86. Bölüm

Bölüm-79 Siz Doğduktan Sonra Değişmeye Başladım

Aristokrat CanlıBey
aristokrat

Amaçsızca bitmek bilmeyerek devam eden ameliyatın bitmesi için dua ediyorlardı. Artık her şey bambaşka ilerliyordu. Saniyeler artık saatler gibi ağır ilerliyor ve zaman durma noktasına gelmişçesine akmıyormuş gibi hissettiriyordu.

Dualar hastane duvarlarında can bulurken Ayaz’ın savaşı devam ediyordu. Durumu o kadar kötüydü ki ameliyatında 5 tane profesör doktor vardı ve hala o kadar etkili değillerdi. Artık iş ölümle yaşam arasındaki ince çizgi üzerinde gidiyordu ve en ufak bir yanlış hareket bile her şeyin sonu olabilirdi.

Ama belki de Ayaz için bir şeylerin düzelmesi değil de bitmesi daha iyi olacaktı. Nefes aldığı her saniye acı çektiği o dünyaya dönmektense ölüp gitmesi daha iyi olabilirdi. Tüm acısı bu şekilde son bulup gidebilirdi.

Kalbine saplanan acılar, göğsünü delip geçen acılar, bedeninde hayat bulup kıvranmasını sağlayan tüm acılar ölümüyle birlikte son bulup gidebilirdi. Artık daha fazla bu dünyanın kahrını çekmesine gerek yoktu. Hiç kimsenin kahrını çekmesine gerek yoktu.

Dışarıda onu bekleyenler hala umudunu kaybetmemiş olabilirdi ama belki de Ayaz çoktan umudunu kaybetmişti. Daha fazla kurtulmak istemiyor olabilirdi. Elinden geleni yaptığı için gözü arkada kalmadan ölmek istiyor olabilirdi.

Dünyada cehennemi yaşamaktan bıkmış olabilirdi. Neden daha fazla o cehennemin içinde sürüklenip gitsindi ki? Eğer cehennemi yaşamak zorundaysa neden gerçek cehennemi yaşamıyordu ki? Neden bu sahte dünyanın alevleri içinde yanıp tutuşuyordu.

Etrafındaki kimse onu o cehennemden çıkaramazken neden daha fazla onların yanında duruyordu ki? Bu sahte cehennemden neden bir türlü kurtulamıyordu. Kurtulmak istemiyordu. Çünkü sahte de olsa cennet o cehennemin içinde duruyordu.

Kendi cenneti, gökyüzü, kendi varlığı o cehennemin içinde sonsuz bir güzellikte parlıyor ve cehennemini bastırıyordu. Göknur oradaydı. Çoktan ölmüş olması gerekirken hala direniyordu. Göknur orada kendisini beklediği için direnmeye devam ediyordu.

Göknur ismindeki o cennetten düşmemek için günah bile işlemeyecek durumdaydı.

İşte o kadar çok seviyordu onu. Onun uğruna ölümle kavga ediyor e ölmeyi reddediyordu. Belki de aylar hatta yıllar önce ölüp gitmiş olması gerekiyordu. Onu buralara kadar getiren şey hırsı değildi. Hiçbir zaman hırsı olmamıştı.

Onu buralara kadar iten şey Göknur’a karşı hissettiği sonsuz aşktı. Ona olan sonsuz aşkı ölü bedenini diri tutan yegâne şeydi.

Mantıklı olup olmaması önemli değildi. O, Göknur için yaşıyordu. Sadece onunla daha fazla vakit geçirebilmek için tüm o acıya katlanmaya devam ediyor ve ölmeyi reddediyordu.

Atmayı bırakıp dinlemeye başlaması gereken kalbi zayıf bile olsa atmayı bir şekilde sürdürüyordu ve Ayaz’ın isteklerini yaşamasını sağlamaya çalışıyordu.

Çoktan solup gitmiş olması gereken ruhu bu dünyadan kopmamak için daha önce hiç kimsenin yapamadığı kadar sert bir şekilde tutunuyordu bu dünyaya.

Paramparça olmuş olması gereken zihni delirmemek için her yolu deniyor ve bu acılara katlanıp diri kalmak için çaba sarf ediyordu.

Ayaz’ın her bir parçası aşkla doluydu ve tüm parçaları o aşkı yaşatabilmek için ölüme karşı geliyordu. Ayaz istediği hiçbir şeyi tam anlamıyla elde edememiş bir çocuktu ve en çok istediği şey Göknur’la daha fazla vakit geçirmekti.

Romanları dışında sahip olduğu tek şey Göknur’du. Ondan kopmak istemiyordu. Bedeni onca acıyla yanıp tutuşurken bir kez daha ona kavuşabilmek adına bu savaşa devam etmesinin sebebi buydu.

Ve o…

… bir kez daha…

… her şeye rağmen…

… bu savaşı…

… kazanmıştı.

4 buçuk saat süren ameliyatın ardından bir kez daha gözlerini açmayı başarmıştı ve yoğun bakıma kaldırılmıştı. Ameliyathaneden çıkan doktor meraklı gözlere istedikleri bilgileri vermek üzere harekete geçti ve konuşmaya başladı.

(Doktor)-Ameliyatla ilgili söyleyebileceğim çok bir şey yok. Hayatımda girdiğim en zorlu ameliyatlardan biriydi. Ve açık ara hayatımda gördüğüm en hırpalanmış bedene sahip kişi bu çocuktu. Bu arada, Göknur hanginiz? Baygınken birkaç defa adını andı.

Sakinleştirici etkisinde olan Göknur çok bir şey diyemese de doktorla göz göze gelmişti. Doktor Göknur’un o olduğunu anlayınca başını çevirmişti.

(Doktor)-Şimdilik yoğun bakımda Ayaz’ı izleyeceğiz. Fakat her ne kadar söylemek istemesem de söylemek zorundayım. Yoğun bakımdan çıkıp çıkamayacağı belli değil. Üzgünüm ama, kendinizi en kötüsüne hazırlasanız iyi olur.

Herkesin göz yaşlarını yerinden eden o son sözlerden sonra doktor oradan ayrıldı ve hepsi kendi kendilerine kalakaldılar. Göknur sakinleştirici yüzünden bağırıp çağıracak kadar enerjiye sahip değildi o yüzden tek yapabildiği şey ağlamaktı.

Hayatındaki en değerli insan yitip gidiyordu. Hem de bu sefer gerçekten yitip gidiyordu.

Herkes acı içinde sessizlikle haykırırken Ayaz orada öylece yatıyordu ve belki de son nefeslerini harcıyordu. Belki de hayattaki son anlarını geçiriyordu.

Göknur kızaran gözlerini silmeye bile çalışmadan önce olduğu yerden kalkmaya çalıştı ama yediği sakinleştirici ona ağır geldiğinden kendini biraz bile kaldıramadan oturduğu yere yapışıverdi. Sevgilisine gitmek istiyordu ama başaramıyordu.

Ki zaten gitmeyi başarabilse bile yanına gidemezdi. Dışarıdan izlemek zorunda kalırdı. Ameliyattan daha yeni çıktığı için yoğun bakıma kimseyi alamazlardı. Düşünceleri hala iç içeydi. Ameliyattan sağ çıktığı için sevinse mi yoksa acı çekmeye devam edeceği için üzülse miydi bilemiyordu.

Ama ne olursa olsun onu kocaman bir gülümsemeyle karşılayacağı kesindi. Yapabileceği en şey bundan başka bir şey değildi çünkü. Eğer yüzünden bir gülümseme olmazsa Ayaz’ın verdiği savaşın ne anlamı olurdu ki? Ayaz kendisi için onca şeye katlanıp kendisini mutlu etmek için elinden geleni yapmışken kendisi nasıl olurda üzgün görünebilirdi.

Ayaz’ın önünde üzgün görünmek hiçbirinin düşmemesi gereken bir durumdu. Bugüne kadar Ayaz karanlığı aydınlatmıştı. Şimdi ise bunu yapma sırası onlardaydı. Artık onlar Ayaz için güler yüzlü olacaklardı.

Ne kadar üzgün olurlarla olsunlar, ne kadar ağlamak isterlerse istesinler artık onlar güçlü durup Ayaz’a moral vereceklerdi. Tüm hayatı insanlara pozitiflik aşılayıp ölümle yüzleşme çerçevesinde dönüp durmuş o çocuk için pozitiflik aşılama sırası onlardaydı.

(Atakan)-Baba.

(Baran)-Efendim Atakan.

(Atakan)-Annem sakinleştirici sayesinde uyudu.

(Baran)-Tamam Atakan.

Konuşmanın daha ileri gitmesi zor gibi göründüğünden Atakan arkasını dönüp yürümeye başlamıştı ki babasının soğuk sesini duydu.

(Baran)-Bugüne kadar…

(Atakan)-Hm?

(Baran)-… nerden baksan binlerce insanı öldürdüm. Ölümle burun buruna gelmedim ama on binlerce insanı ölümün kıyısında bıraktım. Hiçbirini de içimde en ufak bir duygu kırıntısı bile olmadan yaptım. İnsanların canını almak benim için oyun oynamak gibiydi. İnsanlar beni sürekli duygusuz olmakla suçlardı. Asla gülmezdim. Her zaman katı ve ciddiydim. Ta ki annenizle tanışana kadar. Annenizle tanıştıktan sonra duygularım olduğunu fark ettim. Ama durumum o kadar kötüydü ki içimde alevlenen aşk duygusunun ne olduğunu bile anlamamıştım. O yüzden görevlere gitmeye devam ettim. Sonsuz bir açıkla insanla katletmeye ve vatanımı savunmaya devam ettim. Ama aklımın bir köşesinde her zaman anneniz vardı. Daha sonra ise siz doğdunuz. Siz doğduktan sonra tamamen değişmeye başladım. Görevlere çıkmayı bırakmadım ve görevim doğrultusunda insanları öldürmeye devam ettim ama artık içimde bir şeyler farklıydı. Artık öldürdüğüm insanların bazıları için farklı hisler hissediyordum. Yavaşça sevmeyi öğrendim. Ve size iyi bir baba olabilmek için çok çalıştım. Orgenerallikten emekli olduktan sonra her şeyimi size adadım ve sizin için olabilecek en iyi insan olmaya çalıştım. Ama düşünmeden edemiyorum.

Baran bir an için duraksadı ve derince bir nefes aldı. Şimdi söyleyeceği şeyi çok defa düşünmüş gibiydi. Sanki söyleyeceği şey Ayaz’ın başına gelen her şeyin cevabıymış gibi hissediyordu.

(Baran)-Ya Tanrı geçmişteki günahlarımın bedelini bana Ayaz üzerinden ödetiyorsa?

Bölüm : 10.12.2024 18:17 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Aristokrat CanlıBey / Bir Yazarın Hayatı / Bölüm-79 Siz Doğduktan Sonra Değişmeye Başladım
Aristokrat CanlıBey
Bir Yazarın Hayatı

765 Okunma

359 Oy

0 Takip
90
Bölümlü Kitap
Bölüm-1 Mızmız Yazar AyazBölüm-2 Tatilden Dönen DostBölüm-3 Dalga ve KutlamaBölüm-4 Kutlama ve MisafirBölüm-5 Çağla'nın Yazarlığı ve OyunBölüm-6 Destek Çıkmak ve DavetBölüm-7 Akşam YemeğiBölüm-8 Dalgın İkiliBölüm-9 Çağla'nın İlham KaynağıBölüm-10 İstenmeyen BuluşmaBölüm-11 Yeni Roman İçin BilgilendirmeBölüm-12 Ertelenen BuluşmaBölüm-13 Eski Bir Dost (1/2)Bölüm-13 Eski Bir Dost (2/2)Bölüm-14 İç DökmeBölüm-15 Önemli Bir Şey Konuşmak İçin BuradayımBölüm-16 Yeni Romana Giriş YapmakBölüm-17 Eğlenceli Karşılama KomitesiBölüm-18 Gece SohbetiBölüm-19 Mangal ve SevinçBölüm-20 Aşırı DalgınlıkBölüm-21 Japonya YolculuğuBölüm-22 Röportaj (1/2)Bölüm-22 Röportaj (2/2)Bölüm-23 Gezinti ve DönüşBölüm-24 Cilt Satışları ve Tavsiye İstemekBölüm-25 Eski Bir Arkadaşı GörmekBölüm-26 Sohbet MuhabbetBölüm-27 Yükselen MoralBölüm-28 Ret Üstüne RetBölüm-29 KavgaBölüm-30 Her Şeyi Başlatan FikirBölüm-31 Lan O Söylenir mi?Bölüm-32 Paris Hazırlığı Öncesi TantanaBölüm-33 Paris'te İlk GeceBölüm-34 Eyfel Kulesi'nden Bile YükseğeBölüm-35 Beklenmedik SonBölüm-36 Uyandıktan SonrasıBölüm-37 Hastane SefasıBölüm-38 Anais Hanımla SohbetBölüm-39 Söylenmemiş Olması Gereken SöylemlerBölüm-40 Kırık Kalbin KriziBölüm-41 İnatBölüm-42 Kırık İki KalpBölüm-43 TaburcuBölüm-44 İnatçıBölüm-45 GüçsüzBölüm-46 Kavgacı AtakanBölüm-47 Şok TekniklerBölüm-48 Her Şeyi Başlatan KitapBölüm-49 Göklerden Gelen Bir Emir VardırBölüm-50 Sorun Makinesi AtakanBölüm-51 Orgeneral DuvarıBölüm-52 Aşk BağlantısıBölüm-53 İlk DenemeBölüm-54 Değişme İsteğiBölüm-55 KrizBölüm-56 BıkkınlıkBölüm-57 Gözü Yaşlı Bir ÇiftBölüm-58 Patlama NoktasıBölüm-59 GöknurBölüm-60 Deliler Tepesinde Sohbet (1/2)Bölüm-60 Deliler Tepesinde Sohbet (2/2)Bölüm-61 Deli Yazar'ın Dünya SahnesiBölüm-62 Gece Yarısı SohbetleriBölüm-63 Yeni RomanlarBölüm-64 TravmaBölüm-65 KabuslarBölüm-66 Uyumayan KâbusBölüm-67 Ölüme Meydan OkumakBölüm-68 Zihin HapishanesiBölüm-69 İç Dökme (1/2)Bölüm-69 İç Dökme (2/2)Bölüm-70 Nasıl Yazdığımı İzlemek İster Misin?Bölüm-71 Sokak Sokak SohbetBölüm-72 Sancak TepesiBölüm-73 Yine Yaptın ŞovunuBölüm-74 Senin ölmeni istedim ben! Anlıyorsun musun beni!? (1/2)Bölüm-74 Senin ölmeni istedim ben! Anlıyorsun musun beni!? (2/2)Bölüm-74.5 Gecenin DevamıBölüm-75 Düzelme EvresiBölüm-76 Sonrasında Ne Yapacağımı BilmiyorumBölüm-77 AciliyetBölüm-78 ANLAMIYORUM!!!Bölüm-79 Siz Doğduktan Sonra Değişmeye BaşladımBölüm-80 Suçluluk DuygusuBölüm-81 Sona Yaklaşırken…Bölüm-82 Yarım Kalan Bir Hikâye(Final) Bölüm-83 Her Hikâyenin Bir Sonu VardırEk Bölüm
Hikayeyi Paylaş
Loading...