26. Bölüm

21. Bölüm

meloss__
angel_okur

Belli belirsiz birkaç anı düştü zihnime. Gerçek mi bilmem fakat küçük bir kız ve oğlan dışında kimse yoktu. İkisi de kara saçlı, kara gözlüydü. Birbirlerine benziyorlardı doğrusu. Neler yapıyorlardı bilinmez.

Camdan dışarıyı izlerken o iki çocuk vardı sadece aklımda. Çok tanıdıktılar fakat bir o kadar da yabancı.

Hayatım geçti sanki gözlerimin önünden. Ölüm gibi değildi. Oldukça zevk vericiydi aslında.

🪷

Yabancı: Evde misin?

Neden Güney’den gelen mesajlar son zamanlarda beni heyecanlandırıyordu ki? Hiç kapatmayalım telefonu hep konuşalım istiyordum.

Siz: Evet evdeyim.

Siz: Neden ki?

Yabancı: Bilmem.

Yabancı: Seni görmeye gelirim belki?

Siz: Sevgili misafirlerimin seni görmek isteyeceklerini sanmıyorum.

Yabancı: Kimmiş o sevgili misafirlerin?

Siz: Birazdan komşum gelecek.

Siz: Oğlu da gelecek.

Yabancı yazıyor…

Yabancı çevrimiçi

Siz: Hem de biliyor musun? Oğlu hem benim yaşımda, hem sevgilisi yok, hem de yakışıklı.

Yabancı: Su Perisi,

Yabancı: Beni özlediğini anladım ama bunu beni sinirlendirmeden de söyleyebilirsin.

Siz: Farklı anlamlar çıkarıyorsun.

Yabancı: En geç 15 dakikaya geliyorum.

Tam o sırada kapı çaldığında hemen ayaklandım. Bengisu Teyzeyle oğlu Eti geldi. Şaka yapmıyordum gerçekten gelmişlerdi ve birazdan Güney de gelecekti.

“Hoş geldiniz Bengisu Teyze.”

“Bah hala teyze diyi!”

“Pardon Bengisu abla. Buyurun, geçin içeri siz.” Onları salona yönlendirdim. Ve yine kap çaldı. Ben kapıyı gülümseyerek açmıştım fakat karşımdaki Güney benim gibi değildi. Geçmesi için kenara çekildim ve tam kapatırken bir el kapıyı tuttu.

“Yenge, çok alındım. Yüzümüze kapı kapatmak he?” Gençlik bitmiş der gibi baktı yüzüme Rüzgar. Ve yanında Deran vardı.

Birkaç saniye boş boş suratlarına baktım. “Gece, hazım kim gelmiş?” Deran ve Rüzgar’ın geçmesi için de kenara çekildikten sonra “Arkadaşlarım gelmiş Bengisu abla.” dedim. “Bengisu ne lan?” diyerek gülmeye başlayan Rüzgar’a Deran da eşlik edince ters bir bakış attım. “Susun! Bengisu abla duyacak.”

“Hala Bengisu diyor!” diyerek gülmeye devam etti. “Geçin şuraya. Sakin sakin oturun.”

“Tamam anne.” Diyen de Deran’dı. Salona doğru ilerledik. “Tanıştırayım Bengisu Teyze, aman abla.”

“Ben de Sengisu. Tanıştığıma memnun oldum.” Bu sefer Güney’in bakışlarına maruz kalan Deran sessizce oturduğu yere tünedi. “Bu da oğlu Eti.”

“Daha önce oğlu eti diye bir et türü duymamıştım. Tadı güzel mi?”

Biri beni buradan alabilir mi?

Deran gülmemek için nefesini tutarak Rüzgar’a fısıldadı. “Sus yoksa bizi terlikle kovacaklar.”

“Biri birini kovacaksa ilk önce Güney şu oğlu etini kovar.”

“Susun artık!”

“Pardon yenge.” Demişti Rüzgar ama gülmemek için kendini zor tutuyor gibiydi. “Eee, arkedeşlerini tanıhtmayacak mısın hazım?”

“Tabii, tanıtayım.” Deran’a baktım. “Bu Deran, bu Güney, Güney Deran’ın abisi. Bu da Rüzgar.”

“Maşallah maşallah. Maşallah demişken Maşallah’ın torunları gelmiş biliyor musun?”

“Yaa…” Torunlarının kim olduğuna dair en ufak bir fikrim bile yoktu. “Ne?” diyen Deran’a cevap verdim. “İsmi Maşallah.” Ve yine beklediğimiz o kahkaha sesleri yükseldi.

Güney “Deran!” diye uyarırken aynı zamanda Rüzgar’ın ensesine bir tane geçirmişti.

“Evladım sizi neyle beslemişler şu boylara bah! Tü tü tü, nazar deymesin!”

“Değmez abla değmez.” Diye söylendi Rüzgar.

“Sengi- Aman Bengisu abla Eti… Neden Eti? Ablam daha iyi isim mi bulamadın?” dedi Deran

“Baba ve küçüh hardeş demeh.”

“Başka çocuğunuz da mı var?” diye sordu Rüzgar.

“Yoh.”

İşte size kaliteli sohbet.

“Iııı… Kahve… Kahve!” duraksadım. “Yani kahve yapayım ben.”

“Yenge yapabilirsen coffee frappuccino blended beverage çok iyi olur.” Boş boş Rüzgar’ın suratına baktım. “Evladım sen ne diyisin?!” Bengisu ablaya katılıyorum.

“Coffee frappuccino blended beverage diyorum abla.”

“Türk kahvesi var Rüzgar! Tamam? Türk kahvesi!”

“Tamam yenge sakin.”

Kahveleri yapıp dağıttıktan sonra geri oturdum. “Eee nasılsın Laracım?” Oğlum sen ecelini mi çağırıyorsun?

“Lara dedi?” Şaşkınlıkla Rüzgar’a döndü Deran. “Rüzgar, Lara dedi!”

“İşte şimdi sıçtık.” Durumu özetlemişti. “N-noldu ki?” masum masum sordu Eti Cin.

“Gelsene lan sen bir benimle.” Eti Cin robot gibi kalktı yerinden ve Güney’in peşinden gitti.

Geldiklerinde üçümüz de soran gözlerle bakıyorduk. “Konuştuk sadece değil mi?” Başını salladı. “Hadi otur yerine.” deyip sırtına iki kez hafifçe vurdu. “Emredersiniz!”

Nasıl bir konuşmaydı acaba bu?

“Aynen kardeşim, sadece konuşmuşsunuz.”

“Seninle de bir konuşacağım şimdi Rüzgar!”

“Yok, ilgimi çekmiyorsun. Senin yerine kızlarla konuşmayı tercih ederim. Anladın?”

Ağlayacağım şimdi!

Bölüm : 31.01.2025 22:27 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...