23. Bölüm
Anatra Bordò / KANLI BUZ(+13) / 22.BÖLÜM:YENİ YAŞAM

22.BÖLÜM:YENİ YAŞAM

Anatra Bordò
anatra_bordo

22.BÖLÜM

 

5 Ay Sonra...

 

Yeni hayatıma alışmaya başlamıştım. Olan olayların ardından yaklaşık 5 ay gibi bir süre geçmişti. Mehtap ve Nilüfer yanımdaydılar. Asya'nın Türkiye'de işleri olduğu için Türkiye'ye dönmüştü fakat sürekli arıyordu.

 

Annem ise bana aşırı dikkat ediyordu. Aynı zamanda Aras'ın peşine düşmüştü. Hatta Nilüfer ve Mehtap'ta onunla birlikteydi. Bende onlarlaydım. Aras'ı gördüğümüz ilk yerde öldürme gibi bir planımız yoktu. Benim aklımda daha iyi şeyler vardı. Henüz planlarımı onlara söylemedim ama en yakın zamanda söyleyeceğim.

 

Buarda 2 ay öncesinde kurşun izinin olduğu yere dövme yaptırdım. Daha önceden dediğim gibi düğüm dövmesini yaptırmıştım. Beklediğimden güzel olmuştu.

 

Bir diğer haber ise boşanmıştık. Evet evet cidden boşanmıştık. Davaya gitmedim. Vekaleti avukatıma verdim ve o halletti. Yani gerçekten kurtulmuştum. Boşandığımızda hiçbirşey hissetmedim. Saçma bir evliliğin bitişi hakkında ne hissedebilirim ki? Evet kısa sürelik Dağhan olma serüvenim bitmişti. Sevmemiştim zaten ve kendimi asla onlara ait hissetmedim.

 

🧊🩸

 

Masada Mehtap, Nilüfer, annem ve ben oturuyorduk. Aras Savaş Dağhan'ı nasıl bitireceğimiz hakkında konuşuyorduk. Kafam çok karışıktı. Hemen karşısına çıkmak istemiyordum. Bu zamanlarda yüzünü görmek benim için pek iyi olmayacaktı.

 

Biraz zaman geçtikten sonra karşısına muhteşem bir şekilde çıkacaktım. Hiç düşünemeyeceği bir şekilde.

 

Mehtap "Biz bu adamı direkt öldürsek? Yani bunu yapabiliriz" dedi. Nilüfer ona karşılık "Adam koskoca mafya. Biz onu nasıl öldürelim?" dedi. Asya ise "Bunu yapabilecek güçte birileri buluruz" dedi. Annem "Var" dedi. Hepimiz ona baktık. "Bunu yapabilecek güçte tek bir kişi var" dedi. Kaşlarımı çattım. Kimdi? Öyle biri varsa ben niye bilmiyorum?

 

Annem bana bakarak "Deden" dedi. Dedem. Akif Şahinkaya. Evet oda bu alemdeydi ve bilinen saygı duyulan bir adamdı. Ayrıca dedem ile aram çok iyi. Yani istesem hemen bu gece Aras'ı öldürürdü. Fakat iş çok büyürdü. "Anne dedem fazla büyütmez mi?" diye sordum.

 

Annem "Ne demek büyütmezmi?" dedi ve ardından "Mesele fazlasıyla büyütülecek bir mevzu Hazal" dedi. Sustum. Asya'ya baktım. Uzun süredir Yusuf ile görüşüyordu. Bunu biliyordum. "Asya sen Yusuf ile görüşüyorsun değil mi?" dedim. Asya'nın yüzü anında kireç rengine döndü.

 

"Evet fakat ne alâka?" dedi. Mehtap planımı anlamış olacakki "Mantıklı" diyerek planı iyi buldu. Asya anlamamış gözlerle bana baktı. "Ajan, muhbir filanmı olacak" diyen kişi Nilüfer'di. Asya "Ne yani Yusuf'la konuşup ağzından filan lafmı alıcam? İyide bu ne işe yarayacak ki?" dedi. Yapmak istemiyordu. Bunu farkeder etmez "Neyse bencede işe yaramaz" dedim.

 

Annem "Peki ne yapacağız?" diye sorunca anında aklıma başka bir fikir geldi. Aras benden canımı alacaktı ama alamadı. Peki ya bende ondan canını alırsam? Canı gibi gördüğü birisini ondan alırsam ne olurdu? Bence şahane olurdu. Bizimkilere baktım ve "Eda Dağhan" dedim.

 

Anlamaz gözlerle bana bakıyorlardı. "Eda Dağhan'ı kaçıracağız ama hemen şimdi değil. Ondan önce Aras ile yüz yüze gelmem lâzım." dedim. Dediklerimi mantıklı bulmuş gibilerdi. Mehtap "Biz ondan kardeşini alırsak oda boş durmaz" dedi. Evet doğru söylüyordu. Eğer başka birşey yaparsa bir diğer kardeşi olan Sarp vardı. Onlara erişmek kolay olmazdı belki ama en etki bırakacak darbelerden birisi olurdu.

 

Önceliğimiz Eda Dağhan. Mehtap'a baktım ve "Sen bir süre Eda'yı takip et. Ne yapıyor, kiminle takılıyor, hangi saatlerde dışarıda filan bunları bul." dedim.

 

Mehtap "Tamamdır" dedi. Asya'ya baktım ve "Asya Yusuf olurda beni sorarsa çok birşey söyleme. Hatta durumumun kötü olduğundan filan bahset. Psikolojimin bozuk olduğunu filan söyle" dedim. Asya kafasını onaylar şekilde salladı ve "tamam" dedi.

 

Nilüfer'e baktım ve "Nilüfer Aras'ın çok yakın bir koruması var. Ömer. Sende o adamı takibe al." dedim. Nilüfer biraz sorgulasada "tamam" diyerek kabullendi.

 

Son olarak anneme baktım. "Annecim olanlardan dedeme bahset. Herşeyi bilsin. Biz Aras'ın ailesini dağıtırken dedemde işlerini dağıtsın." dedim.

 

Bende en sonunda kendisini dağıtacağım.

 

Acımadan onu bitireceğim.

 

🧊🩸

 

Yazarın Anlatımıyla;

 

5 Ay olmuştu. Aras'ın büyük pişmanlığının üzerinden tam olarak 5 ay geçmişti. Aras işlerine fazlasıyla yönelmişti. İşleri iyi ilerledikçe dahada güçleniyordu.

 

Hazal ile boşanmıştı. Cemiyet tarafından fazlasıyla ilgi çeken bir konu üzerine Aras çokta düşünmemişti. Biten birşeyi daha fazla düşünmek aptallık olurdu.

 

Odasında önündekü dosyalarla ilgilenirken kapısı çaldı. Dosyalara bakmaya devam ederken "Gir" dedi. Kapı açıldı ve içeriye Yusuf girdi. Yusuf içeri girer girmez kafasını işe gömmüş bir Aras görmekten bıkmış bir ifadeyle ilerledi. Masanın önündeki koltuklardan birine oturdu. Aras Yusuf'a bakmadan işleriyle ilgilenmeye devam ediyordu.

 

"Aras bey müsaitseniz bir yüzümüze bakın bari" dediğinde Aras kafasını hiç kaldırmadan "Değilim" diyerek net bir cevap verdi. Yusuf "Lan oğlum iş kaçmıyor ama ben kaçarım. Kaldır lan şu kafanı!" diye sitem etti.

 

Aras hâlâ önündeki kağıtlarla ilgileniyordu. Yusuf "Hazal hakkında sana önemli bir şey diyeceğim" dedi. Aras'ın önündeki kağıda uzanan eli durdu. Kafasını anında kaldırıp Yusuf'a baktı.

 

Yusuf "Dedesi Akif Şahinkaya torununa olanları filan öğrenmiş seninle konuşmak istiyor. Birde artık Durukan Holding'in yeni sahibi Hazal Durukan." dedi. Aras ilk duyduğuna şaşırmamıştı fakat ikinci duyduğuna fazlasıyla şaşırmıştı. Adnan'ın üvey oğlu Kerem vardı fakat soyadı Durukan değildi. Tek veliaht Hazal'dı.

 

"Akif bey ne zaman isterse konuşuruz onda sıkıntı yok. Durukan holding konusuna gelirsek şuanda neredeyse batışta olduğunu herkes biliyor. Hazal tecrübesiz. O holdingi toplayabileceğini düşünmüyorum" dedi. Bu sözleri fazlasıyla kendinden emin bir şekilde söylemişti.

 

Yusuf "Valla bencede işleri toparlayamaz ama eğer destek alırsa herşeyi düzene sokar" dedi. Aras kaşlarını çatarak Yusuf'a baktı. "Akif Şahinkaya. Her nekadar damadından nefret ediyor olsada torununu destekler" dedi. Aras bu sözleri mantıklı bulmuştu. Yusuf haklıydı.

 

Akif bey torununa gereken desteği verecek kadar güçlü bir adamdı. Hazal dedesinin desteğiyle şirketi ayakta tutardı.

 

Peki Aras ne yapacaktı?

 

 

Bölüm : 13.09.2025 23:20 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...