​​​

Bölüm : 23.11.2024 17:24 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...