
Sonunda uçaktan inmiştim.Bavulumu alıp Havaalanından çıkış yaptım.Biraz ilerideki taksi durağına ilerleyip, "Selamın aleyküm abi, boşta taksiniz var mı?"dedim ve gideceğim adresi adama gösterdim.
"Ve aleyküm selam kardeşim,buyur geç sen şu öndeki taksiye.Ben de hemen anahtarı alıp geleyim."dedi içeriye girdi.Gösterdiği taksiye ilerleyip bagajına bavulumu yerleştirdim, hemen ardından arabanın arka koltuğuna oturdum.Kısa sürede abide gelmişti.Gideceğim adresi abiye uzatıp camdan dışarıyı izlemeye başladım.
Şırnak benim için dönüm noktası olacaktı.İlk defa ailemden ayrı,kendi görevimi yapabilmek için ayaklarımın üstünde duracağım yerdi.
Görev yerimi bilerek doğuda seçmiş,köy okullarında eğitim vermek istemiştim.Ne olursa olsun,şehirdeki çocuklara benzemezdi buradaki çocuklar.Okumak için can atan,büyüyüp ellerine meslek alıp buralardan kurtulmak isteyen çok çocuk olurdu.Bende bu yüzden onlara yardım edebilmek amacıyla doğuyu seçmiştim.
.........
Abla,söylediğin adrese geldik."
Taksici'nin seslenmesiyle düşüncelerimden çıktım. Taksimetreye yazan fiyatı,abiyi bekletmeden hızlıca çıkartıp uzattım."Üstü kalabilir abicim,kolay gelsin teşekkürler."
Arabadan inip bagajdan bavulumu aldım.Abiye kısa bir el sallayıp kaldırıma çıktım. Köy meydanında ki çoğu kişi durmuş bana bakıyo, aralarında fısıldaşıyorlardı.Yeni geldiğim için daha çok dikkatli bakıyorlar, terörist miyim diye anlamaya çalışıyorlardı.
Etrafa baka baka ilerlemeye başladım.Hasan amca'nın dediğine göre meydandan yürüme mesafesiyle 2-3 dakika uzaklıktaymış dükkanı.
Biraz ilerideki "Hasan Emlak"yazısıyla gülümsedim.
"Selamünaleyküm,kimse var mı ?" içeriye doğru seslenmiştim ama kimse yoktu.Omzuma dokunan el ile arkama döndüm.
"Sen Eflak olmalısın,hemi güzel kızım ?" Yaşı ilerlemiş olsa da babam gibi dik ve yapılı bir adam karşımda duruyordu.Saçları beyazlamış,yüzü kırışmış ama her şeye rağmen vücudu çok genç duruyordu.
"Evet,Eflak benim.Ben bu dükkânın sahibi,Hasan Çelik'i arıyorum.Siz tanıyor musunuz?"
"Tabii,tanıyorum.Kendisi karşında duruyor." Söylediği cümleyle şaşırmıştım.Yani düşüncelerimde hiç böyle birini beklemiyordum. Şaşkınlığımı bir kenara bırakıp,hemen eline uzanıp elini öptüm."Kusura bakma,Hasan amca. Seni tanımadığım için bu şekilde bir karşılaşma yaşadık."Hem mahcup,hem de utangaç şekilde söylendim.Hasan amca gülümseyip, "Öyle şey olur mu hem ben bile seni tanımakta güçlük çektim. Dükkana girerken gördüm,babana benzediğin için de senin olacağını düşünerek hemen kalktım geldim.Tam da düşündüğüm gibi sen çıktın. Babana çok benziyorsun.Neyse bunları daha sonra uzun uzun konuşuruz.Yorgunsundur şimdi sen,gel evine götüreyim seni rahat rahat dinlen. Bizim gelin yaptı evin temizliğini, geleceğini bildiği için sabahtanda yemek bıraktı.Bugün dinlen, yarın bize gelirsin uzun uzun konuşuruz."
Söylediklerini kafamla onaylayıp dükkândan çıktım."Ne gerek vardı bunca zahmete Hasan amca,ben yerleştikten sonra yapardım temizliği, kadına zahmet vermişim oldum.Hakkını helal etsin çok mahçup oldum."Gerçekten utanmıştım. Adam zaten evimi ayarlamış,birde üstüne ben gelmeden temizliğini yaptırıp,yemek yaptırmış.
"Şşşt duymayayım öyle şey,hem emin ol gelin kızım geleceğini duyunca çok sevindi,garibim tek kalıyor buralarda.Oğlum göreve çıkınca gelemiyor erken vakitlerde,ben ise dükkana gidiyorum, kızcağız evde tek başına kalıyor."
"Anladım,üstüme vazife değil ama Hasan amca merak ettim,neden ailesinin yanına gitmiyor ?"
Sorduğum soru ne kadar özel olsa da merak etmiştim.
"Ailesi şerefsiz,kansız teröristler yüzünden şehit düştü.Gelinimin babası asker idi, hatta benim ve babanın silah arkadaşı idi. Köyün bir başka ilçesinde gittikleri düğünde şehit düştüler. Gelinimde babasının bana tek emaneti kaldı."
Biraz nefeslenip önümüzde ki evi göstererek, "Geldik kızım evin burası,bu da anahtarı.Sen geç güzelce bir dinlen,tekrardan hoş geldin köyümüze."
Duyduklarımdan dolayı gerçekten üzülmüştüm. O kızla hemen tanışmak istiyordum,hatta içimden bir ses çokta yakın olacağımızı söylüyordu.
"Teşekkür ederim her şey için Hasan amca.Allah'a emanet ol,yarın görüşmek üzere"dedim ve tam arkamı dönüp eve girecekken Hasan amca'nın sesiyle tekrardan ona döndüm.
"He bu arada unutmadan güzel kızım,yarın küçük yavrularımızın hocalarıyla beraber düzenlediği bir gösteri şenliği olacak.Erkenden oraya gideriz. Sen de hem öğrencilerinle tanışırsın,hem de yardım edersin.Senin için bir sorun olmaz değil mi kızım ?"
Söyledikleriyle sevinmiştim.Bu benim için çok güzel bir fırsat olurdu.
"Olur mu hiç Hasan amca, yarın benim içinde hem eğlenceli hem de güzel olur.Çok teşekkür ederim."
"Rica ederim güzel kızım.O zaman yarın sabah 8 gibi gelirim seni almaya.Haydi Allah'a emanetsin, dikkat et kendine.Bir şey olursa aramayı unutma."
Usulca kafamı sallayıp,daha fazla beklemden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım.Evin sıcak havası yüzüme vurunca gülümsemeden edemedim.Artık burası benim evimdi ve burada ki yaşamı mı iple çekiyordum.Kapının önünde daha fazla beklemeden bavulumu da alıp içeriye girdim. Burası tam da benim internette gördüğüm gibi şirin ve güzeldi.Bavulumu önceden gördüğüm odamın önüne götürüp bıraktım.
Yerleşme işini sonraya bırakabilirdim.Şuan çok açtım ve ne kadar mahçupta olsam beni yemek derdinden kurtaran Hasan amca ve gelinine çok teşekkür ediyordum. Mutfağa girip ocağın üstünde ki tencerelere baktım.Birinde pirinç pilavı, diğer tencerede yavuk sote vardı.Belli ki Hasan amca benim en sevdiğim yemekleri babamı arayıp sormuştu.Isıtma gereği duymadan dolaptan bir tabak çıkarıp pirinç pilavını yiyebilceğim kadar koydum,üstüne tabuk soteleride koyup hızlıca masaya geçtim.Çok acıkmıştım ve hiç nazik olamayacaktım.
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Yemeğimi yemiş,bulaşıklarımı toplayıp odama geçmiştim.Bavulumu yerleştirip güzel bir duş alıp işlerimi bitirmiştim.Annem ve babamla da konuşup evimi gezdirmiştim.Hasan amca'nın anlattıklarını babama anlattığımda üzülmüş ve benimde o kızla daha fazla vakit geçirmemi,onun babasının benim babamla ve Hasan amca ile ne kadar yakın olduğunu anlatmıştı.
Yarın şenlikten sonra Hasan amcalara gideceğimi, orada o kızla tanışıp arkadaş olacağımı babama söyledim.Onlar da yorulduğumu söyleyerek telefonu kapattılar.
Telefonumun alarmını saat 7.00'a kurup telefonu şarja taktım ve uykuya daldım.
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Alarmın çalmasıyla gözlerimi açtım.Oda, güneş ışınlarının pencereden süzülmesiyle aydınlanmıştı.Yataktan kalktım ve esneyerek pencereye doğru yürüdüm.Hava çok güzeldi.
Bugün önemli bir gündü ve heyecanlıydım.
Pencerenin önünden çekilip banyoya ilerledim. Yüzümü soğuk bir suyla yıkayıp kendime geldim.
Odama geçip dolabımı açtım.Buraya gelmeden önce uygun ve güzel elbiseler satın almıştım.
Hemen önümdeki çiçekli elbiseyi alıp yatağa attım.Hava güzel olsa da üşeyebileceğimi düşünerek beyaz,ince hırkamı aldım ve dolabı kapadım.
Elbisemi ve hırkamı giyip,dolabın alt tarafındaki bölmeden beyaz spor ayakkabılarımı ve beyaz kol çantamı çıkardım.Çantamın içine telefonumu, cüzdanımı ve parfümümü koyup,yatağın üstüne bıraktım.Dün ördüğüm saçlarımı açtım.Dalgalı saçlarımı omuzlarımdan aşağıya bıraktım. Yüzüme makyaj yapmadan,yatağın üstünde ki çantamı alarak odadan çıktım.Saat 8'e geliyordu.Hasan amca neredeyse gelirdi,bu yüzden kahvaltıyı yolda bulduğum bir fırından poğaça veya bir simit alarak yapmaya karar verdim.
Evden çıkıp ayakkabılarımı giydim.Hava düşündüğüm gibi güzeldi fakat akşama doğru eseceği için iyi ki de hırkamı almıştım.
Sağ taraftan gelen ses ile oraya döndüm.
"Oo, Eflak kızım, erkencisin!"Hasan amca elinde poşet ile bana doğru geliyordu. "Günaydın Hasan amca,alarmamı kurmuştum. Heyecandan kalkıp hemen hazırlandım,evden çıktım."dedim ve yanıma gelen Hasan amcanın elinden öptüm.
"İyi yapmışsın güzel kızım,tam da düşündüğüm gibi kahvaltı yapmıcağını bildiğim için gelirken fırından poğaça ve meyve suyu aldım sana. Orada vaktin olmayabilir, yolda giderken ye bunları."
Hasan amcaya gülümseyip, "Çok teşekkür ederim Hasan amca,ben de acıkmıştım.Evde çok bir şey olmadığı için ben de yolda bulduğum bir fırından alırım diye düşünmüştüm.Gerek kalmadı,sen almışsın.Allah razı olsun"dedim.
"Ne demek güzel kızım,her zaman haydi gel! Çok vakit kaybetmeden seni okula götüreyim,oradan da işe geçeceğim.Şenlik akşam üstü başlayacak, herkes gelecek. Merdo'dan duyduğuma göre Timi ve komutanları da gelecekmiş.Yani tüm köy orada olacak."
Hasan amcanın söylediklerinden sonra heyecanlanmıştım.Çocukların düzenlediği etkinliğe pek kimse gelmez diye düşünürken tüm köy halkı hatta askerler bile gelecekmiş
Duyduklarım beni daha çok heyecanlandırmıştı.
10 dakika yürüdükten sonra ileride bulunan okulu bana gösterip, "Burası görev yapacağın okul kızım.Ben artık döneyim.Bugün müşteri gelecekti.
Akşam üstü şenlikte görüşmek üzere.Bir şey olursa araman yeterli.Hadi kolay gelsin,öğretmen kızım."dedi
"Çok teşekkürler Hasan amca.Sana da kolay gelsin.Akşam görüşürüz." dedim.
Hasan amca baş selamı verip dönüp arkasına gitti.Ben de çok beklemeden okula ilerleyip içeriye girdim.Okul sessizdi,tek katlı çokta büyük olmayan bir yerdi.İlerideki müdür yazılı kapıya gidip kapıyı çaldım.İçeriden gelen "Gir" komutu ile içeri girdim.
"Merhaba,ben Eflak Şahin,yeni atanan sınıf öğretmeniyim."
Karşımda bulunan güler yüzlü kadın müdür hızlıca ayağa kalkıp, "Hoş geldiniz hocam,biz de sizi bekliyorduk.Öğrencilerimiz tek bir hoca olduğu için bir sınıfta sıkışıp kaldılar.Daha derslerin başında oldukları için onlara moral olsun diye hem okullarını açılışı için hem de siz gönüllü öğretmenimizin gelmesi niyetine bir şenlik düzenledik."dedi
Müdürün söylediği şeyle şaşırmıştım. "Nasıl yani, bu şenlik benim için mi düzenleniyor?"dedim.
Müdür gülümseyerek, "Tabi ki Eflak Hocam,sizin gelmeniz okulumuza biraz da olsa rahatlık getirecek. Buralara öğretmenler pek gelmek istemiyor,sizin geleceğinizi duyunca ben ve diğer meslektaşınız Zeynep hanım çok sevindi. Hepimiz sizi bekliyorduk."dedi.
Gerçekten mutlu olmuştum."Yani ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten benim için büyük bir süpriz oldu çok teşekkürler."dedim.
"Ne demek Eflak Hocam, buyrun sizi sınıfa götüreyim.Bugünlük ortak ders yapacaksınız, birazdan okulun önünü süslemeye başlarız.Bu yüzden dersler olmayacak, öğrencilerle tanışırsınız.Sonrada Zeynep Hocayla birlikte etrafı süslemeye başlarsınız." Müdürün söylediklerini onaylarak onu takip ettim.Odadan çıkıp biraz ilerideki, çok fazla gürültü çıkmayan sınıfın kapısını çalarak içeriye girdi. Hemen arkasından çok beklemeden girip kapıyı kapattım.Sınıf küçük ve biraz da boğucuydu.Öğrenciler sıralara ikişerli ve üçerli oturmuşlardı.
"Merhaba hocam,iyi dersler.Rahatsız ettim,kusura bakmayın."dedi müdür ve elini uzatarak beni gösterdi. "Yeni öğretmenimiz Eflak hoca,hocam buyrun, gerisi sizde iyi dersler." diyerek müdür bir şey dememizi beklemeden sınıftan çıktı.
Öne doğru çıkıp,"Merhaba çocuklar,ben yeni öğretmeniniz Eflak.Sizinle tanışmak çok güzel olacak."dedim.
Zeynep Hoca yanıma yaklaşıp "Hoş geldiniz hocam,bizde öğrencilerimizle süsleri nereye yerleştirip ne yapacağımızı konuşuyorduk.Sizde bize katılın lütfen."dedi ve masaya ilerleyip eline bir kaç süs alıp yanıma geldi.Süsleri bana uzatıp öğrencileri gösterdi. Bu,öğrencilerle daha iyi tanışmam için güzel bir fırsattı.Elinde ki süsleri alıp öğrencilere döndüm.Kimisi heyecanla, kimiside merakla bana bakıyordu.
"Evet,gençler, öncelikle sizinle bol bol vaktimiz olacak.Hepinizin ismini tek tek öğreneceğim. Öncelikle bugün bir etkinlik düzenlencekmiş bunun için hepinize çok çok teşekkür ederim.Ne yapacağımıza gelirsek,sizlerinde yardımıyla bugün çok güzel bir iş çıkaralım.Hadi bakalım, hep beraber ne yapacağımızı konuşalım."
Sözlerinden sonra başta çekinseler de,başta bir öğrenci olmak üzere yavaş yavaş tüm parmaklar kalkmaya başladı.Hepsinin gözünden heyecanları okunuyor,dillerinden sözcükler dökülmeye başlıyordu.
Gelirken alışamayacağım diye çok kormuştum, ama düşündüğüm gibi çıkmamıştı.Hepsi beni Zeynep Hoca'dan ayırmadan,sanki yıllardır hocalarıymışım gibi "Eflak Hocam bunu yapalım, Eflak hocam şunu yapalım"diye sesleniyorlardı.
Huzur ne miydi? İşte huzur buydu.Herkese göre farklı olabilirdi ama benim için huzur buydu. Yıllarca okuyup çalışıp öğretmen olmuş ve köy okullarındaki çocukları okutacağım hayalleriyle buraya gelmiştim.Burası bana kucak açmıştı.
Benim için huzur,öğrenciler ve burasıydı.
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
"Hocam,her şey hazır, herkes geldi.Öğrenciler de hazır ve heyecanlı bir şekilde bekliyorlar. "Zeynep Hoca'nın heyecanla yanımda konuşmasıyla gülümsemiştim. Saat 4'e geliyordu ve biz neredeyse 7-8 saatir beraber okulun önünü hazırlamış ve tanışma fırsatı bulmuştuk.
"Sakin olun Zeynep Hocam,her şey hazırladığımız gibi olacak inşaallah."dedim ve tekrardan kapının arkasından dışarıya baktım.Şaşırmıştım,bende bu kadar kalabalık olacağını düşünmüyordum.
"Birazdan konuşma için siz çıkacaksınız sahneye. Heyecan var mı hocam?"sorduğu soruyla unuttuğum heyecanım tekrardan gün yüzüne çıktı.
"Sen söyleyene kadar heyecanımı yenmiştim Zeynep ama şuan tekrardan heyecan bastı."
"Aman canım sakin ol,bir şey olmaz.Kimse yokmuş gibi düşün." hafifçe kafamı sallayıp Zeynep'i onayladım.
Müdür yanımıza gelip, "Artık hazırsanız başlayabilirsiniz.Ben dışarda izliyor olacağım. Hepinize şimdiden başarılar hocam." dedi ve elimizi sıkıp dışarıya çıktı.
Son kez üstümü başımı düzeltip okulun kapısından çıktım.Kendi çapımızda güzel bir kürsü yapmıştık.Hızlı adımlarla kürsiye çıkıp etrafa baktım.Herkes oturmuş, pür dikkatle bana bakıyordu.Bir tek arka taraftaki bir takım askerler durmuş, birbirleriyle dalaşıyorlardı.
Hafifçe öksürüp tekrardan etrafa baktım.
"Öncelikle herkese merhaba. Hepinizin bu güzel şenlikte bir araya gelmiş olması beni çok mutlu etti! Hepinize buraya geldiğiniz için çok teşekkür ederim.Benim adım Eflak ve bu yıl sizinle birlikte olmaktan büyük bir heyecan duyuyorum.
Bugün burada toplanmamızın amacı öğrencilerimizin yeni eğitim ve öğretim yılını kutlamak ve ayrıca benim de sonradan öğrendiğim ve bana çok güzel bir sürpriz olan gelişimimi kutlamaktır.Tüm öğrencilerimle tanışmak, köy halkıyla tanışıp kaynaşmak, sizlerden çok şey öğrenmek ve yeni şeyker keşfetmek istiyorum.
Bu şenlik bizim için bir başlangıç olsun.Hepinize iyi eğlenceler!"
Tam sahneden inerken kopan alkış ve ıslık tufanıyla gülümsedim. Kenara çekilip yavaşça öğrencilerin dışarıya çıkıp yerleşmesini izledim. Müziğin başlamasıyla çocukların gösterilerini heyecanla seyretmeye başladım.
.........
Çok geçmeden,izlenme hissine kapıldığım için gözlerimi çocuklardan çekip etrafa bakmaya başladım.Tüm herkes dikkatle çocukları izlerken gözüm bir noktaya takıldı.Daha demin birbiriyle dalaşan askerlerin hepsi çocukları izlerken bir tanesi ağaca yaslanmış bana bakıyordu. Daha dikkatle baktığımda ne kadar yakışıklı olduğunu fark ettim.Keskin yüz hatlarına yerleşmiş kısa kumral saçlarıyla çok dikkat çekiyordu. Buradan göz rengini pek anlayamıyordum ama bakışları çok tuhafıma gitmişti.Bayağı yapılı bir askere benziyordu.Buradan bakılınca bile diğer askerlerin iki katı duruyordu.Ona bakmama rağmen hiç gözünü benden çekmemiş,benim ona yaptığım gibi oda bana dikkatle bakıyordu.Kalbim göğsümden fırlayacak gibi olurken,etrafımın sessizleştiğini hissettim.İlk defa böyle bir şey hissediyordum ve kalbim resmen çıkıp oraya koşacak gibiydi.Bu hissettiğim şey de neydi ?
Merhaba arkadaşlar uzun bir süreden sonra tekrar buradayım hepinize iyi okumalar lütfen beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın!
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |