
Emrih yavaştan gözlerini actı Afya dogrulttu
Afya - aa iyileşmişsin biraz daha kanımı al ve güçlen hatta hepsini al. Ben görevimi yerine getirdim nasıl olsa birazdan ölücem
Afya boynunu açtı ve emrihi agzına yaklaştırdı. Emrih afyanın kanını içmeye başladı hepsini içmeden bıraktı. Afya güçsüzlükten bayıldı.
Emrih - aa seni bir anda parçalara ayırsam olur herhalde dimi
Emrih büyü enerjisini topladı enerjiyi yılanın gövdesini tam ortasına hedef alarak hidrojenin helyuma donmesini düşündü orda bir güneş patlaması meydana getirecekti.
Büyü enerjisi ile hidrojen ve helyum topladı ve tepkimeye başlattı. Büyük bir patlama oldu. Patlama yılanı parçalarına ayırmıştı yılan yanilenmesini kulanamıyacak kadar parçalandı.
Emrih afyayı kucağına aldı eve dogru ilerledi. Emrih afyanın yaşamasını istiyordu.
Emrih kapıyı actı içerisi dışarıdan göründügünden daha büyükmüş gibiydi kocaman bir avlusu vardı avlunun ortasında büyük bir kıristal. İçerisi o kadar heybetliydi Emrih şaşırmış kalmıştı. Kıristal yaklaştı bir hologram oluştu. Hologram da görünen kişi oburluk cadısıydı.
O. Cadısı - merhaba ben oburluk cadısı. Buraya kadar geldiysen seni tebrik ederim. Buradaki odaları istedigi gibi kılana bilirsin ama bu kıristali parcalamamak şartıyla. Burada bulunan büyülü kitapları alabilirsin ama bu kıristallin parçalanmaması şartıyla. İçeride isticeginiz cogu şey var. Kıristal sağlam oldugu sürece kullana bilirsiniz. Ama illa kıristal parçalıçaz diyorsanız birzat benle hesaplaşırsınız.
Bir sürü oda vardı hangi odaya girersen o odayla alakalı hologramlar acılıyordu. Emrih bir odaya girdi tek kişilik bir yatak belli başlı oyuncaklar şarap şişeleri... Yine hologram belirdi
O. Cadısı - bu oda kızımın odası dogarken kalbi rahatsız bir şekilde doğdu. Her zaman acı cekmesini izledim. Rahat yaşaması için onu vampire donuşturdum ama benden nefret etti. Hatta saldırdı onu sekseninci katta bir odaya mühürledim buraya kadar geldiyseniz onu ya öldürmüş sünüzdür yada o kapıdan içeri hiç girmemişsinizdir. Neyse riçamdır bu odayı dağıtmayın onun son anısı ile dursun.
Emrih afyayı yataga yatırdı.
Emrih - bir çocuk odasında şarabın ne işi var
Emrih şişeyi eline aldı. Kokladı içi kıpır kıpır olmaya başladı cok çezbediçi bir kokuydu şişenin içinde şarap degil kan vardı.Afyanın kafasını doğrulttu ve kanı ağzına döktü Afya güçünü toparlamıştı. Yavaşça gözlerini açtı
Afya - niye bütün kanımı emip beni öldürmedin
Emrih - anneni hatırlıyormusun
Afya - hayır geçmişe dair hiç birşey hatırlamıyorum.
Emrih - hiç birşey hatırlamıyorsan neden ölmek istiyorsun
Afya - çünkü istemiyerek vampir oldum
Emrih - peki nasıl oldugunu hatırlıyormusun. Kimin yaptığını nasıl oldugunu?
Afya - hayır. Oburluk cadısı yaptı bu kadarını hatırlıyorum
Emrih - bir hologram nasıl tekrar calışacagını biliyormusun?
Afya - güç kaynağı olan nesneye tekrar basmak
Emrih kapını girişindeki kıristal dokundu. Hologram tekrar oluştu ve aynı şeyleri tekrar etti. Afya Oburluk cadısını görünce hafif hafif hatırlamaya başladı. Artık kim oldugunu hatırlamıştı.
Emrih - hayla ölmekmi istiyorsun
Afya - hayır. Annem oburluk cadısı nerde
Emrih - sanırsam şu küçük kristallerin içinde
Afya - beni zindanın çekirdegine götürsene
Emrih - odadan cıkınca hemen görürsün. Avlunun ortasında
Afya odadan cıktı ve kıristalin yanına gitti. Emrihi kulağına bir gülme sesi geldi. Bu ses içindeki şeytanı sesiydi.
İ. Şeytan - amanda aman bu dünyaya geldin ve melekmi oldun
Emrih - sen de kimsin
İ. Şeytan - ben senin içindeki şeytanım sen bensin bende senim
Emrih - nerdesin göremiyorum seni
İ. Şeytan - içindeyim kalbinin derinliklerinde beni aynaya bakarsan görebilirsin. sesimi sadece sen duya bilirsin. Ben senin içindeyim ah uzun zamandır insan öldürmek istiyorum. Beni şuradaki kızla şımartırmısın
Emrih - ha sanki seninle insan öldürmüşüm gibi.
İ. Şeytan - ah benle çok insan öldürdün hatırlamıyormusun. Yoksa bu dünyaya gelirken hafızanı falanmı kaybettin.
Emrih - o dünyada böyle sesin gelmiyordu
İ. Şeytan - o dünyada gelemez ama bu dünyada büyü güçü varya... İnanılmaz bir şey dimi. Neyse ben senin içindeyim ve sana istedigi zaman yardım edebilirim.
Emrih - ha ikinçi kez bir şeytan bana niye yardım etsin
İ. Şeytan - buraya ilk düştügündeki şeytan niye yardım etti bilmem. Ama benim sana yardım etmem için çok büyük bir sebep var.
Emrih - neymiş o?
İ. Şeytan - gerizekalı içinde yaşıyorum dedim ya. Sen ölürsen bende ölürüm, sen acı ekersen bende acı çekerim. Sen bensin bende senim. Neyse Bi konuşam dedim lazım olursa seslenirsin yine konuşuruz.
Emrih - işimiz yok gücümüz yok şeytanlara ugraşıyoz.
Emrih Afya nın yanına gitti Afya kristale sarılmış konuşuyordu
Afya - anne o gün tartışmasaydık daha iyi mi olurduk. AA neyse yinede seni seviyorum anne. Özürdilerim
Kıristal onaylar gibi içinde bir parıltı oluştu.
Afya - şu an oradasın dimi anne. Beni duyuyorsun dimi
Biraz daha konuştu Emrih girmediği odalara girdi her odayı geziyor ne var diye bakıyordu. Açmadıgı son iki oda daha vardı. Birini actı hologram oluştu
O. Cadısı - bu odada lanetler bulunmakta va her lanetin nasıl oldugu yazıyor sadece bir tanesini alabilirsiniz. Eğer fazladan alınırsa bu odaya yapılan bir büyü sayesinde kapı kapanır ve mühürlenir. Ve siz ölene kadar içerideki büyü halkalarından sayısız canavar gelicektir.
Emrih odayı gezmeye başladı etrafa bakındı. Birtane lanet gözüne battı. Lanetin adı tabut. Lanettin uygulandığı kişinin arkasında büyülü bir tabut oluşur ve kişi bu tabutun içine çekilir. Tabutun içi büyük sağlam dikenlerle kapalıdır. Büyü o kadar karmaşıktırki çözülmez ve engel olunmaz. Emrih bu Lanettin seçti
O. Cadısı - sectigimiz lanetin altına kanınızı bırakın ve işlem tamam. Kullanmak istediginizde sadece ismini söyleyin yeter.
Emrih denileni yaptı artık istediginde bu laneti kullana bilirdi. Odadan cıktı diyer kapının arkasında kütüphane vardı. Yine hologram oluştu
O. Cadısı - burası kütüpanedir burada istediginiz kadar büyü kitabı vardır istediginizi okuyabilirsiniz. Kütüphanenin ortasında bir çember var bu çemberi içindeyken aktifleştirirseniz. Sizi zindandan çıkaracak ve adanın herhangi gibi bir yerine işinlanıcaksıznız.
Emrih kitaplara baktı inceledi. Beş tane kitap seçti ve oradaki masanın üstüne koydu. Seçtigi kitaplar - canavarlar - büyü cemberi ve halkaları - element büyüleri - uzay zaman büyüleri - akıl ve büyü - kitapları idi.
Emrih - afya!
Afya - Hım buyur
Emrih - kütüphanenin ortasında bizi buradan dışarı cıkartacak bir işinlanma cemberi var. Ben gidicem sen napıcaksın
Afya - senle gelsem olurmu
Emrih - olur bu beni mutlu eder
Afya - tamam gideceğin zaman söyle bana
Emrih - tamam yarın gidelim o zaman
Afya - yarın degil de biraz kalsak nede olsa kanda ver yiyecekte. Hemen gitmesek.
Emrih - ee olur tamam bir kaç gün sonra gideriz
Afya - tamam
Afya odasına doğru gitti
İ. Şeytan - neydi bu iyilikmi
Emrih - sus
İ. Şeytan - hadi gelde sustur. Neydi bu
Emrih - ne neydi?
İ. Şeytan - az önçe yaptıgın. Yoksa aşıkmısın ha
Emrih - çidden can sıkıcısın
İ. Şeytan - aa yapma ama ben senin iyiliğini düşünürüm. Tavsiyemdir kimseye güvenme
Emrih - Merak etme kolay kolay güvenmem
İ. Şeytan - tabi tabi ölmeden önce güvenmezdin şimdi çoktan güvenmişsin. Eski sen olsaydın şimdiye bu yaşamıyordu.
Emrih - tamam tamam sus artık
İ. Şeytan - öff senlede konuşulmuyor ne sıkıcısın be
Emrih kütüphaneye oturdu günlerce kitaptan kafasını kaldırmadı ve kitapların hepsini okudu.
Afya ve Emrih giyeceklerimi düzgün bir şeyler aldılar emrihinki takım elbise gibi bir kıyafetti afyanınki ise önünde kurdelesi olan gömlekli, altında düz kısa etekli bir şey giymişti. Yanlarına afyanın odasındaki içinde kan olan şişeleri aldılar ve yola cıkmak için hazırlardı.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |