7. Bölüm
Anatra Bordò / KANLI BUZ(+13) / 7.BÖLÜM:SEVGİLİN Mİ VAR?

7.BÖLÜM:SEVGİLİN Mİ VAR?

Anatra Bordò
anatra_bordo

7.BÖLÜM

 

Anlık olan şeyler beni falasıyla şaşırtırdı. Gerçi kim şaşırmazdı ki?

 

Yanağımda olan dudaklarını çekti. Öylece ona bakıyordum. Olduğum yerde kıpırdayamıyordum resmen. Koltuğa çakılmış gibi kaldım öylece. Vücudum yanıyordu. Ciddi anlamda yanıyordum.

 

"Ödeştik" dedi. Bu nasıl ödeşmek? Böyle ödeşmek mi olur? Yavaşça üzerimden kalktı. O üzerimden kalkınca bende koltukta doğruldum. Öpen oydu ama utanan bendim. Adaletsizlik. Cidden adaletsizlik. Oda utanmış gibiydi. Elini ensesine götürdü ve bana baktı. "Kaşının temizlenmesi lazım" dedim. Elini ensesinden çekti ve "Kocasınıda düşünürmüş" dedi. Böyle koca olmaz olsun.

 

"Düşünmüyorum seni." dedim. Parmak ucuyla kaşını gösterdi ve "Kaşımı temizlemeyecek misin?" dedi. "Defol git temzilikçiler temizlesin" dedim. Kaşlarını kaldırıp indirdi "Yok karım temizlesin" dedi. Bir erkek için bu kadar cilve fazlaydı. "Geber" dedim.

 

"Küçük bir darbeyle gebereceğimi düşünmüyorum karıcığım" dedi. Ters bir şekilde "Karıcığım diyen ağzını" dediğimde anında "öper misin?" dedi. Aklı fikri öpmedeydi. Göz devirdim ve koltuktan kalktım. "Kargolarımı istiyorum" dedim. "Kargolarını bir şartla veririm" dedi. Kaşlarımı çattım. "Ne istiyorsun?" diye sordum. "Yarın akşam bir davete gideceğim. Ve oraya sende benimle geleceksin. Seni oradaki insanlarla tanıştıracağım. Sende gerçekten karımmış gibi davranacaksın" dedi.

 

Kargolarım için değer miydi? Yaptığı teklifi düşündüm. Çokta zor birşey değildi. Bu nedenle kabul ettim. "Tamam kabül. Kwrgolarımı ver" dedim. "Alacaksın da sen o kadar ne aldın?" diye sordu. "Topuklu ayakkabı, elbise, takı ile birsürü makyaj ve bakım malzemesi aldım." dedim. Aras'ın bakışları kısa süreliğine beni süzdü ve ardından "Keşke düzgün bir gecelikte alsaydın" dedi.

 

"Bu geceliğimi seviyorum. Ayrıca gecelik alsam dâhi böyle alırdım. Yani maâlesef yine amacına ulaşamazdın" dedim. Dudaklarını birbirine bastırdı ve "Tüh çok üzüldüm" dedi.

 

Birlikte salondan çıktık. Yemek masası sayesinde darma duman olmuştu. Sere dökülen kahvaltılıklara baktım. "Kargolarımı odama gönder" dedim. Aras alaylı bir sesle "Emredersiniz Hazal hanım. Başka bir isteğiniz varmı?" dedi. Bende ciddi ciddi "Yok" dedim. "Aşırı dalga geçiyorsun ve bu cidden hiç hoşuma gitmiyor." dedi.

 

"Hoşuna gidip gitmemesi umurumda değil." dedim. Nefesini verdi ve "Ciddi anlamda bir ömür törpüsüsün" dedi. Gıcık bir şekilde gülümsedim. "Bu duyduğum en muhteşem iltifat." dedim. Aramızda suskunluk oluşmuştu. Sıkılmıştım. Masada yere dökülmeyen birkaç şey kalmıştı. Bunlardan birisi su dolu bardaktı. "Aşırı sıkıcı bir insansın." dedim. "Tamam" dedi. Umursama seviyesi şaka mı?

 

"Aras birşey sorucam" dedim. "Sor" dedi. "Sen babamdan ne istiyorsun?" diye zamansız ve yersiz bir soru sordum. Yüzü ciddileşti ve "Seni ilgilendirmez" diye ters bir cevap verdi. Böyle dedikçe daha çok merak etmem dışında sorun yoktu. "İlgilendirir" dedim. Aras sessiz kaldı. Duymamazlıktan geliyordu resmen. "Söyle" dedim.

 

Beni umursamadan merdivenlere yöneldi. Arkasından öylece baktım. Merdivenlerden çıktığında bende arkasından gittim. Bir odaya girip kapıyı kilitledi. Bu odayı farketmemiştim. Evi incelememiştimki farkedeyim. Kapının karşısında öylece kaldım. Etrafıma bakıp evi incelemeye başladım.

 

🧊🩸

 

Asya ile birkaç gündür görüşmemiştik. Onu arayıp eve gelmesini söyledim. Odamın içi kargo poşeyleriyle doluydu. Bir ara açardım. Bu yüzden çokta umursamadım. Odamın kapısı tıklandığında "gir" dedim. İçeriye hizmetçi kadınlardan birisi girdi. "Hazal Hanım misafiriniz geldi" dedi. Asya gelmişti. "Tamam geliyorum" dedim. Kadın odamdan çıktı.

 

Telefonumu aldım ve bende odamdan çıktım. Merdivenlerden indim ve salona geçtim. Asya salonda oturuyordu. Beni gördüğünde ayağa kalktı. Ona gülümsedim ve yanına gidip "hoşgeldin" dedim. Asya "hoşbulduk" dedi. Koltuğa oturduk. "İlk öncelikle Hazal, evin muhteşem" dedi. Gülüşüm soldu. Evim mi? "Asya bu ev benim değil" dedim.

 

Asya "Kocanın evi senin evin demek" dedi. Ne kadar çabalarsam çabalayayım Asya'ya laf anlatamazdım. Bu yüzden diretmedim. "Birtanem sen nasılsın?" diye sordu. Vallahi onu bende bilmiyordum. Ruh halim fazla bozuktu. "İyiyim" diyip geçiştirdim.

 

"Aras sana kötü mü davranıyor?" diye sordu. Ben buna nasım cevap verecektim ki? "Davranmıyor.İstesede davranamaz" dedim. Asya "iyi o zaman şanslısın. Benim bildiğim bu tip evliliklerde erkek kadına herşeyi yapar" dedi. Allah'tan Aras öyle birisi değildi.

 

Biz böyle konuşurken salona Aras girdi. Yanında bir adam vardı. Adamı daha öncesinde hiç görmemiştim. Aras çatık kaşlarıyla Asya'ya baktı. Yanındaki adamda Asya'ya bakıyordu. Aras "Hoşgeldin yokmu" dediğinde tip bakışlarla ona baktım. Yanındaki kumral adam "Yenge bu mu?" dedi. Yenge derken? Bu derken? Af buyur? Aras "Evet." dedi.

 

Asya "Ben sizi nereden tanıyorum acaba?" dediğinde ona baktım. Yabancı adama bakıyordu. Adamın bakışları Asya'ya döndü ve kendinden emin bir şekilde "Eğer bu cemiyetteyseniz mutlaka davetlerde karşılaşmışızdır" dedi. Asya "Evet olabilir" demekle yetindi. Adam "Ben Yusuf Ardıç" dedi. Ters bir şekilde "Soran olmadı" dedim. Adamın yüzü soldu. Aras bana ters bir bakış atıp Yusuf'a döndü. "Sana kaçıklığından bahsetmiştim" dedi. Ne kaçıklığı be? Asıl kocam olan adam kaçık.

 

Yusuf hafif güldü. Asya gülmemek için kendini zor tutuyordu. Yusuf'a baktım ve Aras'ı göstererek "Bu herif bendende kaçık" dedim. Asya bu sefer tam güldü. Bu sefer somurtan Aras'tı. 'Hakketin' der gibi baktım. Yusuf gülerek "Siz muhteşem bir çift olmuşsunuz" dedi. Ya ne demezsin. Muhteşem ötesiyiz.

 

Yusuf daha fazla ayakta durmadı ve karşımızdaki tekli koltuklardan birisine geçip oturdu. Aras'ta onun ardında diğer tekli koltuğa oturdu. Ortama bak.

 

Asya'ya döndüm ve "Benim odama çıkalım mı?" dedim. Asya "İyi böyle" dedi. Ne! İyimi böyle? "Bence değil ama" dediğimde Yusuf "Yenge benden mi rahatsız oldun" dedi. Aras "Senden değil benden" dedi. Çok doğru bir tespitti. Tebrik ederim. Evet senden. "Bana yenge demeyi keser misin?" dedim. Azat ile bakıştılar ve "Yenge valla sana yenge dışında başka birşey diyemem" dedi. Allâh Allah ya. Ne yengeymiş arkadaş maşallah herkesin dilinde.

 

Onlar gelince Asya ile sohbetimiz kesilmişti. Yusuf "Asya hanım sizin mesleğiniz nedir?" diye sordu. Asya "Avukatım ben" dedi. Yusuf "Öylemi muhteşem bir meslektir" dedi. Sanki 10 yıl avukatlık yapmış amına koyayım. Şunun hallere bak. Asya başını aşağı yukarı salladı ve "Evet öyle" dedi. Telefonuma gelen mesajla bakışlarımı onlardan ayırıp telefonuma diktim. Murat yazmıştı. Bu ne alaka ya? Mesaja girip baktım.

 

"Hazal selam, nasılsın?"

 

Terslesem ayrı bir dert terslemesem ayrı bir dert amına koyayım. Ne galsın bu Hazal?

 

"Murat 2 ay hâl hatır sormazken bir anda yazmana bir anlam veremiyorum."

 

Hemen mesajımı görmüştü. Ekran başında bekliyordu kesin it.

 

"Seninle konuşmak istiyorum çünkü"

 

Buda yapıştı ha. Başımı kaldırıp diğerlerine baktığımda Aras'ın bakışlarına takıldım. Dik bakışlarla bana bakıyordu. Merak mı ediyordu? Telefona geri döndüm.

 

O an telefonum çaldı. Murat arıyordu. Salak herif bir anda aranırmı? Yerimden kalktım ve salondan çıkmak için ilerledim. Salondan çıktıktan sonra koca koridorun bir köşesine çekilip aramayı cevapladım.

 

"Alo Hazal" dediğinde "Ne var Murat" dedi. "Sesini duymak istedim" dedi. Cidden şuan aşırı iğrenç geliyordu. "Ne istiyorsun?" diye sordum. "Sesini duymak istedim sadece. Birşey yok" dedi. "Tamam duydun kapatıyorum." dedim. Murat "Hazal dur lütfen kapatma biraz konuşalım" dedi. Yüzsüzmüydü bu? "Konuşacak birşey yok" diyip yüzüne kapattım. Arkamı döndüğümde Aras dibimdeydi. O an onu dibimde görünce irkildim.

 

"Kiminle konuşuyordun?" diye sordu. "Sanane" dedim. Aras sorusunu tekrarladı. "Kiminle konuşuyordun?" dedi. Bende aynı cevabı verdim. "Sanane" dedim. Elimdeki telefonu çekip aldı. Şifre olduğu için rahattım. Şifreyi çözemeyince dik dik bana baktı.

 

"Sevgilin mi var?" diye sordu. Var desem ne olurdu? Bence boşardı beni. Mantıklı düşünürsek evet en kısa zamanda beni boşardı. Aferin Hazal. İyi düşündün. "Evet" dedim. İnanmışmıydı? Tepki vermiyordu. Hiçbirşey söylemeden öylece çekip gitti. Hadi bakalım doğru boşanma evrakları hazırlamaya.

 

🧊🩸

 

Asya akşam yemeğine kalmadan gitmişti. Yusuf ile birlikte çıkmışlardı evden. Masada oturmuş yemek yiyorduk. Ortam fazla sessizdi. Ağzımdaki lokmayı yuttum. Telefonum çaldığında baktım. Lanet olası Murat yine arıyordu. Aras bir bana birde telefona baktı.

 

Meşgule attım. Şuan hiç konuşamazdım. Birkaç dakika sonra tekrar telefonum çaldı. Yine meşgule attım. Ve birkaç dakika sonra yine aybı senaryo. Aras sınırlı bir sesle "Aç şu telefonu" dedi. Ona baktım. Ardından telefonu tekrar meşgule attım. Açmayacaktım. Eda ve Sarp'ın gergin bakışları üzerimizdeydi. Telefon yine çaldığında yine meşgule attım. Aras sandalyesinden kalktı ve yanıma geldi. Telefon tekrar çalınca benden önce davranıp telefonu aldı ve açtı.

 

Hoperlöre aldı. Birkaç saniye sonra "Alo" diyen Murat'ın sesi yemek masasının olduğu bölümde yankılandı. Aras çatık kaşlarıyla bana baktı.

 

SELAMMM

​​​​Bölum hakkındaki eleştirileri alayım...

Yeni bölümde görüşmek üzere🖤

​​​​​​

​​​​​

 

Bölüm : 05.08.2025 00:51 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...