1. Bölüm

bölüm 1 (düzenlenmiş)

Amine Emine Tek
amineeminetek

Satır arası yorum yapmayı unutmayınnnnnn

Okulu seven kişilerin okulu nasıl sevdiklerini anlamıyorum. İnsan burada sıkılmadan nasıl durabilirki. Canımız çok sıkılıyordu. Eğlenceli geçer diye çocuk gelişimi seçtik ama ne kadar eğlenceli olsada biz sıkılıyorduk. Doğru düzgün ders bile işlemiyorduk.

Kabul edin okulu sevmeyince ne kadar güzel olursa olsun orası size zindan gibi gelir. Öğle arasında olduğumuz için tenefüs uzundu. Ne yapsak diye düşündükten sonra Mira'nın hocalara vermediği telefon geldi aklımıza.

Ah tanıtmayı unuttum Mira benim en yakın arkadaşlarımdan biridir. Birde canım diğer yakın arkadaşım Nil var. Ikiside çok güzel kızlar maşallah bana çekmişler. Sınıf boştu. Mira'nın kafasına vurup "lan gerizekalı senin telefonun varya bizi burada sıkılmaya mahkum ediyorsun"dedim.

Galiba biraz zorbalamayı seven bir insanım neyse alışırsınız zaten. bir anda aklına gelmiş gibi yaptı ve sıranın kenarındaki garip olan çıkıntıya ki o olmadanda zaten garip. Şaka şaka o çıkıntıya astı işte asmış olduğu çantayı açıp içinden telefonu çıkardı.

Telefonun kilidini açtı. Bu sayede şifresini öğrenmiş olduk bunu kesin ilerde kullanırım ben aklınızda bulunsun yani. Tren görmüş tavşanmı far görmüş inekmi neyse onu görmüş gibi boş boş ekrana bakıyorduk. Mira bana döndü bende Mira'ya döndüm. Nil ise ikimiz arasında gözlerini gezdirdi. Nil tekrar telefona dönüp tiktoğu açtı. Bu kız çok zeki çünkü yapıcak başka birşeyimiz yoktu.

Mira tiktoğa girdiğinde ilk reklam çıktı. Şu reklamlardan nefret ediyorum ne var yani çıkmasalar. Parayla yok edebilsek edicem ama olmuyor. Neyse fazla dramatize ettim olayı. 5 dakika boyunca boş boş insanların attığı tiktokları izledik.

5 dakikanın sonunda"off ben çok sıkıldım bu ne ya yokmu güzel birşey" diyerek bağırdım. kızların gözleri bana dönerken koridordaki birkaç kişide içeriye bakmaya başladı. Mira onlara dönüp "hayırdır hiçmi sıkıntıdan bağıran insan görmediniz" dedi. Haklıydı. Babamın okulunda bağıramayacaksam kimin okulunda bağırıcam. Evet zenginiz bunuda söylemeyi unuttum. Birnevi hayatım klişe diye bağırıyor. Bize biraz heyecan lazım ya. Tabikide sonrasında ekrana dönüp bu mallıkları izlemeye devam ettik.

Bir video dikkatimi çekmişti. Tam istediğim türde olmasada bize birazcık heyecan aratabilecek bir uygulama. Random insanlarla görüntülü sohbet ediyordun ve beğenmezsen geçiyordun. Eğer sapık dayılarla karşılaşmazsak eğleneceğimizi düşünüyorum. Yanisi bunu kesinlikle denemeliydik.

Hızlıca Mira'nın elinden çektim telefonu. Biraz korktu ama benim gibi deli dolu bir kızın yanında olduğu için alışmıştır biraz. Yorumlara girdim hemen. Kızlar bana şaşkınlıkla bakarken yorumlardan uygulamanın ismini bulup SS aldım. Kızlar hayla anlamayarak bana bakıyordu. SS'i kendime attım onlar hala şoktayken.

Telefonu Mira'ya verdim"yarın telefonumu vermiyecem bunu yüklerim gireriz beraber"dedim. Nil fikrimi beğenmişti ama Mira"ya yakalanırsak disiplin yeriz" dedi. Korkağın tekiydi dikkatli olursak birşey olmazdı. Sınıfımız yamyamlar grubu gibi olduğu için nerdeyse bütün tenefüsü yemekhanede geçiriyorlardı. Bu yüzden rahat olabilirdik. "Birşey olmaz dikkatli oluruz sen merak etme ablan halleder" dedim. Onlarda gülmekle yetindi.

Saate baktığımızda 10 dakika sonra zilin çalacağını görmüştüm. Mira telefonu çantaya attı ve bize döndü. Kısa bir sohbetin ardından zil çalmıştı. Evet bizim en kısa sohbetimiz 10 dkydı. Daha azı bizi bozar. Diğer dersleri işlemiştik. Artık çıkış saati gelmişti. Son ders zili çalınca dünyanın en mutlu insanı oluyordum nedense. Neden acaba? Kızlarla eşyaları topladık ve aşağıya inmeye başladık. Okulumuzun ayıları merdivenden yuvarlanır gibi indikleri için düşmemeye çalışarak çıkışa geldik ve binayı sonunda terk ettik. Okulun çıkışına doğru yürüyorduk artık.

Çıkışa baktığımda babamı gördüm. Babamın şirketi vardı. Evet tekrardan söylüyorum zengindik ve tekrar evet okul bizimdi. Zenginlik güzel şey vesselam. Babam 1 aylığına Londra'ya gitmişti. Bu yüzden özlemiştim babamı. Hemen babama doğru koştum. Babam her ne kadar hiperaktif bir çocuk veya genç olsamda hep bana ayak uydurmuştu yani Z kuşağı bir baba ve bu sayede gençliğinden gram kaybetmemişti. Yakışıklıydı babam. Beni beklediği için koşuşumu görüp kollarını açmıştı bana. Koşarken yere çakılmasam iyidir. Yüzüm gülerken kollarının arasına girdim.

Kokusunu bile özlemiştim keretanın. Babam iyiki iç sesimi duymuyor. Bir elini saçıma attı. Seviyordum bu adamı. Kollarının arasından çıktım ve yanağını öptüm. Babamda gülümsüyordu artık. Neden beni gördüğünde gülümsemedi bununda hesabı sorulur akşam. Kızlar bu sürede yanımıza ulaşmıştı. Babam onlara bakıp"kızlar nasılsınız"dedi. İkisi beraber "teşekkür ederiz Latif amcacım siz nasılsınız"dediler. Bunlar aynanda konuşmayı seviyorlar. Bazen ikiz olduklarını zannediyorum nasıl yapıyorlarsa artık.

Babam biraz düşünüp gibi yapıp"bu akşam pijama partisimi yapsak"dedi. Evet koskoca iş adamı Latif karasoy pijama partisi yapıcaktı. İnanırmısınız evde kurtlar vadisi kitty pijama takımı bile var.

Kızlar gülümsedi "olur Latif amcacım" dedi Mira. Nil "annemlere bir sorayım" dedi ve biraz ileriye gidip annesini aradı. Babam miraya " sen ailene sormayacakmısın kızım merak etmesinler " dedi. Mira biraz üzgün bir yüzle " bizimkiler beni pek merak etmezler Latif amca işten pek gözlerini kaldırmazlarda. Ben onlara bir mesaj yazarım" dedi.

Nil Konuşması bittiğinde yüzü gülerek döndü ve bize gelirken "izin verdi" diye bağırdı. Deli dolu insanlardık. Öyle egomuz havamız yoktu. Tabi gereken kişiler hariç. Babam "hadi o zaman" diyerek bizi arabaya yönlendirdi.

Arabaya bindiğimizde serhat abiye selam verdim ve kızlarla arkaya oturduk. Babamda öne oturduğunda serhat abi arabayı sürmeye başladı. Babam bize birşeyler soracakken yine telefonu çaldı. Muhtemelen işten aramışlardı. Bu yüzden bizde kızlarla arkada dedikodu yaptık eve gidene kadar.

Eve geldiğimizde abur cuburları içeri taşıdık. Babam diğer ülkelerden poşetlerce abur cubur alıp getirmeyi severdi. Bizse yeni tatlar deneyeceğimiz için sevinir babama bolca teşekkür ederdik. Hemen içeri geçtik poşetleri hızlıca kenera bırakıp odama çıktım. Kızlara giyebilcekleri rahat takımlar ayarladım onlar ben takımları ayarlayana kadar yanıma çıktılar. Evde onlar için misafir odalarımız bile vardı. O kadar önemli ve yakınlardı benim için. Odalarına girip giymeye başladılar bende bir takım giyip aşağı indim ve kendimi kendimi koltuğa attım.

Kızlarda yanıma gelmişti ama babam hala gelmemişti. Bu adam bizden daha çok bakım yapıyor heralde. Yukarı bağırdım "babaaa gelsene hadii" babam benim dediklerimi duymuş olucakki "geliyorum hemen siz birşeyler hazırlayın dedi.

Kızlarla mutfağa geçtik. Ve kocaman tabaklar hazırladık. Tabiki hepsi abur cubur tabaklarıydı. Yanınada buzlu kola koyduk ve içeri taşıdık. Merdivenlerden ses geliyordu. Babam aşşağı iniyordu başkada bir açıklaması olamazdı zaten. Babamı kurtlar vadisi kitty pijamalarıyla görünce kahkahamı tutamadım ama nabayım çok tatlı duruyordu. Her gördüğümde gülesim geliyordu. Babamın kötü bakışlarını görünce kendimi tuttum ve koltuğuma oturdum.

Saat 8 di ama izlediğimiz diziyi bugün bitirecektik o yüzden erken başladık pijama partisine. Izlediğimiz dizi baya güzeldi güneşten kaçmaya çalışan kişiler vardı çünkü güneş insanları öldürüyordu vesayle vesayle neyse bunu bırakalım bakalım bizimkiler ne halde. Dizi bittiğinde saat 1 di. 2. sezonu izlemiştik ve bu genel olarak yer altında geçiyordu.

Babam uyuya kalmış kızlar dizinin sonuna çok sinirlenmişlerdi. Bende yarısında uyuduğum için sonunu anlamaya çalışırken dizi bittiğinde pek birşey anlamamıştım. Ama olsun güzel diziydi. Babamı uyandırıp odasına gönderdim. Umarım merdivenlerden düşmezdi. Çünkü gözleri yarı kapalıydı ve öyle birşey yaşamışlığımız var.

Babam sağ salim odasına girdiğinde tabak ve bardakları mutfağa götürdük. Sabah Nurten teyze gelip toplardı zaten buraları. Nurten teyze evimizin yardımcısıdır bu arada. Anladığınızı varsayıyorum.

Hepimiz yarı açık gözlerle odaya gitmiştik çünkü bizimde uykumuz vardı. Okula git ders yap derken oho çok şey yaşadık yorulacak. Odama girip yatağa yüz üstü attım kendimi bu şekilde uyuyamazdım ama kalkmayada üşeniyordum. Ne olurdu makyajı ve cilt bakımını tek hamlede yapabilseydik En sonunda son kuvvetimle kendimi banyoya attım. En hızlısından yüzümü yıkayıp kremlerimi ve serumlarımı sürdüm ve son kalan enerjimle kendimi yatağa atıp yorganı kafama kadar çektim. Telefonum şarjdaydı.

Uyumak için hazırdım ama sanki birşey eksilkmiş gibi geliyordu. Biraz düşünürken aklıma uygulama indireceğim geldi. Onu unutmuştum. Hemen telefonumu aldım ve WhatsApp'a girdim. Konu haylazlık olunca enerji falan dinlemiyor bu vücut. Mira'yla olan sohbete girip uygulamanın ismini hafızama kazıdım az sonra unutucaktım hızlı olmam lazımdı.

 

ilk bölümü böyle yapalım beğendiyseniz veya beğenmediyseniz lütfen yorum yaparak söylerseniz çok teşekkür ederim oy vermeyi unutmayın seviliyorsunuzzz.

 

Bölüm : 21.09.2025 19:51 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...