41. Bölüm

41. BÖLÜM - SIFIR

🔥
artemiral

Masada kısa bir sessizlik oldu. Sanki herkes ne söyleyeceğini tartıyor, fazladan bir kelimenin fazladan bir bağ yaratabileceğinden çekiniyordu. Sonra Timur kolunu koltuğun sırtlığına attı, bana baktı. Gözleri, söylediklerinden çok daha fazlasını saklıyordu ama dudaklarından çıkanlar net ve ölçülüydü.

“Numaranı ver.”

Bir an anlam veremedim. Gözlerimi kısmış olmalıyım ki o da küçük bir nefes alarak devam etti.

“İletişim hâlinde olmamız gerekiyor. Her şeyi okulda konuşamayız. Özellikle de bundan sonra.”

Telefonumu çıkardım, ama içten içe bir çekinceyle. Hemen notlar uygulamasına girip numaramı yazdım. Timur aldı. Sonra Beyazıd'a uzattı.

“Sen de ekle,” dedi, sesi biraz buyurgandı. Beyazıd Timur'a tahammülsüz bir bakış attıktan sonra uzattı elini. Birbirlerine bakmadan, mekanik bir şekilde numaraları değiş tokuş ettiler. O an gizli bir anlaşmanın ilk cümleleri kuruluyordu. Sessiz ama derin. Göz göze gelmemeye çalışıyorlardı, özellikle okuldan bahsederken.

“Bir grup kuracağım,” dedi Timur. “Konuşmalar buradan yapılacak. Gereksiz şeyler yazmayın. Sadece planlar, bilgiler, ihtiyaçlar…”

“Merhaba yazmayalım yani?” dedim, hafif alayla. Ama gülmediler. Beyazıd gözlerini devirdi, Timur sadece kaşını kaldırdı. Şaka bile yapamayacağım bir görevdi sanırım bu artık. Ciddi ve amansız.

“Bak,” dedi Timur, sesi bu kez biraz daha ciddileşti. “Biz arkadaş değiliz. Okulda da birbirimize bakmayacağız. Ne selam, ne göz teması… Hiçbir şey. Anlaştık mı? Düzeni bozmayacaksın.”

Kafamı yavaşça salladım ama gözlerim Beyazıd’a kaydı. O da yüzünü kaçırdı. Bu kadar uzak, bu kadar resmi davranmak bana yapay geliyordu. Sanki rol yapıyorduk. Sanki aramızda gerçek hiçbir şey yaşanmamış gibi. Ama her şey yaşanmıştı ve hâlâ oradaydı, ikisi de. Her anı bilen, unutmayan kişiler olarak.

“Bu iş bittiğinde,” dedi Timur, “Herkes yoluna gidecek. Kimse kimseye borçlu kalmayacak. Bu bir ekip değil, bir zorunluluk.”

Telefonuma gelen bildirime baktım. “Sıfır isminde üç kişilik bir grup kurulmuştu. Tam da bizi ifade ediyordu. Ne eksi ne artı. Sadece hiçlik. Tarafsız, bir başlangıç noktası.

Timur arkasına yaslandı, telefonu bırakıp. “Yarın sabah altı buçukta, okulun arkasındaki eski halı sahada buluşuyoruz. Bir planım var.”

Sanki bir operasyon planlıyorduk. Üç lise öğrencisi. İllegal işlere, kötü adamlara bulaşmış bir şekilde. Bu yaşta öğrenmemem gereken şeyleri, tanımamam gereken yüzleri ezberliyordum. Belki de bu yüzden içimde ince bir sızı vardı. Korku değil, tam olarak acı da değil… Adını koyamadığım bir boşluk. Kafamı salladım, çantamı aldım. Kapıya yöneldim ama arkamdan gelen Timur’un sesi beni durdurdu.

“Ada.”

Döndüm.

“Bu işten sağ çıkacağız.”

Yutkundum. Sağ mı? Bu kadar ciddi miydi sahiden?

“Umarım,” dedim. Ama içimden geçen daha gerçekçiydi: “Umarım sadece sağ kalmak değildir mesele. İnsan kalabilmek de gerekir.”

Arkamdan yaklaşan adım sesleriyle düşüncelerimden sıyrıldım.

''Seni evine bırakayım.''

Yanımda beliren mavi gözlere odaklandım.

''Gerek yok. Kendim gidebilirim.''

''Gerek var. Gidelim.''

Arkamı döndüğümde Timur'un bakışlarıyla çarpıştım. İfadesizlik maskesini kullanıyordu ama biliyordum artık o bundan çok daha fazlasıydı.

...

Otobüse bindiğimizde tüm günün yorgunluğuyla koltukla bütünleştim. Beyazıd'da yanımdaki koltuğa oturdu. Sessizlik vardı aramızda. Kötü bir sessizlik değildi. Midem hâlâ yediklerimizi sindirmeye çalışıyordu, kafam ise konuştuklarımızı. Lakin garip şekilde içim rahattı. Yaşadıklarımız çok normalmiş gibi. Dönüp camdan dışarı baktım. Akşam, şehir ışıklarıyla güzel görünüyordu. Her şey, kısa süreliğine de olsa normal gibiydi.

Ama değildi. Bir süredir içimde sıkışan bir şey vardı. Dilimin ucuna kadar gelen ama söyleyemediğim o soru... Ne zaman onunla yalnız kalsam, zihnimin arka köşesinde usulca kıpırdanıyordu. Artık susturamayacağımı anladım.

Boğazımı temizledim, biraz çekingen bir sesle, “Sana bir şey sorabilir miyim?” dedim.

Kısa bir bakış attı bana. “Sor.”

Yutkundum. “Gül... Nasıl biriydi?”

Arabada bir boşluk oluştu. Beyazıd’ın vücudu biraz gerildi, bunu fark ettim. Ama sesinde bir öfke yoktu, sadece yorgunluktu.

“Gül... garip bir kızdı,” dedi sonunda. Gülümsedi hafifçe ama gözleri dalgındı. “Her şeyle dalga geçerdi. Ciddiyeti sevmezdi. Ama bir o kadar da... ciddiydi aslında. Kendi kafasının içinde bir düzeni vardı. Anlaması zor ama sevmesi kolaydı.”

Başımı eğdim. Kalbim hızlı atıyordu. “Sizi nasıl tanıyordu? Yani seni ve Timur’u?”

Bir süre cevap gelmedi. Sonra, “Biz üç kişiydik. Çocukluktan beri,” dedi. “Üçümüz bir araya gelince dünya bizim etrafımızda dönerdi. Ama sonra...”

Beyazıd durakladı, ardından hafifçe iç çekti. “Büyüdük,” dedi sadece. “Ve büyümek bazen birlikte değil, ayrı ayrı olur. Ayrı yönlere sürüklenirsin, farkında olmadan. Gül, bazı şeyleri bizden önce fark etti.”

“Ne gibi?” dedim neredeyse fısıltıyla.

Bir anlığına göz göze geldik. “Bazı gerçekler vardı. Babalarımızla ilgili. Gül bunlara kafa tutmaya çalıştı. Sonra o yangında...”

Yangın kelimesi içime oturdu. Gözlerim doldu ama ona bakmadım. Camdan dışarıya, sokak lambalarının altındaki gölgelere baktım.

Bir anda… Dilim düşüncemden hızlı davrandı.
“Bence Gül hâlâ yaşıyor,” dedim.
Ağzımdan kaçmıştı! Kahretsin!

Beyazıd’ın yüzü aniden değişti. Beti benzi attı. Otobüsün ortasındaydık ama göz ucuyla öyle bir baktı ki, elimde olsa cümlemi havada geri çeker, içime sokardım.
Aptallık ettim. Gerçekten.

“Ne?” dedi, sesi o sakinliğin altına gizlenmiş bir öfkeyle. Kızmıştı. Hem de bayağı. Ben panikle toparlamaya çalıştım. “Yani… öyle… sadece… düşündüm işte. Ve şey… cesedi bulunmamış. Her şey kül olmuş sadece… yani, olabilir mi ki... diye…”

“Kes şunu, Ada!” dedi aniden, sesi yükseldi. Bu, tonda, bu sertlikte ilk defa konuşmuştu benimle. İrkilmeden edemedim. Kalbim bir anlığına durdu sanki.
“Bu konu… öyle herkesin konuşacağı bir şey değil. Hele senin hiç değil.”

Sessizlik. İçimden bin tane özür sıralamak geldi ama kelimeler boğazıma dizilip kaldı. Camdan dışarı baktım. Sokak lambalarının gölgeleri sanki üzerime yıkılıyordu. Beyazıd derin bir nefes aldı. Sanki sinirini içeri çekti. Sonra daha sakin ama buz gibi bir sesle devam etti: “Bu kadar kolay değil bazı şeyler. Bunu çözeceğini sanıyorsan yanılıyorsun. O geceyi ben yaşadım. Timur yaşadı. O ateşi biz gördük. Sırf her şey kül oldu diye bir çıkarımda bulunamazsın.”

Başımı önüme eğdim. Yüzüm yanıyordu. Utanmış mıydım, kırılmış mıydım, korkmuş muydum… bilmiyorum. Belki hepsi. Ama sustum. Çünkü haklıydı. Ama aynı zamanda, haklı olmak her şeyi doğru yapıyor demek değildi. Otobüsün içinde bir süre hiç konuşmadık. O yol, kilometrelerce uzamıştı. Göğsümde bir yumru vardı, dilim kuruydu. Yine de… içimde o düşünce hâlâ vardı.
“Gül yaşıyor…”
Belki yanlış kişiye söyledim. Belki yanlış zamanda. Buna inanıyordum. O notlar, sırlar boşuna değildi. Ben de bu yoldan geri dönmeyecektim.

İrkidiş diğiliz biz, salaklar fsadfsdgas

 

Bölüm : 30.07.2025 12:51 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
🔥 / Yasak Oyun (TAMAMLANDI) / 41. BÖLÜM - SIFIR
🔥
Yasak Oyun (TAMAMLANDI)

41.3k Okunma

3.22k Oy

0 Takip
80
Bölümlü Kitap
1. BÖLÜM - OKUL2. BÖLÜM- İLK TEMAS3. BÖLÜM - BEŞ KURAL4. BÖLÜM - SEÇİLEN5. BÖLÜM - TESADÜF YOK6. BÖLÜM - KIRMIZI PENCERE7. BÖLÜM - KAN RENGİ8. BÖLÜM - BİR BAKIŞ9. BÖLÜM - BUZ PARÇASI10. BÖLÜM - PARTİ11. BÖLÜM - GEÇMİŞİN YÜKÜ12. BÖLÜM - UCUZ NUMARALAR13. BÖLÜM - İYİ OL14. BÖLÜM - TARAFSIZ15. BÖLÜM - GRİ16. BÖLÜM - NET CEVAP17. BÖLÜM - KIZIL HAVUZ18. BÖLÜM - GÜLÜMSE ADA19. BÖLÜM - EZİK20. BÖLÜM - DÖVÜŞ KULÜBÜ21. BÖLÜM - ZAAF22. BÖLÜM - ACININ ÇOCUĞU23. BÖLÜM - RİNG24. BÖLÜM - DOKUNMADIM SANA25. BÖLÜM - YENGE26. BÖLÜM - DANS ET27. BÖLÜM - UZAK DURUN28. BÖLÜM - SARIL BANA29. BÖLÜM - ABİ30. BÖLÜM - GERÇEK31. BÖLÜM - RESİM ATÖLYESİ32. BÖLÜM - ÇIĞLIK33. BÖLÜM - BENİM SAHNEM34. BÖLÜM - 12/D35. BÖLÜM - SADECE ARKADAŞ36. BÖLÜM - DELİSİN SEN37. BÖLÜM - EFSANE38. BÖLÜM - KARANLIK ADAMLAR39. BÖLÜM - ARKADAŞLARIM40. BÖLÜM - ÜÇ İSKENDER41. BÖLÜM - SIFIR42. BÖLÜM - TUZAK43. BÖLÜM - KÜL44. BÖLÜM - ADRES45. BÖLÜM - CD46. BÖLÜM - ÖNCE VE SONRA47. BÖLÜM - YUMRUK48. BÖLÜM - BUÇUK49. BÖLÜM - YARDIM EDİN50. BÖLÜM - NOT51. BÖLÜM - CAMİİ52. BÖLÜM - TOKAT53. BÖLÜM - YOYO54. BÖLÜM - ÇEKİ DÜZEN55. BÖLÜM - HAYATİ GÜVENCE56. BÖLÜM - YENİ DENGE57. BÖLÜM - GÜZELLİK58. BÖLÜM - RANCH SOS59. BÖLÜM - UFAKLIK60. BÖLÜM - FERYAT61. BÖLÜM - YARIŞ62. BÖLÜM - KAÇIŞ63. BÖLÜM - ÇILGIN ŞEY64. BÖLÜM - YENİ MEKAN65. BÖLÜM - KROKİ66. BÖLÜM - SEVGİLİ67. BÖLÜM - MARKET68. BÖLÜM - DAVET69. BÖLÜM - MİSAFİR70. BÖLÜM - YARA71. BÖLÜM - NORMAL72. BÖLÜM - HACKER73. BÖLÜM - İLK74. BÖLÜM - ANTRENMAN75. BÖLÜM - YILDIZ76. BÖLÜM - BUSE77. BÖLÜM - MORLUK78.BÖLÜM - PEÇETE79. BÖLÜM - İTİRAFFİNAL
Hikayeyi Paylaş
Loading...