ÖZEL BÖLÜM " TİMİN KURULMASI "
Askeriye'ye iki kişi gelmişti. Erdem Yarbay özel bir görev için tim toplamıştı. Ata, Erdem Yarbay'ın karşısında duruyordu. " Tek ben olmayacağım galiba komutanım ? "
" Hayır. Farklı yerlerden birkaç askeri de çağırdım. Şuandan itibaren Gölge Tim'inin içindesin. "
" Kaç kişi olacağız komutanım ? "
" 6 kişi. Astsubay Nil Kalaycı , Astsubay Ceren ve Cem Kara, Üsteğmen Çınar Güner, Sen ve Tim'in Komutanı olarak gelecek olan Kıdemli Üsteğmen Murat Erdoğan "
" Evet komutanım. 2 yıl önce ki bir görevde birlikteydik. " Kapı çaldığında Erdem Yarbay'ın gir komutu ile içeri bir asker girmişti. " Uzman Çavuş Sinan Korkusuz "
" Komutanım Üsteğmen Çınar Güner Askeriye'ye giriş yaptı. "
" Tamam. Yönlendirin bana. Diğerlerinden haber var mı ? "
" Astsubay Cem ve Ceren Kara'nın bindiği helikopter iniş için izin istedi. Birazdan iniş gerçekleşir. Kıdemli Murat Üsteğmen'in ve Astsubay Nil Kalaycı'nın bindiği helikopter 1 saat sonra burda olacak. "
" Anlaşıldı. " 5 dakika sonra kapı çaldığında içeri Çınar Güner girmişti. Ata ve Çınar önce birbirine başı ile selam vermiş sonra da Erdem Yarbay'a bakmışlardı. Ata'nın kahverengi saçları ve saçları ile aynı renge sahip kahverengi gözleri vardı. Yapısı çok şişkin değildi ama kasları kol kısımdan belli oluyordu. Çınar'ın daha fit bir vücudu vardı. Çınar'ın açık kahve, dalgalı saçları vardı. Göz rengi maviydi.
" Komutanım bizi neden çağırdınız ? Bir şey anlatmadınız ? " Çınar, Erdem Yarbay ile konuştuktan sonra, Ata'ya bakmıştı. " Yine bir görevde birlikteyiz galiba kardeşim. "
" Aynen öyle kardeşim. Önemli bir görevmiş. Ama galiba bu sefer yanlız değiliz. Sen, Ben ve gelecek olan birkaç kişi şuandan itibaren Gölge Timinin içindeyiz. "
" Gelecekler birazdan. Astsubay Cem ve Ceren Kara'nın bindiği helikopter iniş yaptı birazdan burda olurlar. Murat Üsteğmen ve Astsubay Nil Kalaycı'nın helikopteri 1 saat sonra iniş yapacak. " Erdem Yarbay'ın konuşması ile Çınar kaşlarını çatmıştı. Cem ve Ceren dikkatini çekmişti. Soyadları aynıydı. "Komutanım Cem ve Ceren evliler mi ? Soyadları aynı. "
" Hayır. Kardeşler. Astsubay Cem ve Ceren Kara çift yumurta ikizi. Bugüne kadar bir kere bile ayrılmamışlar. Aynı görevlerde birlikte kalmışlar. Aynı okulda sınava girmiş ve aynı yerde eğitim görmüşler. Doğdukları andan itibaren birbirlerini hiç bırakmamışlar. Cem Kara Astsubay olmaya karar verdiğinde Ceren'de, Cem'i yanlız bırakmak istememiş ve o da sınavlara girmiş. Görevde Cem'i istediğim zaman, Ceren içinde istekte bulundum. Bugüne kadar ayrılmayan onları ben ayırmak istemedim. " Erdem Yarbay'ın konuşması ile kapının çalması bir olmuştu. Kapının içinden odaya giren asker ile, biraz önce Çınar'ın geldiğini haber veren asker aynıydı.
" Gel Sinan. Cem ve Ceren geldiler mı ? "
" Geldiler komutanım. Binadalar. " Sinan'ın arkasından iki kişi odaya gelmişti. Ceren Kara ve Cem Kara... Ata ve Çınar doğrudan Cem ve Ceren'e bakıyordu. Cem'in saçları, Çınar'a benziyordu. Açık kahve ve hafif dalgalı saçlara sahipti. Göz rengi açık kahverengiydi. Ceren'in saçları, kardeşine göre biraz daha koyuydu. Koyu kahve, düz, ve omuz hizasında biten saçları vardı. Göz rengi koyuydu. Çok belli değildi ama burnunun üzerinde birkaç tane çil vardı. Buğday teni vardı. İkisi önce birbirine sonra Erdem Yarbay'ın karşısında ' rahat ol ' komutunda olan iki askere ve en sonunda Erdem Yarbay'a bakmışlardı.
" Hoşbulduk Komutanım ! " İkisinin aynı anda konuşması ile Ata gülmemek için kendini zor tutuyordu. Çınar'ın kaşları çatıktı. Tuhaf karşılamıştı. İlk defa ikiz görüyordu.
" Komutanım bu kadar mıyız ? Yoksa gelenler olacak mı ? "
" İki kişi daha olacak. Astsubay Nil Kalaycı ve Time Komutan olarak gelecek olan Murat Üsteğmen. 40 dakikaya burda olurlar. Herkes tamam olduğu zaman, hareket merkezinde toplanacağız. Görevi anlatacağım. Çıkabilirsiniz. "
" Anlaşıldı Komutanım. " Çınar'ın konuşması ile herkes dışarı çıkmıştı.
" Ben görevi merak etmeye başladım. " 4'ü dinlenme odasında oturuyordu. Cem'in konuşması ile Ceren, Cem'in yanağına sulu öpücük bırakmıştı. "Bende ikizim. Ve heyecanlıyım."
" Neden ? " Çınar'ın karakteri buydu. O herşeyi sorgulardı genelde. " Çünkü kız gelecek. Ben odamı onunla paylaşacağım. " Cem bozulmuştu.
" Ama ben ne olacağım ? " Ailesinden bir şey istemeden önce onları ikna etmek isteyen küçük çocuklar gibi konuşmuştu. Bu hareketi Ata'yı güldürmüştü. Çınar ise ' ben kimlerin arasına düştüm. ' der gibi bakıyordu. "İkizim bugüne kadar seninle yatıyordum çünkü hiç kızların arasında olan bir Time düşmedik. Hep erkekler vardı. Diğer erkekler ile aynı odada yatamayacağım için seni istiyordum. Ama şimdi var. "
" Kırıldım. Kalbimi kırdın. Ben gidiyorum. " Cem giderken, Ceren bir anda sırtına atlamıştı.
" Hiçbir yere gidemezsin köle. Önce benimle barışmak zorundasın. " Çınar başta tuhaf karşılasada galiba bu ikizleri sevecekti. Ata ise gülmek ile meşguldü. Odaya iki kişi ve Erdem Yarbay girdiğinde Ata gülmeyi durdurmuştu ve Çınar ile birlikte oturduğu yerden kalkmıştı. Ceren'de Cem'in sırtından yere atlayıp, ' hazır ol ' komutuna geçiş yapmıştı. Gelen iki kişiye bakıyordu 4"ü de. Açık kahve, düz saçları olan, açık kahve gözlere sahip bir adam ve açık kumral, uzun düz saçları, yüzünü çerçeveleyen perçemleri olan, ve yeşil gözleri olan bir kız içeri girmişti. Ceren diğer kıza bakmıştı. Ceren konuşmak istiyordu ama kimse kendisi kadar, sıcak insan canlısı olmayabilirdi. Ki öyle olmadığını görüyordu kıza bakınca. Yeşil gözleri soğuk bakıyordu. Nil ilk defa farklı bir time gelmişti. Burda ki kimseyi tanımıyordu. Bugüne kadar sadece 1 kişiye bağlı kalmıştı. 1 time bağlı kalmıştı. Yıllardır o timdeydi. Ama o Tim'de dağılmıştı. Herkes farklı göreve gitmişti. Nil'i de buraya getirmişlerdi. Murat Üsteğmen için her tim, herkes aynıydı. Hepsi kardeşti onun için.
Ceren, daha fazla dayanamamış ve elini Nil'e uzatmıştı. " Ben Ceren Kara. Büyük ihtimalle senin de oda arkadaşın. İki kız olduğumuz için galiba aynı odayı paylaşırız. " Nil karşında duran kıza sonra da eline bakmıştı. Kabalık etmemek için elini uzatmıştı Ceren'e. Derin nefes sesi gelmişti. Nil o tarafa döndüğünde sesin Cem'den geldiğini fark etmişti. Doğrudan Cem'e bakıyordu. Neden böyle davrandığını anlamamıştı. Ama Ceren, Cem'e göz devirip, Nil'e dönmüştü. " O benim ikizim. Bugüne kadar, hep birlikte yattığımız için ilk defa benden ayrılacak. Ona sinir oluyor. "
" Bugüne kadar hiç tek yatmadınız mı ? Soru Murat Üsteğmen'den gelmişti. "Hayır. Bugüne kadar içinde kız olan bir time denk gelmemiştik. Tek kız bendim hep. Diğerleri ile odayı paylaşamadığım için hep Cem ile birlikte odayı paylaştık."
" Biz hiç ayrılamayız. Doğduğumda bile gördüğüm ilk yüz Ceren'di. Aynı yerde eğitim gördük. Aynı yerde sınavlara girdik. Aynı okulda okuduk. Bende Astsubay Cem Kara. " Cem önce elini Nil'e daha sonra da Murat Üsteğmen'e uzatmıştı.
" Bende Üsteğmen Ata Yüksel " Ata önce Murat Üsteğmen'e elini uzatmıştı sonra da Nil'e uzatmıştı. Tek tanışmayan kişi Çınar'dı. Nil ve Murat arka da onlara bakan mavi gözlü çocuğa bakmışlardı. Çınar da öne çıktığında diğerlerinden farklı olarak iki elini de öne uzatmıştı. Sağ elini Nil'e, Sol elini de Murat'a uzatmıştı. "Üsteğmen Çınar Güner"
" Kıdemli Üsteğmen Murat Erdoğan. Astsubay Nil Kalaycı " demişti Murat Üsteğmen. Hem kendisini hemde Nil'i tanıştırmış olmuştu.
" Komutanım sizin görevden haberiniz var mı ? "
Soru Cem'den gelmişti. Muhattabı Murat'tı. " Gizli ve önemli bir şey olduğunu biliyorum. Ama içeriğini bilmiyorum. Sizinle birlikte öğreneceğim."
" Ee ne yapalım hareket merkezinde toplanana kadar. Yakından tanıyalım mı birbirimizi. Anlaşılan burda kimse birbirini tanımıyor. " Öneri Ceren'den gelmişti. İlk onaylayan Murat olmuştu. Bu timin komutanı konumunda gelmişti buraya. İlerde hayatları ile ilgili bir risk ile karşılaşırsa, o riski yok etmek zorundaydı. Ve bu yüzden timini çok iyi tanımak durumundaydı. İkinci onaylayan Çınar, üçüncü onaylayan Nil, Dördüncü onaylayan kişi Cem ve en sonunda Ata da onaylamıştı. Masanın etrafında daire şeklinde oturuyorlardı.
" Biz ikiziz. Manisa da doğduk. 16 Ocak'ta doğduk. Bugüne kadar da bir kere ayrılmadık. " İlk başlayan ve kendini tanıtan kişi Ceren olmuştu. Ceren hem kendini hemde Cem'i tanıştırmıştı.
" Ata Yüksel. Bursa doğumluyum. Haziran 1'de doğdum. Bursa'dan ayrılmadım. Ta ki asker olana kadar. Asker olduktan sonra Bursa'dan ayrıldım. Annem ve babam da Bursa doğumlu. " İkinci tanıtan kişi Ata olmuştu.
" Çınar Güner. Muğla da doğdum. Ailem de Muğla'lı. Doğum günüm Ekim 1. "
" Murat Erdoğan Eskişehir de doğdum. Doğum günüm 21 Eylül."
" Ben Nil Kalaycı. Doğum günlerini neden söylediğimizi anlamadım ama Kasım 1 doğumluyum. Doğum yerim İzmir. Annem de İzmir'li. O polisti. Şehit oldu. "
" Başın sağolsun. Baban ? " Soru Murat'tan gelmişti.
" Vatan sağolsun. Babam... Bilmiyorum. O yok. "
" Nasıl yok ? " Soru Ata'dan gelmişti.
" Yok işte. Ben onu 5 yaşından sonra görmedim. Evden çıktı bir gün işe gitmek için. Daha sonra da hiç görmedim. Bazıları öldüğünü düşünüyor. Bazıları gitmesinin geçerli sebebi olabileceğini, bazıları da kaçırıldığını, dönmek istediğini ama yapamadığını söylüyor. "
" Sen hangisini düşünüyorsun ? " Soru Çınar'dan gelmişti. " Hiçbirini. Bence o gitmek istedi. Sorumluluk almak istemedi daha fazla. Gitmek istedi sadece. Sonunda da gitti. "
" Aramadınız mı ? Ya başına bir şey geldiyse. Ya da annen ? O ne tepki verdi ? " Ceren'in konuşması ile Nil başını iki yana sallamıştı. " O bir şey demedi. Annem, babam gitse bile hakkında tek kötü kelime kullandırmazdı. Neden öyle davrandığını hiçbir zaman anlayamazdım. Beni çocuğumla eşim terketse kafasına sıkardım çünkü. Annem naif bir kadın sayılmaz. Kaba da sayılmazdı. Ortadaydı o. Hak edene hak edildiği şekilde davranırdı. Kendine bir iyilik yaptıysan ömür boyu sana borcu olurdu. Neye ihtiyacın olursa koşardı. Eğer kötülük yaptıysan, ömür boyu bunu unutmaz. Sana da unutturmazdı. Babamın yaptığı bana göre kötülük. Ama annem, kendi karakterinin tam zıttı davranıyordu. Ve babamı hiçbir şey yapmamış gibi hala sevip sayıyordu. "
Cem ve Ceren, Nil'in annesine hayran olmuştu. Ata, Nil ile aynı düşündüğü için annesini tuhaf karşılamıştı. Murat ve Çınar'ın kaşları çatıktı. Annesi polisti. Ve bir polis hem kendi mesleği açısından hemde anlatılan karakterine göre zeki biriydi. O kadın kendisini, kendini terkeden bir adamı hala sevecek aptal bir kadın konumuna koymazdı. Çınar da Murat Üsteğmen de Nil'in annesinin, Nil'in babasının kaybolması ile ilgisi olduğunu düşünüyordu.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |
