42. Bölüm

42. BÖLÜM - TUZAK

🔥
artemiral

Eve en yakın durakta indik. Bütün yol boyunca susmuştuk. Ne o bir şey söyledi ne de ben cesaret edip yeni bir cümle kurabildim. İçimde hem bir mahcubiyet hem de kırılgan bir direnç vardı. Gül hakkında konuşmak istemese de... bu işin ucu hepimize dokunuyordu. Yürüyerek eve doğru ilerledik. Yine o sağır eden sessizlik vardı aramızdı. Sonra aynı anda, garip bir senkronla, ikimiz de birbirimize döndük.

“Ben…” dedik aynı anda.

Kelimeler çarpıştı havada. Göz göze geldik. Hafifçe gülümsedim. O da başını biraz yana eğdi, yüzü yumuşadı.

“Özür dilerim,” dedi sonunda. Sesi alçak ama içtendi. “Seni incitmek istemedim. Gül… benim için hâlâ çok hassas bir konu. Biri onun hakkında konuştuğunda içim birden… bilmiyorum, karışıyor işte.”

Başımı salladım, anlamıştım. Gerçekten anlamıştım.
“Biliyorum,” dedim. “Ben de acele ettim belki. Yani… Sadece... aklımda bin tane şey dönüyor. Ne doğru ne yanlış bilmiyorum. Ama seni bu kadar üzeceğini düşünmemiştim. Özür dilerim.”

Birkaç saniye daha baktık birbirimize. Sessiz ama dolu dolu bir bakıştı bu. Uzatmadık, acele etmedik. Sonra kapıyı açtım. Sırt çantamı tutarak içeri girdim. Kapıyı kapatmadan önce bir kez daha yüzüne baktım.
“Görüşürüz,” demek istemedim. “İyi geceler,” de demedim.
Elimi kaldırıp hafifçe salladım sadece.
O da gözlerini ayırmadan sadece başını salladı. Ne gülümsedi ne de başka bir şey söyledi. Ama bakışları bir şekilde yumuşaktı artık.
Ve ben, o gecenin içinde sessizce evin kapısından içeri süzüldüm. Sırtımı kapıya dayayıp derin bir nefes aldım.

Ev sessizdi. Her zamanki gibi. Anahtarın kilitte dönme sesi yankılandığında bile, içeriden gelen tek ses bu olmuştu. Bir an kulağımı gerip annemin mutfakta olup olmadığını anlamaya çalıştım ama boşunaydı. Ne tencere sesi, ne su kaynarken çıkan fısıltılar... Sanki bütün ev uykudaydı. Ya da bayılmış gibiydi. Bu sessizliğin içinde yürümek bazen patika bir yolda tek başına ilerlemek gibiydi. Ne çıkacak karşına, bilmiyorsun ama yürüyorsun işte. Ayakkabılarımı yavaşça çıkardım. Salonun kapısı yarı aralıktı. İçeri uzanan karanlık, evin boşluğunu yüzüme çarpıyordu. Sadece televizyonun kumandası sehpanın üzerinde, biraz dağınık yastıklar… Birinin orada oturmuş olduğunu gösteriyordu ama kimse kalmamıştı. Odanın kokusu bile nötrdü artık. Ne yemek, ne kahve, ne sabun… Sadece yaşanmamışlık gibi bir koku.

Derin bir iç çektim. O sessizliği üzerimden atmak ister gibi. Sonra sırtımdaki çantayı düzeltip odama yöneldim. Koridordan geçerken duvarlarda asılı duran çerçevelere baktım. Eski bir fotoğraf. Ben ve abim çocukken… Diğerinde annem, biraz yorgun ama gülümsüyor. Babam yoktu hiçbirinde. Bilerek mi? Bilmiyorum. Bazen bazı eksikliklere alıştığımız için fark etmiyoruz onları. Eksik olan eksik, ne kadar tam gibi davransa da.

Kapımı açtım. İçerisi her zamanki gibi. Perdeler açık kalmış, loş bir masa lambasıyla ışık bütün odayı kaplıyor. Kapıyı kapadım. Çantamı yatağın kenarına attım ve omuzlarımdan düşen yükle birlikte hafifledim. Bir süre yatağın kenarında ayakta öylece durdum. Düşünmeden. Sadece dinledim. Kendi iç sesimi. Sonra, gözüm yatağın ucundaki diğer çantaya takıldı. Okul çantam. Gri, sade. Kafama bir şey dank etti. Hafta başı sınavlar vardı. Şaka gibi. Sanki hayatım yeterince karmaşık değilmiş gibi şimdi bir de tarih, matematik, fizik... Gerildim.

“Of...” dedim kendi kendime. “Yavaş yavaş başlaman lazım.”

Adımlarımı sürükleyerek masama ilerledim. Çantayı açtım. İçindeki kitap ve defterleri çıkarıp sıraya dizmeye başladım. Kalem kutum, hesap makinem, fosforlu kalemler... Tam defterlerden birini çıkarırken yere bir şey düştü. İnce bir kâğıt. Kıpırtısız bir şekilde yere süzüldü. Önce anlayamadım ne olduğunu. Sonra eğildim ve aldım. Parmaklarımda bir titreme vardı. Nedensiz. Sadece... his. Kötü ya da iyi, bilmiyorum. Ama güçlüydü. Kâğıdı yavaşça açtım.

İçinde tek satır yazıyordu. Bir adres. Hiçbir açıklama yok. Ne isim, ne tarih, ne zaman, ne neden... Sadece sokak ismi ve bir numara. Bir de küçük bir ok işareti.

Yutkundum. Bunu kim koymuştu? Ne zaman? Çantama kim dokunmuştu? Sena mı? Belki biri teneffüste koymuştu. Belki sabah. Ama neden? Tuzak mı kurmuşlardı bana? Gül'le mi ilgiliydi? Yoksa Hako'nun bir oyunu muydu bu? Kafamın içi uğultuya dönüştü. Her bir ihtimal, içimde ayrı bir alarm çalıyordu. Gruba yazmayı düşündüm. Notu fotoğraflayıp atsam? “Bunu çantamda buldum, fikri olan?” desem? Sonra durdum. İçgüdülerim “bekle” diyordu. Her şeyi hemen paylaşmak bazen hata olabiliyordu. Belki de bu benim çözmem gereken bir işaretti. Ellerim notu katladı, cebime koydu. Gitmeliydim. Ne olduğunu anlamam gerekiyordu. Hızla hareketlendim. Kapüşonlu ceketimi geçirdim. Altıma siyah bir eşofman giyip bileğime saatimi taktım. Telefonu da aldıktan sonra adımlarım hızlandı. Koridora çıktığımda salonun ışığı yanıyordu. Abim.

“Oo, küçük dövüşçüm gelmiş,” dedi alayla. Kaşlarımı hafif çattım. “Bir yere kadar çıkmam lazım. Uzun sürmez.”

“O dövüş eğitimi sana fazla geldi bence. Geceleri maskeyle çıkmaya falan başlarsan, önüne geçemem.”

Gülümsedim ama acelem vardı. Ayakkabılarımı giyerken “Bir şeyin yok değil mi?” diye sordu arkamdan.

“Yok. Sadece... biraz hava alacağım. Dönüşte konuşuruz.”

Kapüşonumu başıma geçirdim ve kapıyı açıp çıktım. Evden adımımı attığımda rüzgar yüzüme çarptı. Elimdeki notu yokladım cebimde. Oradaydı. Bir yandan yürürken sokak lambalarının sarı ışığı altında adresi telefonuma yazdım. Yol çok uzak değildi. Lakin neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Sokağın köşesine geldiğimde, içimde o tanıdık çarpıntı vardı. Kalp atışlarım hızlandı. Bedenim bir şeyin olacağını biliyor gibiydi. Ama ne, bilmiyordu.

Yürümeye devam ettim. Artık sadece ayak seslerim duyuluyordu. Her adımda cebimdeki not daha ağır geliyordu. Belki bu, Gül'ün izi. Belki de bir tuzak. Ama yolum bu. Öğrenmeden duramazdım.

Sizce bu not nereye götürüyor? Sena'nın bir tuzağı mı?

Bölüm : 30.07.2025 14:02 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
🔥 / Yasak Oyun (TAMAMLANDI) / 42. BÖLÜM - TUZAK
🔥
Yasak Oyun (TAMAMLANDI)

41.3k Okunma

3.22k Oy

0 Takip
80
Bölümlü Kitap
1. BÖLÜM - OKUL2. BÖLÜM- İLK TEMAS3. BÖLÜM - BEŞ KURAL4. BÖLÜM - SEÇİLEN5. BÖLÜM - TESADÜF YOK6. BÖLÜM - KIRMIZI PENCERE7. BÖLÜM - KAN RENGİ8. BÖLÜM - BİR BAKIŞ9. BÖLÜM - BUZ PARÇASI10. BÖLÜM - PARTİ11. BÖLÜM - GEÇMİŞİN YÜKÜ12. BÖLÜM - UCUZ NUMARALAR13. BÖLÜM - İYİ OL14. BÖLÜM - TARAFSIZ15. BÖLÜM - GRİ16. BÖLÜM - NET CEVAP17. BÖLÜM - KIZIL HAVUZ18. BÖLÜM - GÜLÜMSE ADA19. BÖLÜM - EZİK20. BÖLÜM - DÖVÜŞ KULÜBÜ21. BÖLÜM - ZAAF22. BÖLÜM - ACININ ÇOCUĞU23. BÖLÜM - RİNG24. BÖLÜM - DOKUNMADIM SANA25. BÖLÜM - YENGE26. BÖLÜM - DANS ET27. BÖLÜM - UZAK DURUN28. BÖLÜM - SARIL BANA29. BÖLÜM - ABİ30. BÖLÜM - GERÇEK31. BÖLÜM - RESİM ATÖLYESİ32. BÖLÜM - ÇIĞLIK33. BÖLÜM - BENİM SAHNEM34. BÖLÜM - 12/D35. BÖLÜM - SADECE ARKADAŞ36. BÖLÜM - DELİSİN SEN37. BÖLÜM - EFSANE38. BÖLÜM - KARANLIK ADAMLAR39. BÖLÜM - ARKADAŞLARIM40. BÖLÜM - ÜÇ İSKENDER41. BÖLÜM - SIFIR42. BÖLÜM - TUZAK43. BÖLÜM - KÜL44. BÖLÜM - ADRES45. BÖLÜM - CD46. BÖLÜM - ÖNCE VE SONRA47. BÖLÜM - YUMRUK48. BÖLÜM - BUÇUK49. BÖLÜM - YARDIM EDİN50. BÖLÜM - NOT51. BÖLÜM - CAMİİ52. BÖLÜM - TOKAT53. BÖLÜM - YOYO54. BÖLÜM - ÇEKİ DÜZEN55. BÖLÜM - HAYATİ GÜVENCE56. BÖLÜM - YENİ DENGE57. BÖLÜM - GÜZELLİK58. BÖLÜM - RANCH SOS59. BÖLÜM - UFAKLIK60. BÖLÜM - FERYAT61. BÖLÜM - YARIŞ62. BÖLÜM - KAÇIŞ63. BÖLÜM - ÇILGIN ŞEY64. BÖLÜM - YENİ MEKAN65. BÖLÜM - KROKİ66. BÖLÜM - SEVGİLİ67. BÖLÜM - MARKET68. BÖLÜM - DAVET69. BÖLÜM - MİSAFİR70. BÖLÜM - YARA71. BÖLÜM - NORMAL72. BÖLÜM - HACKER73. BÖLÜM - İLK74. BÖLÜM - ANTRENMAN75. BÖLÜM - YILDIZ76. BÖLÜM - BUSE77. BÖLÜM - MORLUK78.BÖLÜM - PEÇETE79. BÖLÜM - İTİRAFFİNAL
Hikayeyi Paylaş
Loading...