12. Bölüm
Anatra Bordò / KANLI BUZ(+13) / 12.BÖLÜM:CESARET GÖSTERİSİ

12.BÖLÜM:CESARET GÖSTERİSİ

Anatra Bordò
anatra_bordo

12.BÖLÜM

 

"Aras sen vurulmuşsun!" dedim panik içinde. Benim panikliğimin tam tersi şekilde Aras sakindi. "Sen iyimisin?" diye sordu. Vurulan oydu ama hala benim iyi olup olmadığımı soruyordu. "Ben iyiyim" dedim. Korumalar etrafımızı çevrelemişti. Ömer yanımıza geldi ve "Aras Bey iyi misiniz?" diye sordu.

 

Aras "İyiyim" dedi. Kolundaki yaraya baktım. Çok derin gözükmüyordu ama kanıyordu. Hemde baya kanıyordu. Kolundan vurulmuştu ama neden bu kadar kanıyordu ki? Bu kadar kanaması normal miydi? "Hastaneye gidelim hemen" dedim. Kurşunlar durmuştu. Mekan anında boşaltılmıştı.

 

Ömere baktım ve "Hadi mekandan çıkıp hastaneye gidelim hemen" dedim. Aras'ın kolundan tuttum ve onunla birlikte mekandan çıkmak için ilerledik. Korumalar etrafımızdaydı. Hemen arabaya bindik. Aras'ın koluna baktım. Kanama devam ediyordu. Ömer'e baktım ve "Bir bez gibi birşey filan varmı?" diye sordum. Ömer kafasını iki yana salladı. Cidden mi ya?

 

"Alt tarafı bir kurşun çok abartmaya gerek yok" diyen Aras'ın sesiyle ona baktım. Adamdaki rahatlık kimsede yok. "Geber o zaman gerizekalı. Ne demek alt tarafı bir kurşun?" dedim. Aras hafifçe sırıttı ve "Karım beni fazla önemsiyor" dedi. Ters bakışlarla ona baktım. "Seni önemsediğim filan yok." dedim. 'Kesin öyledir' der gibi baktı.

 

Şu halde bile benimle uğraşıp uyuzluk yapıyordu ya ben daha birşey demiyorum. Kolunu tutup baktım. Aras elini yavaşça yaranın üzerinden çekti. Evet o kadar önemli bir yara değildi. Derin gözükmüyordu. Elini tekrar yaranın üzerine götürdü.

 

🧊🩸

 

Hastanedeydik. Aras'ın kolunu sarmışlardı. Durumu çokta önemli değilmiş. Hastane yatağında oturmuş bir vaziyette telefonla konuşuyordu. Saldırıyı kimin yaptığını araştırıyordu.

 

Telefon görüşmesi bittiğinde telefonu kapatıp yatağın kenarına koydu. "Daha iyimisiniz Aras Bey?" diye sordum. Bana baktı ve "iyiyim" dedi. Kapının açılmasıyla bakışlarım kapı tarafına döndü. Yusuf gelmişti. "Kardeşim iyimisin?" dedi. Hızla Aras'ın yanına ilerledi. Aras "İyiyim iyiyim" dedi. Yusuf Aras'ın koluna baktıktan sonra bana döndü. "Sen iyimisin yenge?" dedi.

 

"İyiyim" dedim. Saldırı haberi çabuk yayılmıştı anlaşılan Yusuf'un hemen buraya gelmesine göre. Yusuf "Bu nasıl oldu? Kim o şerefsizler?" dedi. Aras fazla düşünceliydi. "Araştırıyoruz" dedi.

 

Onlar konuşurken odadan çıkmak için kapının önünde ilerledim. Aras anında "Nereye?" diye sordu. Ona baktım ve "Kantine inip birşeyler yiyeceğim. Acıktım" dedim. Aras "Hastane yiyeceklerinden yeme. Ömer'e söyle ne istiyorsan dışarıdan alsın" dedi. "Tamam" dedim ve odadan çıktım.

 

Ömer kapıda bekliyordu. "Buyrun Hazal Hanım" diyerek hemen yanıma geldi. "Çiğköfte alsana bana. Yanındada ayran olsun." dedim. Ömer "tamam" dedi. Gitmek için hareketlendiğinde "ömer" dedim. Bana döndü "Aras ne sever? Yani yemek olarak filan" dedim. Ömer bir süre düşündü ve "Zeytinyağlı yaprak sarması" dedi. "Bulabilir misin?" dedim. Ömer kendinden emin bir şekilde "Tabii Hazal Hanım. 15 dakikaya buradayım" dedi.

 

"Tamam ozaman" dedim. Ömer hastane koridorunda ilerledi. Bende odaya döndüm. Yusuf ile Aras benim geldiğimi görünce sustular. Kaşlarımı çattım. Çok gizli birşey mi konuşuyorlardı? Bn gelince sustuklarına göre evet. Telefonum çaldığında bakışlarımı onlardan ayırdım ve cebimden telefonumu çıkarıp baktım. Asya arıyordu. Sanırım haber almıştı. Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

 

"Alo Hazal iyimisin?" dedi telaşla. "İyiyim Asya" dedim. Asya dediğim anda Yusuf'un bakışları bana döndü. Buna ne oluyorsa? Asya "Neredesin sen şuanda yanına geleyim" dedi. "Hastanedeyim ama az sonra eve geçeriz. Sen eve gel" dedim. Asya "tamam aşkım görüşürüz" dedi.

 

"Görüşürüz" diyip telefonu kapattım. Aras yavaştan toparlanmaya başlamıştı. Çantamı koyduğum yerden aldım ve odadan çıktım. Aras ve Yusuf'ta odadan çıktığında Ömer gelmişti. "Gidiyor musunuz?" diye sordu. Elinde yemek poşetleri vardı. Aras "Evet" dedi. Ömer ilerleyip elindeki poşetlerden birisini bana verdi.

 

"Buyrun Hazal Hanım" dedi. Poşeti aldım. Hastanede ilerlemeye devam ettik. Çıkışa geldiğimizde hastanenin önüne birsürü araba olduğunu gördüm. Arabalardan en büyük olanının kapısı açıldığında önden ilerledim ve arabaya bindim. Aras ve Yusuf'ta bindiğinde kapı kapandı. Elimdeki poşeti açtım ve içindeki çiğköfteyi çıkardım. Ayranıda çıkardıktan sonra poşeti kenara koydum.

 

Yusuf ve Aras'ın bakışları bendeydi. "Ne oldu hiçmi yemek yiyen insan görmediniz?" dedim. Sonra tekrar önime döndüm ve çiğköfte dürümünü açtım. Koca bir ısırık aldım. Yemek yemek kadar muhteşem çok az şey biliyorum kesinlikle.

 

Ömer diğer poşetide yanıma bırakmıştı. Dürümümü kenara koydum ve o poşeti Aras'a uzattım. "Buda senin." dedim. Aras poşete baktıktan sonra bana baktı ve "Aç değilim" dedi. Omuz silktim ve "peki" dedim. Onun poşetinide açtım ve içindeki yaprak sarma paketini çıkardım. Paketi açtığımda Yusuf "İkisini birlikte yemeyeceksin inşallah" dedi. Tip bakışlarla ona baktım ve "Yo öyle yiyeceğim" dedim.

 

"Midesizmisin yenge sen?" dedi. Onun dediklerini aldırış etmeden yaprak sarmalardan bir tane aldım ve ağzıma attım. Off buda muhteşemdi.

 

🧊🩸

 

Eve geldiğimizde Aras odasına çıkmak yerine salona geçmişti. Yol boyunca yemeklerin hepsini yemiştim. Yusuf hâlâ çiğköfte ve sarmayı nasıl birlikte yediğime şaşırıyordu. İçeriye Asya girdiğinde ayağa kalktım. Asya "Merhaba" diyerek salona girmişti.

 

Yanıma geldiğinde sarıldık. "Hoşgeldin" dediğimde "Hoşbuldum" dedi. Aras'a baktı ve "Geçmiş olsun enişte" dediğinde tip bakışlarla Asya'ya baktım. Enişte ne be? Ne eniştesi? Asya boş koltuklardan birisine oturdu.

 

Asya "olay nasıl oldu?" diye bir soru sordu. Aras ile birbirimize baktık. Yusuf olay yerinde olmamasına rağmen konuya hakimdi. Anlatmaya başladı. "Bunlar dışarı çıkmışlar bir kafeye oturup birşeyler yiyip içmek istemişler. Sonra saldırı olmuş işte" dedi. Anlatım biçimine bak. Asya "Anladım" dedi.

 

Eda ve Sarp salona girdiler ve anında Aras'ın yanına gittiler. Eda telaşla "Abi iyimisin?" dedi. Aras "iyiyim" dedi. Merak ettiğim birşey vardı. Bunu kim yapmıştı? Aras'a baktım ve "Saldırganları buldun mu?" diye sordum. Aras anında bana döndü. "Buldum" dedi. "Kim?" diye sordum.

 

Aras geçiştirerek "boşver" dedi. "Kim" diyerek sorumu tekrarladım. Aras yine "boşver" dedi. Burada uzatmayacaktım ama illaki öğrenecektim. Asya "Ben biliyorum" dediğinde hepimiz ona baktık. Asya bana baktı ve "Amcam" dedi. Ne! "Babam mı?" diye saçma bir soru sordum. Asya onaylar şekilde kafasını salladı.

 

Babam bunu nasıl yapardı? Eminim ki o kafede benimde olduğumu biliyordur. Ona rağmen babam bunu nasıl yapardı? Salonu sessizlik kaplamıştı. Yerimden kalktım ve Aras'ın karşısına geçtim. "Bana birkaç koruma lazım" dedim. Aras kaşlarını çattı. "Neden?" diye sordu.

 

"Biryere gideceğim" dedim. Aras nereye gideceğimi tahmin etmiş olacak ki "Tamam ama dikkat et" dedi. İzin vermesine şaşırmıştım. Normalde bu kadar kolay izin vermezdi. "Tamam" dedim ve salondan ayrıldım. Evden çıktıktan sonra bahçedeki korumalara baktım.

 

Ömer yanıma geldiğinde "yanına 10 adam daha al biryere gideceğiz" dedim. Ömer "tamam Hazal Hanım" dedi. Hadi bakalım Adnan bey banada saldır.

 

🧊🩸

 

Malikanenin önüne geldiğimizde arabadan indim. Ömer iki adım arkamda duruyordu. Bahçede ilerledim ve evin tam önünde durdum. Ömer'e elimi uzattım ve "Silahını ver" dedim. Ömer tereddüt etsede elini beline attı ve çıkardığı silahı avucuma bıraktı.

 

Silahı kavradım ve tetiği çekip havaya ateş ettim. Anında bahçeye korumalar yığılmıştı. Birkaç dakika sonra evin kapıları açıldı ve önce babam onun ardından da Kerem, Başak ve Simay çıktı. Babam ters bakışlarla bana baktı ve "Ne oluyor burada?" dedi.

 

Asla korkmadan silahı ona doğrulttum ve dik bir şekilde "Onu sen söyleyeceksin Adnan Bey. Hayırdır ne oluyor?" dedim. Babam birkaç adım atıp tam karşımda durdu. "Sen ne yaptığını zannediyorsun?" dedi. Güldüm. "Çok iyi birşey yaptığımı düşünüyorum Adnan Bey. Sence?" dedim. Simay arkadan "Çıldırmış bu" dedi. Bakışlarım ona döndü.

 

Ardından tekrar babama döndüm ve "Kocama sıkmak fazlasıyla bir cesaret gösterisi" dedim. Önce silaha sonra tekrar babama baktım ve "Cesaretinizi kutluyorum Adnan Bey ama benim kutlama şeklim biraz farklıdır" dedim ve tetiği çektiğim gibi babamın kolunu hedef aldım ve ateş ettim. Babam anında acıyla kolunu tuttu.

 

Korumalar silahlarını çıkarıp bana doğrultruğunda bahçeden araba sesleri geldi. Arkamı döndüğümde Aras ve Yusuf'un geldiğini gördüm. Yine peşimdeydi. Yusuf "Eğlenceyi kaçırdık mı?" dediğinde "Biraz" diye cevapladım. Aras birkaç adımda yanıma geldi.

 

"Bakıyorumda zaten yapacağım şeyi karım yapmış" dedi. Babam sinirle ikimize baktı "Ecelin olacak adamın yanındamı duracaksın?" dedi. Belkide o adamın eceli ben olacaktım? "Senin yanında olmaktansa evet" dedim. Başak Hanım öne atıldı ve "Sen tam bir orospu olmuşsun" dedi. Ona baktım. Birkaç adım atıp karşısına geçtim.

 

"Başak sen canını seviyorsundur diye düşünüyorum" dedim. Başak hafif tırsmıştı. "Beni tehdit mi ediyorsun?" dedi. "Evet. Bir sakıncasımı var?" dedim. Kerem lafa girdi ve "Bu cesaret nereden Hazal?" dedi. Bakışlarımk Başak'tan ayırdım ve Kerem'e baktım. Cevap verme gereksinimi görmedim.

 

Aras"Kısasa kısas." dedi. Onun yanına gittiğimde elimi tuttu. Arkamızı dönüp rahat bir şekilde ilerledik. Babam arkamızdan bağırıyordu. "Bu yaptığınız yanınıza kalmayacak" dedi.

 

Kalmazdı. Babamı tanıyordum. İllaki bize zarar vermeye çalışacaktı ama onu yaptıklarıda yanına kalmazdı.

 

Selamm

Bölüm nasıldı?

Hazal'dan bir şov okuduk resmen.

Yeni bölümde görüşmek üzere🖤

 

 

Bölüm : 12.08.2025 23:56 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...