20. Bölüm
Anatra Bordò / KANLI BUZ(+13) / 19.BÖLÜM:AYRI KALPLER

19.BÖLÜM:AYRI KALPLER

Anatra Bordò
anatra_bordo

19.BÖLÜM

 

”Ayrı kalpler, aynı düşünceler”

 

1 hafta. Tam 1 haftadır insanlardan uzak bana ait olan evlerden birinde yaşıyordum. Gayette rahattım. Herkesten uzaklaşmak okadar iyi geliyorduki. Gerçekten sonsuza kadar böyle yaşayabilirdim hiç sorun değil.

 

Tek konuştuğum kişi Asya'ydı. Duyduğuma göre babam bana devrettiği servetini almaya çalışıyormuş. Vermeyecektim. O Başak ve çocuklarına tek bir kuruş dahi bırakmayacaktım. Haketmiyorlardı. O çocuklar babamın öz çocuğu dahi değilken mirasta hak sahibi olmalar çok saçma olurdu. Onlara kalan %25'lik bölüm onlara yeterdi. Fazlaydı aslına ama neyse.

 

Aras'a gelirsek, işleri dahada iyi gidiyormuş. Babamla çekişmeleri devam ediyordu. Birkaç gün önce Aras'ta tıpkı babamın yaptığı gibi bir saldırı yapmış. Ben aralarından çekilmiştim. Ne yaparlarsa yapsınlar. Artık pekte umurumda değildi. Hatta Aras'ın babamı öldürmesi işime gelirdi. Fakat bu seferde sıra bana gelirdi. Onlara sonsuz bir savaşa davet ediyorum. Mümkünse benden uzak olsunlar.

 

Öpüşmenizi daha doğrusu onun beni öpmesi hâlâ aklımdaydı. Yüksek ihtimalle ölene kadar unutmayacağım bir andı. Bana göre zaman durmuştu. Aras o zaman ne düşünmüştü hiçbir fikrim yok. Beni öperken ne kafasından geçmişti? Bunu çok merak ediyordum. Boşanacaktık. Bir hafta sonra İtalya'ya dönecektim. Boşandıktan sonra.

 

Boşanma davasını ben açmıştım. Babamla uğraşmaktan ona vakti kalmaz diye düşündüm. Anlaşmalı boşanma yapacaktık. Anlaşma şartları oldukça basitti. Sadece ek olarak tek bir şey eklemiştim.

 

”Taraflar birbirinin karşılarına bir daha çıkmayacaktır." evet böyle bir madde eklemiştim. Birdaha yüzünü dahi görmek istemiyordum.

 

🧊🩸

 

Aras. 

 

Herşey bir anda gelişmişti. Onu bir anda öpmüştüm.

Karım tarafından bir anda terkedilmiştim. Ne olduğunu anlamadan, bilmeden. Dediğim gibi herşey bir anda olmuştu. Adnan'ı yıkmanın bir yolu vardı ama o yolda bende dik duramazdım.

 

Kısa sürede hiçkimseye bu kadar bağlanmazdım. Ama o başkaydı. Bambaşka bir kişiydi. Hiçkimse gibi değildi. Bazen onunla keşke başka şartlar altında tanışsaydık diyorum. Keşke herşey bambaşka olsaydı.

 

Şimdi yerini biliyordum ama rahatsız etmek istemiyordum. Beni istemeyen bir kadını zorla yanımda tutamazdım. Artık benden gitmesine izin vermiştim. Bana boşanma davası açmıştı. Boşanmayacaktım. Bir kere kafama koydum. Boşanmayacağım.

 

🧊🩸

 

Hazal.

 

Tek yaşamak herşeyden daha güzeldi. Gerçekten tek olmak bazen en iyisiydi. Odamdaki balkondan dışarıya baktım. Yıldızlı gökyüzü fazla güzeldi. Geceyi seviyordum.

 

Sessiz, sakin, karanlık...

 

Gece;insanların kendini bulduğu zamandır. Karanlık gökyüzüne bakarken düşünür. Düşündükçe kendini bulur. Aradıkça derine iner.

 

Düşündüm. Derince düşündüm. Çıkmaz yol aradım ama bulamadım. Yoktu. İşin sonunda kan vardı. O kan illaki akmak zorundaydı. Acaba Aras ne düşünüyordu? Çok merak ediyordum. Hâlâ beni öldürmek istiyor muydu? Bu nasıl soru Hazal? Tabiiki de hâlâ istiyor. Onun tek düşündüğü ölüm. Başka birşey değil.

 

Her vakitte babamı ve beni vakti geldiğinde öldüreceğini söylüyordu. Bu adamdan ne baklenirki?

 

Hiçbirşey.

 

🧊🩸

 

Balkonda elimdeki sigara ile oturuyordum. Normalde içmezdim ama bu sıralar ihtiyacım var gibiydi. Telefonum çaldığında baktım. Günlerdir bana ulaşamayan annem arıyordu. Bu sanırım 51. Aramasıydı. Telefonu elime alıp açtım. "Efendim anne" dedim. Annem bağırarak "Hazal sen ne yapıyorsun? Kaç gündür sana ulaşmaya çalışıyorum. O telefonu niye açmıyorsun? Öyle korktum ki sana birşey oldu diye. Neredesin sen?" dedi arkamı arkaya. Bağırması beni rahatsız ettiği için yüzümü buluşturdum.

 

"Anne" dediğimde sakin bir ses tonuyla "Efendim benim güzel kızım" dedi. Bu kadının bu hallerine aşıktım. "Öncelikle sakin ol" dedim. Annem "Sakinim güzelim" dedi. "Annecim iyiyim. Birkaç gün kafa dinlemek istedim bu nedenle telefonları açmadım." dedim. Annem "bana bak o baban birşey yapmadı değil mi?" dedi. Yüzüm anında soldu. Ne yapmadıki anne?

 

"Yok o bana ne yapabilirki annecim" dedim. Annem umarım birşeyler sezmemiştir. "Hazal bana bak doğru söyle bana" dedi. Şüpheleniyordu. Ona gerçeği söyleyemezdim. Aras'ın bir gün benide öldüreceğini diyemezdim. Babam yüzünden bu hallere düştüğümü söyleyemezdim. Annem daha Aras'ı dahi bilmiyordu. Ondan çok şey saklamıştım.

 

Öğrendiğinde bu kadar çok şeyi ona anlattığım için eminim bana çok kızardı. Belkide birdaha konuşmazdı benimle? Bilmiyorum...

 

 

"Anne cidden hiçbirşey yok" dedim. Ne kadar inandırıcıydım? Hiç. Annem çok zorlamadı. "Pekala öyle olsun ama birşey olursa ilk koşacağın kişi benim Hazal. Biliyorsun." dedi. Öyleydi. Annem babamı terk etmişti. Beni değil. Babamı neden terkettiğini hiç ögrenemedim. Söylemedi bende konusunu açmadım.

 

"Biliyorum annecim" dedim. Annem "tamam güzelim iyi geceler. Kendine dikkat et. Aradığımdada o telefonu aç" dedi. "Tamam anne sanada iyi geceler" dedim ve telefonu kapattım. Off. Cidden off. Yok olayım vallahi yok olayım ya.

 

🧊🩸

 

Aras. 

 

Şirkette işlerle ilgilendikten sonra odama geçtim. İşler iyi ilerliyordu. İlerleyip koltuğuma oturdum ve başımı geriye yasladım. Tavana bakıp düşündüm. Düşünmediğim vakit iş zamanlarıydı. İşime odaklanmam gerekiyordu.

 

Adnan işi fazla uzamıştı. Artık kısa kesme vakti gelmişti. Yapacağım şey basit değildi ama yapmak zorundaydım. Eğer yapmazsam ben gömülürdüm.

 

Adnan'ı ardındanda ailesinden geriye kalan herkesi öldürecektim. Hazal haricinde diğerleri sikimde değildi. O bu hikayede suçsuzken ölen tek kişi olacaktı.

 

Suçsuzdu.

 

Ben suçsuz bir kadını öldürecektim.

 

Daha benimle niçin evlendiğini bile bilmiyordu. Çok kez sormuştu fakat hiç cevaplamamıştım. İstemedim.

 

Yarın herşey hallolacaktı. Bu dava birdaha hiç açılmamak üzere kapanacaktı. Önce Adnan ve ailesi ardındanda kızı. Şimdi yapmazsam birdaha hiç yapamayacaktım.

 

🧊🩸

 

Yazarın anlatımıyla;

 

O gece Aras ve Hazal derince düşüncelerde boğuldular. Düşünceler yakındı ama birbirlerini kurtaramadılar.

 

Kalpler birbiri için atarken onlar ölümden bahsediyorlardı.

 

Kalpte dahi kan var...

 

Aras istemedi, Hazal istemedi. İkiside bu şekilde olmayı istemedi. Aras Hazal'ı öldürmeyi kafasına koymuştu bir kere. Hazal ise o ölümde tek olmayacaktı. Eğer giderse yanında da birilerini götürürdü.

 

Aras Hazal'ı bırakmayı cidden kafasına koymuştu. Yapacaktı. Bunu yapabilecek cesareti vardı.

 

Hazal ne yapacaktı? Öylece durup o silahtan çıkacak kurşunumu bekleyecekti?

 

Bu ikisi ne yapacaktı?

 

Kafalar karşıktı. Bir son yazılacaktı ama nasıl? Nasıl olacaktı?

 

Yeni bölümde görüşmek üzere🖤

 

 

 

Bölüm : 03.09.2025 12:01 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...