
İkisininde mesajlarına cevap vermeden telefonumu kapattım ve çantama koydum ve camdan dışarıya baktım 15 dakika sonra kalabalık olmayan ücra bir yere girdiğimizde kulübe geldiğimizi anladım. Çoğu kalabalık insanların yoğun olduğu bölgelerdeydi ama sadece popüler olanlar aynı şirketin bünyesinde olmalarına rağmen kulüplerden bazıları hiç popüler değildi fakat yinede insanlar gelirdi o yüzden insanların yoğun olmadığı yerlerde hizmet veriyorlardı.
Kapısına geldiğimiz zaman araba durdu bende çantamı alarak arabadan indim sabah oldugu için kapıda çok kişi yoktu. 4 kişi kapıda bekliyorlardı, biri biletleri kesiyor ikiside gelenlerin üstlerini arıyorlardı, biriyse sadece orada dikiliyordu. Kapıya ilerlediğimde hepsi işini bırakıp beni başlarıyla selamladılar, içeri girdiğimde içerisi fazla derecede alkol ve ter kokuyordu etrafta masalar ve ortada dans eden insanlar vardı. D.J. masası dans pistinden demir parmaklıklarla ayrılmıştı bu önlemi almak için biraz geç hareket etmişlerdi. Sarhoş kişiler kavga çıkartıp ses sistemlerini parçaladıktan sonra.
Kenarda bekleyen korumaların yanından geçerek merdivenlere ilerledim çoğu genç adamlardı eğer buraya eğlenmeye gelmiş olsaydım bazılarıyla flört etmeye çalışırdım fakat bu tür mekanlara iş veya arkadaşlarımın zorlaması dışında pek gelmiyordum.
Merdivenlerden çıktım ve müdürün odasına doğru ilerledim kapının önündeki adam biraz daha kıdemli duruyordu. Benim için kapıyı çalarak açtı ve içeri girdim müdür beni görünce ayağa kalktı ve elimi sıkmak için yanıma geldi elini uzattı fakat sadece parmaklarını tuttum, onunla el sıkışmadım, içerideki raflarda dosyaların yanında alkol şişeleri de vardı.
Masanın arkasındaki sandalyeye oturdum müdür ise öndeki koltuklardan birine oturdu. Sert bakışlarımı ona çevirdim "Oturmanızı söylediğimi sanmıyorum" hemen ayağa kalktı ve çalışma masasının yanında beklemeye başladı. Çekmeceleri karıştırdım içlerinde çoğunlukla belgeler, kalemler, önemli numaraların not edildiği defterler, kartvizitler, broşürler ve vardiya çizelgeleri vardı, son çekmecede ise kadın dergileri vardı. Dilimi damağıma vurarak ayıplar bir şekilde gözlerimi müdüre çevirdim, biraz baktıktan sonra kafamı tekrar indirerek sertçe çekmeceyi kapattım.
Tüm çekmeceleri sırayla açtım fakat en alttaki kilitli olduğu için çeksem bile açılmadı kafamı kaldırıp bakışlarımı mekan müdürüne çevirdim "Anahtarı ver" elimi açarak ona uzattım ceketinin iç cebinden yavaşça bir anahtar çıkartarak bana verdi. Anahtarla kilitli dolabı açtım içi neredeyse boştu ve göründüğünden küçük bir dolaptı. İçerisinde gelir-gider tablosunun olduğu bir kağıt vardı "Bir kağıt parçası için buranın kilitlenmediğine eminim ama" diyerek ayağa kalktım ve rafların yanında yer alan bir dolabı açarak kasaya ulaştım müdüre sadece kafamı çevirdim, bedenim hala kasaya dönüktü "Şifresi ne bunun" müdür yanıma gelerek kasanın şifresini girdi, bir kilit sesi duydum fakat çekince kasanın kapağı açılmadı. Kaşımı kaldırarak müdüre döndüm, ne olduğunu anlamış gibi az önce açtığım çekmeceye ilerledi ve üstünden gizli bir bölme daha açtı ve bende dolabın neden o kadar küçük olduğunu öğrenmiş oldum.
Kaşlarım havalanırken yanıma gelip kasayı açtı. Kasanın içindeki eşyalara baktım paraların yanında özel müşterilerin yazılı olduğu bir defter daha ve 3 tane silah vardı. Paraları kontrol ettikten sonra kasayı ve kapağı kapatarak müdüre döndüm "Herhangi bir sorun varmı korumalar ile ilgili" kafasını hızlıca 'hayır' anlamında salladı "Yok Efsun Hanım herşey yolunda" kafamı yavaş hareketlerle sallayarak kapıya yöneldim "İyi olmalı zaten iyi günler" çalışma odasından çıkarak kapıdaki korumaya selam verdim ve yavaşça merdivenlerden inerek kulüpten çıktım.
Tekrar arabaya bindim ve bu sefer asıl mekana gitmek için şöföre emir verdim. Araba çalıştığında telefonumu çıkartarak whattsapı açtım Vera yine mesaj atmıştı.
Vera:Neden cevap vermiyosun
Vera:Baksanaa neden bakmıyosun!!!!!!
Vera:Başkasıyla mı konuşuyosun yoksa aldatıyor musun beni😢
Vera:Cevap versenee
Vera:Bak görüldü atıyor bide
Vera:Aktifsin görüyorum kiminle konuşuyosun sen
Vera:Kadirlemi yoksa😉
Vera:Ayy pardon Kadir Bey di dimi
Derin bir nefes alarak gerginliğimi atmaya çalıştım daha yarım saat bile olmadan nasıl bu kadar mesaj atmayı başardığını anlayamıyordum.
Siz:İşim vardı hem o adamlada konuşmuyodum kafada kurmayı kes biriyle buluşmaya gidicem şimdi babamın işi varmış
Siz:Çok sinirli bana, ben ne yaptığımı bilmiyorum sanki kaç yaşına gelmişim çocuk gibi azarladı beni
Telefonu kapatarak kafamı koltuk başlığına yasladım yine kulüplerden birine gidiyorduk, bu sefer popüler olanlardan birine babamın işleri olduğu için görüşmeye ben gidecektim ama hiç gitmek istemiyordum. Görüşeceğim adam takıntılıydı yine 'babamın kızı' olduğum için peşimde dolanıyordu.
İşlerini benimle ilerletemeyince anlayınca ortaklık teklif ettiler. Oldukça yakışıklı bir adamdı aslında uzun boylu, açık kumral, fiziği gayet iyi bir adamdı fakat insanları aptal yerine koyuyordu. Arkasından bir sürü dedikodu çıkmıştı, hatta gayri meşru bir çocuğu olduğu bile söyleniyordu ama bunu kimse lanıtlayamadı.
Araba yarım saat sonra durdu inerek kapıda beni bekleyen müdüre doğru ilerledim ve içtenlikle elini sıkarak gülümsedim "iyi günler" oda bana gülümsedi elimi çektim beraber içeri girdik burası oraya göre daha büyük ve güvenliydi, kulübe sadece parası olan, önemli kişiler girebiliyordu.
Müdürün odası diğerine göre büyüktü hem toplantı odası olarakta kullanılıyordu. İçeri girdiğimizde rahat koltuklardan birine oturarak beklemeye ve telefonumla ilgilenmeye başladım birkaç dakika sonra kapı açıldı ve içeriye 4 adamıyla beraber Cihan Demir girdi. Müdür ve ben ayağa kalktık ve yanımıza yaklaşınca sırayla elini sıkarak oturduk. Gözlerim yanındaki adamlarına kaydı ve Cihan'a döndüm "Bu kadar korumayla gelmenizi gerektirecek durumu merak ettim bize o kadar mı güvenmiyorsunuz Cihan Bey" gülerek hatta sesli bir kahkaha atarak adamlarına baktı "Güvenmediğimden değil formalite gereği sadece burada fazlasıyla adamınız varken benim tek gelmem aptallık olurdu diye düşünüyorum.
Yalandan denebilecek bir şekilde gülümseyerek yanımdaki kadehi işaret ederek isteyip istemediğini sordum. Kafasını olumlu olarak sallayınca müdür ve onun için iki kadeh çevirerek içine birazcık kırmızı şarap doldurdum ve önüne uzattım kadehi eline alırken bakışlarını benden ayırmadı "Siz içmiyor musunuz?" diye sorduğumda olumsuz anlamda kafamı salladım gülümseyerek bir yudum aldı ve kadehi kenara bıraktı.
Öne doğru eğilirken "Ee uzatmayalımda konuya geçelim en iyisi dedi. Müdür son bir kez onunla bu anlaşma hakkında konuştuktan sonra yasal varis olarak anlaşmayı imzaladım ve el sıkışarak kalktık. Biraz daha takılacağını söyleyerek benide davet etti fakat onu nazikçe reddederek kulüpten çıktım. Biraz hava kararmıştı ve içerideki kokular nedeniyle başım ağrımaya başladığı için eve gitmeye karar verdim. Vera'yıda arayarak bize gelmesini söyledim telefonumu bıraktım.
Eve vardığımda kapıyı hizmetçilerden biri açtı, çantamdan telefonumu alarak doğrudan odama çıktım. Tahir okulda, babam işte ve annem ise arkadaşında olduğu için evde benden başka kimse yoktu. Odama girdiğimde direkt kıyafetlerimi çıkartarak banyoya girdim.
Sıcak suyu bedenimde hissettiğim anda gevşedim, saçlarımı köpürterek şampuanın ferahlatıcı kokusunu burnuma çektim. Bornozumu giyinip saçlarımı kuruttuktan sonra kendimi yatağa attım ve telefonumu alarak instagramı açtım. Uygulamayı açar açmaz karşıma Rus erkeklerinin postları çıkmaya başladı, çok hoşuma gidiyorlardı ve beğeniyordum. Telefonda biraz vakit geçirerek sosyal medyada dolaşmaya devam ettim.
Bir süre sonra aniden kapımın açılmasıyla kafamı çevirdim, Vera bana gülümseyerek bakıyordu yatağın üzerine çıktı ve bana sarıldı "Beni bornozla karşılamandan çok etkilendim ama keşke kıyafet giyinseydin kanka" gülerek kollarımı çektim ve dolabımdan birkaç parça kıyafet alarak giyindim.
Vera ile biraz sohbet ettikten sonra aşağı inerek biraz atıştırmalık aldık. Film izleyecektik ve evde tek olmanın keyfini yaşayacaktık. Vera filmi seçerken bende telefonla oynuyordum. Telefona bildirim düşünce Kadir'in mesaj attığını gördüm, gayet sakin bir şekilde mesajı açtım.
Kadir Bey:Biraz garip kaçabilir fakat önemli bir şey söylemem gerekli bu kararı çok ani verdim bu yüzden mesajıma hızlı dönersen sevinirim.
Siz:Tabi ne söyleyecektiniz?
Kadir Bey:Mesaj ile söyleyebileceğim bi konu değil, çok yoğunum fakat işlere odaklanamıyorum ve çok sıkılmaya başladım
Vera'nın kenardan masajları okuduğunu gördüğümde güldüm "Gel gösteriyim niye fare gibi kenara saklanmış bakıyosun" omuzuma yumuşak bir yumruk indirdi "Sus! cevap ver adama bu filmden daha çok meraklandırdı beni, acaba ne takıldı aklına" muzipçe gülümseyip bana göz kırptı, gözlerimi devirip önüme geri döndüm.
Siz:Söyleyebilirsin
Birkaç dakika sadece görüldüyle bekledik ardından yazıyor ifadesi çıkınca Vera kolumu dürttü
Kadir Bey:Şuan herhangi bir ilişkin yoktu değil mi?
Siz:Evet neden sordun?
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Kadir Bey:Denemek ister misin?
Kadir Bey:Yani bir ilişkiyi, en azından sadece düşün şu an cevap vermene gerek yok
Gözlerim şaşkınlıkla açılırken Vera kolumu sarsarak sessiz çığlıklar atıyordu koltukta dizlerinin üzerine kalkarak telefonu gösterdi "Ben demiştim" diyerek bağırdı "Seviyo dedim mi yoksa dedim mi" kolumu Vera'dan kurtararak telefonumu kenara attım ve kollarımı göğsümde bağlayarak filmi başlattım.
Vera kumandayı kaparak filmi durdurdu "Napıyosun kızım hemen yok mu sayıcaksın cevap versene" kumandayı almaya çalışarak konuştum "Şimdi cevap vermene gerek yok dedi 1 2 ay düşünür öyle cevap veririm" Vera şaşkınlıkla bana baktı "Yuh ama mesajın turşusunu kur istersen" telefonuma uzandı ama onu engelledim biraz didişmeden sonra telefonuma ulaşmayı başardı ve hızlı adımlarla bahçeye koştu. Peşinden koştum fakat Vera'nın aksine yavaşça nefesim tükeniyordu o tazı gibi koşarken bende arkasından koşuyordum. Bir süre sonra durdu ve telefonu üstüme atarak korumalardan birine koştu telefonu açtığımda gözlerim şaşkınlıkla büyüdü.
Siz:Düşünmeme bile pek gerek olduğunu düşünmüyorum, sadece daha yeni yüz yüze tanıştık ve biraz utanıyorum ama sana bir şans verebilirim😉
Telefonumu önemsemeden hemen Vera'nın peşine koştum ve onu yakalamaya çalıştım fakat bir korumanın arkasına saklanarak onu kalkan gibi kullandı. Adam çekilmeye çalıştıkça Vera onu daha fazla kendine çekiyordu 20li yaşlarda olmamıza rağmen insan içinde böyle didişmemizden çok utanıyordum fakat şu an Vera'ya çok sinirliydim.
Aniden aklıma gelen şeyle hemen arkamı dönerek telefonuma geri döndüm. Telefonu çimlerin üzerinden alarak açtım Allah'ım lütfen görmemiş olsun lütfen sileyim diye içimden dualar ederken koskocaman mavi tik ile karşılaştım, kendimi yere atarken utançtan ölecektim.
————————————————
Kadir'den
Siz:Biraz garip kaçabilir fakat önemli bir şey söylemem gerekli bu kararı çok ani verdim bu yüzden mesajıma hızlı dönersen sevinirim.
Attığım mesajla telefonu çalışma masasına bırakarak sandalyeme oturdum ve elimi saçlarıma atarak beklemeye başladım artık dayanamıyordum ve aklımdan çıkmıyordu, eğer söylemezsem işlerimede odaklanamayacaktım. Yanıt sandığımdan daha hızlı gelmişti.
Efsun:Tabi ne söyleyecektiniz
Siz:Şuan herhangi bir ilişkin yoktu değil mi?
Efsun:Evet neden sordun?
Bir süre duraksayıp ne yazacağımı düşündüm.
Siz:Denemek ister misin?
Siz:Yani bir ilişkiyi, en azından sadece düşün şu an cevap vermene gerek yok
Attığım mesajla beraber utançla kafamı masaya çarparak gömdüm gözlerimi kapatarak cevap gelmesini bekledim ama gelmedi, normalde asla utanmaz gücenmezdim ama bu sefer tün duyguları doruklarında yaşıyor gibi hissediyordum. Odamın kapısı çaldığında "Gel" diyerek çağırdım Osman odaya girdiğinde sesinden tanıyarak elimle sus işareti yaparak onu susturdum ve kollarını önende tutarak beklemeye başladı. Bir süre daha bekleyişin ardından bildirim sesi gelince heyecanla telefonu elime alarak mesajı okudum.
Efsun:Düşünmeme bile pek gerek olduğunu düşünmüyorum, sadece daha yeni yüz yüze tanıştık ve biraz utanıyorum ama sana bir şans verebilirim
Mesajın heyecanıyla ayağa kalkarak Osman'a sarıldım "Oldu lan" dedim kalın sesimle Osman ne olduğunu anlayamamış gibi bana baktı "Ne oldu abi piyango falan mı çıktı neden bu kadar heyecanlısın" gülerek sandalyeme geri oturdum ve mesaja son bir kez bakıp kafamı sandalyenin başlığına yasladım "Çıktı çıktı en büyük piyango bana çıktı" dedim kısık sesimle. Manyak mutluydum şu an, Efsunu düşünmek bile beni daha mutlu ediyordu.
Yeni bölüm 5 oy sonra gelicek.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |