1. Bölüm
Anatra Bordò / KANLI BUZ(+13) / 1.BÖLÜM:İTALYA'DAN İSTANBUL'A

1.BÖLÜM:İTALYA'DAN İSTANBUL'A

Anatra Bordò
anatra_bordo

1.BÖLÜM

 

Elimdeki bardak ile evimin balkonuna çıktım. İtalya sokaklarına göz gezdirdim. Güzel bir şehirde yaşıyorum. İtalya en sevdiğim ülkelerden birisiydi ve ben yaklaşık 10 yıldır burada yaşıyordum. Şehri ezberlemiştim resmen.

 

Binanın en üst katında oturuyordum. Yaz aylarında olmamıza rağmen rüzgar sert esiyordu. Sert rüzgar yüzüme çarpıyor ve perçemlerimi dağıtıyordu. Gözüme giren perçemimi elimle düzelttim. "Senin gibi perçemi sikeyim" diye söylendim.

 

Caddeden arabalar geçiyordu. Hava yavaştan karamaya başlamıştı. Elimdeki bardağa baktım. Ve içindeki kahveden bir yudum aldım. Sıcak kahve içimi ısıtmıştı. Kahve kesinlikle favori içeceğimdi. Damağımda muhteşem bir tat bırakıyordu. Kahveyi ve kahve aromalı yiyeceklere bayılıyordum.

 

Bardaktan bir yudum daha aldım ve başımı kaldırıp gökyüzüne baktım. Hafifçe koyulaşan gökyüzündeki bulutlar kayboluyor ve yerini yıldızlara bırakıyordu. Güneş ortadan kaybolmaya başlamıştı. Gökyüzünü izlemeyi bıraktım ve bardaktan bir yudum daha aldıktan sonra içeriye doğru ilerledim. Balkon kapısının önündeki perdeyi kenara çektim ve içeri girdim.

 

Elimdeki bardağı salondaki sehpanın üzerine bıraktım ve daha deminden koltuğa fırlattığım telefonu elime aldım. Ekranımı açıp bildirim gelip gelmediğine baktım. Kuzenim olan salaktan birsürü mesaj gelmişti. Mesajlara girdim ve Asya'nın attığı mesajlara tek tek baktım.

 

"Hazallll"

 

"Dedikodu var Hazallll"

 

"Kızım baksanaaa"

 

"Hazallll"

 

Harfleri uzatmak hoşuna gidiyordu. Klavyemde birşeyler yazdım ve gönderdim.

 

"Ne oldu Asya?"

 

Mesajlaşırken ciddi olan biriydim. Klavye hatalarına aşırı dikkat ederdim. Asya anında çevrimiçi oldu. Yazıyordu.

 

"Tarık beni aldatmışşşş. İnanabiliyor musun beni ya beni. Hazal benim gibi bir kadını"

 

Tarık Hazal'ın yaklaşık 3 aydır çıktığı bir gavattı. Yalan değil ciddi ciddi gavatın tekiydi. Hatta birazda gay gibiydi ama işte benim salak kuzenimin ayran gönlü çalkantılı bir halde olduğu için...

 

"Asya sen zaten birden fazla kişiyle flört ederek onu aldatmıyormuydun? Ayrıca çocukta birsürü kişiyle flörtleşiyordu onlara birşey demiyordun." diye yazıp gönderdim.

 

Asya mesajımı okuduktan sonra beni aramıştı. Telefonu açıp kulağıma götürdüm. Asya "Yani tamam belki birazcık, minicik, küçücük haklı olabilirsin ama bu seferki farklı" dedi. Eminim çok farklıdır. "Bu sefer kızla yatmış. Ya benimle bile doğru düzgün öpüşmezken gitmiş kızla yatmış" dedi.

 

Erkekler işte. Ne beklersin ki. Ciddi ciddi hiç sevmiyordum. Benimde fazlasıyla sevgilim olmuştu ama hiçbirine aşık olmadım. Amacım sadece vakit geçirmekti. Salak bir cinsti.

 

"Üff Asya saçmalama ya. Zaten gavatın tekiydi siktir et" dedim. Asya beni dinledikten sonra "Yani öyleydi evet ama yakışıklıydı" dedi. Asya birazda erkeklerle tipi için sevgili oluyordu. Tip Asya için önemliydi. "Nedense sikik erkekler hep yakışıklı oluyor." dedim. Ciddende öyleydi. Yakışıklı erkeklerde bir boklar vardı. Yani bu benim düşüncemdi ama bence haklıydım. Herkes kendini haklı görür zaten.

 

"Aman neyse senin dediğin gibi siktir edelim" dedi. Bu kızın boşvermişliğine hayrandım. "Asya benim sana söylemem gereken birşey var" dedim. Asya meraklı bir sesle "Ne?" diye sordu. Derin bir nefes alıp verdim. "Türkiye'ye dönüyorum" dediğimde karşı tarafta uzun bir sessizlik oluştu. Benden beklenmeyen birşeydi bu. 10 yıldır yırt dışında yaşıyordum ve hiç Türkiye'ye gitmemiştim.

 

Uzun zaman sonra ilk defa Türkiye topraklarına ayak basacaktım. "Hazal neden?" diye sordu. Uzun zaman sonra Türkiye'ye dönmemin geçerli bir sebebi olmalıydı. "Babam ile ilgili işler" dediğimde Asya anlamıştı. Bu nedenle sustu.

 

"Ne zaman geleceksin peki?" diye sordu. Uçağım yarındı. "Yarın" dedim. Asya fazlasıyla şaşırmıştı. Aniden Türkiye'ye dönmem hayra alamet değildi.

 

"Bak bunu sadece sen biliyorsun. Başka hiçkimseye hiçbirşey söyleme" dedim. Asya onaylar bir mırıltı çıkarı ve "tamam" dedi. "Ben şimdi kapatıyorum. Akşam yemeği için çağırıyorlar. Öptüm güzelim" dediğinde hafif tebessüm ettim ve "Bende öptüm" dedim. Telefonu kulağımdan çektim ve kapattım. Derince nefes alıp verdim.

 

Türkiye'ye dönmek için heyecanlıydım. Telefonu sehpanın üzerine koydum ve koltuğa oturdum. Koltuğa iyice yayıldım ve kafamı kaldırıp tavana baktım. Düşündüm. Derin derin yapacaklarımı düşündüm.

 

🧊🩸

 

Üzerimdeki örtüyü fırlatırcasına üzerimden uzaklaştırdım. Zaten hava çok sıcaktı birde örtü yakıyordu. Yatakta sırt üstü döndüm. Saçlarım yüzüme dağılmıştı. Ellerimle saçlarımı kenara çektim. Gözlerimi açtığımda beyaz tavanla göz göze geldim. Yatağımın yanındaki telefonumu aldım ve açtım. Saat 08.43'tü. Üff daha çok erken.

 

Bugün Türkiye'ye gidiyordum. Yalan yok aşırı heyecanlıydım. Yatağımdan kalktım ve ayaklarımı aşağı sarkıttım. Yatağımın yanındaki terlikleri ayağıma giydikten sonra ayağa kalktım. Evi dün sabah temizlemiştim. Temizliği seviyordum. Yani birazcık temizlik hastası olabilirdim.

 

Dolabıma doğru ilerledim. Dolabımın kapağını açtım. Üzerime beyaz bir sporcu atleti giydim. Onun altına bol rahat bir eşofman giydim. Rahat kombinleri seviyordum ama yalnızken. Normalde dışarı çıkarken bu tip kombinler giymezdim. Genelde şık olmayı seviyordum.

 

Üzerimi giyindikten sonra saçımı sıkıca bağlamak için kafamı öne eğdim. Saçlarım öne düştüğünde tek tek toplamaya başladım. Saçlarımı elimde topladıktan sonra bileğimdeki toka ile bağladım. Boynum ve kollarım ağrımıştı. Kafamı kaldırıp karşımdaki aynadan kendime baktım. Güzel bir şekilde saçımı toplamıştım.

 

Üzerimi düzelttikten sonra yatağımı toplamak için ilerledim. Yatağımı topladıktan sonra odamdan çıktım ve mutfağa ilerledim. Sabahları çok iştahım olmuyordu. Telefonum çaldığında baktım. Asya arıyordu. Telefonu açıp kulağıma götürdüm ve konuştum.

 

"Ne oldu?" diye sordum. Asya "Ne zaman geliyorsun?" diye sordu. Aşırı meraklı, sabırsız bir kuzenim vardı. "Bugün saat ikide binicem uçağa. Akşam saat 5 gibi orada olurum." dedim. Telefonu kulağıma yasladım ve buzdolabını açtım. İçinden bir sandviç çıkardım. Sandviçi tezgahın üzerine bıraktıktan sonra dolabı kapattım.

 

Asya "Hazal almaya geleyim mi seni?" diye sordu. Bunu istemiyordum. Babamın geldiğimden haberi olabilirdi. "Yok gelme. Ben İstanbul'a geldiğimde senden evinin adresini isterim." dedim. Asya kabul etmişi. "Tamam" dedi. "Şimdi güzel kuzenim kahvaltı yapacağım. Başka bir diyeceğin yoksa kapatıyorum" dedim. Asya "Afiyet olsun sana. Hadi görüşürüz" dedi ve kapattı.

 

Bende kendime bir kahve hazırladım. Masaya oturdum ve sandviçi yemeye başladım. Telefonumda sosyal medyaya bakıyordum. Ünlülerin saçma sapan haberleri önüme düşüyordu sürekli. Şahsen ben bir ünlü olsam magazincileri döverdim. Salak gibi her gittiğim mekanda karşıma çıkmaları sinirimi bozardı. Allah'tan tanınan birisi değilim.

 

Gerçi babam sağolsun bir dönem bende gündemdeydim. Babam Türkiye'nin karanlık tarafındaki bir iş adamı. İş adamı kılığında bir mafyanın kızıydım. Eğer Türkiye'ye gidersem eminimki gündemde kısa bir süre yer edinecektim. Çokta sıkıntı değildi bu benim için. Başıma birşey gelmeden işlerimi halledip tekrar İtalya'ya dönecektim.

 

🧊🩸

 

Uçağın kalkmasını bekliyordum. Telefonumu açıp Asya'ya mesaj attım.

 

"Uçağa bindim. Yaklaşık 3 saat sonra yanındayım:)"

 

Mesajımı kısa sürede görmüştü. Oda yazmaya başladı.

 

"Gelde gündemi karıştıralım😁"

 

Salaktı. İşi gücü ortalığı karıştırmaktı. Kuzenim bir avukattı ve birçok mafyanın davasına bakıyordu. Cemiyette tanınan bir avukattı. Bende işlerimde onu kullanacaktım. Planlarımda bu vardı.

 

"Gündemle ilgilenmiyorum maalesef"

 

Yazdım. Salak saçma insanların olduğu bir ortam beni çok ilgilendirmez. Mafya ailelerinin saçma sapan olayları fazlasıyla ilgi çekiyordu. Sürekli bir yarış içindeler. Saçma. Uçak kalkışa geçtiğinde telefonumu kapattım. Başımı koltuğa yasladım ve uçak penceresinden dışarı baktım. Uçağa binince üzerime bir ağırlık çöküyordu resmen.

 

🧊🩸

 

Valizimi aldım ve havalimanında ilerledim. Selam İstanbul! Yıllar önce seni bırakmıştım... Bak geri döndüm. Yıllar önce karamsar ve çekingen bir kızken şimdi güçlü bir kadınım.

 

Havalimanında dikkatimi çeken şey birsürü siyah arabanın olmasıydı. Bindiğim uçakta cumhurbaşkanı vardıda benimmi haberim yoktu. Etrafımdaki herkes yavaştan dağılmaya başlamıştı. Belliki önemli birisi buradaydı. Bende kenara çekilmek için ilerledim.

 

Birsürü takım elbiseli adamlar vardı. Bunlar korumaydı. Yemin etsene Hazal. Tövbe tövbe ya. Bu kadar önemli olan kişi kimdi aşırı merak etmiştim. Burada tahmini 10 araba vardı. Her arabada 4 kişi olduğunu varsayarsak 40 kişi kim için buradaydı?

 

Kafamdaki soruları bir kenara bıraktım. Bavulumu sürükleyerek yürümeye devam ettim. Bakışlarım korumalardaydı. Harakete geçtiklerinde merakla onlara bakmaya devam ettim.

 

O esnada arkadan birisi bana yaklaşında arkama dönmek istedim ama dönemeden ağzıma kapatılan peçeteyle öylece kaldım. Peçeteyi tutan eli itmeye çalıştım ama başaramadım. Gözlerim kararmaya başlamıştı. Bir anda gözlerimi kapattım.

 

10 araba, 40 kişi benim için gelmişti...

 

Peki Neden?

 

İlk bölüm ile karşınızdayım. AŞKIN KANUNU ve bu kitapta yoğunlaşacağım. AY'DAKİ FIRTINA askıya alındı. Hepsini bir arada idare edemiyorum maalesef. Birde ben uzun BM kimler yazan bir insanım bu nedenle vakit kalmıyor.

Bu kitabın bölümlerini kısa tutuyorum. Kısa ve daha fazla bölüm iyidir:)

Evet bölüm eleştiri yorumlarını alayım...

​​​​​​Bir sonraki bölümde görüşmek üzere🖤

 

​​​​​​

 

​​​​

Bölüm : 31.07.2025 03:05 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...