
Düşüncelerimin ağırlığı omuzlarımdaydı hâlâ. Babamın varlığıyla yokluğu arasında geçen yılların yorgunluğu… Ama şimdi zihnimi susturmam gerekiyordu. Bastığım her adımda, içimde bir kararlık kabarıyordu. Yolun sonunda, demir bir kapının önünde durdum. Üzerinde soluk harflerle yazılmıştı.
“İçeri giren, kendini dışarıda bırakır.”
Kapıyı ittim. İçeriden demirle etin buluştuğu bir ses yankılandı. Karanlıktı. Loş lambalar tavandan sarkıyor, yer yer titreyerek ortamı daha da boğuyordu. Havada ağır bir ter, kan ve öfke kokusu asılıydı. Bir ringin etrafında adamlar dövüşüyordu. Yumruklar savruluyor, bandajlı eller kemiklere çarpıyor, yer yer küfürler yankılanıyordu. Her biri başka bir öfkenin, başka bir geçmişin temsilcisiydi. Ter, yüzlerinden değil geçmişlerinden akıyor gibiydi. Kum torbasına vuran genç bir adam, torbayı değil geçmişini yumrukluyordu sanki. Bir başkası, yüzü kana bulanmış hâlde derin nefesler alıyordu ama pes etmiyordu. Burada herkes savaşmayı seçmişti. Çünkü belli ki başka çareleri kalmamıştı.
O an, kendi içimdeki sessizliği duydum. Kimsesizliğimin yankısını. Ada olarak değil, bir hiç olarak oradaydım. Ama bir hiç olmak, her şeye dönüşmenin ilk adımıydı.
“Sen misin?” dedi arkamdan bir ses.
Arkamı döndüm. Adam, bir duvar gibiydi. Yaşanmışlıkları yüz çizgilerine işlemiş, gözlerinde yılların ağırlığı vardı. Teni bronz, iri elleri nasırlıydı.
“Evet,” dedim. Boğazımdaki düğüme rağmen. Beni baştan aşağı süzdü. Ardından gözlerini kıstı. “Çok işimiz var seninle. Şu hâlinle bir darbe alsan, yıkılırsın.”
Sözleri kibirli değil, dürüsttü. Zaten yıllardır içten içe yıkılıyordum. Bu sefer düşmemin sesi daha gür olacaktı, hepsi bu.
“Olsun,” dedim. Gözlerimi ondan ayırmadan. “Yıkılmak da bir başlangıçtır.”
Bakışları değişti. Başını eğip ringi işaret etti. “O hâlde başla. Burası bahane dinlemez.”
İlk adımımı attım. İçimden bir şey koptu o an. Korku değildi o. Korku yıllar önce gitmişti. Bu, başka bir şeydi. Küllerinden doğmak isteyen bir şeyin ilk kıvılcımı. Ellerimi sargıladılar. Yumruklarımı sıktım.
Güç, acının çocukluğudur. Ben şimdi o acıdan doğuyordum.
Heyecan var mıı?
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 41.3k Okunma |
3.22k Oy |
0 Takip |
80 Bölümlü Kitap |