
Keyifli okumalar
Herkes sesin geldiği yere bakıyordu yaşlı bir kadın gözleri ağlamaktan kızarmış bir şekilde bize doğru geliyordu Miran'a sarılıp ağlamasını daha da şiddetlendirmişti.anladığım kadarıyla annesiydi.
"Oğlumum!! "
"Annem!! "
"Yaşıyorsun sen ölmenişsin burdasın ama Adar öldüğünü söyledi seni gömmüştük"
"Ölmedim anam Adar ağalımı devralmak için beni öldü gösterdi tornunu yıllarca hem ana sız hem babasız bıraktı. "
"Ne disen oğlum ne torunu? "
"Anne ben ve Dilanın bir oğlu var"deyip Dilanı göstermişti.Yaşlı kadın Dilana yaklaşıp elini uzattı. Dilanda hemen elini öpüp anlına koydu.
" Demek bir torunum var nerdedir peki"
"Anne şuan bilmemesi gerekiyor "
"Ne demek bilmemesi gerekiyor? Neyi vardın torunumun? "
Ben hemen söze atlayıp olanı anlattım. "Çağlar ilik kanseriydi kızım kurtardı Çağları ama şimdi bunları öğrenirse kendini kötü hisseder"
"Peki o vakit Ahmet ağa Akşam vakti Behiye hanım ve Hazar ağa (Dilanın annesi ve babası) söyleyin hayırlı bir işi için geleceğiz adı konulsun bu işin tez vakitte. Ahmet baba da " Söylerim size de haber veririm "demişti yüzünde hüzünde vardı mutlulukta herkes aynı ifadeyi takınmıştı.
_____________________________________________
3SAAT SONRA
" OFFF" diye derin bir iç çekti Bilge
"Noldu bilge hanım"
"Ne olacak herkes sevdiğine kavuştu biz hala onları izleyerek yaşlanıcaz ne bir teklif ya teklifi geçtim sözünü dahi açmadı sevmiyor beni oyalıyor kesin"
"Buraktan bahsediyoruz dimi? "
"Ta kendisi. Baksana Selcan hanım bile bana soruyor ne zaman evleniceksiniz diye kadına cevap verememekten ben sinir oluyorum"
Burağın evlenme teklifi yapacağını söylememek için kendimi zor tutuyorum valla kim bana saklim diye verdiyse ben onun taa neyse Bilge bana bakarken ona döndüm.
"Ben ne teklif almıştım nede başka bişey sade bir düğün töreni olmuştu"
Kapıdaki sesle oraya döndük Dilan havada uçacak resmen "noldu eteklerin zil çalıyor "
"Babam gelip istesinler dedii."
Anlaşılan mutfaktan kız sesini duyan geliyordu şimdi ise Ela, Ezra ve Sera
"Ne kaynatıyonuz hanımlar? "
"Yemek görümceciğim"
Çekmeceden kaşık alıp yemekten bir kaşık alınca şakadan kızmış gibi yaptım"napıyon sen bakım kocam seviyor diye yaptım ben onu "
"İyide de bende Ispanak çorbası seviyom "
"Tamam tamam tadı nasıl olmuş"
"Efsane güzel olmuş"
"Eee Ezra hanım "
"Ne efendim yenge bir şey mi kaçırdım? "
"Yok yok kaçırmamışsın, tutmuşsun "deyip kapıyı işaret etti Mert, abim, Burak abi, Poyraz abi ve Demir çocukşarı kucağına almış sohbet ediyorlardı.
" Ne alaksı var yenge Merte bakmıyorum bikere"
"İyide ben sana Merte mi bakıyorsun dedim"
"Demedin mi? "
"Demedim"
"Of yenge napayım abimin korkusundan sevgilime de bakamıyom hatırlamıyon sanki düğünde bir dans ettik diye anamı ağlattı resmen"
"Bana niye bişey anlatmıyon size çare buluruz en azından"
"Şimdi hepiniz öğrendiniz abime sakın demeyin "
"Tamam ama sende en kısa zamanda abinle konuş çünkü Poyrazdan bişey saklamak istemiyorum bana olan güvenini yitiremem"
"Anladım yengem sağol ben en kısa zamanda abime söyleyecem"
"Kızlar hadi ya bakın sofrayı kuralım bir saat sonra buraya geliyorlarmış. "
"Tamam dilan sakin ol"
"Bilge abla Abim seni çağırıyor"
"Sen git bak bakım ne diyo"
"Tamam"
BİLGEDEN
Burak beni çağırınca hemen yanına gittim. "Efendim bir şey mi oldu? "
"Evet bir yere gitmem geriyor benimle gel"
"Peki ben ceketimi alıp geleyim"
"Tamam hadi ama hızlı ol. "
Mutfağa gidip divanın üzerinde olan ceketimi alıp dıları çıktım Burak yoktu avluda bende dışarı çıkmıştır diye kapıya çıktım.
Kapıyı açtığımda dizlerinin üzerine çökmüş bir Burak gördüm gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı bile arkasında mumlarla 'BENİMLE EVLENİR MİSİN?' yazıyordu elinde uzattığı tek taşı görünce başımı evet anlamında salladım.
Ayağa kalkıp yüzüğü parmağıma takıp anlımdan öptü. Gözlerim kapattım huzur kokuyordu sevdiğim.
"De hayde içeri daa"
"Tamam ana, hadi gel yarim"
"Bir yere gitmiyormuyduk? "
"Hayır"
"Hmm anladım hadi geçelim"
Herkes yemeğe oturuyordu herkes sevdiğinin yanında oturmuştur. Baran amca ve Derya teyze bile bir birine aşkla bakıyordu. Yemekler yendikten sonra hepsini toplayıp, mutfakta temizledik kapı çalınca Dilan heyecanla kapıya koştu biraz durup derin nefes aldı sonra kapıyı açtı.
DİLANDAN
Kapıyı açınca karşımda yakışıklı bir Miran görmüştüm ona olan sevdam hiç bitmedi, hiçte değişmedi hep ona aşıktım ama kırgındım da bir yalan uğruna yaşamıştık ikimizde.
"Kızım kapıdan çekilse geçsinler. "
"Tabi ana"
Anam bana intikamımızı almak için yardım ediceğini söyleyince yalnız olmadığımı anlamıştım ama bu gün gerçekleri öğrenince pişman olmuştu artık herşey düzeltmek için çabalıyacaktım.
Oğlumu kollarıma saracaktım bırakmayacaktım,koparamacaklardı. Birden kulağıma değen nefesle put gibi olmuştum.
"Çok güzel olmuşsun delalamın"
"Teşekkür ederim☺"

Herkes içeri girince bizde girdik kahvelerini nasıl içeceklerini sordum sade, şekerli ve bir tuzlu😂
Mutfağa indiğimde Hacer teyze yardım edince kahveleri sağ salim getirdik bir tepsi Beste deydi diğeri bende herkese kahveleri dağıttık.
Gözlerim Mirandaydı kahveyi içince tipinde bir şey olmayınca kahveleri karıştırdığımızı anladım kime gitti demeye kalmadan Demir öksürmeye başladi herkese önce şaşırdı, sonra gülmeye başladı.
Demir Besteye öldürücü bakışlarını atıyordu olan Besteye oldu.
Kız isteme bitince yüzük merasimi yapıldı yüzükler taktıktan sonra büyüklerin elini öptük Miran en son gelip alnımı öptü.
BESTEDEN
Ben napıcam şimdi ya yüzükler takıldıktan sonra yanımda bir kıpırtı hissettim. "Ah be hatun bak bu iki oldu bu sefer kolay kurtulamayacaksın"
"Ama valla bilerek yapmadım bu sefer sana gelmiş kahve"
"Ben bilmem artık canıma kastın var yaw iki kere yaptın"
"Lütfen bak bebeklerim var acı bana"
"Bebeklerimi katma sakın kaçarım yok karıcım"
"Tamam o zaman ne istiyorsun yapacam"
"Ne istiyorsam yani? " Hınzır bir gülüş sergiledi kafama anca dank etti.
"Şe-şey yanlış anlama o olmaz"
"Banane söz ağızdan bir kere çikar. "
"Napalım elimiz mahküm"
Demir beni kendine çekerek saçlarımdan öpmeye başladı. "Güzel karım"
"Yakışıklı kocam."
_______________________________________
7 YIL SONRA
Koskoca yedi yılı arkamızda bırakmıştık ikizlerim birinci sınıfa başlamıştı bu günde 7.yaş doğum günleri vardı tüm aile toplamıştık karnım şiş her yerde geziyordum.
"Hayatım ben sana demiyor muyum gezme diye"
"Napim Demir otur otur nereye istersen yatağa kelepçele"
"Güzel fantezi hayatım ama şuan karnında ki meleğime dua et"
"Etmem mi her gün ediyorum"
Masalar kurulmuştu herşey hazırdı sadece annemler ve Dilanlar gelecekti onlar eksikti tek
Yukarıya çıkıp ikizlere baktım babaannesi üstlerini giydiriyordu.
"Oy Babannelerinin kuzusu"
"Babaanne biz büyüdük kendimiz giyinebiliriz siz giydiriyonuz dışarda karısmam çiziliyor. "
"Oy kurban olurum senin karizmana paşam"
"Anne bak ben prenses gibi oldum Berk te gelecek mi?"
"Bak kızım ayar etme beni unut o çocuğu! "
"Yaa anne babam gibi yapıyor yaa"
"Tamam ikinizde susun bakim"


Aybars ve Reyyanın elbisesi
"Anne Çağlar abim gelicek mi? "
"Gelicek tabi onsuz olur mu hiç? "
Ne çok özlemiştim paşamı burdan giderken ağlamıştı ama sonunda annesi ve babasına alışmıştı bize de geliyorlardı arada bir onun odasına dokunamadım hala onun kokusu vardı.
Çocuklarla aşağıya yavaşça inip annem ve babamı karşıladık sonra da Dilanlar geldi haliyle cümbüş başladı.Burak oğlunu kucağına almış aşağıya iniyordu Poyraz Demirle sohbet ediyordu. Ezra kocasının koluna koala gibi sarılnış Ela ile konuşuyordu. Mert ve Ezra bir senedir evliler Ezra 6 aylık hamile ama bebeği cinsiyetini göstemiyormuş. Tüm aile gelince herşey tamamdı. Çocuklarım dileklerini dileyip mumları üflemişlerdi.
Şimdi herkes gibi gülüp eğleniyordu mutluyduk bir anda karnıma şiddetli bir sancı girdi kendimden geçiyordum adeta Demir o halimi görünce koşa koşa kucağına aldı.
Arabaya binip hastanenin yolunu tuttuk arabanın içinde çığlıklarım duyuluyordu.
Sonunda hastane kapısını gördüm ama gerisi karanlıktı benim için.
DEMİRDEN
Hastaneye girdiğimizde direk acilden sedye getirdiler direk ameliyata aldılar kaç saat bekledik ama ses seda yoktu ve sonunda kızımın sesini duydum.
Doktor içeriden çıktığında direk durumlarını sordum
"Üzgünüm ama karınızı kaybettik geldiğinde çok kan kaybetmişti bebeği zor kurtardık"
"Herkes ağlıyordu ben transa girmiştim idrak edemiyordum. Sedye ile kapıdan çıkan birini gördüm yüzünde örtü vardı.
Koşarak üstünü açtım güzel karın sessizce yatıyordu özlemiştim şimdiden sesini çocuklarıma nasıl derdim anneniz öldü diye.
Bebeğimizin sesi hala geliyordu ağlıyordu oda farkındaydı annesini kaybettiğini,artık onlara hayat olmam lazımdı artık eski Demir vardı. Kimseyi sevmiyecektim.
1HAFTA SONRA
Besteyi toprağa verdiğimizde hepimiz perişandık çocuklarım susmuyordu bana annem ne zaman gelecek diye cevapsız bırakıyordum. Bir haftalık bebeğim ise bir süt anne tarafından emziriliyordu.
Odaya girdiğimde her yeri dağıtmaya ağlamaya başladım. En son elimdeki vazoyu duvardaki çerçeveye vurdum içinden bir kağıt düştü.
Açıp okumaya başladım okudukça gözlerim daha çok yaşarıyordu.
" Güzel kocam, sevdiğim, bu mektubu neden yazdığımı şimdi anlatacam sana,bilmiyorum içimde kötü bir his var. Sanki bana bir şey olacakmış gibi eğer zaten bana bir şey olmazsa bu mektubu yakacam,ama okuyorsan ben bu dünyada yokumdur sana vasiyetimdir. Sakın kötü kalpsiz bir adama dönüşme yavrularıma onları benim kadar sevecek bir kadınla evlen sana bunu söylemedim belki bencillik diyeceksin ama en son kontrole gittiğimde bebeğimin doğumunda ya beni ya da bebeğimizi kaybedeceğimizi söyledi ama mucize de olabilirmiş bana seçenek sunuldu bende koşulsuz yavrum dedim. Bir ana her zaman yavrusu için yaşar. Ben yavrularım için gökyüzünde yaşıyorum. Gök yüzüne bakımca ayın yakınında en parlak yıldız var ya o benim işte ben hep ordayım. Yavrularıma anasızlığı yaşatma sana vasiyetimdir. Seni çok seven hatunun. "
Gözlerim ağlamaktan kızarmıştı ben ne yapacaktım nasıl başkasıyla evlenirdim ki nasıl onun kokusundan mahrum kalırdım yapamazdım ölecek gibi oluyordum.
"Bencilsin işte düşünmedin bizi de biz ne yapıcaz şimdi ben senin yerine nasıl başkasını alırım!! "
İçeri annem girince ağlayarak kollarına sardı onun peşinden de Sera ve babam
Sera elimdeki mektubu alıp okudu ağlamaya başladı. Kaybetmiştir ben karımı sevdamı umudumu ayakta tutan beni ben yapan karımı özlemiştim şimdiden sesi gülüşü kulaklarımda yankılanıyordu.
Anamlar odadan çıkınca yatağa uzandım karımın yastığını burnuma kadar getirip uyumaya çalıştım.
***
Yataktan sıçrayarak uyandım benimle beraber Bestede uyandı.
"Demirim bir şey mi oldu. "
Kollarımı direk sardım Besteye ağlamaya başladım. Oda korkmuş oda ağladı birden ayrılıp yüzünü avuçlarımın içine aldım. "Güzel karım sakın beni bırakmak gibi bir aptallık yapma "
"Sakın ol ne oldu sen ağladın mı? "
"Evet ağladım rüyamda resmen acı çektim"
"Ölürüm ben sana"
"Ya sus ölmek yok ağzına alma ölüm lafını"
"Tamam hayatımın anlamı bak iyiyim ben sende kendine gel hadi gel bana anlat ne gördün rüyanda"
"Sen ölmüştün bana da mektup yazmıştın evlenmemi kötü taş kalpli olmamamı söylemiştin. "
Bir anda bana sarılan Beste "korkma sakın bırakmayacam sizi öyle varmı benden kurtulmak çenemle sizi bezdirecem "
"Konuşan sen olda ben bezmeye de razıyım delalemin"
"Ez jî te hez dikim"
"Bak sen Kürtçe de biliyormuş"
"Çat pat biliyorum. "
"Ez jî te hez dikim delalemin"
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |