24. Bölüm
Anatra Bordò / KANLI BUZ(+13) / 23.BÖLÜM:DURUKAN HOLDİNG'İN YENİ SAHİBİ

23.BÖLÜM:DURUKAN HOLDİNG'İN YENİ SAHİBİ

Anatra Bordò
anatra_bordo

23.BÖLÜM

 

1 Yıl Sonra...

 

"Toplantıyı saat kaçta yapacaksınız Hazal Hanım?" diyerek peşimden gelen asistana döndüm. "Saat ikiye ayarla" dedim. Karşımdaki kadın "Tamamdır Hazal Hanım" dedi ve yanımdan ayrıldı.

 

Neredemiydim? Durukan Holding'te. Batmaya yaklaşan holdingi kurtarmıştım. Kısa sürede çok iyi bir şekilde ilerlemiştim. Sektörde tanınan birçok kişiyle ortak işler yapmıştım. Kazançlar gayet iyiydi. Odamın kapısını açtım ve içeri girdim.

 

Burnuma gelen güzel çiçek kokuları içimi hoş ediyordu. Masama ilerledim ve oturup önümdeki dağınık dosyalara baktım. Tek tek hepsini toplamaya başladım. Masam fazla karışmış ve dağılmıştı.

 

Masamdaki dağılmış kağıtları topladıktan sonra kapım çaldı. "Gir" dediğimde Murat alel acele içeri girdi. Murat şirkette samimi olduğum birisiydi. Kapıyı kapattı ve karşımda durdu. Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Ne oldu?" dedim.

 

Murat "Akif Bey geldi Hazal Hanım. Sizinle görüşmek istiyor" dedi. Dedem normalde şirkete çok uğramazdı. Bu ani gelişini anlamlandıramadım. Murat'a "Tamam hemen al adamı içeriye" dedim. Murat hemen dışarı çıktı.

 

Etrafıma baktım. Odam derli,toplu,düzenliydi. Güzel. Derin nefes alıp verdim. Bir süre sonra kapım açıldı. Hemen ayağa kalktım. Dedem muhteşem ihtişamlı yürüyüşüyle içeri girdi. Yaşlı yüzü fazla tonton ve sevilesiydi fakat bir okadarda ciddiydi. Murat dedem odaya girer girmez odanın kapısını kapattı. "Hoşgeldin dedecim." dedim.

 

Dedem ilerleyip karşımdaki koltuğa oturdu. "Hoşbulduk kızım" dedi. Gergin dakikalar başlamıştı. Dedemin ciddi ifadesi beni fazlasıyla korkutuyordu. "İşlerinin iyi gittiğini duydum" dedi. "Evet dedecim. Toparladım" dedim.

 

"İyi. Ortaklık işleri ne alemde?" diye sordu. Konu nereye gidecek çok merak ediyorum. "Birçok ünlü iş adamlarıyla iş birliği yaptım" dedim. Dedem beni denetliyormuydu? "Dağhan holding ile anlaşmaya yanaşmamışsın" dedi.

 

Yutkundum. 1 hafta öncesinde Dağhan Holding'ten bir işbirliği teklifi gelmişti fakat reddetmiştim. O piç kurusu ile bir işbirliği yapmazdım.

 

"Evet dede." dedim. Dedem birkaç saniye durdu ve ardından "Pekâlâ şu arazi işinde birçok ortak olduğunu biliyorsun. Peki bunlardan birisininde Savaş olduğunu biliyor musun?" dedi. Hayır bilmiyordum. Arazi için Levent Akıner ile konuşmuştum. Ortakları söylememişti fakat Savaş'ın olacağını düşünmemiştim.

 

Ayrıca Levent'in söylemesi gerekirdi! Kahretsin! İşbirliğini çoktan imzaladığım için artık hiç dönüş yoktu. Ben o şerefsizle aynı şehirde olmaktan dâhi nefret ederken şimdi aynı projedeydik!

 

"Bilmiyordum fakat olması beni ilgilendirmez dedecim." dedim. Dedem dediklerimle memnun olmuş gibiydi. "Güzel. Eğer bu işlere atıldıysan kimseyi umursamayacaksın. Yalnızca işlerine bakacaksın" dedi. Evet öğüt kısmına giriş yapmış bulunmaktayız.

 

Beni sıkıcı dakikalar bekliyor...

 

🧊🩸

 

Dedem yaklaşık olarak 2 saat boyunca odamda kalmıştı. Biraz işler hakkında konuştuk çoğunluklada öğüt verdi. Bazılarını dinledim fakat bazılarını da dinliyormuş gibi yaptım. Cidden sıkıcıydı.

 

Ayrıca dedem nedeniyle saat ikide olan toplantımı üçe ertelemiştim. Masamın üzerindeki telefonumu aldıktan sonra odadan çıktım. Toplantı salonuna doğru ilerledim. Derin bir nefes alıp verdim.

 

Üzerimdeki ceketimin düğmesini ilikledim ve kapıdan içeriye girdim. Uzun masada 8 kişi beni bekliyordu. İlerledim ve masanın başına oturdum. Telefonumu masaya bırakıp onlara baktım. "Hoşgeldiniz" dedim. Hepsi tek tek "hoşbulduk" dedi.

 

Konulara yavaştan giriş yapmıştık. Masadaki tek kadın bendim. Tek tek herkesin söylediklerini dinlemeye başladım. Hepimizin ortak meselesi araziydi. Masada oturan herkes araziye ortaktı. "Bildiğim kadarıyla arazi fazlasıyla büyük. Öyle bir yeri nasıl değerlendireceğiz?" diyen kişi Turgut Beydi.

 

Henüz tanışmadığım yeni ismini öğrendiğim Cem Bey "Turgut Bey haklı. Bu konuda fikri olan varmı?" dedi. "Aslında benim var" dedim. Tüm bakışlar bana döndü. Ellerimi masada birleştirdim ve konuşmaya başladım.

 

"Büyük bir arazi. Öyle bir araziye bütün şirketlerin içinde bulunduğu bir bağış yeri yapılsın. Böylece bu araziye ortak olan kişilerin isimleri iyi bir şekilde anılır ve faydalı bir şey olur" dedim.

 

Masadakiler bir süre düşündüler. Hepsinin ağzından olumlu sözler çıkıyordu. Bu beni fazlasıyla sevindirdi. Cem Bey "Harika bir fikir" diyerek beni destekledi. Gülümsedim. Turgut Bey'de Cem Bey'e katılarak "Gerçekten iyi fikir" dedi. Levent Bey'e baktığımda "İyi bir fikir ancak araziye ortak olup toplantıda olmayan birisi var biliyorsunuz ki. Onunda fikrini alalım." dedi. Yüzümdeki gülümseme anında soldu. Kimden bahsettiği açıkça belliydi.

 

"Tek bir kişi bu fikri reddetti diye vazgeçmemeliyiz" dedim. Cem Bey bana katılarak "Evet" dedi. Bana destek oluyordu. Levent Bey "Bu konuyu detaylıca hepbirlikte konuşmamız lazım. Benim ofisimde bir toplantı ayarlayıp tüm ortakları çağıracağım" dedi. Saçmalık. O göt herifle aynı ortamda bulunmak istemiyordum.

 

"Pekala, başka kimsenin diyecek birşeyi yoksa toplantı bitmiştir." dedim. Herkes tek tek yerinden kalktılar ve benimle vedalaştıktan sonra odadan çıktılar. Büyük odada tek kalmıştım.

 

Sandalyemin arka kısmına kafamı koydum ve tavana boş bakışlarla baktım. Stresten başım ağrımıştı. Parmak uçlarımla şakaklarımı ovuşturdum.

 

🧊🩸

 

Bana gelen dosyaları tek tek imzaladım. Masamın bir kenarına koyduktan sonra odamdan çıktım. Fazla daralmıştım. Dünkü toplantıdan sonra başımdaki ağrı bir süre geçmemişti.

 

Ofiste dolaşmaya başladım. Herkes başını bilgisayara gömmüş çalışıyordu. Klasik bir iş yeri havası vardı. Yanlarından geçtim ve asistanım Deniz'in odasına girdim. Deniz önündeki dosylardan kafasını kaldırıp bana baktı. Beni görür görmez ayağa kalktı.

 

Ona doğru ilerledim ve "Deniz senden birşey isteyeceğim" dedim. Deniz "Buyrun Hazal Hanım" dedi. "Aras Savaş Dağhan. İşleri, hayatı herşeyi hakkında bilgi istiyorum. Bana onu araştır" dedim. Uzun süre ismini dahi söylememiştim. Şimdi söyleyince garip hissetmiştim. Deniz "Tamamdır Hazal Hanım" dedi. Odanın kapısını açıp odadan çıktım.

 

Açıkçası çokta merak etmiyordum ama işte...

 

Tekrar odama ilerledim. Çalışanlara bir göz gezdirdim. İyi çalışıyorlardı.

 

🧊🩸

 

Levent'in ofisine gelmiştim. Şöförüm kapımı açtığında indim. Yavaş adımlarla ofise ilerledim. Kırmızı halının üzerinden geçerek ofisin içine girdim. Serin bir havası vardı. Adım adım ilerledim.

 

Beni görenler dik bakışlarla bana bakıyorlardı. Girişte bir kadın bizi karşıladı ve bana bakıp "Hoşgeldiniz Hazal Hanım" dedi. Tebessüm ettim. Eliyle bir yeri göstererek "Buradan buyrun" dedi. Gösterdiği yöne doğru ilerledim.

 

Asansöre binip üst katlara çıktık. Asansörden çıktım ve uzun koridorda ilerlemeye devam ettim. Arkamda iki koruma vardı. Koridor fazla uzundu. Bu katta sanırım yalnızca bir oda vardı.

 

Koridorda uzun yürüyüşümüzün ardından büyük bir kapının önüne geldik. Altın detaylı kapı ardına kadar açıldı. İçeri baktım ve ardından yavaş adımlarla içeri girdim. Uzun bir masada bütün üyeler oturuyordu. Anlaşılan beni beklemişlerdi.

 

Masaya doğru ilerledim ve baştaki boş koltuğa oturdun. Henüz masadakilere bakmamıştım. Koltuğa oturduktan sonra kafamı kaldırdım ve karşımda gördüğüm yüz ile duraksadım.

 

O buradaydı.

 

Tam karşımda oturuyordu ve dik bakışlarla bana bakıyordu. İçimde yangınlar çıktı. Vücudum yanıyordu resmen. Bir yılın ardından karşımda bir anda görünce şok olmuştum. Böyle bir karşılaşma beklemiyordum. Derin bir nefes alıp kendime gelmeye çalıştım ama olmadı.

 

Bakışlarını hâlâ benden çekmemişti. Kısık gözlerle hâlâ bana bakıyordu. Yutkundum.

 

Aras Savaş Dağhan.

 

1 yılın ardından yine karşımdaydı...

 

Bölüm : 21.09.2025 16:16 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...