17. Bölüm

17. Bölüm

ismimyokmuş
anonimyazar123

uzun zamandır yazmadım fakat hala bölüm bekleyenlerin olduğunu gördüğümde yazmaya karar verdim

ama kitap gerektiğinden çok az yorum ve beğeni alıyor

beğeni neysede yorum yaparsanız çok seviniyorum ve yazma isteğim çoğalıyor

hazırsanız bölüme geçelim

---

oldukça sıkılmıştım. kim olduğunu bile bilmediiğim bir adamın evinde kalıyordum ve ne kadar kalacağımı dahil bilmiyodum. 3 gündür burdaydım ve artık bunalmıştım . oflayarak telefonumu bıraktım ve ayağa kalktım gecenin 2 si olduğu için büyük ihtimalle o ihtiyar uyumuştu.yavaşça kapıyı açtım ve kendimi odadan dışarıya attım. mutfağa ilerledim ve kendime bir bardak su doldurdum ve içtim birdaha doldurup odama doğru ilerledim.

o sırada bir konuşma sesi duyduğumu farkettim. ihtiyar telefonla konuşuyordu hemde bu saatte ? yavaş adımlarla kapısına yaklaştım ve konuşmaları dinlemeye çalıştım " ah dostum biliyorum hataydı... evet .... haklısın o kız bize engel olur ama biliyorsun ben o kızı görünce aklıma o geliyor ve kendime engel olamıyorum.. ben onu çok seviyordum.. ah. eski günler hala gözlerimin önünde " derin bir nefes alışı duydum . "o kızdan kurtulmazsam bu garip hisler hep bana hakim olucak ve işime odaklanamayacağım.. evet o kızdan bu sabah kurtulacağım merak etme. evet evet o küçük tavşan bu sabah ölü bulunacak.." bir dakika ne ?

küçük tavşan diye bahssettikleri o kız bendim...

siktir

ses çıkarmadan hızlı hareaketlerle yukarıya çıktım . odama girdim ve kapımı kapattım. hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. anlamıyorum bu adam kimdi ? amacı beni korumakmı.. yoksa öldürmekmi? öylece odada etrafta endişeli bir şekilde dönerken durmamı sağlayan çalan kapı olmuştu. yoksa... zamanım dolmuşmuydu ? korkuyla konuştum konuşurken sesimin titrememesine dikkat ettim . "gel." kapı açıldıktan sonra adam kafasını aralığa sokup bana bakı " müsaitmisin kızım ?" başımı evet anlamunda salladığımda kapıyı iyice açıp içeriye girdi ve yanıma gelip saçımı okşadı daha sonra konuştu " uyumamışsın kızım ışıkları açık görünce merak ettim bir şey mi oldu diye ? "

o aramayı duymasam bu adamın iyi birisi olduğunu düşünebilirdim ama şimdi ondan delicesine korkuyordum. " he şey.. uyku tutmadı ya ondan " dedim gülümsemeye çalışarak "hmm anladım güzel kızım . ama artık uyumalısın saat çok geç oldu ve hem sabah sana çok güzel bir süprizim var kzıım o psikopat adamlardan kurtulmanın yolunu buldum...."

ne yani o adamlardan kurtulmamın yolu ölmemmiydi ?

"tamam şimdi uyuyacağım" gülümsedi ve tekrardan başımı okşayark odamdan dışarıya çıtkı merdiven seslerini duyduğumda odasına gittiğini anlamıştım. hızlıca yastığımın içine koyduğum hattı aradım. siktir siktir siktir

gerçekten kocaman bir siktir..

hatt yastığın içinde yoktu...

hızlıca dışarıya çıktım ve salona çıktım. o adam hattımı almış olmalıydı nerde olabilir diye düşünürken aklıma günlerini orda geçirdiği ve akşama kadar çıkmadığı çalışma odası aklıma geldi.yavaşça çalışma odasının kapısınının önüne geldim. tabikide kapı kilitliydi ama bende boş değildim tabiki. elimi saçlarıma götürdüm ve tel tokayı çıkardım ve sessizce cihan abimden öğrendiğim gibi tel toka ile kapıyı açtım . sessizce odaya girdim odada bir masa sandalye vardı ve masanın üstünde oldukça fazla kağıtlar bilgisiyar vardı. ilk başta kağıtların yanına ilerledim ve kağıtları karıştırmaya başladım. kağıtları karıştırırken içinden bir küçük not kağıdı dikkatimi çekmişti. yabancı kelimelerle yazılmıştı ve küçğk bir tavşan resmi vardı kaşlarımı çatıp telefonumu çıkardım ve telefondan çeviriye girdim.notta yazan kelimeleri çevirdim.

little rabbit is happy with me..
The little rabbit will die..

küçük tavşan benimle mutlu..
küçük tavşan ölücek..

kağıtta yazan cümlelerimi çevirdiğimde resmen korkudan bayılmak üzereydim.anlamıyorum...burada neler oluyor?

not kağıdını cebime koyup çekmeceleri karıştırmaya başlamıştım . tamda tahmin ettiğim gibi.. hattım buradaydı hızlıca telefona hattı takıp kişiler yerien girdim kişilere baktığımda cihan abi, baran ı görmüştüm. hiç düşünmeden baranı aradım.

dıııttt....

dııııttt

"hadi baran lütfen aç şu telefonu"

kapandı.. tekrar ara tuşuna bastım ve bekledim.. ama nafileydi baran telefonu açmıyordu. son bir kez telefon açtım 1 kere çaldu açmadı..

2. açmadııı, 3. açmadı artık umudum kalmamıştı elim kapatma tuşuna gittiğinde gelen sesli dona kalmıştım "k-kayra ?senmisin nerdesin cevap ver kayra nerdeysen geleyim lütfen konuşalım kayra delirdim ben şu 3 gün nasıl kafayı yedim biliyormusun sen ?" barandan genel azarımı yedikten sonra konuşmaya başladım. yalan yok sesini duymak bana güvem hissettirdi. " baran sakin ol. iyiyim ben ama eğer beni gelip kurtarmazsan sanırım öleceğim.. bak şimdi sana bir konum atacağım tammammı ? lütfen sabah olmadan gel" diyip konuşmasına izin vermeden konumu attım ve konuşmaya devam ettim " konumu attım lütfen ge-" demeye kalmadan çığlık attığımda telefon elimden yere düşmüştü .

saçımın kimin çektiğini öğrenmek için arkama baktım acı çekerek. oydu yarın sabaha ölümümü hazırlayan adam."vay küçük hain tavşanım.. senden bunu beklemezdim.. neden işimi zzorlaştırıosun aptal kız ? yarın haberin olmadan güzellik uykundayken ölücektin ve biticekti hepsi bu..." durdu ve bir anda bağırmaya başladı " HEPSİ BU ANLADINMI BENİ ? ÖLMEK ZORUNDASIN ÇÜNKÜ BANA ENGEL OLUYORSUN TAVŞANCIK" saçımı iyice asılması çığlık atmam sebeb oldu hiç düşünmeden bağırdım "APTAL GERİZEKALI ADAM BIRAKSANA SAÇIMI YA CANIM ACIYOR HAYVAN NE İSTİYORSUN BENDEN LAN NAPTIM BEN SANA NE!?"

Bunu dememle yere ittildiğimi hissettim kafamı masanın köşesine vurmamla gözlerim kararmıştı...

----

gözlerimi açtığımda bir sandalyeye bağlıydım. ağzım bağlıydı ellerim ve ayaklarımda sıkı sarılmış ipler vardı bağırmaya başladığımda saçım arkadan çekildiğinde sandalye ile yere çakılmamla ağzımdan acı dolu bir çığlık çıkmıştı. "vay... tavşanım demek uyandın ha ?" canımın acısından gözlerimden yaş geliyordu fakat hayır ağlamayacaktım asla. benim ağlamam onu güçlenidriyor ve keyiflendiriyordu..

yanıma gelip ağzımdaki bezi çıkardı "PİSLİK ADAM İNANMIŞTIM SANA HANİ KORUMAKTI BENİ AMACIN HA ?" bu dediklerimle kocaman bir kahkaha attı " ah küçük tavşanım sen.. çok safsın.."

"kurtulucağım ben burdan tamammı ? öldüremeyeceksin beni" bunu dememle kahkahası büyümüştü fakat sonra bir anda ciddileşti ve sinirle dizz çöküp yüzüme yaklaştı ve gözlerimin içine baktı "öylemi prenses.. demek ölmeyeceksin pekala.şuan saat kaç biliyormusun 5 buçuk ve senin 7 ye kadar zamanın var. 7 ye kadar prens geldi geldi. gelmezse maalesef bu kötü dünyaya veda ediceksin.."gülümsedi ve ayağa kalkıp odadan çıktı. napcaktım bilmiyordum tek yapabileceğim oturup baranı beklemekti...

ben ağlarken bir anda silah çatışma sesleri geldiğini duyduğumda gülümsedim . o gelmişti... beni kurtarmaaya gelmişti biliyordum beni burada bırakmayacağını biliyordum. bir anda çatışma sesleri kesildiğinde nerdeyse nefesim kesilecekti heyecandan "BARAN BURDAYIM!" diye bağırdım. o sırada kapının açılması ile kalbim duracak gibi olmuştu... içeriye giren kişiye baktığımda...

bir dakika...

içeriye giren kişi baran değildi....

___

evet.. bir bölümün daha sonuna geldikkk

sizce gelen kişi kimdi

kayra kurtulabilecekmi

kayra neden sürekli kaçırılıo AĞAĞĞAĞA

bence bolca yorum gelir diye düşünüyorum :)

arkadaşlar kitabımın okuma sayısı sonunds bin olmuşş

herkese tteşekkür ederimmm

lütfen birde yorum yaparsak gerçekten çok mutlu olacağım

Bölüm : 27.11.2024 22:57 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...