
"TAKIM MESELESİ"
"Sesin güzelmiş. "
"Teşekkür ederim. "
"Bu aralar çok mu teşekkür ediyorsun ? "
"Bilmem farkında değilim. "
Konağa geldiğimizde yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Çanta Ömer'de olduğu için ben arabadan inip Mervan'ı dikkatli bir şekilde kucağıma alıp kapıyı kapattım.
Mervan uyku modunda olduğu için Azad'a öpücüklü baybay atıp içeri girdim.
Bir dakika, bir dakika ben ne yaptım az önce Allah kahretsin ya yüzüm kızarmış bir şekilde merdivenleri çıktım salondan ses gelince oraya gittim.
Herkes oturmuş kahve, çay falan içiyordular. Semiha anne bizi görünce ayağa kalkıp bana sarıldı sonra Mervanı kucağına aldı.
"Anne Azad ne yemek sever bu akşam ona sevdiği yemekleri yapayım? "
"Pilav, cacık, karnıyarık çok sever. "
"Tamam annem sağol siz Mervana biraz bakın yemeği ben hallederim. "
"Tamam kızım korkma torunum benle zaten. "
Aşağıya inip mutfağa girdim. Çalışanlar ablalardan malzemeleri istedim. Bana getirince önce karnı yarığı yapmaya başladım. Daha sonra pilava geçtim, en sonda cacığı yapıp. Ellerimi yıkadım. Terlemiştim hızlıca odama çıkıp banyoya girdim.
Kısa duş alıp bornozla odaya girdiğim an Azad'la karşılaştım. "Şey ben geçeyim sen elini yüzünü yıka istersen. "
Kapıdan çıkarkan kolumu tutup kendine çekti. "Karıcım çok güzel kokuyorsun ve bu günkü o öpücük aklımdan çıkmadı. Acaba öpsen de ben öyle gitsem. "
"Bence sen hemen yıka yüzünü üzerimi giymem lazım."
Kollarından kurtulup dolabın önüne geldim, o banyoya girdiği gibi iç çamaşırımı giyip çiçekli beyaz elbisemi giydim. Ayağıma spor ayakkabımı giyip Azadı bekledim.
Yanımdan geçip dolaptan kıyafetini çıkarınca direk soyunda Allah'ım hiç utanmıyor bide hemen arkamı döndüm.
"İnsan haber verir. "
"Niye verecek mişim karımsın bana bakmak hakkın benim sana bakmam gibi gerçi sen utanıyorsun ben utanmıyorum. "
"Orasını anladık zaten belli oluyor. "
"Tamam dönebilirsin. "
Döndüğümde giyinmişti. Elimi tutup odadan çıktık. Aşağıya inip sofraya oturduk.
Ömer elimde aburcubur poşeti ile bize doğru koştu. "Hayrola Ömer bunlar ne? "
"Bu gün Galatasaray ve Beşiktaş maçı var unuttun mu?"
"Ömer ağabey hiç Beşiktaş ümitlenmesin Galatasaray alır maçı. "
"Vay be karı koca Galatasaraylı. Benim karım nerde? "
"He geliyor bence sen arkana bak . " deyip sırıttı Azad bende bakınca gülesim geldi. Çünkü Gül Ali'ye de Galatasaraylı forma giydirmişti.
"Hatun sen yapma be oğlum kartal olacak benim. "
"Pardon! Beşiktaşlı değil benim oğlum Aslan o tamam mı? "
"İnsan ikinci kez vurulur mu be? "
Ömer ağabey dediği cümlenin farkına Gül'ün gözleri dolup gidince fark etti. Hemen Gülün peşinden gitti.
Biz sofraya oturduktan sonra Gül, Ömer ve Ali geliyordu. Herkes oturunca yemeğe başladık. Azad iştah ile yemek yerken "Eline sağlık Emine teyze çok güzel olmuş herşey. "
"Ben yapmadım ki ağam, hanımağam yaptı sizin için. " gözleri beni bulunca tabağımla oyalanmaya başladım.
Mervan ağlayınca telsizden sesi geldi.
Ayağa kalkıp salondaki beşikten Mervan'ı alıp odaya çıktım. Mervan'ı emzirip yatağın ortasına bıraktım uyumasına devam etsin diye,
Kapının açılması ile Azadın geldiğini anladım. Ayağa kalkıp yanına doğru yürüdüm.
"Ben geçen gün doktor'un yanında öyle demek istemedim özür dilerim. "
"Sorun değil ama ben onun amcası değilim babasıyım. Artık bizim oğlumuz o. "
"Senin Mervan'ı sevdiğini biliyorum, oda seni çok seviyor. "
"Sen benim için yemek mi yaptın hemde en sevdiğim yemekleri. "
"Evet beni affet diye yaptım. "
"Ben sana küs değilim. "
"Gerçekten mi! "
"Gerçekten."deyip gülmüştü tepkime bende çocuk gibi sevinmiştim.
"Eee."
"Buyur anlamadım? "
"Affetin mi beni?"
"Affettim."
Birden yerden havalanınca başım dönmüştü. Deli adam beni kucağında döndürüyordu.
"Dur dur başım döndü. "
"Tamam iyisin dimi? "
"İyiyim iyiyim. "
"Hadi gel maç izleyelim demek sende Galatasaraylısın."
"Ha yok ben Fenerbahçeliyim. " dedim dalga geçer gibi.
"Ne? Ama aşağıda Galatasaray'ı savundun. "
Daha fazla dayanamayıp gülmeye başladım. Oda bunu anlayınca rahatlama geldi. "Aklım çıktı kızım tövbe de."
"Şaka zaten. "
"Hadi gidelim Ömerin yüzünü görmeye. "
Elimden tutup salona getirdi sadece Ömer ağabey ve Gül vardı.
Ama tek fark Gül'ün üstünde Beşiktaş forması vardı.
Şaşırıp kalmıştım demek ki herkes şaka peşinde. Koltuğa oturup Maçı izlemeye başladik
"Yuh ama ya hakem gör ya penaltı resmen! " diye bağırınca herkesin odak noktası olmuştum.
Galatasaray 1- Beşiktaş 0 maç devam ediyordu. Birden bağırmaya başladim.
"Çocukluk askimsin..sen ilk göz ağrımsın..
kimseyi kimseyi sevmedim senin gibi..
sevdanın uğruna terk ettim herşeyi..
hayatın anlami galatasaray.."
Herkes bana bakınca utanıp hemen kaçar gibi ayağa kalktım.
"Ben Mervana bakayım bir. " benle beraber Gül de kalktı. O da Ali'ye bakacaktık büyük ihtimalle.
Odama girdiğim de Mervanı odasına taşıdım. Yavaşça beşiğe yatırıp boynunu koklayıp odadan çıktım.
Odama girip kapıyı kapattım. Dolaba yaklaşıp kırmızı geceliğimi alıp hemen üstündekileri çıkarıp banyoya götürdüm kirli sepete attım duş alıp gecelikleri giymeye başladım.
Bu akşam bizim için vuslat vaktiydi. Aynanın önüne durup saçlarımı kuruttum. Saçlarıma şekil verip Azadı bekledim.
Gözlerim resmen savaş veriyordu uyumamak için ama kendini uykuya teslim etmiştim.
Sabah uyandığımda belimde el hissetmemle irkildim. Yüzümü diğer tarafa dönüp Azad ile burun buruna geldik.
"Kıbırdama da uyuyayım. "
"Şey pardon. "
"Sen neden kırmızı geceliklesin. "
"Şey gece sıcaktı ondan. "
"Sadece ondan mı? "
"Hı hı. "
"Yani benim için hazırlanmadın? "
"Hayır canım o nerden çıktı? "
"Canım? "
"Yaa off Azad gitsene işe sen ya. "
"Yok bu gün gitmeyeceğim bu gün ailemle vakit geçirecez. "
"Hıh? "
"Şaşırmana gerek yok hadi önce dışarıda kahvaltı yapacağız ama önce hazırlanmamız lazım. "
Hızlıca ayağa kalktım. Kalkmaz olsaydım geceliğim uyuduğum için yataktayken sıyrılmış. Utanıp koşarak banyoya girdim. Arkadan kahkaha sesleri geliyordu.
Gıcık adam ya şeytan diyor ki giy Fenerbahçe forması çık karşına ya tövbe tövbe şeytana da uymamak lazım.
Banyodan hızlı çıkıp kıyafetlerimi alıp geri kaçar gibi girdim yine yine kahkaha sesi işittim. Elbisemi üstüme geçirip elimi yüzümü yıkayıp dışarı çıktım.
Saçlarımı iri dalga yapıp aşağıya indim malum Azad beyimiz inmişti.
Herkes kahvaltı ediyordu. Mehmet baba bize dönüp "Oğlum Mardin'e ne zaman gideceksin belli mi? "
"Bir hafta sonra gideceğiz hatta diyorum ki Sahra da gelsin değişiklik olur. "
"Güzel düşünmüşsün kızım da az gezsin tozsun çiftliğe de götür. "
"Çiftliğiniz mi var Mardin'de. "
"Evet gideriz biraz orada kalırız sonra gezeriz sana bazı yerleri de gezdirmiş olurum. "
"Ben Mardinli olduğum halde hiç gezme şansım yoktu babam izin vermezdi dışarıya çıkmama. "
"Artık senin ailen biziz , benim. "
"Azad amcam gile de gider miyiz? Onları da çok özledim görmedim uzun zamandır. "
"Olur gideriz ama kalıcı değiliz, yani anladığını var sayıyorum Sahra xanım. "
"Anladım. Tamam. "
Azad, Ömer abi beraber şirkete gitmişlerdi. Benle,Gül ortalıkları toplayıp çoçuklarla ilgilendik Ali bey bizi güldürmeye çalışıyordu çıkardığı sesler ile.
Gülün telefonu çaldığında hızla yerinden kalkınca Ömer ağabeyin aradığını anladım.
Bir süre sonra içeriye geldiğinde yüzü buz tutmuş gibi bembeyazdı.
"Noldu, bir şey mi oldu? "
Daldığı yerden gözlerini ayırıp bana baktı.
"Yok bir şey kuzum ya dalmışım öyle. "
"Ne bilim bir anda yüzünün rengi atmış korktum hasta mı oluyorsun acaba? "
"Galiba olabilir her halde üşütücem o yüzden böyle bir yüzüm beyazlamıştır.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |